ibtida ve intiha
 kabl ve bad'e
 half  ve eyd
 mukaddime ve hatime 
 
 
 ----------- ve ---------------->
 
 EVVEL ve  AHIR
 
 --------------ve -------------->
 
 selef ve halef
 sabık ve takib
 sebeb ve netice
 gaye ve vasıta
 
 
 Vektörün kıçı ve başı için 
 dördü üstte dörtü atta
 Sekiz tane çizgi..
 yerleştirilerek
 DOKUZ  vektörlük bir sutun oluşturuldu.
 Bu dikmedeki ARAPÇA kökenli sözcüklerin
 Türkçesi de bulunup konulabilir. 
 Bunu da yaparsanız göreceksiniz
 benzer başlangıçları.. benzer bitişleri içeren
 çizgiler.. imla dilimize uygun olarak, soldan sağa doğru çizilmiş.
 Sağdan sola doğruda çizilebilirdi.. bir sorun olmazdı...
 Ancak sonuçta aklın çizgiler, yollar, koridolar, kablolar 
 üzerinde ilerlediğini de saptamış olduk.
 
 Aklın yürüyüşünün trafiğinin saptanması ve sağlanmasının adı olan mantık ilmi ve usul disiplini.. önce başlat sonra bitir yasası olan imkanı ve hudus ile çoğu zaman karıştırılarak mümkün ve makul eş anlamlı olarak kullanılır.
 Bu olguların yasaları ile düşüncenin ilkelerinin aynı olduğu varsayımını dayanır. Aksi halde örerek gördüklerimizi gerçek olarak tanımlamak "imkanı"ı yoktur. Bu anlatımda "mümkün" ve "imkan" sözcükleri eş anlamlı oldukları halde ayrı anlamlarmış gibi alınarak "olanak" kavramı ya da olgusu ya da terimi üzerinde bir tartışma konusu yapılmıştır. Böylece de günlük dil ve düz yazı  ile felsefi konuların ele alınmasının zorluğu gösterilmek istenildi.. akıl.. imkan..  ya da makul ve mümkün arasındaki ilişki insan ile evren arasındaki ilişkinin bir uzantısı..  ilişkinin ins (makul) ucu ile kevn (mümkün) ucu arasındaki  boşluk.. ya “ile” ya da “ve” ile dolduruluyor.. “ila” ve “veya” da bu ikisi arasına konulabilir.. bu durumda imkan ve akıl ile birlikte lisan.. fikir ve zikir de devreye girer ve konu daha da karmaşık hale gelir. Sonuçta DİL artık bildiğimiz.. kullandığımız.. yararlandığımız bir meluf bir dost olmaktan çıkar.. beraber nereye gittiğimizi bilmediğimiz bir yabancı haline gelir.. Sanırım bunu amel defterimizin  ve emel kitabımızın yansıması ile karşılaştığımızda daha iyi anlayacağız. 
 
 
 Bitir  ve  Başlat
 Sonra   ve  Önce
 half  ve eyd
 mukaddime ve hatime 
 
 < ----rasat  ve  rabas ------
 
   AHİR      ve        EVVEL 
 
 < ----  ati     ve    mazi  -----
 
 selef ve halef
 sabık ve takib
 sonuç   ve   sebeb
 araç     ve  amaç
 
 Yukarıda vektörün /  sıratın / okun yönünü değiştirdik.
 Daha önce  soldan sağa olan yönü soldan sağ yaptık.
 Bu durumda SOL gelecek / ati oldu.. SAĞ geçmiş  / mazi oldu. 
 Geçmiş  rasat edilir ve beklenir, gelecek ise rabas edilir ve bakılır.
 Rasat edilen, bakılan  mazi EVVEL’dir, rabas edilen, beklenen ati AHİR’dir.
 Söylediklerimi yukarıya bakıp gördünüz mü ?
 Görmedi iseniz bir daha bakınız.. çünkü göre göre öreceksiniz.
 İki satır yukarıda olanı, iki satır aşağıda olana Türkçe’ye çevirdim.
 Şimdi bu söylediklerimi görmeniz için yukarıyı kopyalayıp aşağıya yapıştırıyorum:
 
