Geleneksel zihniyet bir işe yarasaydı Osmanlının çöküşünden beri İslam Dünyasını ayağa kaldırıp İslam ALEMİ haline getirirdi.. Siyasal İslamcılar sadece rekasiyoner hareket ediyorlar.. davası olan aksiyon insanı.. çözümü olan proje adamı değiller.. sadece Mevdudiler.. Seyyid Kutuplar.. Necip Fazıllar tarafından İDEOLOJİ gazı verilmiş nesiller.. biri nasıl felsefeyi DİN haline getirmişlerse bunlarda dini İDEOLOJİ haline getirmişlerdir.. temel de bulanan.. iman ve küfür.. islam ve isyan.. elem ve emel.. kalem ve kelam.. karşıtlığını yaşama taşımadılar.. küfüre küfür etmekle bir yere varılmaz.. amelinde sadece isyanı taşımakla islam olunmaz.. elemleri tatmadıkça emellerine ulaşamaz.. şuur kelamını yaşam kalemine yansıtmadıkça ne kendinelerine çözüm bulabilirler ne de başkalarına örnek olabilirler.. Buna yaşayarak görüyoruz.. Başka türlü ayağına kurşun sıkamazdı başımızdaki.. Batının derdi bu gelenekçi zihniyete güç vererek tüm yeniliklerinin ve gelişimlerin önünü tıkamaktır. Onlarda hakikatler kulak tıkayarak bu işe yardım ediyorlar. Bu tarihte yüzlerce kez tekrar edildi.. geçmiş müslümanlar.. İseviler.. Museviler.. ve önceki ümmetler tarafından: İmanı elde edince ilimle bağlarını kestiler.. islamı elde edince insanla bağı kopardılar.. Allah’a itikadın ve ahirete imanın dünya ve kuvvet ile ilişkisini kuramadılar.. insanlara zulmettiler.. insanda ilimle kuvvetin yenilik gücünü elde ederek yaptıklarının acısını bir zamanlar haklı görünenlerin başına vurarak aldı.. oysa esas misyon hak ve kuvveti birleştirmek ve insaniyet-i kübra olan islamiyeti insanlıktan çıkarmak ve asıl mesaj vahdeti ve rahmeti beşeriyete yaymak ve medeniyette yaşatmaktı.. dini ve etnik yararları ekonomik ve politik çıkarlarına alet ettiler.. haçlı savaşları ve cihatlarla zenginlikleri istilaya yeltendiler.. herkesi kendilerine benzetmeye çalıştılar.. kendilerini kutsallaştılar ve kusurlarından akladılar.. evladı rasulü bile katlettiler.. hakikatı ihata etmeyi ve kuvveti hakk ile buluşturmayı ve insanı yaşatmayı seçmediler. Ancak buda kuvvetin bir fitnesidir ki kuvveti elde eden hakka uymakta zorlanır.. zayıflar horlanıp hakkı çiğnenerek nefret ve öfkeyle harlanır.. insanlarda istikameti bulmakta zorlanır.. bu yüzden kemalin zevalini yaşatarak eşyanın fenasını gösteren kusur her dönem tekrarlanır.
Değerli Kardeşim, murad etmediğim manalarla eleştirmişsiniz.. ama bu da normal.. bazen insanın kendisi de maksadını aşan ifadeler kullanabiliyor. Burada Genel bir hastalığı vurgulamak istedim. Bu nedir.. kuvvetli olan hakka uymakta zorlanıyor. Kendini haktan müstağni sayıyor ayetin ifadesiyle.. Bu Müslüman olsun olmasın fark etmiyor.. aslında Müslümanda bu kusur daha çok göze batması gerekirken .. tam tersine onun inancıyla beraber kutsallaştırılıyor ve onu bir kılıf ve gerekçe bulunuyor. Kafirin zulmüne bakılıyor ve yakınılıyor.. müslümanın zulmü hoş görülüyor. Eğer bir çetele tutulması kafirin Müslümanı öldürmesinin on katı Müslümanın birbirin öldürmesi var. Bu yanlış.. Müslümandaki nefsi muhasebe (otokritik) kafirden daha güçlü olması lazım. Müslümanın eleştirisi (Tenkidi) daha köklü ve yapıcı olması lazım.. eğer ileri gitmek ve başarmak istiyorsak. Diğer vurgulamak istediğim.. kültürel doğu ve batı.. fikri iman ve küfür.. hissi hak ve batıl karşıtığının artık bir işe yaramadığı.. bunlar yıllardır sunulan ve vurgulanan tezler ve fakat artık işe yaramıyorlar. Kuvvetli olanların gücü ele geçirenlerin HAKLI görüldüğü bir dünyada değil hakkı yükseltmek insan haklarımızı bile korumamız için muktedir olmamız gerekiyor. Ancak bu askeri ve siyasi bir güçten ziyade ekonomik ve kültürel bir güce dayanmalı. Askeri savaşların ekonomik savaşlara bunun da bilgi yarışına geçildiği bir dünyada.. doğunun elindeki ile batının elindekini sentezleyen bir YENİ mesaj, ÖZÜN misyon ve proje olmadıkça.. ve la şarkıyyatün ve la garbiyyatün bir NUR ve aydınlık ve yol ve çözüm bulmadıkça yakınmaların ve bunalımların önüne geçilmesi zordur.
