Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: gerçek ve bilim ve anlamak uzerine Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: gerçek ve bilim ve anlamak uzerine
    Gönderim Zamanı: 13-Kasım-2019 Saat 00:55
Günlük dilin düz yazısının mantığının SÖZEL anlatımı ve bilimsel dilin matematiğinin SAYISAL anlatımı.. birbirine bağlanabilir.. çünkü Russel'in LOJİKO MATEMATİK dediği bir “GERÇEK”İ anlatır ! Ancak bu gerçek ne kadar açıklanır

Dilthey, gerçekleri anlatılır gerçekler ve açıklanır gerçekler olarak ikiye ayırmıştı.. O zaman gerçek ne kadar gerçektir diye sorduğumuzda Popper'in dediği gibi yanlışlanabilir gerçekler ve ya da yanlışlanabilir olmayan kısaca yanlaşlanmayan gerçekler kalır..

Öyle ise şimdi bu gerçeklerin hangisi DOĞRU'dur diye sorduğumuzda.. bu sefer gerçeklik yanında bir de doğruluk problemi çıkar.. YBA der ki SAĞLAM bilgi hem gerçek hem doğru olmalıdır..

Şimdi biz bir gerçek-lik problemi ile uğraşırken şimdi başımıza doğru-luk sorunu mu getirdin diye yakındığınızı duyar gibim.. rahat olun.. YBA gerçeğin içeriği ve doğrunun biçimi ile ilgilenmez, SÖZ’ün taşıdığı bilgi ve buyruğun.. yüklendiği değişken ve değerin.. sağlıklı ve sağlamlığı ile ilgilenir.

Yan bilgi konusunun ve buyruk komutunun nasıl TEST edilerek   görüleceğini ya da bilineceğini değil nasıl salih ve sahih bir şekilde nasıl TEZ edileceğini.. kurgulanacağını ve kurulacağını ve örüleceğini.. yani YÖNTEM sorunu ile alakadar olacağını söyler. Tezleri test etmek sürece, süreye ve süre ve sürece bağlı EVRİM’e ilişkin bir konudur.

Eğer bu işaret ve delaletlerin tasrih ve teşrihini tasvir ve tefsir.. izah ve irca edecek bir kıstas ve kritere sahib bir DİLE sahip olmazsak birileri bizi gerçeklerinin doğru olduğuyla aldatacak ya da doğrularının gerçek olduğuyla kandırabilecektir.. en azından böyle ucuz bir yanılmadan kurtulmak için YBA in hızlı anlam sürcüsünü ve kolay anlatım aygıtını öğrenmeye , kullanmaya ve yararlanmaya karar vermemiz yerindedir, diye öneriyorum.




GERÇEK


Aristo metafizik'ini dört sebeb ilkesine dayandırır.. sonra ikisini madde de ikisini tanrıda birleştirir.. sonra bir empuls (impetus) ilkesi ile kapalı bir madde ve form içerisinde Tanrı'nın bir fiskesiyle sistemini aksiyomatikleştirir.. (Aristo’dan Newton’a PARADİGMATİK BİLİM TARİHİ.. Eyüp ERDOĞAN) böylece 2500 yıl dayanan bu doğma Descartes ve Newtonla (analitik düzlemin matematiksel kullanımının keşfiyle) yıkılıyor.. (Saygıdeğer Hoca emaille sordum.. hocam dedim Newton’dan sonrakini de yazacakmısınız.. lutfedik cevap vermedi.. son çıkan kitabına baktım.. dini hafife alıp üflemekte.. zaten başka ne yapsın Newton sonrası fiziğinKURAMSAL bir tartışma konusundan öte uygulanabilir bir getirisi yok kuantum bilgisayarı ve Cern labarstuvarından başka.. macro ölçekli Röletivite ve mikro ölçekli Kuantum dual gerçeği BILGI halinde tutmayı surduruyor.. evrenin unitesi bile parelel evrenlerle bozuldu).

Işık hızının keşfinden önce Kant ile bu Fenomen (Şuhud) ve Numen (Gayb) olarak ayrılır.. bundan sonra A.Comte Numen'i kaldırarak masonların pozitivizmini kurar ve Marks ise is Hegeli ters çevirip Diyalektik Materyalizmi temellendirir.. sonuçta Newton fiziği.. Comte üç hal kanunu ve Marksist alt yapı ve üst yapının diyalektiği ile İDEOLOJİMİZİ götürüyoruz.

İşte bununla yani felsfeyi ideolojik sistematize ve onu da bilimcilik dini hale getirmekle (özgürlük ve amaçsallık) ile çalışan HUKUK (fıkıh) çökertilir.. (özdeşlik ve nedensellik) ile işleyen BİLİM (fünun) ayakta bırakılır ve ilimde bölücülük başlatilarak    gelecekte dillendirilecek en büyük İLİM KATLİAMI yapılır.. ulumun fehm-i EŞYA ile hukukun fıkh-ı EŞHAS arasında bağlantı koparılır. Böylece Viyana çevresinin oyun kuramı ile bilim inanılır olmaktan çıkar ve kapalı kapılarda biçimlendirilen ve bu gün sembolizmle inisiye edilen hukuk güvenilir olmayı bırakır.

Böylece batıdan "bilim" ithalatı bir türlü tamamlanamaz ve dışarı "hukuk" ihracı asla gerçekleştirilemez. Böylece ne bizde kuvvet oluşur ne da batıda hakka riayet kurulur. Fesadet ve sehafet içinde salahat ve siyadetten sonunda riayet ve riyasetten fersah fersah uzaklaşırız. Biz de doğunun yokluk telkin kültürü ile batının varlık ve irade kültürü arasında press oluruz.. bunda doğunun tarikat (telkin ve yokluk) kültürünün islami gibi ezber edilmesinin büyük payı vardır.. keza bizdeki aydınlarında batıyı körü körünü taklidi de.. bu yüzden kırk yıldır uğraştığım halde düşünen bir sağcı ya da solcuya ve analitik düzlemin metodik kullanımının önemini ve değerin anlayan bir insana.. rastlamadım.. desem haksız sayılmam. Açık ve seçik hazır bilgiye alışmış okuyucu.. böyle okuyucuları alıştırmış yazarlar.. bilineni öğretmekten başka bir şey bilmeyen hocalar.. bu hocaların yetiştirdiği öğrenciler.. ülke içinde kalıyor.. bunları aşan beyinlerde da dışarıya kaçıyor.. sonunda küresel çapta kendimizi YZ içinde bulduk.. kim bilir belki körü körüne inanıp boşu boşuna savaştığımızı bize anlatabilir.. biz de eski dinci ve mantar müslümünlüğımızı.. eski bilimci ve kindar masonluğumuzu ve eski kültürel ve oportünel marksistliğimizi bırakırız.. işte o zaman BİLİM ve HUKUK'un temelinde yatan ilim ve iradenin letafetinin farkına varır şehvet ve gazabımızın ifrat ve tefritinden sıyrılırız vesselam..

ANLAMAK
Çağdaşlarima ya da arkadaşlarıma.. beni okusunlar.. izlesinler.. ilmimi vereyim.. bilgimi ileteyim.. diye doğrudan bir hedefim yok.. ancak geleceğe intikal etmesi için siber uzaya bindirdiğim tablo ve düz yazilarim var. Ilgilenilmedikçe.. beğenilmedikçe.. sorulmadikca bunlar hakkinda açıklamalar yapmaya gerekte bulunmuyor. Bu nedenle anladiklarini eleştirmek mehareti olmayanlarin ve anlamadiklarini sormak cesareti bulunmayanların anlamiyorun yakınisini ya da anlaşılir degil suçlamasini kabul etmiyorum. Burada sunulan bilgi.. terim.. kavram ve sözcukler de temelli.. önemli.. değerli olmasaydı ya da öyle görmeseydim özel arşivimde durur ve zaten yayımlamazdım. Bu neden ilgilenen kardeşlerimin bunları şimdilik anlamasalar bile arşivlerinde saklamalarini oğutlerim.

