|
Az önce Televizyonda Türkan ŞORAY'ın yaşamını ve eserlerini konu aldı SİYASET MEYDANI.. Türkan ŞORAY ile birlikte onun yakın çalışma arkadaşları olan tanınmış senarist, yönetmen, eleştirmenlerden oluşan sinema adamlarıyla sohbet yapıldı. Bizzat Türkan ŞORAY'ın yaşamını yazdığı eserden yola çıkan Ali KIRCA, son sözü Atilla DORSAY'a vererek genelde yeşilçamı ve özelde Şoray'ı ifade ettirdi. Yine müthiş bir gerçeği kendisi, iki yazarın iki sözünü dillendirerek , SAN'AT denilen dünyayı dile getirdi: Bakışıyla her birimizi etkileyen Türkan ŞORAY'ın bakışları... Herkese bakan aslında kimseye bakmayan o bakışlar, kime bakıyordu, bunu söyledi.. Herkesin kendine baktığını bilerek her birimize bakıyor.. diye... Bakışın rengi HÜZÜN.. Çünkü AĞLAYAN KADIN dedi ki bana senaryoda hüzünlü ağlayış önerildiğinde senaryodu bunu doğal olarak yaparım fakat gülme ve kahkaha gelince bunu da bir rol icabı olarak yaparım.. Söyleşide oynayarak söylediği şarkılara utanarak baktığı belli oluyordu.. Atilla DORSAY'ın dediği gibi YEŞİLÇAM iyisiyle kötüsüyle.. helaliyle haramiyle.. bizim HAYAL dünyamızı araladı.. evet figüranları sömürdü hatta yıldızlarıda sömürdü parsayı toplayan arsayı kapar paradöktürler (yapımcı yani prodüktürler).. evet, en mahrem duygularımızı parçaladı behçetler. Ancak "San'at" denilen dünyayı bize açtı. Yedince san'at olarak ülkemize 25 yıl sonra gelsede SİNEMA denemesinden çıkardığımız yanılmalar İNSAN denen EVREN'in açılmasına vesile oldu.. vasıta oldu.. vetire oldu ve hasılası, meyvesi ve neticesi daha sonra görülecek. İnsanın kabiliyetleri geçimle açıldığı gibi.. seçimle açıldığı gibi.. oyun, öykü ve eğlence ile bir başka şekilde açılır.. ateşe sadece oyun ve eğlence götürmez.. geçim ve seçim de götürür.. savaş ve barışta götürür.. sınav ve yarışta götürür.. fakat oyun ve eğlencenin adı çıkmış... Her haram ateştir ve ateşe götürür.. fakat içkinin adı çıkımş.. çünkü kendini hemen belli eden en mert günahtır. Bütün günahların başı olarak ta YASAKLANMASI elbette gereklidir. Ancak san'at'a yol açan HAYAL'in yanının hikmet, funun ve hukukun götüren VEHMİN yeri ondan az kalır mı ? Vehmin yol açtığı ilim ve iradenin ortaya koyduğu GURUR ve RİYA'nin tekebbürünün tahribi içkiden daha mı az tehlikelidir ? Sonuçta O'nu unutmamak gerekiyor.. her etkinliğimize yol açan İSMİN unutulmaması isteniyor. İstidatlarımız; maişet, meşiet, san'at, hikmet, funun, hukuk ve sair faaliyetlerle san'atlarımızı ortaya konulup ondan bir HÜSNA ortaya çıkardıkça hep onu görmek gerekiyor. O güzelliğin binbir kere binbir parçasından bir parçasının YANSIMASI olduğunu bulmak isteniyor. O'nu bulsan kaybettiğin hiç bir şey olmuyor. Eğer onu bulamıyorsak, ister sevab olsun, ister günah olsun, ister kazanç olsun, ister kayıp olsun, bulduğumuz her şey hiç değil mi ? Umarım Türkan ŞORAY'ın kitabını okumak fırsatımIZ olur ve san'at biraz daha yakın bakabiliriz. Ağların nasıl bağlandığını ve istidat ağ'ların aç'ılarak nasıl ağaç haline geldiğini yakinen görebilirim. Altmış yaşında çok kimse gibi bizde gençliğimizde Türkan ŞORAY'a sevdik ve saydık ve bağlandık.. şimdi tek tek bağlardan oluşmuş bir AĞ içinde yaşlanmış mahzun ve mahcup gözünü ve yüzünü bakarken kendi özümüzü de görür gibi oluyoruz: Anamızı, bacımızı, eşimizi, kızımızı. Kitabında şöhretli ve afetli yaşamıyla ortaya koyduğu ömür ağacın çekirdeğinin ifadesini bileceğiz. Bu çekirdek düğüm günü geldiğinde açılırken Allah yardımcısı olsun, kalbini dolduran zehirli baldan kurtarsın. O'nsuz bakan gözlerin ve O'nu görmeyen gönüllerin ve özellikle kendi gözünün ve gönlünün şerrinden saklasın. Amin. Osmanziya Allah onunla birlikte bizim ve sizin akibetimizi ve ahiretimizi güzel ve iyi etsin. Amin. Osmanziya
|