basari
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2922
Tarih: 27-Kasım-2025 Saat 02:38 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: basari
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: basari
Mesaj Tarihi: 26-Kasım-2025 Saat 13:00
face de matematiksel
Önemli olan küçük adımlarla da olsa, yola devam edebilmektir.
sözü ile paylaşmış
dedim ki:
Adımın küçüklüğü..
yolun uzunluğu
ve süreklilik..
Başarı bu üç kavramlarla soyutlanabilir ve böylece resimle de göstergelenebilir.
Ancak AD'ın ve ADA'nın ve ADAM'ın anlaşılması da lazım gelir..
ve en önemlisi gereksinim ve hedefler ile arayış ve amaçlarında birbirinden ayrılması icab eder..
biz YBA in öğrenilmesi ve kullanılması ve yararlanılması yolunda bunu yapmaya çalıştık.. lakin bir türlü onun önemini ve değerini anlatamadık..
onu bir parça öğrenenler hemen nasıl kullanılacağının derdine düşerler.. birazcık kullananlarda nasıl hemen yararlanılacağını soralar.. bu yolculukta her birisi bir zorluk dağina rast gelir ya da uçurumdan yuvarlanirlar.
Birer adimlik küçük merdivenleri onar onar atlamaya çaliştilar çıkamadilar ya da yüzer yüzer geçmeyi denediler boşluğa yuvarlandilar.
Oysa her bir basamak bir denemeyle bir yanilmayla.. aşama aşams..bir hizmet kulfeti bir ni'met lezzetiyle.. teker tekerm. bir değirtirme eylemiyle bir duzeltme işlemiyle..birer birer geçilecekti...
Böylece yöntembilimden insanbilime ve insanbilimden islambileme geçicelecek ve adam'ı ad'ı bilenecek ve bu ada'nın nerede gelip nereye gittiği anlaşılacaktı...
Bazıları adama.. bazılara söze bakıyorlar.. ya adamı beğenmiyorlar ya sözü umursamıyorlarr..
hem adamın güzel olanını hem sözün iyi bulunanı buluncaya kadar da ömür bitiyor.. oysa güzel olması kendileri ve iyi söz bulunması kendilerine ve sözlerine ilişkindi...
osmanziya
yontembilim.com
26.11.2025 uçkuyular izmir 10 : 31
osmanziya
yontembilim.com
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: 🍀🍁☘️
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: 🍃🌿🍃
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: 🌳🌲
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: bitki HAMD hayvan
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: hayvan DUA beşer
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: beşer ILA insan
[10:47, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: insan RIZA islam
[10:49, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: 🍀🌹☘️
[11:27, 26.11.2025] Keramettin ORHAN
dedi: [26/11 10:47]
Mus Buğuçam: hayvan DUA beşer
beşer ILA insan
insan RIZA islam
______
"ZAN" dan, sakınalım!
"NAS" dan,
kaynaklanalım!
dedim ki
[12:38, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: Eleştiriniz için teşekkür ederim.. ebediyatla hakikat çıkmaz Değerli Yazarım.. biz de NzM ve MzN dikeyi ve NmZ ve ZmN yatayı ile çalıştığımız halde âlem'imizi ben'den biz'e yükseltemedik.. sen orada kalıyorsun.. ben burada kalıyorum.. ZAN'ın ne olduğunu tanımlayabilir ve NAS'ın ne olduğunu tarif edebilir misiniz ? Gerçekten dediğiniz gibi Nas'ın çoğu Zan'dan kurtulamaz...
[12:39, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: Gelin uzaktan erişim ile bir zoom ile beraber masa üstü çalışma yapalım şu zan ile nas'ı beraber tanımlayalım..
[12:41, 26.11.2025] Mustafa Buğucam: Levent ELATMIŞ kardeşim bizim TABAKAT gurubumuzuda dedi
[12:41, 26.11.2025] Mustafa Buğucam:
Kavak Ağacı ile Kabak
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
-On yılda, demiş kavak.
-On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
-Doğru, demiş kavak.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:
-Neler oluyor bana ağaç?
-Ölüyorsun, demiş kavak.
-Niçin?
-Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için....!
[12:41, 26.11.2025] Mustafa Buğucam:
dedim ki:
[12:42, 26.11.2025] Mustafa Buğucam:
Kıymetli Kardeşim çok güzel bir örnek verdiniz.. kabak bitkisi kavak ağacıyla boy ölçüşemez.. ölçüşürse bir yılda foyası ve boyası meydana çıkar..
