degisim
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2924
Tarih: 03-Aralık-2025 Saat 01:46 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: degisim
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: degisim
Mesaj Tarihi: 28-Kasım-2025 Saat 00:14
İHDAS
Nesiller arası bağ kopar.. nasıl mı ?
Dil değişirse.. alfabe değişirse..
Din değişirse… mezheb değişirse..
Dünya değişirse.. ülke değişirse..
Bu kötü bir şey mi ?
Bazen iyi olur.. bazen kötü..
Kültürün olmazsa olmaz bileşeni olan dil ve din ve dünya değişir…
En hızlı değişeni.. şaşıracaksınız dindir.. altı yüz senede değişir.
Dinden sonra değişeme hızı dil’e geçer.. bin senede değişir.
Dil ve din arasında alfabe yani yazılı dil yer alır..
Ancak alfabe saklanabilirse ona bağlı olarak dinin ve dilin değişme süresi uzar.
Dünyayı değiştirenin de kültürü aniden değişir
Değişme süresinin en uzun olanı sanırım kültür.. ancak kültürüp kapsamını da göz önünde tutmak gerekir. Mahalle kültüründen tutun da ülke kültürüne kapsamı değişir.. ülkü kültürünü aşıp yerel ve bölgesel kültür üzerinde KÜRESEL olduğunda.. sanırım bu ya gerçekleşti ya da gerçekleşmek üzere.
Böyle olunca değişme süresi BİN YILI buluyor.. yani bin yılda çıkıyor ve bin yılda iniyor.
İsa nebinin doğumundan itibaren bin yıl çıktık.. kemale erdiğimiz anda zeval başladı.. bin yıl sonra indik ve bunun kanıtı dünyanın gözü önünde iki yıldır katliama hala sürdürüyoruz…
Osmanziya 28.11.2025 üçyol izmir 00:10
Yöntembilim.com
Bu tablo için kırka yakın word dosyası oluşurdum.
uploads/20251128_001526_IHDAS.zip - 20251128_001526_IHDAS.zip
Bu ihdas adlı zip dizinindeki dosyaları incelerseniz ihdası ve hudusu anlarsınız.
------------- usul esasa mukaddemdir
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Kasım-2025 Saat 09:20
Önce bunu yazdım:
28 Kasım 2025 CUMA 08 Cemaziyelahir 1447..08:09 bu gune itibar ve ihdasi dikey VERTIKAL yazardim. Dunden itibaren.. DEĞIŞIM yazimdan beri bu tabloda da gorundugu gibi yatay HORIZONTAL yaziyorum.
itibar ne muteber olan..
ünlu bir deyim bilirsiniz.. itibardan tasarruf olmaz.. bir başkasi.. halk içinde muteber bir nesne olmaz devlet gibi.. olmaya devlet bir nefes sıhhat gibi..
itibar senin takdim edip öne aldigin ve bu nedenler öncelik verdigin.. itina gösterdigi şey'.. işte o sana KOLAY geleni ihdas eder OLAY yaparsin.
Tablo da bu durum AMEDI dikey değilde MEDDÎ yatay gosteriliyor.
Vertikal.. amedi.. DIKEY bizim yakaza ve uyanik..
Horizontal..meddı..YATAY bizim uyku ve nevm.. halimiz ve durumumuz her ne kadar ayakta uyuyanlar bol miktarda iseler de insan GECE yatakta yatay vaziyette uyur.. GUNDUZ dikey uyanik durumda işine gucunu bakar..
Biz 2009 tarihinde başladığımız kişisel sayfamızda 16 senedir kimseyi YBA misyonuna uyandırıp konuşturamadik kendimizde uyanip işimize ve gucumuz bakamadik.. GUCUMUZ bulunmadigindan yeni bir iş.. yeni bir araba.. yeni bir ev.. yeni bir eş.. alamadik.. eskileriyle uyuyup gidiyoruz ölümun uykusuna gidinceye kadar.
Peki bizim itibar ettigimiz neydi ?
Iman
ilim
tefekkur
taallum
insaniyet
islamiyet
ögrenmek
YBA ile insanlarin bu işleri daha kolay yapabilecegini dava etmek.
