Değerli Hocam, " Başarı Sarhoşluğunu Herkes Kaldırmaz
• Herhangi bir tek kişinin erkini orantısız büyütmemek, onu uzun zaman aralıklarıyle yavaş yavaş yükseltmek ve birdenbire çok ilerlemesine olanak vermemek, demokraside, oligarşide ve her anayasada ortak bir uygulama kuralıdır; çünkü böylesi onun için de kötüdür — başarı sarhoşluğunu herkes kaldırmaz.
• Yahut bu olamazsa, hiç değilse, bir adama bütün şerefleri hep birden ver mekten, sonra da hep birden geri almaktan kaçınmalıdır; bu süreç yavaş yavaş işlemelidir.
• Aristoteles, Politika, çeviren Mete Tuncay, (İstanbul: Remzi Kitapevi, 1975), KİTAP V, BÖLÜM 8, 159" diyorsunuz. +Kaliteli mal ve hizmet sunumunun verdiği KUVVET ile fazilet ve kemalatin karakterli sergilemenin verdiği HAKK.. arasında denge kurmak.. bir SEÇKİNLİK göstergesidir.. herkes beceremez.. kuvvet zehirlemesi ve başarı sarhoşluğu denilen DUYARSIZLIK gayet doğal ve normal bir imtihan sorunudur. Peygamberimizin mekke feth edildiğinde devenin üzerinde başını eğerek mahcubiyetle girdiği rivayet edilir. (Musa ve İsa ve Muhammed aleyhimüsselam seçkinleri AİLEDE yetiştirilmemiş bizzat Yaratan tarafından terbiye edilmiştir) Bununla beraber seçkinliğin.. kalitenin.. karakterin.. karizmanın.. kapasitenin.. kriyerin birden elde edilen değil AİLEDEN zamanla edinilen bir vasıf olduğu da ortadadır. Tarih incelendiğinde ulusların başarılarının altında ve medeniyetleri kurulmalarının gerisinde seçkinlerin bulunduğu görülecektir. Ancak bunun çarpıcı göstergesi ailelerdir.. yani ARİSTOKRASI denilen SOYLULUK krallık ve saltanata dönüşmeden önce örnek bir AİLE'de başlamıştı. Aile toplumun birimi, insanın bilimi ve islamın bilinci derken.. bunu kasdediyorum. Diğer taraftan bu AİLE hakikatı yine bozulmadan kendini gösterir. Bu gün dünya ulusal partiler değil uluslar arası MEGA şirketler yönetiyor derken aslında onların gerisinde 22 ailenin bulunduğunu araştırmacılar söylüyorlar. Bu durumda bizim AİLE üzerinde durmamız ve yeni bir aile MODELİ geliştirmemiz gerekiyor. Klasik sünneti seniye ve ali aba kavramları altında sunulan MÜSLÜMANLIK üç yüz yılda bitmişti ve 7 ekim katliamı bunun son noktası oldu. O zaman bizim yeni bir çözüm bulmamız gerekiyor.. Enam süresi 6/155-156 bize HALİFE-İ ARZ işareti veriyor. Demokrasinin de islamiyetinde.. laikliğinde hüriyetin de.. iktisadın ve adaletin.. sadakatın ve emanetin.. şükrün ve sabrın.. vefadın ve fedanın temelde.. başta ve ailede öğretmekten başka bir çaresi bulunmuyor. Avam anlamıyor ve havas tenezzül etmiyor. Buna rağmen her işte olduğu gibi bir nesnenin kullanmak ve yararlanmaktan önce ÖĞRENMEK gerektiğini unutmadığımız için karşılık bulmasa bile sayfamda anlatıyorum. Siz on tane havasa bilgi vermekten ve tartışmaktan yana iken ben bir tane avamın düşünmesini ve anlamasını ve inanmasını öğrenmesini yeğliyorum. Görmek ve işitmek ve bilmek perdesi yırtılmadan.. fikretmenin.. fehmetmenin ve iman etmenin kapısı açılmaz.. kapılmazsa insanlar zahirde görmeyi, işitmeyi, bilmeyi, düşünmeyi, anlamayı ve inanmayı sürdürürler diye düşünüyorum. Osmanziya Osmanziyaoğlu yöntembilim.com
|