Biz bu buhrana karşı bürhanımızı biliyoruz.. İki yüzyıldır malımızın çalındığını ve yirmi yıldır da canımızın alındığını görüyoruz.. biliyoruz.. canımız acıyor.. ama buna duygusal tepki vererek zulumdan yakınmak ve sövmek kolay.. ancak sorunu akılcı ve gerçekçi olarak görmek ve çözmek durumundayız ve saldırıyı soğukkanlılık ile karşılamak zorundayız.
Elde edilmeye çalışılan ve çalınan petrolü işleyecek sanayimiz var mı idi ? Sanayinin alt yapısı olan bilimi ve teknolojiyi üretecek kültürel yapımız nerede idi.. böylece gücü elimizden yitiren köken sorun ne idi.. teorik akıl ile pratik akıl arasında dengeyi bozmak ve usul ve iman mabeynindeki uyumu kırmak.. iman ile ilim arasını açmak.. islamın insan ile bağını koparmak.. bu işler zordur.. ancak başarmakta bize verilen görev ve sınav.
Ancak insan deneme ve yanılma ile öğrenir.. araştıra ve geliştirme ile ilerler.. değiştirme ve düzeltme ile yükselir.. artık öğrendik ki dil.. din.. emek.. hürriyet.. barış.. gibi ortak insanı değerler üzerine ne ulusal partiler ne ne de uluslararası ideolojiler çare ve çözüm değildir. Artık sağcılık ve solculuk yanlarının yön tutulması bitti bunları yan yapan öncülük başlıyor. İşte bunu bildik söylemlerle hain.. işbirlikçi.. münafık.. batıcı.. yenilikçi.. karalamaya çalışıyorlar.. on yıldır mali götürdüler.. yoksulları borçlu hale getirdiler.. şimdi kıçlarını kurtarmaya çalışıyorlar.
Sevgi ve saygı yanında bir de korku ve öfke var yaşamın bir parçası hatta diğer bir yanı olarak .. maddi olarak zaten yaşamın bir tarafı doğum olumu ise öbür tarafı da ölüm düğümüdür. Yaşamı tek yanlı görmektense iki taraflı görmek daha yetkin ve yararlı.. ancak bu da bir seçim.. kimi ölümden oluma doğru yürür.. kimi olumdan ölüme ilerler.. kimi ise iki yanı birlikte götürür.. solunu ve sağını yanlara bırakarak önüne bakar ileriye yürür geriye gitmez.. hiç olmazsa iki ileri bir geri gider.. sonuçta hep ileriye yürür.. böylece iki yanı yani solu ve sağı yön yapmak yanlışından kurtulur.. diye düşünüyorum. Ancak bunu yapmak ve öncülüğe soyunmak kolay değildir.. hele uygulamak çok zordur.. meşeme.. yemin.. sabıkun sahiplerini anlattım.. sağ ve sol yanlardan ve öncülerden.. yön ve yol haline getirilen sol görü ve sağ duyudan başka SOL görüşlüler ve SAĞ duyulular.. var.. bir de bunları cılkını çıkaran solcular ve sağcılar.. neyse ki beşeriyet bu SOLCULUK denilen körler okulundan ve SAĞCILIK sağırlar mektebinden ve birbirini ağırlar üniversitesinden yavaş yavaş kurtuluyor.
|