Maalesef itibar ettigimizi ihdas edemedik.
Çunku 2009 yılindan beri siz orada uyuyorsunuz
ben de burada uyuyorum.
Saygilarimla
osmanziya
28.11.2025 08:44
Sefa SEZEN’i okudum
dedi ki:
Dünyayı Ortaçağ kafasıyla yorumlamak ve kardeşi kardeşe düşüren reptil düzenini yahudi saray saltanatlığını pazarlamak.
Görsel akepe genel başkanının Vatikan ziyaretinden. Bugün de iade-i ziyaret gerçekleşiyor yeni papa ile.
O kadar büyük bir rant ve nüfuz alanını işgal ediyorlar ki, insanlık dinlerin ve dincilerin üstesinden bir türlü gelemiyor.
Kast sisteminin kast edicileri , demogoglar , Feto , PKK , teröristler ,hainler , tarikatlar , gerici yobaz tayfa , Hint çingenesi Pers ırkı Sami soyu İbrahim milleti Araplar kürtler gürcüler farsiler ,persiler ,hurafeci masalcı meczup akıl sağlığı bozuk koyunlar vb.
Düşün artık bu milletin yakasından...
İdeolojik tavizler,
teslimiyet görüntüleri,
çelişkili uygulamalar,
ve milletin gözünün içine baka baka yapılan bir “normalleşme” tiyatrosu…
Bir yanda Papa’ya tören alanı tahsis edip ayin yaptıran iktidar…
Diğer yanda PKK’nın sözde “ritüellerine” göz kırpan, teröristbaşını yeniden muhatap seviyesine çıkaran siyasi zemin asla kabul edilemez…!
Bugün gelinen noktada tabloda;
Milletin hassasiyetleriyle oynanmış, ulusal duruş yumuşatılmış, terörle mücadele kararlılığı söylemde kalmış, uygulamada ise çelişkiler hakim olmuştur.
#KaydaGirsin !
Ne Papa'ya tören alanı açılmasını,ne de PKK’nın yeniden meşruiyet arayışına kapı aralanmasını kabul etmiyorum.
Kendi topraklarımızda egemenlik sembollerimiz yabancıya da, terör örgütüne de pazarlık malzemesi yapılamaz..!
DEVLETİMİZİN VE MİLLETİMİZİN tarihsel hassasiyetini ve devlet geleneğini böyle ucuz bir diplomasi gösterisine mal etmek ne siyasi ferasete sığar ne de milli ciddiyete.
TÜRK MİLLETİ'nin dünyasını, tarihsel hassasiyeti ve ulusal vakarı ucuz diplomasi gösterilerine kurban edilemez!
Papaya ayin yaptıran AKP iktidarı, bu ülkenin bin yıllık devlet vakarını “protokol şovları”na kurban edecek kadar ilkesiz bir çizgiye sürüklendiğini bir kez daha göstermiştir.
Milletin değerlerini her fırsatta istismar edip iş fiili icraata gelince ulusal onuru vitrine bırakmak, AKP iktidarının kronikleşmiş zaafıdır. Dün “kırmızı çizgi” diyenler bugün “tören alanı” açıyor; dün “egemenlik sembolü” diye meydan okuyanlar bugün “ayin protokolü” düzenliyor.
Bu topraklarda devletin adı bellidir, milleti bellidir, kırmızı çizgisi bellidir.
Bugün bu çizgi silikleşmiş, devlet vakarının yerini “tören devleti” ciddiyetsizliği almıştır.
ANAYASANIN 3.MADDESİNDE YER ALAN,
"Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır. "
ANAYASANIN BAŞLANGIÇ METNİ SONUNDA EMANET VE TEVDİ OLUNAN HAKLA KABUL EDİLEMEZ!
"Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur."
Egemenliğimizi törpüleyen
kendi devletini herhangi bir inanç otoritesine ya da terör örgütüne karşı “eşitleyen” hiçbir siyasi tasarrufu kabul etmiyorum!
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ tavizlere alıştırılmasını ve bu oyunu reddediyorum..!
PAPA'ya verilen ayin de, teröre verilen taviz de TÜRK Milleti'nin haysiyetine yönelmiş bu meydan
okumaya boyun eğmiyorum!
