temeller  
       
      Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
        Kategori:  İnsan Bilim
       Forum Adı:  İnsan Bilim
       Forum Tanımlaması:  İnsan Bilim Üzerine Paylaşımlarınız
       URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2530
       Tarih: 04-Kasım-2025 Saat 08:26 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
      
 
  
      Konu: temeller
       
      Mesajı Yazan: osmanziya
       Konu: temeller
       Mesaj Tarihi: 01-Kasım-2024 Saat 08:01
       
      
        
          
	
Temeller.. temellerin altında temeller.. temellerin altındaki temellerde  bir sürü ELEMLER.. amellerimizden ve elemlerimizden doğan.. bundan on bin sene önce Van Ercişten görülen SÜBHAN dağı yapılmış.. keza yine bu neolitik çağda İstanbul boğazı Karedeniz gölüne akan bir şelale imiş.. yine on bin yıl önceki neolitik çağda insanlar Tarım devrimini gerçekleştirmiş ve böylece avcılık ve toplayıcılıktan hayvancılık ve bahçecilik devrine gelmişler.. on bin yıl önce.. size bu sure az mı çok mu gelir bilmiyorum.. ancak bana denilenlerden anladıklarımı anlatıyorum.. yanlışsam düzeltin...
 
 osmanziya 
 
 
 
 
 Biz bu yazıda evrenin temellerini değil insanın temellerini anlatıyoruz. Aslında bu yazıda değil on yıldır web sayfamda ve face sayfalarımda anlatıyorum İNSANBİLİM yazarken.. eskiden uzun süre insanbilim yapıyorum diyordum.. aslında insanı yapıyor değil yazıyorum.. aslında uygarlık insanbilimi yaparken yazıyor.. işte bu yapma ve yazma eylemini hep karıştırıyoruz.. 
 İşin aslı okuma ve yazma.. yapma ve etme.. kurma ve kılma.. sayma ve sanma.. biz sadece ilk iki çiftin farkındayız.
 
 mustafa buğuçam 
 
 
 "Her cemal ve kemal kendini görmek ve göstermek ister" demiş İmamı Nursî.. bende derim ki kendini görmek ve göstermek meşru ve makul.. makbul ve mümkün olmalı.. 
 Face dünyası bizlere gösterdi ki insan görmeye ve görmeye meftun ve mübtela.. genç iken gözlerimizi  GENÇ hatunları görüyordu.. erkek olarak.. kadınlarda elbette  GENÇ erkekleri görüyordu..  yaşlı iken bu sefer kendi bilgimizi gösteriyoruz.. BİLGİMİZLE kime GÖSTERİŞ yapıyoruz.. gençlere mi yaşlılara mı ? 
 Kendi hesabıma konuşursam.. dediklerimden şu çıkıyor.. genç erkekler ve genç kadınlar asla yaşlılara bakmaz ve okumaz.. yaşlılarında kendini göstermekten başka bir muradı olmadığından başka yaşlılara asla bakmaz.. bu durumda biz bilgimizi ancak kendimize gösterebiliriz.. sadece ve sadece KENDİMİZE gösteriş yapabiliriz ki.. sanırım bunun farkında olan pek az yaşlı bulunuyor.. bende böyle yaşlılara sesleniyorum:
 Dünyada  en büyük işimiz çişimiz ise.. dünyanın en büyük işi de kendimizi tanımaktır.. çünkü ancak kendini tanıyan kurtulabiliyor.
 
 
 Dinnur YAŞAR  
 03.11.2024 İZMİR ÜÇYOL 08:09
 
 
 
  
 
 
 
  
 
