Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: copy paste Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2607

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: copy paste
    Gönderim Zamanı: 01-Nisan-2019 Saat 23:58
İnsan dört iş yapar; kopyalar veya keser yapıştırır.. ya da siler.. veya daha özgün bir iş yapmak isterse YAZDIĞINI değiştirir.. peki biz ne yapıyoruz ? görüyoruz.. görülüyoruz.. öylüyoruz (rüya görüyoruz) oyluyoruz (mukayese ve muhakeme yaparak re'y veriyoruz.. dün yaptığımız gibi).. bu durumda dört temelli iş yapmış olduk: rüyet, riya, rüya ve re'y.. şimdi ben böyle yapınca sürekli millet benim BİLGİ ile kendini göstermek isteyen adam sayıyor.. oysa ben öyle sanmıyorum.. bakın iki iş daha yaptığımı çıktı.. var saymak ve yok sanmak.. yani farz ve zann.. buna geçmişi rasat edip bakmak ile geleceği rabas edip beklemeyi de eklersek.. yukarıda yaptığım dört işe dört daha ekleyerek listesi Sekiz'e çıkardım.. olsun.. ulu orta seks'e çıkarmaktansa ayan ve beyan sekiz olsun.. ve böyle yaptığımız işleri de ayan ve beyan ile 10'a çıkarmış olduk.. tabi ben bunları yalnız başıma yapmıyorum elbette.. ahmet ve mehmet ile hasan ve ihsan adında dört oğlum var.. jale ve hale ile sela ve sale adında dört kızım var.. tabi hafize ana ile zeki babamı da unutmuş değilim.. dişim olan eşim ile pipim olan başım saymazsan olmaz.. böyle 10 kişilik üyesi olan bir ailenin yaptığı iş yukarıdaki on iş ile eklenince olur mu YİRMİ.. işte ellerini ve ayaklarını uzat CİSMİN in uzantılarını saymış olacaksın.. elbette 32 dişin 32 eşin değil elbette.. eğer öyle olsaydı her birini bir dişçini çöp sepetini atmazdın.. ancak akabinde ve detayında İNSAN denilen yapının öyle kolay anlaşılan bir KALEM olmadığını vurgulamak amacıyla yazdığım bu yazi size "8" tane yazıya götürecek. Umarım ben yazdığıma siz okuduğunuza pişman olmazsınız.. lakin benim YAZARLIK yolunun parkelerini döşediğimi asla düşünmeyin.. boş durmayı sevmemde.. keşke biraz boş durabilsem.. ne güzel olurdu...

Bu gün face de yazdığım türlü yazıları buraya kapi peyst yapıyorum..

TÜRLÜ   TÜRLÜ TÜRLÜ


1

Aşk, karşılıklı geçip birbirlerinin gözünün içine bakmak değil, el ele verip ileride aynı noktaya bakmak ve yine el ele o noktaya doğru ilerlemektir. / Antoine de Saint Exupery
Bu düşüncenin Mevlana’ya ait olduğunu okumuştum.. Demek ki ya yazar Mevlana’dan esinlenmiş ya da onun bu sözünü Mevlana’ya mal etmişler.. kaynağını bilmiyorum.. sanırım yazarda ve Mevlana da benim gibi aşkı aramışlar lakin bulamamışlar.. demek zor bi iş aşk.. iyi ki aşka meraklanmışım.. merakımı aşk haline getirmişim :)


2


Arkadaşlıktan çıkarma hoş değil ama yapıyoruz.. ancak arkadaşlık bir istilzam ettiğimiz bir kabul ise bunun istinkaf ettiğimiz bir reddi de olacak.. tanınan bir maruf ise bir münkeri, sevilen bir müsbet ile bir menfisi de olacak.. bu dualite ve parite biz kullara yakışır. ikiliğiz ve çiftliğiz.. yalnızlık ve teklik BİR Allah'a mahsus.

3

Felsefe öz ve varoluş yolculuğu olarak imsak ve iftar gibidir.. ne zaman yemeyeceğini (susacağını) ne zaman yiyeceğini (sesleneceğini) bilmektir. Yolculuk genel ilim ve özel irfan olarak biter. Ancak günlük dilin ve bilimsel bilgininin ardından gelen dünyanın bu soruşturma ve sorgulamanın kuşkusundan sonra dinin ve kesinin ve inancın uhrevi gezintisi başlar.. geçici yararlanma meddi ve kalıcı yetkinleşme amedi bilmediğimiz bir SURET ve ŞEKİLDE cerir ve mürur olmayı sürdürür diye düşünüyorum.