Bu ülkenin ritmi ve kaderi ne Vatikan’dan yazılır ne Kandil’den.
Bu ülkenin kaderini belirleyen
tek irade Türk Milleti’nin iradesidir.
Kim bu iradeyi perdelemek isterse karşısında millî vicdanı bulacaktır.
BU VATAN'da ne Papaya tören devleti olur,ne PKK’ya siyasi meşruiyet sahası…!
Bu millet teslimiyete değil, dirilişe inanır.
YETER ARTIK !
Kayberen Türk
ATATÜRK 100 YIL ÖNCE BOP'U TANIMLIYOR
Temmuz ayında Amerikalı Gazeteci MARCOSSON ,ABD'de yayın hayatına yeni başlayan ve hala yayınına devam eden bir gazete için ATATÜRK ve Latife Hanım'la bir röportaj yapar.
Söz konusu röportaj 20 Ekim 1923 tarihli “The Saturday Evening Post” gazetesinde “Kemal Pasha – By Isaac F. MARCOSSON” başlığıyla yayınlanmıştır.
Aşağıda ATATÜRK'ün tespitini yorumsuz paylaşıyorum.
Bugünle karşılaştırınız.
“Bir gün, Birinci Cihan Harbi’nden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır.
… O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa, aynı akıbete kendileri uğrayacaktır.
… Ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı, onların da hakkından gelecektir…”
Aklımızda fikirlerin, kalbimizde sevgin hiç bitmeyecek...
karanlığa meydan okumayı,
aydınlığın yolundan ayrılmamayı,
mücadeleyi, cesareti, nezaketi
SENDEN ÖĞRENDİK.
MADDE 3-
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
ona dedim ki:
“Bir gün, Birinci Cihan Harbi’nden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır.
… O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa, aynı akıbete kendileri uğrayacaktır.
… Ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı, onların da hakkından gelecektir…” HİÇTE ayaklanmadılar.. KUZU KUZU bosna hersekten başlayarak irak.. libya.. mısır.. suriye DESPOTLAR elinde heder oldu.. eskiden KRALLAR elinde olurdu bu dünyada.. belki bir gün sizde uyanırsınız buna.. ancak kendi yazan ve yorumlarını kendi yazan sizin ve benim gibiler uyumayı sürdürür.. millet ister savaş ister barış olsun.. işine gücüne bakar Değerli Yazarım. Saygılarımla. osmanziya yontembilim.com
sonra kendi yazımın gereksizi kısmını sildim bunu yazdım:
28 Kasım 2025 CUMA 08 Cemaziyelahir 1447..08:09 bu gune itibar ve ihdasi dikey VERTIKAL yazardim. Dunden itibaren.. DEĞIŞIM yazimdan beri bu tabloda da gorundugu gibi yatay HORIZONTAL yaziyorum.
itibar ne muteber olan..
ünlu bir deyim bilirsiniz.. itibardan tasarruf olmaz.. bir başkasi.. halk içinde muteber bir nesne olmaz devlet gibi.. olmaya devlet bir nefes sıhhat gibi..
itibar senin takdim edip öne aldigin ve bu nedenler öncelik verdigin.. itina gösterdigi şey'.. işte o sana KOLAY geleni ihdas eder OLAY yaparsin.
Tablo da bu durum AMEDI dikey değilde MEDDÎ yatay gosteriliyor.
Vertikal.. amedi.. DIKEY bizim yakaza ve uyanik..
Horizontal..meddı..YATAY bizim uyku ve nevm.. halimiz ve durumumuz her ne kadar ayakta uyuyanlar bol miktarda iseler de insan GECE yatakta yatay vaziyette uyur.. GUNDUZ dikey uyanik durumda işine gucunu bakar..
------------- usul esasa mukaddemdir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Kasım-2025 Saat 09:35
DEĞİŞİM hakkında.. kolay olan olay hakkında..
itibar ettiğimizi ihdas ederiz.
İtibar etmemiz içen sehil ve kolay olmalı..
