Mitoloji ve Dinler
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2868
Tarih: 13-Eylül-2025 Saat 17:06
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: Mitoloji ve Dinler
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: Mitoloji ve Dinler
Mesaj Tarihi: 13-Eylül-2025 Saat 00:22
|
Değerli bir Arkadaşım, baktım GÖK TENGRİ kitabı okuyor..
dedim ki: Sebebler ve neticeler konusunu sayfamda açtım.. hiç iltifat eden bir düşünür çıkmadı.. insanın bir düşünün tarafı bulunur bir de inanan tarafı.. bir tür sol ve sağ beyin gibi.. düşünenler inanmaz.. inananlar ise düşünmez.. ancak bunu her iki tarafta kabul etmez.. inananlar düşündüklerini.. düşünenler inandıklarını ifade ederler.. bu işin ayrıntısına girmiyorum. Bizim bu ikisini birlikte SAĞLAM ve SAĞLIKLI çalıştırma konusunda sorunlarımız bulunuyor ve bu yüzden aslında fazla büyük olmayan anlaşmazlıklarımız oluyor.. biraz birbirimizi dinlesek çözebileceğiz. Bunlar çözülmeyince birbirini dışlayan solculuk ve sağcılık zihniyetini oluşturuyor.. bu konuda mevcut ana akımlar, solculuk (akıl) ve sağcılık (kalb) konusunda dengeyi sağladıklarını düşünselerde sol görü ve sağ duyu konusunda karşıtlayan Tanrı tanımazlığa ve Tanrı tanırlığa yol açmasının sonuçları da çatışan bilimcilik ve dincilik oluyor. Sağ duyunun Tanrı tanırlığı ve dinciliği söz konusu edersek.. her din sahibi Tanrı tanır, Yaratan ve Yaradan Tanrı'sına verilen AD'ının ÖZEL olduğuna inanıyor. Diğer taraftan da aslında çok tanrılı olarak düşünülen Paganistler dahi, bir düzine tanrılar gurubunda (panteonu) Tanrı'nın birisini ASIL ve BAŞ tanrı olarak görüyor. Mesela Yunan Mitolojisi ZEUS diyor.. Roma mitolojisi Jupiter diyor.. bu da Babil tanrısı İŞTAR'dan gelme.. Mesela Türkler TENGRİ diyor.. Japon Mitolojisin Prinç Tanrısı İnari.. Ateş Tanrısı Agni.. sonunda bu gün bizim dilimizde TANRI'ye dönüşmüş.. o da sanırım İanri fakat Mitoloji bağımsız değil Çin ve Japon ve Hind mitolojileri sonuçta birbirinden koput ve yalıtılmış değil. Sonuda her kültür baş Tanrı'sın adını dili, dini ve kültürü dışına çıkamadığından ÖZEL ad olarak alıyor ve bunun dışına çıkanı ŞİRK ile yorumluyor. Örneğin "Yahevo" Şahitleri, Yaratan Tanrı Allah azze ve celle'nin adının anılmasını ŞİRK olarak görüyor. Oysa İhlas süresinde "Kul hüve-ellah" ayetinde Ellah ya da Allah adı verilenin "O" olduğunu söyler. Arapcada ne E sesi bulunur ne de A sesi bulunur.. ince harfleri E kalın harfleri A okutan ESRE sesi söz konudur. İslamiyetten önce paganist araplara baş Tanrı olarak Allah azze ve celleyi El-Lah olarak tanıyorlar lat ve menat ve uzza'yı ve melekleri onun kızları yani diğer tanrılar olarak biliyorlar. Oysa Tanrı ne nesnedir.. ne de kimsedir.. ne evrendir ne kainattır.. ne erkektir ne kadındır.. ne doğrulmuştur ne doğurmuştur.. eşsiz ve denksiz BİR'dir. İHLAS suresi bunu açık ve seçik söylüyor. Fakat Kur'anı yazarken ALLAH özel isim.. zat ismi.. olarak yazıla gelmiştir. Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan ise Mekke de indi Mısır da okunda ve İstanbul da yazıldı ve geçen 1447 sene içinde.. ASRI SAADET dışında yani Hazreti Peygamberin yaşadığı dönem haricinde.. sünnisinden şiilere emevilerden abbasilere.. selçukludan osmanlıya.. mütezilesinden tarikatlara.. eşariden matüridiye.. bu arada Asya ve Hindistan ve İran'daki kültürel etkileri de saymıyorum.. din doğal ve normal olarak.. yorum ve ihtilaf olarak yaşanmış ve Yahudiliğin 400 Hristiyanlığın 200 Müslümünlığın 100 mezhebi ortaya çıkmıştır.. 3000 senelik tarih 5000 sene olduğunda bu mezheb miktarları ikiye katlanacaktır. Ümmetim ihtilafı rahmet sözü yokmuş gibi metin ve manayı birbirinden ayıramayan cahilleri ardına alan hahamlar ve papazlar.. mollalar ve hocalar.. saltanatlarını korumak için diğerlerini dışlayacaklardır. Bu gün geldiğim Türkiye Müslümandan.. Suudi Müslümanlığına.. İran müslümanlığından Taliban müslümanlığına kadar araplar ve farslar ve türkler ve hindliler iman ve itikad alırken amellerinde ve mezheblerinde.. TÜRLÜLÜK meşreblerinde ve mesleklerinde ÇEŞİTLİLİK ile davalarındaki EŞİTLİK VE BİRLİK VE TEKLİK arasında bağ kurmakta zorlanmışlar. Daha doğrusu bu işte halkın DOĞRUDAN suçu ve nasın kabahatı bulunmuyor... BİRİNCİ ELDEN sorumlu olan yahudilerin hahamları ve hristiyanları papazları gibi müslümanların hocaları ve mollaları.. ekonomik ve politik çıkarlarını DİNİ MASKE ile yürütmek ve sürdürmek yolunu bırakmamışlardır. Avam olan halkta ruhani ve ruhbanlar başlarından gidince dinin ellerinden gideceğini düşünmüşler. Dilerim ve beklerim ki akıllı ve zengin müslümanlar çıkıp dört kitabı.. zebur ve tevrat ile incil ve furkan'ı tek bir kitap halinde yayınlasalar.. dünya din kavgaları kalmayacak ve dünyanın efendileri biz bu insanları nasıl çarpıştırırız diye zorlanacaklardır.. diye düşünüyorum. 13.09.2025 Saygılarımla osmanziya 
|