 
 [07:14, 01.11.2024] Mustafa BUGUCAM: Temelleri izliyoruz.. şuur olani ziddile ve niddiyle FARK eder.. olmayani mahrumuyla ya da haramiyle kadr eder. Bu ayirt etme ve degerini bilme en temeldeki yapilanmadir.. SOL GORUDE  vehimde hayale.. cari bulunan.. SAG DUYUDA  zikirden fikre..meri olan.. budur diye duşunuyorum.
 [07:39, 01.11.2024] Mustafa BUGUCAM: Hoca bir mesaj verir.. mesajı olan hocanın da bir misyonu olur.. o misyonda maddeyle gerçekleşir ve bundan sonra hoca PAMUK ELLERİN CEBE gitmesini ister. Yani bu işler PARASIZ olmaz.  Elbette bizim ne  böyle  bir mesajımız bulunuyor ne de böyle bir misyonumuz oluyor. Bizim isteyeceğimiz iş.. eğer bu güne kadar bizi izlediyseniz..  yani İNSANIN KENDİNİ BİLME işini dünyanın en büyük işi olan çişinden daha büyük olduğunu anladıysanız..  bundan sonra elinize kağıdı ve kalemi alıp bu tabloyu kağıt üzerine yazmanız ve buraya göndermenizdir.  Bunu sizden istiyorum lakin bunu kendimde yapacağım. Yani t= tablolarını s= tablolarına çevireceğim.. bu çalışmada bir KELİME'yi öğrenmeden başak bir KELİME'ye geçmeyeceksiniz. Sözlüğe bakacaksınız.. bulamazsanız bana soracaksınız.  Çünkü bazan sözlükte olmayan sözcükleri de kullanırım.  Çünkü bir değere gerekli değişkeni  kendim bulurum ya da bir değişkene gerekli DEĞERİ kendi kurarım. Elbette bu çok çok nadir olur. İşte sizde bunu yapar haline geldiğinizde artık dilinize hakimsiniz.. demektir. Diline hakim  bulunan  dinine de hakim olur.  Saygılarımla sağlıcakla kalınız. Osmanziya 01.11.2024 İzmir üçyol 07:38
 
 WathApp TABAKAT gurubunudan alıntı.. 
 
 
 
          | 
         
        
      
 
  Cevaplar: 
       
      Mesajı Yazan: osmanziya
       
      Mesaj Tarihi: 02-Kasım-2024 Saat 09:18
       
      
        
          
	
 
 
 
 
 Biz çalışmamızı yaptık ve beyaz tahta'yı tablo yaptık.
 
 
 NEFİS  hayal-i hazır..
 AKIL vehm-i hatır
 KALB  fikr-i ma'na
 RUH zikr-i lafz
 
 
 
 Bütün yukarıda saydığım işlerle olanı FARK eden olmayanı KADR eden bir AYİNE-İ ŞUUR'umuz bulunuyor.. dediğimde var mu buna itiraz eden ? Konuşmada söyleyeni dinleyen MUHATAB  söyleyenin dediği bütün sözcükleri ANLAMASI gerekir.. söylediği sözden önce.. anlamadığı sözcük varsa sözlüğü bakması gerekir.. bunun için MERAK ve meramdan oluşan IŞK'ın bulunması gerekir..  fakat MEŞK etmeğe ALAKA kalmamış ya da alakasına rağmen şu veya bu gerekçeyle  meşke fırsat bulamayan YERAK'lara derim ki:  ve mâ  edrake ma yerak ? "Yerak"ın ne olduğunu idrak ettin mi ? derk etmediysen söyleyeyim: Yerak biri boş boru biri dolu borudur. Boş olanına YARIK.. dolu olanına YARAK adı vermiş DİL.. Yarık ve Yarak cima ya da zina  ile birleştiğinde bu İKİLİ'den akıtılan sıvı olan meni de BEŞER  TOHUMLARI (sperm ve ovaryum)  bulunur.. bunlar da rahime gömülürler.  YARATAN bu tohumları "yar"dan yani  bu yâr olan YERAK'larda attıktan sonra BORULAR içinde  beşerin yolculuğu başlar..  bağırsak boruları.. damar boruları.. sinir boruları..  metro boruları.. asansör boruları.. yatay, dikey ve verev bir sürü ÇİZGİLER içinde.. yol alarak.. nefesi bitince yani eceli gelip ölüncü cenazesi de toprağa gömülür.  Bu iki gömülme arasında süreye de biz ömür adını veririz.. neyi gömeriz.. çünkü pistir.. hatta hindular toprağı kirletmesin diye bu pisliği yakarlar. Başı pis.. sonu pis.. olan bu torbanın içi de pistir.. ince ve kalın bağırsaklarda PİSLİK doludur. İnsanın sadece bedeni pis değildir.. zihni de bom boktur.. yanlış bilgiler.. yalan sözler.. kinler.. hasetler.. hırslar.. korkular.. kuşkular.. kızgınlıklar.. küskünlükler.. kendi küçük ya da büyük görmeler.. çünkü ALAKA'sı bozulmuştur. Alaka bozulunca ışkı ve aşkı da bozulur. Ancak bu da gayet DOĞAL ve NORMAL.. çünkü biz buraya.. bu BORULAR arasındaki yolculuğa..  bu pisliği temizlemek.. bu bozuğu düzeltmek.. için geldik. Bütün deneme ve yanılmalarımız TEMİZ bir RIZIK yemek içindir... HELAL yemek.. helal doldurmak.. helal boşaltmak.. insan olan insanın.. islam olan insanın.. yahudi ya da müslüman her türlü insanın işidir. Ancak çağımızda bu helala çok HARAM'lar da karışabiliyor ki bunları temiz ve pak ve ak getirmek bizim savaş ve barışımız içindeki sınavımız ve yarışımız oluyor.
 