Bir zamanlar Fransız Kültürü bulunuyordu.. bir BERGSON söz konusu idi.. şimdi İngiliz Kültürü söz konusu ve hatta AMERİKAN.. yani bu kültürler kafaya konulan şapka ve takkeler gibi değişir.
Bir zamanlar dünyada ve bizim mezopotamya ve ortadoğu dediğimiz yerde Mısır ve HİTİT kültürlerinin dili ve dini geçerli idi.. sonra YUNAN ve ROMA uygarlığının sözü geçerli oldu.. sonra İSLAM geldi bunları bir potada eritti SELÇUKLU ve OSMANLI oldu.. son yüz yıl içinde Alman ve Fransız ve İngiliz KÜLTÜRLERİ eğemen oldu.. osmanlı ALMAN ve İNGİLİZ kültürleri savaştı.. Almanı tutan ENVER paşa yenildi İngiliz tutan KEMAL paşa galip geldi.. sonra da Külterel islamcı FETO yahudi Rockfeller ailesine Amerikanı ve siyasal islamcı RETO yahudi Rosthchild ailesine bel bağladı.. halkta islamcılık ve batıcılık ve türkçülük ile uyumayı sürdürüyor. Bi uyanık kendim sanıyordum.. bir de baktım ki bende altı yıldır.. on altı yıldır.. 35 yıldır uyuyormuşum.
Ancak sonunda KAFAMIZDA hangi dil ve din ve kültür ve uygarlığın takkesi ya da şapkası olursa olsun.. bir "ÖRTÜ" bulunuyor.
Saygılarımla
osmanziya
28.11.2025 üçyol izmir 09:33
------------- usul esasa mukaddemdir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Kasım-2025 Saat 09:42
Yakınmak kolaydır.. zor olan çare bulmaktır.. YBA ile çağırdığım çare de "zor" olduğundan o da şimdilik çare olmadı..

------------- usul esasa mukaddemdir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 28-Kasım-2025 Saat 09:54
MUSTAFA BUĞUÇAM arkadaşları
üç bin (3000) arkadaş
OSMANZİYA OSMANZİYAOĞLU arkadaşları
632 Arkadaş yazıyor
DINNUR YAŞAR arkadaşları
Binyüz (1100) takipçi 269 takip yazıyor

------------- usul esasa mukaddemdir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 03-Aralık-2025 Saat 00:36
SORUMSUZLUK
Tebrik ederim.. "kundak ve kefen" çizgisi yararlı ve çarpıcı bir benzetme.. rabıtai mevit için.. ilk defa duydum.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2924&PID=5825#5825 benim metaforum da kafamızı konulmuş dil sepeti ve başımıza örülmüş düş çorabı.. bu caps için şu anlatımı yaptım:
So rum suz luk türleri
1.cehalet.. bilgisizlik SORUMSUZLUĞU
2.enaniyet.. benlik.. ego.. SORUMSUZLUĞU
3.nefisperetslik.. bencillik.. id.. SORUMSUZLUĞU
4.açgözluluk.. doymazlık.. SORUMSUZLUĞU
5.düşüncesizlik.. akıl yoksunluğu.. SORUMSUZLUĞU
6.empati yoksunluğu SORUMSUZLUĞU
SORUMSUZLUĞUN bir ilerisini UTANMAZLIK..
SORUMSUZLUK üzerine düşeni yapmamaktır.
UTANMAZLIK ise başkasını düşünmemektir.
Bu ikisi arası başka bir durum daha olabilir.
Mesela sorumsuzluğunu ve utanmazlığını haklı çıkarmaya çalışmanın ARLANMAZLIĞI gibi…
Ancak daha ilerisini de SALDIRGANLIK olarak düşünmüştüm..
Bu olumsuz hodgam ve başkasını düşünmezlik ve düşünememezlik DAVRANIŞ ve YAŞANTI kökeninde benlikte çıkıp BİZ olamama BAŞARISIZLIĞI gibi görünse bile derinde bilmediğimiz nedenler ve niçinler yer alabilir.