Matematiksel bu MERDİVEN resmini " Önemli olan küçük adımlarla da olsa, yola devam edebilmektir." tümcesiyle paylaşmış.. eğer bu doğru olsaydı ben başarmış olurdum.
35 yıldır çalışıyorum.. zati aliniz ve bir kaç isimden başka YBA önemini ve değerini bilen bulunmuyor.. oysa bu kadar yılda önemini ve değerini bilip onun öğrenen binlerce.. kullanan yüzlerce ve yararlanan onlarca insan olur ve bunlardan biride YBA dünyaya duyururdu.. bu sağlandı mı ? Hayır ! Demek ki bir AMAÇ uğruna otuz yıl çalışıp üç yüz bin tablo yapmak yetmiyor.. bu amacı benimsemiş bir EKİP çalışması gerekiyor..
benim düz yazılarımı düzeltecek EDİTÖR.. yazılarımı yayınlayacak Web MASTER.. benim yazışmalarımı yapacak SERKETER.. bana yol gösterecek MENECER gerekiyor.. fakat bütün bunlardan önce karşılıklı konuşma yapabileceğim bir ortak.. bir partner.. bir YOL ARKADAŞI gerekiyor ki bunu aramak için Ana ve Hanım sultanı İzmir'de bırakıp İSTANBUL'a geldim.. istanbulda FACE arkadaşlarım daha çok diye.. bir buçuk sene yatsı namazıyla sabah namazını kılarak YBA reklam ve propagandasını yapan binlerce yazı ve on binlerce tablo ile örneklerini vererek çalışma yaptığım halde zatı alinizden başka ciddi bir ilgilenen çıkmadı..
demek istediğim başarı için mutlaka bir EREK ve HEDEF.. bir GAYE ve AMAÇ gerekiyor.. ancak bu merkeze dönük bir daire.. yani bir ekipte gerekiyor. Bu çekirdek kurulmadan ve çatlamadan AĞAÇ ortaya çıkmıyor.. Ancak işin zoru olan erek ve amaç.. gereksinimin hedefi ve arayışın gayesi.. dünya ve ahiretin daisi ve devası olmadan marazımız da şifa bulmuyor. İlk ekip AİLE'dir.. genelde bu insanlara zor olmayan bir şekilde veriliyor. Amma iş bundan sonrası oluyor..
işin en çetrefilli tarafı bu YUVA.. bu yuva nasıl bir mentalite ile yapılanıyor.. Leyla ile MECNUN mu ? Halk bunu bilir bunu anlar.. VAR OLUŞUN yarısı belden aşağı HAYAT.. bu bizim iki gereksinim ve iki yasamıza hizmet eder tür olarak ÇOĞALMA ve birey olarak beslenme.. ancak var oluş bu beslenme ve çoğalma yani ettahiyyatü ve elmüberakatü ile bitmez.. var oluşun bir de seslenme ve sevinmesi bulunur ŞUUR tarafında.. burası da seslenme ve sevinme yasasının bulunduğu taraftır.. bu SALAVAT ve TAYYABATI.. kısmının SALAVAT ve SESLENME tarafına da gerçekleştirerek kültür ve medeniyeti sağladık.. TAYYİBAT ve SEVİNME yanında çoğumuz takılıp kalıyoruz.. seslenme ile eril ve dişil olarak sever ve sevilirsin.. sayar ve sayılırsın.. bununla ana baba çocuğuna bakar ve sever.. çocuk ana babaya bakar ve sayar.. işte bundan ötesinde olan SEVİNME'ye "susarak" geçtiğinde yep yeni bir dünya başlar ki işte bunu tanımlayamam ve anlatamam.. fakat İŞARET ederim.. sanırım bazıları buraya geçtiğinde.. DÜNYA'yı unutuyor. "Esselamü Aleynâ" diyen unutmamıştı.. düşünsenize adam açmış gözünü ahireti görmüş.. bir daha buraya döner mi ? çok zor..
İŞTE tarikatçılar burada yanılıyorlar.. HAKİKAT'a geçemeyince bu da normal ve olağandır.. biz hakikata olağan üstü bir yol açmadık YBA ile.. bizim güzel ahlakımız bulunmaz.. bizim keşif ve kerametlerimizde bulunmaz.. bizim bilimi veya ahireti görünce hakikatı unutmamız da olmaz.. biz insanlardan para ve bilgi ve şöhrette beklemeyiz.. çok şükür.. biz bilgi ve sevginin altında bilgi ve sevgi ile köreltilmiş İLGİ' kapısını açıp YBA ligini başlatacağız.. ya ben başlatırım ya da benden başkası.. ve elbette YBA dan sonrası da bulunuyor.. o NOKTA'ya de gelinecek.. İnşaallah.
insan bir SIFIR dır sayı dogrusu üzerinde
ya da dogru çizgi üstunde bir NOKTA dir.
------------- usul esasa mukaddemdir
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 27-Kasım-2025 Saat 00:41
Değerli Arkadaşlar, YBA vatsap gurubun hakkında bilgiye baktığınızda 12 tane üyemiz olduğunu görürsünüz.. 26.10.2025 tarihinde 17:43 tarihinde kurulduğunu görebilir misiniz .. yönetici olarak baktığımda görüyorum.. siz görebilir misiniz bilmiyorum. Gurubun kururken bazı arkadaşlarımın iznini aldım.. bazılarını almadım.. iki kişi ayrıldı BİR AY ÖNCE başlayan çalışmamızda on iki kişi kaldık.. ancak bu arkadaşları çalışmanın ne olduğunu GÖRMEDEN.. oysa onları YBA anlamış, ona değer ve önem veren kişiler olarak görüyordum.. demek ki isabetli görmüyormuşum.. belki burada ve başka yerlerdeki tablo ve yazı şeklindeki İÇERİKLERE bakarak ayrıldılar.. belki vakit zayi etmemek için.. oysaki buradaki çalışmadan maksad benim 35 yıldır yaptığım içerikleri ve yazıları ve tabloları paylaşmak değil.. öyle olsaydı saçmalıktan öte aptallık olurdu.. çünkü otuzbeş yıldır işe yaramayanın işe yarayacağını sanmak zamanının ve emeğini boşa harcamak anlamına gelir.
Fakat insanları bir araya toplamanın zor olduğunu çoğumuz biliriz.. toplanması için dünyevi ve uhrevi büyük bir çıkar ve yarar.. gerekiyor.. aile gibi.. şirket gibi.. parti gibi.. devlet gibi.. bizim yapımız bir çıkar bir yarar ve bir karşılık bulunmadan değil poposunu kılını bile kaldırmaz.. popo ve pipi kaldırmak iradidir.. kıl kaldırmak değildir.. çünkü kıllar kaslarla idare edilmez.. aslında beden ve beyin makinen ısının dışında hareket edebileceğimizi sanırız.. öyle değil.. kendini tanımayana kendini eğitmenin ve yönetmesinin yetisi ve yetkisi verilebilir mi ? Siz olsanız verebilir misiniz ? YOĞUN Bilgi ve sevginin ışkı ve aşkı ile körelmiş kendisinden YARATILDIĞIMIZ ilgi ve alakamızı tanımak kolay değildir.. emek ister.. çaba ister.. merak ister.. iştiyak ister.. cesaset ister.. cesaret ister.. ster ster ster bu öyle bir YILDIZDIR ki bu interstaller de bile bulunmaz. Saygılarımla osmanziya 26.11.2025 üçyol izmir 23:45
'Ben 28 Haziran 1996′da Başbakan oldum. Meclisten güvenoyu aldım ve Başbakan koltuğuna oturdum. İlk ziyaretime gelen ABD elçisi oldu. Bana şunu söyledi; “Biz biliyoruz ki sizin davanız İslam’dır. Başbakan oldunuz. Bu bizim hoşumuza gitmedi ama beraber çalışmaya mecburuz. Ben size geldim ve diyorum ki sizinle beraber çalışabiliriz. 6 tane şartımız var. Birincisi; “İran ile ticari münasebetinizi 50 milyon doların üzerine çıkartmayacaksınız.” İkincisi; “İrana gitmeyeceksiniz.” Üçüncüsü; ABD üslerine dokunmayacaksınız.” Dördüncüsü; ” Diğer Müslüman ülkelerle de ticaretinizi arttırmayacaksınız.” Beşincisi; ” Çekiç güç askeri işgal kuvvetlerimizi dışarı çıkartmayacaksınız.” Altıncısı; “Irak boru hattını açmayacaksınız.”
Bizim meşhur sadrazamımız Ali Paşa’nın bir sözü vardır; “Ben mühim bir iş yapmak istediğim zaman önce Rus Elçisi ile konuşurum. Ne derse tersini yaparım” Ben de ABD elçisinin söylediklerinin hepsinin tersini yaptım. İlk ziyaretimi İran’a yaptım. “İran ile ticari münasebetinizi 50 milyon doların üzerine çıkartmayacaksınız.” demişlerdi, sadece doğalgaz antlaşması 2,5 Milyar Dolar oldu. Ve ilan ettim ki; Türkiye ile İran arasındaki Ticari Münasebet Hacmi 10 Milyar, 20 Milyar değil, Almanya ile Fransa arasındaki ticaret ne kadar ise o kadar olur dedim.