 
 
 Yukarıda yazdığım sözcüklerin sözlük anlamlarını bilebilirsiniz.. ancak bunları neliklerini ve gerçekliklerini  ve içeriklerini BİLEBİLMEK için bunu kendi zihniniz içinde ya da başkalarıyla tartışmanız gerekir.. GÜNLÜK KONUŞMA.. sadece basit sorunlarını çözer.. köklü hiç bir sorununuzu çözmez...
 
 
 
 Bu sözcükler içinde en ESRARLISI  "vehim" sözcüğüdür.. bazen "vesvese" adı da verilim.. fikrin iki hali bulunur.. biri fehim biri fıkıh..  ben fehmi KAVRAMAK ve fıkhı ANLAMAK olarak çeviririm.. "vehm"i de İRDELEMEK..  "hayal" imgelemek.. ancak insanlar "hatır"a hayal adı veriyorlar. Hatır ve Vehim o derece birbirine karışır ki ayırmak için kırk senemi vermeme rağmen hâlâ temamiyle ve kemaliyle ayırabilmiş değilim.. sanırım "vesvese" bu vehim ve hayal ve hatır ve hazır dan daha ince sofistike ve spesifik bir nesne..  biz vesveseyi şeytana ve ilhamı meleğe veririz. Son sure bunun kaynağının HANNAS olduğunu söylüyor. Karen ARMSTRONG'un Hazreti MUHAMMED  kitabını yeni bitirdim.. orada TAHANNÜS'den bahsediliyor.. sanırım insanın HANS olması.. son surede RABBİNNAS.. MELİKİNNAS.. İLAHİNNAS denilerek üç TANRILIK katmanından bahsedilir.. eğer hâşâ TANRI'yı bir bileşenler kümesi var sayarsak onun dört katmanı bulunuyor; HAN-NAS.. RABB-eN-NAS.. MELİK-eN-NAS.. İLAHİ-eN-NAS.. Hannas DÜNYA.. melik ve malik rab  DİL..  ilah ise DİN.. alanımızı oluşturuyor. Fakat çoğumuz hannastan yakamızı kurtaramıyoruz.. Kurtulmak için de Rububiyet.. Malikiyet.. Melikiyet.. İlahiyet.. katmanlarına sığınmamız ve yardım istememiz gerekiyor.  Eşyaya malik ve eşhasa melik olan DEVLET BAŞKANLARI.. yüksek makamda yetkili ve etkili kimseler olarak işleri kolay değildir.. Yaratan onlara mülk verir AZİZ eder.. mülkü elinde alın ZELİL eder.. örneğin KADDAFİ.. hepiniz gördünüz.. mülk elinden gidince ZİBİL oldu rahmetli.. nerede ise kuş sütü ile besleyecekti halkı.. düzen bozulunca.. zaten birimiz öldüğümüzde zibil ve çöp ve pis bir nesne haline geldiğimizde hemen toprağa gömeriz.. ben PANTEİST değilim.. evren ya da insan TANRI değildir.. ancak onun isimlerini anlamak için harflere.. yazdığı yazılara.. kainat ve insan olarak ortaya koyduğu olanaklara.. bakmak ve bunlarda üzerinde düşünmek ve konuşmak gerekiyor.. konuşabilmek içinde günlük dilin üstünde bilimsel dile.. felsefi dile ve dini dile çıkmak gerekiyor. Bunu da face de yazı yazarak yapamazsınız.. yapsanız yapsanız benim gibi reklam yaparsınız.. oda bi işe yaramıyor.
 
 osmanziya 02.10.2024 üçyol izmir
          | 
         
        
        
       
      
      Mesajı Yazan: osmanziya
       
      Mesaj Tarihi: 02-Kasım-2024 Saat 09:35
       
      
        
          
	
Bilgi öğrenilir
 Buyruk öğretilir
 
 Örnek uygulanir
 Öğut uyulur
 
 Belge saklanir
 Değer taşınir
 
 Bilim  kullanilir
 Hukuk işletilir
 
 Bir de tabi bu face dünyasında BİLGİLERİ ve DEĞERLERİ paylaşıyoruz.. bu paylaşım İLETİŞİM'in ilerlemiş şekli ve elbette değerlidir. Bununla beraber laftan yukarı çıkamamak tehlikesi de bulunuyor. 
 