İnsanlar başkalarının SORUMSUZLUKLARINI rahat görebiliyorlar lakin kendilerinin sorumsuzluklarını göremiyorlar.. isterseniz size şu örneği vereceğim.. ancak bu örneği verdiğim anda da kendimde sorunsuz duruma düşeceğim.. ancak madem kendisi bu sorumsuzluğun PAYLAŞMIŞ ben neden paylaşmayım.. belki kendisi bu ÖRNEKLİĞİ ile pek çok kişinin sorumsuzluğunu bırakan bir AYNA olabilir.. bu yönden dolayı bir manevi bir kazancı da olabilir. Doğrusunu Allah bilir.
https://www.instagram.com/reel/DRsQ-fCiIB2/?igsh=ZjFkYzMzMDQzZg%3D%3D
Hakkı tebliğ ederken haklı olmak gerekiyor. Böyle BATIL bir araçla HAK tebliği edilemez. Bu kendi ve haddini bilmezlik örneği .. insanın kendisinden habersiz olmasının ne boyutta olduğunu gösteriyor.
KÖTÜLÜKLER aslında dolaylı olarak İYİLİKLERDİR.
Her şey iyidir ve güzeldir.. ya doğrudan doğruya iyidir ve güzeldir.. ya da bu verdiğim örnekte olduğu gibi DOLAYLI olarak iyidir ve güzeldir. Örneğin SORHOŞLUK.. en mert günahtır.. hatta tarihte sarhoşluğu ile başarılı olmuş pek çok insan görürsünüz.. hatta bir söyleşide.. SARHOŞLUK taklidi yapan LEVENT KIRCA ağzına asla içki almadığını söylediğinde şaşırmıştım.. DEMEK İSTEDİĞİM şu ki kötülükler bir AYNA'dır anlayana ve önemli olanda başkasının kötü olması değil kendisinin kötü olmasıdır.. yani kötülük başkasında ise o değerli bir iştir.. hem kendisini hem başkasını uyandırır.. fakat kendisinde kötülük ÖNEMLİ bir uyarıdır.. para ve vakit ve sıhhat ne kadar kendi için ÖNEMLİ ise kötülükte öyle ehemmiyetli bir eylem ve işlemdir. Çünkü o kötülüğün kendisi, kötülüğü kaldırması.. düzeltmesi.. bırakmaya girişmesi.. ve ciddi bir surette bu DİSİPLİNE başlaması için uyarı ve ikazdır.
Aslında sadece kötülüğün değil iyiliğinde bir KIYMETİ HARBİYESİ yoktur.. Enbiya suresinin 35 nci ayeti bunu açıkca anlatıyor.. DEĞERLİ olan bizim kar ve zarar ya da iyilik ve kötülük karşısında olan davranışımızdır.. bir örnek verilir.. İmamı Azama sana mal getiren gemi battı demişler ELHAMDÜLİLLAH demiş.. biraz sonra sana verilen haber yanlışmış.. senin değil başkasının gemisi battı demişler.. ELHAMDÜLİLLAH demiş.. şaşırmışlar Üstad neden böyle diyorsun.. o da demiş ki gemi battı denildiğinde kalbimi dinlendim hiç üzülmedi.. bunun için ELHAMDÜLİLLAH dedim.. daha sonraki haberde ise baktım kalbime.. hiç sevinmedi.. bunun için ELHAMDÜLİLLAH dedim.. yani kişi dünyevi ve uhrevi bir kar ve zarar için değil.. Allah rızası için.. yaşıyor. İşte DİN dediğimiz ve İBADET dediğimiz iş budur.
İyilikleri artırmak ve kötülüklerini azaltmak yolunda olan kişi bu eylemlerindeki amacı İlahi Rıza ise.. dünyanın savaşı ve barışı içindeki dinin sınavını ve yarışını da beraber götürüyor demektir. Bu kolay bir iş değildir.. Rabbimiz bizim de sizin de yardımcınız olsun. 03.12.2025 üçyol izmir01:26
osmanziya
Tebrik ederim.. "kundak ve kefen" çizgisi yararlı ve çarpıcı bir benzetme.. rabıtai mevit için.. ilk defa duydum.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2924&PID=5825#5825 benim metaforum da kafamızı konulmuş dil sepeti ve başımıza örülmüş düş çorabı.. bu caps için şu anlatımı yaptım:
------------- usul esasa mukaddemdir
|
|