 Bitir  ve  Başlat
 Sonra   ve  Önce
 half  ve eyd
 mukaddime ve hatime 
 
 < ----rasat  ve  rabas ------
 
   AHİR      ve        EVVEL 
 
 < ----  ati     ve    mazi  -----
 
 selef ve halef
 sabık ve takib
 sonuç   ve   sebeb
 araç     ve  amaç
 
 Bu dizim tarzı belki sizin alıştığınız okuma-yazma yönüne (soldan sağa) ters  gelebilir.
 Fakat bunun illet (sebeb-netice) ve akıbet (gaye-vasıta)  olgusuna bir etkisi yoktur.
 Öyle de yazsanız, böylede yazsanız.. sebeb ve gaye ÖNCE, netice ve vasıta SONRA gelecekir.
 ZAMAN  nerede olursanız olun, geçmişten geleceğe doğru ilerlediği gibi OLAYLAR da nedenlerden sonuçlara doğru yürürler.. keza önce amaç olur ancak bundan sonra araç oluşturulur. Bunları gösterirken  yönünün soldan sağa ya da sağdan sola olmasının etkisi yoktur.
 Etkisi olan husus, TAKDİM-TEHİR ederken  hangi işi ÖNCEYE aldığını, hangi işi SONRAYA bıraktığınızdır. Burada  çok çok önemli olan husus,  bir EVVEL ve AHİR arasında bulunan ŞİMDİKİ  ZAMAN tercihidir.
 
 
 Bitir  ve  Başlat
 Sonra   ve  Önce
 
 half  ve eyd
 HATİME  ve MUKADDİME 
 
 < ----rasat  ve  rabas ------
 
   AHİR      ve        EVVEL 
 
 < ----  ati     ve    mazi  ---
 
 DAVA  ve DELİL
 sabık-ı  selef  ve takib-i halef
 
 sonuç   ve   sebeb
 araç     ve  amaç
 
 Şimdi buradaki bilgiler,  elde edilen veri ve bilgilerden ekonomik çıkar ve sosyal yarar sağlamak isteyenler için fazla bir getirisi olmayabilir.. fakat arayanlar için düşünüldüğünde pek çok karanlıkların aydınlanması ve bir süre kapalı kapıların açılmasını sağlayabilir. Bu nedenle düşünmeyi sürürüyoruz:
 
 Bitir  ve  Başlat
 Sonra   ve  Önce
 
 Half-i kabiliyet  ve eyd-i istikbal 
 HATİME  ve MUKADDİME  ( cevap ve sual)
 
 < ----rasat  ve  rabas ------
 
   AHİR      ve        EVVEL 
 
 < ----  ati     ve    mazi  ---
 
 DAVA  ve DELİL  (Keşif ve Taharri) 
 sabık-ı  selef  ve takib-i halef
 
 sonuç   ve   sebeb
 araç     ve  amaç
 
 tekamül-ü araç ve teraküm-ü gereç  ilerleme ve gelişmenin motorudur..  araçlar geliştikçe ve gereçler biriktikçe maddi uygarlığımız olan ümran biraz daha ileri gider.. imar ve tamir uygarlığın bir kanadıdır.. diğer kanadı ise hars.. kültür.. ekin..  ümranın artması ve harsın çoğalması ile ikinci bir bereket kapısı açılıyor.. onarımın ziyadesi ve ekinin teksiri..  bolluk ve bereket getirir..  bütün bunlar hacatımızın karşılanması ve harratımızın açılması ile gerçekleşiyor ve bize yükledikçe yüklüyor.. sorunları.. nimetleri.. sorumlulukları.. külfetleri.. neden giderek daha ağırlaşan yükün altına giriyoruz..  dolumsuz hacat ve doyumsuz harrat.. ne anlama geliyor ?
 Sonuçta evvelden ahire giden seyahatımızda..  bilinenlerden bilinmeyen yürüyen seferimizde..  burası kalıcı olmayan bir durak.. bu durakta dur durmak bilmeyen bir ARAYICILIK  ve taharri var  ki her biri bir hürriyeti gerçekleştiriyor.  Bunlar bizim aradığımız Hurilerimiz ve Nurilerimiz..  listeye bir daha bakalım, ne göreceğiz ?
 
 Bitir  DÜNYA  Başlat
 Sonra   AHİRET   Önce
 
 Half-i kabiliyet  ve eyd-i istikbal 
 HATİME  ve MUKADDİME  ( cevap ve sual)
 
 < ----rasat  ve  rabas ------
 
   AHİR      ve        EVVEL 
 
 < ----  ati     ve    mazi  ---
 
 DAVA  ve DELİL  (Keşif ve Taharri) 
 sabık-ı  selef  ve takib-i halef
 
 sonuç   İLLET    sebeb
 araç     AKİBET  amaç
 
 
 Ben bu kahve  falında bişiler gördüm.. siz de ördünüz mü..  menbaınızdan olan bir ASLI  fasl-ı vesilede HASIL etmek istediğiniz hedefi elde ederken,  ister fani dünyaya ister baki ahireti takdim edin.. ister işin illet tarafını ister akıbet tarafını tehir edin.. evvelemirde yaptığınız tercih hitamımız olan düğün gününde ortaya çıkıyor… bu arada da istidatlarınızda olan esma SAN’AT’ınızla hüsna olacaktır.  Allah akıbetimizi güzel ve ahiretimizi iyi etsin. Amin.
 
 Yazıya devam ediyoruz:
 
 Yukarıdaki YATAY eksenini tanımlamak için koyduğumuz DİKEY liste üzerinde düşünmeyi sürdüreceğiz.. 
 evvel ve ahir ana yatay eksenin üstünde bulunan maddeler ile altında bulunan maddelerin bazılarının değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.. örneğen sebeb-sonuç ilişkisi görünen ŞUHUDİ bir ilişkidir de gaye-vasıta ilişkisi GAYBİ bir görünmezdir.. Bu nedenle İLLET ilişkisinin üste.. AKİBET ilişkisinin alta yerleştirilmesi lazım..
 Peki aynı ilişiyi yukarıdaki maddeler içinde yapabilir miyiz.. bi bakalım yukarıya..  aşağıdaki iki ilişkiyi illet ve akibet olarak ADLANDIRMIŞIZ fakat yukarıda mukaddime ve hatime ile half ve eyd ilişkisinin ismi konulmamış.. Şimdi yukarıya baktım ve şu ilişkileri kurdum.. zamanla sizde böyle kuracaksınız.. bu benim süperliğimden değil.. bilgileri düzenli bir şekilde kafanıza yerleştirirseniz düzenli şekilde de koyduğunuz yerde bulursunuz..  gördüğüm, aslında, ördüğüm şu:
 
 meharet  SAN'AT  kabiliyet
 
 hatime    HİKMET   mukaddime
 
 
 Bu iki ilişkiden san'at adını yukarıya.. hikmet adını ise aşağıya yani gayba alırsak böylece simetrik bir eşleştirme ve değiştirme yapmış olacağız:
 
 Bitir  DÜNYA  Başlat
 Sonra   AHİRET   Önce
 
 netice  İLLET    sebeb 
 meharet  SAN'AT  kabiliyet
 
 
 < ----rasat  YUKARI  rabas ------
 
   AHİR      ve        EVVEL 
 
 < ----  ati     AŞAĞI    mazi  ---
 
 
 hatime    HİKMET    mukaddime
 vasıta    AKİBET    gaye
 
 sav   ve  kanıt 
 izleyen kuşak  ve  izlenen kuşak
 
 Bu en aşağıda olan iki satırı da türkçe karşılık verdim.
 Biz türküz.. türkçe düşünüyoruz.. öylese düşünmenin malzemeleri olan adlarında türkçe olması lazım ki daha iyi anlaşalım değil mi ?
 
 Şimdi EVVEL ve AHIR çizgisini anlamak için biri yukarıya bir aşağıya kavram yerleştiriyoruz.. bir üste bir alta terim yüklüyoruz.. işte bu yukarı ve üst dediğim ŞUHUD ile aşağı ve ült dediğim GAYB.. yöntembilimsel analizde adı ZAHIR ve BATIN olan iki yerdir.. 
 
 Sağlıcakla kalın..
 
 
 
 
 
  
 
 mavi
  ------------- BEYAN dogru olmali ve MAAN  hakikati bulmalidir
          |