15 gün sonra ABD Dış İşleri Bakanı Warren Christopher Ankara Elçisi Grossman’a -iki yahudi- “Ne yapın, edin askeri ihtilal yapıp Refah Partisi’ni iktidardan uzaklaştırın.” diye kripto gönderdi. Bu kripto bizim elimizde bulunuyor.
Ben niye bunları söylüyorum? Biz dua ediyoruz ki İran İslam inkılabı amacına ulaşsın ve muhafaza edilsin. Ama biliyorum ki İsrail’in hedefi bizim olduğumuz gibi aynı zamanda sizsiniz. Buradaki İnkılabın hedefine ulaşmaması, engellenmesi için ne lazımsa yaparlar. Ve dikkat edin buna fırsat vermeyin. Çünkü Siyonizm mikrobu 5700 senelik bir mikroptur.'
PROF. DR. NECMEDDİN ERBAKAN.
Kamil Yıldız Necmeddin BOYRAZ’ın yazısını paylaşmış.
Belgesi olmadığını için yukarıdaki bilgiyi GÜVENİLİR bulmuyoruz.. ancak ayrıntısı böyle olmasa bile esası doğru olabilir.. anlatım müslümanın yahudiyle olan düşmanlığını ve yahudinin müslümana olan düşmanlığını anlatır.. temelinde ilk kitap bizde siz kafirsiniz.. son kitab bizde siz kafirsiniz.. diyen DİNLER ARASI SAVAŞIN saçmalığını YANSITIR.. tabloda akis ve yansıma hakkında bilgiler bulunuyor.. bunları anlayan bu saçmalığın ardında küresel efendilerin diller, dinler, kültürler ve uygarlıklar arasındaki SAVAŞLARI kışkırtarak uygarlığı ortadan kaldırma pahasını kendi saltanatlarını koruma emeli yattığını anlar.
Anlatırlar ki atom bombasının patlatmasına vasıta olan bilginlerden birisi demiş.. eğer üçüncü dünya savaşını çıkarırsanız dördüncüsü taşlar ve sopalarla yaparsınız.
Bu uyarı söylenmiş mi bilemem.. ancak bizden önce cin medeniyeti de sanırım böyle ortadan kalktı.. muhtemelen beşer medeniyetinin de öyle olacak.. beşeriyeten insaniyeti çıkaramayacak.
Bir uygarlığın toptan ortadan kalkmasını KIYAMET adı veriliyor.. önce başlat sonra bitir yasasından hiç bir nesne ve kimse kurtulamaz.. ÖLÜM bir gerçektir lakin "Bir şehri yüz kere mezaristana boşaltan ölümden hayattan yüz kez daha fazla bir istediği bulunur." ölümün ne istediğine bakacağız.. ancak bu hayatan ne istediğini unutma anlamına gelmiyor.. bizim sıkıntımızda budur: düşünenler sonsuzluğa inanmaz.. inananlar özgürlüğü istemez.. oysa bizden istenen orta yol ikisini birleştirerek hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışma DENGESİNİ kurabilmektir.. bu muvazeneyi da bu sözü söyleyen dahil kimsenin kurabildiğin düşünmüyorum.. İmamı Nursi ahirete ve Mustafa Kemal dünyaya ağırlık vererek DENGE kuramamışlar.. iş birliği yapamamışlar.. ancak bu ülkeye bıraktıkları donanımdan ve ulusa bıraktıklarını yazılımdan yararlanmamak anlamına ve onların yanlışlarını düzeltmeme manasına gelmez.
Beşeriyetin ortaya çıkardığı YAPAY ZEKA olarak görünen yazılım ve Kuantum Bilgisayarı denen yazılım bizi nereye götüreceğini bilmiyoruz.. kötü sonuç uygarlık YÜZDE SEKSEN kendi kendini yıkacak.. amma iyi bir haber de çıkarabiliriz; DÜNYA ve AHİRETİ dengeleyebilirsek bulunmayan özgürlük ve olmayan sonsuzluğumuzdan yararlanabilir ve kendimizi kurtarabiliriz.. kendimizi kurtarabilirsek uygarlığında YÜZDE YİRMİ kendini kurtarma olasılığı artacaktır.
Saygılarımla
Osmanziya 27.11.2025

------------- usul esasa mukaddemdir
|
|