 Sözcüklerin sözlük anlamlarını bilmek günlük dilde işimize yarıyor.. bu sözcüklerin neliklerini ve gerçeklikleri ve içerikleri BİLEBİLMEK için onları tartışmak gerekiyor. Bu da bizden günlük dilin üstünde bilimsel dil.. felsefi bilgi ve dini dil ve bilgi gibi ÜST KATMANLARA çıkmayı gerektiriyor. 
 
 Ancak kelimelerin ve lafızların  ma'naları bilmek ve bilmiyorsak bunun için lugata yani sözlüğü bakmak  ilk koşudur.  
 
 ilim --  kelam -- isim 
 
 Osmanziya 02.11.2024
          | 
         
        
        
       
      
      Mesajı Yazan: osmanziya
       
      Mesaj Tarihi: 03-Kasım-2024 Saat 07:45
       
      
        
          
	
Olani fark etme KEVNI ayirt etmekdir. Olmayani kadr etme FESADI degerlendirmektir. Dikkat ederseniz mevcud bir varlıgı fark etmektir..  demedim. Keza madum bir yoklugun degerini bilmektir.. demedim. Vucud ve ademi   istikrar ve inhirafı tanimlamakta kullandim.
 
 Var-dir.. yok-tur.. yuklemlerini çok nadir kullamiyorum artık.. bizlerin..  var sayma ya da var sanma yetenegi bulunur fakat var dır ya da yok tur demek dilin yanliş kullanimi  ve düşuncenin kesin  yuklemi ve dayanaksız yargısidir. Vecd.. vicdan.. vucud  kelimeleri  CDD  kökunden ve cûd anlamindan  turetilen ciddî sözcuklerdir.
 
 
  
          | 
         
        
        
       
      
      Mesajı Yazan: osmanziya
       
      Mesaj Tarihi: 03-Kasım-2024 Saat 07:46
       
      
        
          
	
 Asar temas edilen eşya.. ayat temaş edilen harfler.. âmâl edebi eşhas.. âyân ebedi isimler.. bu tanimlar uzerine nirer kitab yazilabileceginden emin olunuz. Amma biz bu tur İÇERII  hazir acik ve seçik ANLASILIR  yazilardan vazgeçtik. 
 
 Burada gösterilen HAYATA  dair vital aktivite ve ŞUURA ilişkin mental virtualite den de zaman zaman bahsediyoruz.
 
 
  
          | 
         
        
        
       
      
      Mesajı Yazan: osmanziya
       
      Mesaj Tarihi: 03-Kasım-2024 Saat 07:49
       
      
        
          
	
1. Kişi.. şahs.. gunluk dil katmanı
 2. Olay.. hadise.. bilimsel dil ve bilgi tabakası
 3. Olgu.. vâkıa.. fikir.. felsefı dil ve bilgi katmanı
 4. Ad.. isim.. dini bilgi ve dil sferi..
 Ilk uç katman HARF ve AR tabakasidir. Dorduncu tabaka bunlarin ustunde ESMA katmanidir.
 
 
  
 
 
 Burada SELAM ve SALAT tanimlaniyor. Dunya da ilk kez YBA ile ortaya çikartilan tarif ve tayin desem.. lutfen ukelalik saymayin. Dediklerimi de anlamaya çalişmayin. Anlamaya çaliştikça lafzin ma'nalarıda kaçar zaten. Onlar kaba zeka ve hafiza elleriyle yakalanmazlar. 
 
 Siz kendiniz serbest birakdikca.. düşuk zekali ve zayif  hafizali  olduğunuza teslim oldukça.. dusunme ve anlama gucunuz artacaktir. Geçmiş.. ogrenilmiş.. birikmis bilgilerinizin baskisindan kurtulacaksiniz çünkü...
          | 
         
        
        
       
      
     |