[12:24, 02.11.2025] Mustafa Buğucam: Dilin dinleştirilmesi.. kultirun DIL unsuruna ağirlik verilerek önce ideoloji sonra parti kurulmasidir. Ancak gördugumuz gibi bu bir tane degil iki üç beş KIRMIZI renk tonu olur.

Dinin dilleştirilerek.. kulturun DIN unsurunun her şey yapilarak.. önce cemaat sonra tarikat halinde mezheblerek bununda siyasallaşmasi ile ortaya YEŞIL bir ideoloji çikar.

Kultur sadece dil ve din barindirmaz bir yer ve yil.. cografya ve tarih kisaca somut bir DUNYA da taşir. Işte şey.. dil.. din.. kültur bu DUNYADAN ibaret oldugunda karşimiza iki şey çikar;
Birey ve Toplum
Havas ve Avam
Halk emegı Seckin ozgurlugu
Sosyalizm ve Liberaliz
KIZIL ve MAVİ ideolojiler

Iste bu BASIT receteler ve HAZIR çözumler ve KOLAY çareler.. 2 yillik KATLIAMDA sinifta kaldilar.

Elbette bu DÜSUNENLER için.. inananlar dilleştirilmiş.. totaliter sistemlerine guvenlefmrini... dinleştirilmiş otoriter rejimlerine bagliliklarini surdurecekler. Halkin ortak degerleri dili ve dini partilerine paravana yapmayi.. muştetek ihtiyaçlarimiz olan ekmek ve hurriyetimizi ekonomik ve politik degerlerimixi ideolojilerine paratoner ve bayrak etmeyi birakmayacaklar.
[12:24, 02.11.2025] Mustafa Buğucam: Aslinda bu inanç degil alişkanlik ve itiyad.. alişkinlik ve adet.. bir çeşit sosyal refleks ve kulturel sekstir. Disil ve eril fişin baglanti kurmasi AYDIN lider IHTIYACINA gore..dil.. din.. emek.. ozgurluk ve sair gereksini YARAK edinerek toplumun YARIGINA sokmakta ve onu becermektedir. Alan hoş veren sarhoş bu iliski surmektedir. Inancin kudsiyetini ve imanin idealizmin kirletmemek lazim.. burada arayiş degil gereksinim soz konusudur.

Gucten korkan ya da tapan bir avam.. buyuk bir çikara banan ya da benim gibi küçuk bir maaş canagi yalayan halk.. başkanini riyasetine riayeti meşru ve makbul ve makul gormektedir. Bu yaklasimi da toplumsal davranişlarimiz ve bireysel yaşantimizla da desteklemekteyiz.
[12:24, 02.11.2025] Mustafa Buğucam: ozetlersem.. sorun kuresel ise.. yani soylediğim kirmizi ve yesil partiler.. kizil ve mavi ideolojiler.. dunyani butun ülkelerinde ayni ise.. çozum bireysel olacaktir.. tek tek her bir kimse ürunu kadar onurlu.. zararda payi kadar sorumlu oldu bilgi toplumu ve hukuk devleti için çareler düşunen kişiler bulunabilecektir.

sorun ile çozum arasinda DEGISIM.. kuresel ile bireysel arasinda TOPLUM.. bulundugun dan "toplumsal değişimini" başlatan ULUS.. ulusal kalkinmasinin koşullari olan bilgi toplumunu ve hukuk devletini saglayabildiğinde ve bu ülke çevresiyle YEREL ve bolgesel birlikteligini sağladiğinda KURESEL DEĞISIMI de başlatabilecektir.
[12:24, 02.11.2025] Mustafa Buğucam: AILE toplumun BIRIMI.. insanin BILIMI.. islamin BILINCIDIR. Ayağinin altinda cennet olana ANA.. kılıcınin golgesinde bahçe bulunn BABA.. olmaya aday tapilasi karilar ve kulluk edilesi kocalarin birlikteliginden dogacak yuvalar ve ocaklar ulkemizde o kadar çok ki bu yuzden ANADOLU nun irandan yunanistana.. iraktan israile.. hazardan akdenize.. basradan kizildenize..INSANLARI bir araya getirebileceginine..
INANABILIYORSAK.. ki ben inaniyorum ve bunun için ziya gokalp uçlusunu aşmayi ve insanlikta buluşmayi öneriyorum.

osmanziya 02.10.2025 üçyol izmir 19:16

[15:12, 02.11.2025] Mustafa Buğucam: Matruşka bebekleri guzel bir ornek.. askeriyenin icinde ondan daha kucuk degil daha buyuk dahil politika bebeği bulunuyor. Siyaset bebeginin icinde ondan küçuk degil daha buyuk dahil ekonomi bebegi oluyor. Ticaret bebeginin içinde ondan küçük degil daha buyuk sosyal bebegi bulunuyor. Toplum bebegini içinde ondan küçuk degil daha buyuk dahil kulturel bebegi oluyor. Fakat millet bu BUZDAGININ gorunen kısmi militer ASKERIYE'nin çeyşini ve çerisini gorur.. fakat saydiklrimin yani kulturelin altinda olan ARISOTRASIYI gormez.
[15:52, 02.11.2025] Mustafa Buğucam: Şimdi Kuzum üç tane de ARİSTOKRASI bulunur.. müslümanlar.. masonlar ve marksistler.. bunların üçü iki yılı geçen ve hale süren KATLİAM'da sınıfta kaldılar. Bu yüzden ahireti ya da dünyayı ya da hevayı MAŞA yapan bunların hiç birini tutmuyorum. Onlar bizleri nasıl ALET olarak kullanıyorlarsa biz de seçimlerde DÜNYA için mecburen bunlarndan birini ALET olarak seçiyor ve kalben tutmuyoruz.