Kainat ve insan kitabini da okumaya.. bu nedenle etrafi duşunerek temaşaya ve insanlarla ilgilenerek konuşmaya gerek var. Bunu çok ihmal ediyoruz.. fakat bir de alışkanlık belası var.. bildiğimiz gerekli ve hatta görev olanlari bile bu yüzden ve face'den yapamiyoruz. Ancak ister kainatı.. ister insanı.. ister Kur'ani.. ister kendini oku.. samimi ve ciddi.. saddi ve harri olmak asildır.. aradıgımizi bulmak için...

KENDİNİ ARAMAK

Bir yerde kitap okumaktan kainatı ve insanı okumaktan uzak kalınmasından bahsedildi.. dedim ki: "Kainat ve insan kitabini da okumaya.. bu nedenle etrafi duşunerek temaşaya ve insanlarla ilgilenerek konuşmaya gerek var. Bunu çok ihmal ediyoruz.. fakat bir de alışkanlık belası var.. bildiğimiz gerekli ve hatta görev olanlari bile bu yüzden ve face'den yapamiyoruz. Ancak ister kainatı.. ister insanı.. ister Kur'ani.. ister kendini oku.. samimi ve ciddi.. saddi ve harri olmak asildır.. aradıgımizi bulmak için..."

İnsanlar GERÇEĞİ ararken kendini aramayı unuturlar.. KENDİNİ ararken de gerçeği aramayı unuturlar.. bu tıpkı sana bakarken kendimi.. kendimi bakarken seni görememem gibidir.. "gibi"dir diyorum çünkü tıpkısının aynısı değil   çünkü G'si ayrı B'si ayrı...

Ben ve sen birbirine ne kadar AYNA olurlarsa o kadar iyi BİZ olur.. ancak EVREN sen "nesne"si İNSAN dahi ben "kimse"si GİBİ değildir..

İmamı Nursî evrende aramaya AFAK kendini aramaya ENFÜS diyor.. ve ekliyor.. afakı arayanlar KESRETTE boğulur enfüsü arayanlar VAHDETİ bulur, diyor.

Olabilir.. büyük bir oranda doğrudur da.. ancak doğru yol; KÜLLİ EMRİ HAYRUN EVSATUHA.. işin hayırlısı ikisini de ortalamak ve aradaki dengeyi bulmaktır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmak gerekiyor..istikamet dünya HASENESİ ve güzelliğini ve ahireti HASENESİNİ ve iyiliğini ortalamaktır. Karın ve zararın dengesini kurmaktır. Aklın doğrusu ile kalbin gerçeğinin uyumunu sağlamak gerekiyor.. ve elbette bu söylendiği gibi kolay bir iş değildir.. en azından BİLMEK lazım.. uygulama ve yürütme daha sonra gelir.

Evet dünyada başarılı olanlar genelde VAHDET’i bulmuş insanlar.. ve bu günkü dünya düzenini kurmaşlar.. yani kendini bulmuş insanlar.. fakat acaba “ne” ya da “kim” bulmuşlar hiç haberiniz var mı ? Ya o bir polisse ya da tam tersini bir suçlu ise.. ya polisleri ve suçluları birbirine düşürerek malı götüren efendi ise..

Ve daha önemlisi kendileri içten, etkin, özgür ve dürüst olsa bile yöntemleri yanlış ise.. ya kendilerini töz ya da tanrı görüyorlarsa.. ya kendini akıllı âlemi aptal buluyorsa.. âlem buysa kral benim diyorlarsa.. bu maraz sizi (seni) beğenmemeleriyle belli olur.. eleştirimiz eleştirilen kimsenin beğenilmemeyle ilgili olmasın.. bunun ucu sana değer.. elbette bana da.

YBA ise İNSANI ve KAİNATI ve KİTABI sağlam ve sağlıklı okuma ve yazmanın derdine düşen bir YÖNTEM sorununu derd edinir.

Bu yüzden

“DÜŞÜNENLERİ arıyorum çünkü ARAYANLARI düşünüyorum.

Bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 12.11.2019 Üçyol İZMİR


Düzenleyen osmanziya - 13-Kasım-2019 Saat 08:52
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk