Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim  
Mesaj icon Konu: mantik ve matematik Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4751

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: mantik ve matematik
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 23:49
Venüsyen Art

Dündar Sansur

Paylaşmış

Matematik profesörü Ali Nesin’in, köşe yazarı Abbas Güçlü’ye yazdığı mektup ... 20 Ekim 2023
Sayın Abbas Güçlü ...
Bugünkü yazınızda şöyle bir pasaj vardı: Gelelim hemen her öğrencinin belalısı durumundaki Matematik dersine İlkokuldan üniversiteyi bitirinceye kadar Matematik ile aram hiç iyi olmadı. İkmale bile kalmadan hep geçer not aldım ama her defasında öğretmenlerime şu soruyu sordum ...
Matematik’in bana ne yararı var ..
Onlar da ısrarla, her defasında, büyüğünce anlarsın dediler. Yaşımız kemale erdi ama ben hâlâ onca matematik dersini, sınıf geçmenin ötesinde niye aldığımı hala anlayabilmiş değilim...
Abbas Bey, çok haklısınız, matematik bir şeye yaramaz, çünkü matematik çok şeye yarar..
O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkânsızdır.
Marangozluk, masa, iskemle, dolap yapmaya yarar, ama matematik her şeye yarar! İnsanoğlu, bu dünyayı, bu doğayı, bu evreni anlamanın mantık ve matematikten başka bir yolunu bulamadı bugüne kadar.
Doğarken kendimizi içinde bulduğumuz dünya da, daha sonra kendi yarattığımız dünya da matematikle anlaşılır. İçinde belli bir düzen olan, belli bir denge olan her yapı matematikle anlaşılır. Bunun başka bir yolu yok ...
Matematiğin yetmediği yerde felsefeye, inanca, ilkelere başvurulur. Ama matematiğin yettiği yerde başka bir şeye başvurana yobaz denir. Matematik, içinde yaşadığımız evrenin zihinsel bir modeli olma iddiasındadır.
Örneğin bir binanın Richter ölçeğinde kaç derece depreme dayanıklı olacağını binayı sallayarak değil, bir iki alan çalışması yaptıktan sonra, masa başında, kalem kâğıtla, hesap kitapla, yani matematikle anlarız ...
Teknolojiyi, sanayiyi geçtim, ticarette, siyasette, insan ilişkilerinde, sporda ve hatta sanatta, kısaca muhakemenin ve dengenin olabileceği her yerde mantık ve matematikle karar veririz.
Sanat ve felsefe de, aynen matematik gibi, tek bir şeye değil, her şeye yarar. O kadar her şeye yararlar ki, yararları o kadar geniş bir alana yayılır ki, “hah işte şu işe yaradı” diyemezsiniz.
Mesela sanattan anlamak, Picasso’yu, Klee’yi bilmek, Dostoyevski’yi okumuş olmak, Brahms’ı dinlemek bugüne kadar ne işinize yaradı..
Hiçbir işinize yaramadı tabii, ama her şeye yaradı, bu sayede bambaşka bir insan oldunuz. Zaten aksi halde o köşede biraz zor kalem oynatırdınız...
Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde, eğer bir uğraş dalının doğrudan ve anında bir yararı yoksa, o uğraş dalı hor görülür, küçümsenir, aşağılanır. Bu yüzden hiçbir şeye yaramayan sanatın, felsefenin ve matematiğin köylerini kurduk.
Oysa içine saplandığımız orta gelir tuzağının yegâne çıkış yolu, daha fazla matematikle, daha fazla bilimle mümkündür.
Matematikte tek bir doğru vardır. Bu sayede matematikte kavga döğüş olmaz, tartışma olur, fikir teatisi olur, ikna çabası olur.
Siz hiç karşısındakinin bacağını ısıran, rakibine uçan tekme atan matematikçi gördünüz mü?
Ben de görmedim. Peki ya siyasetçi gördünüz mü ...
Emin olun ki o siyasetçi matematik bilmiyordu...
Matematik hiçbir işe yaramasa doğruyu bulmanın ne demek olduğunu öğretir, doğruya nasıl ulaşılacağını gösterir, doğruya ulaşmanın zorluğunu fark ettirir.
Zihinsel olan matematiği gerçek hayatla karşılaştırınca, hayatta doğrunun ne kadar muğlak olduğunu, hayatta doğruya ulaşmanın ne kadar zor olduğunu, hatta bazen mutlak doğrunun olmadığını anlarız. Böylece karşı düşüncelere daha açık oluruz, ikna etmenin ve diğerini dinlemenin önemini anlarız.
Abbas Bey, matematik sadece hesap kitap değildir, doğru öğretildiğinde bir demokrasi dersidir de...


dedim ki:


Matematik insana emanet olarak verilen özdeşlik ilkesinden çikartilan Mantigin çocugudur. Descates ve Fermat ve Euler zamanlarina ayri ayri gelen Hesab ve Hendeseyi birleştirerek bu gun kullanila ANALITIK'i oluşturdular. Eski kutbi mantik olaylara uygulanamayan bir düşunme aleti idi.. Matematik ile nisbi hale getirilerek bu gun kullanilan ISTATISTIK'i elde ettiler. Ayniyet ilkesinde elde edilen sadece mantik ve matematik degil bulunmayan sonsuzlugun kökeni tevehhumu ebediyettir ki bu tam tersine biĺimde sorunlar çikarir ve zihni donguye ve totolojiye duşurur. Emanet identity ilkesinin kullanimi bu saydimlarimla degil.. identity prensibi kozalite ve nedensellikle birleştirilerek bilimi ve fünunu oluşturur. Ozdeslik ilkesinin emanet oldugu unutulup insanin kendi mali haline getirildiginde Ali Nesin'in söylediklerini soyletir.. ne yazik ki sirince matematik köyunde çalisirken bende efesde noterlik yapiyordum.. hatta orada zati âlinize ulaşmiştim.. ne yazik YBA tanimadiniz.. bu sizin ilginizin özgurlugu idi ki ozgurluk dahi ozdeşlikte bir emanettitr bu da unutuldugunda olmayan başiboşluga donuşur. Ozdeşlikle birlesip kuvveti buldugunda ise ve şohret ve servet eklendiginde insani bozar ve FRAVUNLUK kurumunu oluşturur.. diye düşünuyorum.

Saygilarimla
osmanziya
yontembilim.com




IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk