Burada başka seçenekler  ne ?

 

 

 

 

 

 

 

Öykü olan gerçek, oyun olan gerçek, uydurma olan gerçek ve yalan olan gerçek...

 

Acaba gerçek hesaplanabilen matematiksel bir nesne mi ?

 

Matematiğin kendisi genel kuralları olan oyun ve  mükemmel kurgusu olan uydurma ise matematiksel nesneler de gerçek değildir...

 

Peki gerçek nedir ?

 

Siz bilgisayarlar ekranlarında akvaryumda balıklar  gibi canlı "balıklar" görmüşsünüzdür.. onlar gerçek gibidirler ama hesap ve hendeseye dayanan  renk ve biçim  cümbüşünden başka bir şey değildirler.

 

Enistein'in şu an en son geçerli FİZİKÇİ yapan kuramı.. mühendislerin bina yaparken ya da aya modül indirirken işe yaramaz ama evren hakkında en geçerli kuram yani uydurma "gerçek öykü"dür.. çünkü matematik oyunun kurallarına göre gözlenlenmiş ve kanıtlanmıştır ve bu tüm soruların yanıtlanmış olduğu anlamanıza gelmez.

 

Nasıl Newton fiziği Einstein fiziği ile geçerlililğini yitirmişse, aynı akibet Enistein fiziğinin başına da gelecektir...

 

O zaman şöyle düşünebiliriz..

 

Burada anlatılan  Enistein şoförü öyküsü uydurmadır, enistein izafiyet  kuramı Enistein'in tematiksel  uydurmasıdır, matematikin kendisi  her dil gibi insanlığın uydurmasıdır.

 

uydurma.. yalan demek değildir.. herhangi bir nesne düzenini en güzel şekilde oynamak için kurulmuş indirgemeler ve açıklamalardır.

 

Uydurma da uydurulan nesneler ve ilişkiler  yaklaşık olarak var sayılır ya da yok sanılırlar...

 

Gerçek ise var sayma veya yok sanmanın üstünde kesin ve kuşkusuz olarak "bulunan" nesne ya da kimse ya da ilişki ya da bağ ya da varlık ya da olaydır.

 

Ancak bizim bunlar hakkında uydurduğumuz her oyunun öyküsü bizim gerçeğe açılan kapılarımızdır.

 

Bu kapıların bazısı içimizde bazısı ise  dışımızdadır.

 

işte yöntembilimsel analiz bize bunların RESMİNİ çizme imkanı verir..

 

çizdiğimiz resim bizim gerçeğimizdir.. ben dahil bazıları Enistein'den daha yüksek ve yetkin matematiksel bir resim çizemediklerinden onu "gerçek" olarak adlandırabilirler..

 

ancak o da "yalan" yani "geçici" bir gerçek olmaya mahkumdur..

 

Çünkü hiç bir nesne hiç bir kimse ve hiç bir kuram "önce başlat sonra bitir" yasasından kurtulamaz.

 

Bu durumda bize kalıcı ve değişmez bir gerçeği aramamız gerekmez mi ?

 

Sağlıcakla kalın.

 

Osmanziya