zekariya özen dedi:




Google ye sordum.. Dünya üzerinde 1818 adet sakalı Şerif var mış.!   Bu kadar çok sakal olunca.. Basit bir Dna testi bile çok tehlikeli olabilir. Bu 1818 sakal döküntüsünden kaç tanesi aynı kişi.? Kaç tanesi farklı kişi çıkacağı belli olmaz.! Bu yüzden bu teste kesinlikle izin verilmiyor. Zaten.. eski diyanet işleri başkanı Tayyar Altınkulaç zamanında, topkapı müzesindeki kutsal emanetler teste tabi tutuldu. Ve bu Osmanlı mirası yüzünden Türkiye rezil olmuştu. Peygambere ait diye kutsanan hırka-i şerif ve terlikler 1200'lü yıllara ait sahte eşyalar çıktı. Hz. Osman mushafı denilen Kur'an kitabının orjinal olmadıgı ve yine 1200'lü yıllara ait mürekkep ve kagıttan oluştuğu tesbit edildi. Daha yüzlerce kılıç, zırh, kaşık, yüzük, Ayak izi, kilim vs..   Hepsi asılsız çıkınca..   Bu kıllardan bir facia çıkacağını anladılar. Dna testini yasakladılar. Çünkü..   Peygamberden manevi bir izin almadan :Dna testi yapmak çoook günah mış.!    Peygamberin ölüsüne çoook ayıp olur muş.!   Sizin anlayacağınız..   Bırakın peygamberlik davasını test etmeyi.. Sakalının kılını bile test edemezsiniz.


dedim ki


Bilimsel gerçeklerin yarısı yanlış.. tarihi gerçeklerin zaten yarım.. sosyal gerçekler yanlı.. dini gerçeklerin ise yarısı yalan.. büyük bir olasılıkla dediğin gibi sakaların yüzde doksanı DNA testinden farklı çıkacak yüzde onunun benzer DNA olduğu belli olacak.. lakin zatı aliniz için kesin olan bir şey var siz bir dinden çıkmış MÜLHİD olacaksınız.. fakat sizin biraz ilerlemiş.. bir adam islamı beğenmez çıkar.. fakat gariptir islamdan çıkanların bir kısmı din düşmanı da olmadan öte islam düşmanı oluyorlar. Belki bunu dindarlara düşmanlık olarak gösterenler oluyor ve fakat siz alenen İSLAMA DÜŞMAN görünüyorsunuz. Eski dini hukuk cari ve meri olsaydı siz de kellenizden olacaktınız. Fakat haline şükredin ki yürürlükte değil. Bununla beraber dinler 300 çıkma ve 300 yıl inme olmak üzere 600 yıllık bir gerçeklilik süreleri olduğu anlaşılıyor. İbrahim ve musa ve isa ve muhammed nebilerin arasındaki ortalam altı yüz yıllık süre.. dört yıl sonra İncilin dört kitabının çıkması.. ilk dört yüz yılından sonra islam medeniyetinin gerilemesi.. gösteriyor ki dinlerin evrensel olmayan tarihsel hükümleri.. yani ahkam ve şeriat denilen hukuki hükümleri yürürlüğünü yitiriyor. Elbette her dinin ortak itikad ve ibadet ve ahlak konusunda hakkaniyeti son insana kadar etkisini ve korumasını sürdürür. Fakat dil bilime ve din hukuka intikal ettiğinden bilim ve hukuk yaşıyor ve gelişiyor dil ve din ile çözüm aramaya çalışmak sadace inanmak hiç düşünmemekten kaynaklanmaktadır. Bu durumda hiç düşünmeyen ve sadece inanan ve böyle kamil müslüman olduğunu sananlar senin gibi beni de dinden çıkaracaklardır. Fakat dine girmek ve çıkmak insanların yargısıyla olmuyor. Çünkü dünya da hiç bir dinin.. yahudilik.. hristiyanlık.. müslümanlık da dahil olmak üzere.. ahkam ve hukuk ve şeriat olarak geçerliliği ve yürürlüğü kalmadı.. ruhbanlar ve hahamlar ve papazlar ve hocalar ve mollalar din ile meşgul olsunlar insanların dünya işlerine karışmasınlar.. zaten karışamazlar artın evren ve insan ilimleri pek dallandı ve çok çeşitlendi ve uzmanlaştı. Bu durumda akıllı ve zengin müslümanların tevrat ve zebur ile incil ve furkan'ı bir KÜTÜPHANE kurarak tek bir kitab halinde yayınlamaları bu kutsal kitab metnini eline alan müslümanın aynı zamanda tevratı okuyacağı.. bu metni eline alan yahudinin aynı zaman furkan'ı okuyacağı ve böylece Furkan'ın FARKLILIĞI ile tüm kutsal kitaplar arasındaki KUR'AN ilişkisini göstereceğini bununla da bilimcinin iktisadı gerçekleştirirken HİKMETE ulaşacağı.. hukukucunun adaleti gerçekleştirirken AHLAKA erişeceği anlaşılıyor.. diye düşünüyorum. Osmanziya yontembilim.com 21.10.2025