4


Bakış açısı olduğu gibi açılış köşesi de vardır.. Evreni iyi bilen evreni tanrı.. insanı iyi bilen insanı tanrı görebildiği gibi ilim penceresinden bakan matematikçiler evreni bilgi ve ilim .. fizik peneceresinden bakanlar enerji.. ve güç din penceresinden bakan ilahiyatcılar evreni buyruk ve rahmet görebilir.. zaten "varlık" öylesine yuvarlık bir terim, kavram ve sözcük ki nereye çeksen oraya süner.. en iyisi insanın önce kendini mellendirmesi.. emellendirmesi ve temellendirmesidir.. bunun için YBA diyoruz zaten. Bu fakir kimselerde ve nesnelerde dört sıfat görüyor; ilim, irade, kudret ve rahmet.


5

İmamı Nursi'ye göre Tanrı'nın iki türlü bakışı vardır.. biri kendi mutlak gözüyle biri her birimizin izafi gözüyle.. bu bakımdan bizim görmemizin ve deneyimimizin önemi vardır.. bu yüzden dilimizin ve dinimizin önemi vardır.. bu nedenle bilimimizin ve hukukumuzun değeri vardır.. yoksa neden haram ve helal edilsin.. niçin emir ve nehiy yapılsın ki.. diğer taraftan bizim bakımışımızda da iki yana bulunur.. biri mana-yı harfiyle biri mana-yı ismiyle.. şimdi ortada da dört bakış var.. sonra sen gel bunları günlük dilin düz yazısıyla anlat..bu hiçte kolay değil.. sadece dinleresin kafanla compute yaparsın.. adlarını sayarsın.. anlamlarını sıralarsın o kadar.. bundan fazla bir genişliğin olmaz. Belki bunlar saptama ve betimleme bakımından bir ön hazırlık olarak işe yarar.. lakin indirgeme (irca) ve bindirgeme (izah) noktasında fazla bir derinlik olmaz. YBA analız anlamları ve anlatımları genişliğine ve derinliğine nüfuz eden hızlı bir anlam sürücü ve kolay bir anlatım aygıtıdır.

6



Zaten bunların (partilerin) hepsi sağ gösterir sol vurur.. dindar gösterir çıkarına bakar.. ahiret gösterir dünyasına bakar.. neden ? Çünkü dil ve din ile emeği ve özgürlüğü partilerine paravana ve ideolojilerine paratoner etmişler.. ve bu "para"dan da kolay kolay sakınamazlar.. paralelden.. paradokstan.. paralaksten.. valla bende kurtulamıyom.. sinirlerime iyi geliyor.. mübareğin bir ucu serotonin şekerine bir ucu dopamin yağına dokunuyor.. evet, paradan kaçınılmaz ve çıkardan kurtulunmaz.. kağıt ve kalem gibi.. lakin meşru ve makul kullanılmalı.. makbul olandan yararlanılmalı.. ta ki mümkün olan kurtuluşu yakalayalım.


7


Hocam bunlar belli fikri yapılanma türü gösterir mi ? kimi sabittir kimi mütebeddil.. kimi muvakkattır kimi mütemadidir.. sabit olanlar tekrara ve yinelemeye meyillidir.. mütehavil olanlar tecdide ve yenilemeye eğilimlidir.. sözcüklerimin hepsini TÜRKÇE kullanmak isterdim.. ancak avrupada bir üniversite mezunu yüzbin.. ülkemizde onbin sözcükle mezun oluyor.. yakınmasına duyunca türkçelerimi iyice azalttım.. keşke bu terimlerin birde ingilizce, almanca ve fransızcasını bilseydim.. diye düşünüyorum. Ancak bilgi ve bilimde iki temel esas vardır; biri skolastizme veren doğmatik kanat.. biri agnostizme varan septik kanat.. yani kesinci ve kuşkucu olmak iki KİŞİSEL seçim.. ancak kim neyi niçin seçer bilmiyorum.


8



Aleykümüsselam Değerli Kardeşim..ilim.. fikir.. mana.. nazar.. bunları birbirinden kesin ayıramıyorum.. irfan.. nebe.. haber.. ibret.. gibi füratını da katınca.. günlük düz yazı iyice gözümden düşüyor.. ben de giderek ya yalnız kalıyorum ya da ortak dile yaklaşıyorum.. bütün bunların kökeni olan "alaka"nıza teşekkür ederim.

yazı bitti:


Bu copy paste yapılarak siber uzaya bindirilmiş bu İÇERİKLİ DÜZ YAZILARI edite etmeden yüklemişim.. düz yazı beni bağışlasın.

Acaba yazar olma yolunda körü körüne ilerlememeye mi çalışıyorum bilmiyorum ama yazdıklarım bilinsin istedin ne hikmetse...

Düzenleyen osmanziya - 02-Nisan-2019 Saat 00:55
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk