Rubin Vazosu
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2863
Tarih: 13-Eylül-2025 Saat 23:36 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: Rubin Vazosu
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: Rubin Vazosu
Mesaj Tarihi: 06-Eylül-2025 Saat 17:56
Face de MATEMATİKSEL paylaştı:
Rubin’s Vase (Rubin Vazosu) siyah-beyaz kontrastla çizilmiş basit bir görüntüden oluşur: Ortadaki beyaz alan bir vazo gibi görünür. Ama dikkatini kenarlara kaydırdığında siyah bölgeler birbirine bakan iki yüz profili olarak algılanır.
Beyin aynı görsel girdiyi iki farklı şekilde yorumlayabilir, ama aynı anda ikisini birden göremezsin. Algı sürekli vazo ile yüzler arasında gidip gelir.
bu paylaşımda şu konuşmalar olmuş:
Vahap Yılmaz
"ortadaki alan, beyaz" değil
ve
"kenardaki yüzler, siyah" değil..
olanın tam tersi yazılmış sanırım.. yok eğer öyle değilse benim kafa gitmiş..🙃🙃
Hale Nur Oymak
Gözlerinizi kısarak baktığınızda her ikiside aynı anda algılanıyor
Kadir Yüksel
merkez dışı bakışla ikisini de aynı anda görebilirsin 😁
Ergun Oymak
Vazonun iki tarafına dokunan iki yüz görebilirsiniz
Engin Savran
Yoo ben her ikisini de görüyorum ki! 👁👀😎
Erdem Balkan
Matematiksel sin diye siyaha beyaz demem kardeş, akli muvazenemizle oynama😂
Göksel Şentürk
Geshtalt psikolojisi. Şekil-zemin ayrımı.
Bunu 1965 lerin lise tahsilinde DİKKAT dalgalanması olarak okumuştuk Psikoloji dersinde.. buna benzer başka olaylar ve sonuçta böyle bir OLGU bulunuyor.. işte bu hak ve hakikatın birliği ve ikiliği sorununa ve tartışmasına ve çatışmasına kadar gidiyor. Bu konuda şunları söyleyebiliriz:
dedim ki:
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 09-Eylül-2025 Saat 12:40
Gazali’ye göre, Aristo’nun ve ona tabi olmuş Farabî ile İbn Sina’nın tekfiri üç husustan ötürüdür:
a. "Haşir cismanî değildir. İnsanlar cesetleriyle değil, yalnız ruhlarıyla haşr olunur." demeleri. Bu bütün Müslümanların inancına ters bir düşüncedir.
b. "Allah külli şeyleri bilir, fakat cüzî şeyleri bilmez." demeleri. Bu açık bir küfürdür.
c. "Âlemin kadim / ezeli olduğunu" söylemeleri.
Bu üç düşünce İslam akidesine, Müslümanların düşüncesine aykırı olup tekfir edilmesi gerekir.(a.g.e).
Gazalî bu düşüncelerini, yazdığı eserlerinde özellikle “Tehafutü’l-felasife = felsefecilerin çelişkileri / tuhaflıkları / tepetakla olmaları” adlı eserinde dile getirmiştir.
dedim ki:
İçerikli konuları girmek istemem çünkü konum olan biçimi kaçırırım.. ancak bu benim önceliğim ve seçimim.. dileyen tam tersini de yapabilir. İçerikli konular hakkında elbette benim de bir düşüncem, inancım ve bilgim bulunuyor. Ancak ömrü bunların tartışmasına adamadım.
BEDEN ve beyin ve zihin ve şuur ve AKIL.. çizgisinde baştaki BEDENE madde.. sondaki AKLA mânâ.. adını veririz ve madde ve mânâ hakkında bütün bilgimiz de sürekli değişim ve düzeltme ile genişletim ve gelişim.. içinde olup durmuş ve bitmiş bir araştırma ve geliştirme bulunmamaktadır.
Her birimizin bedenimiz için sonsuzluk İSTEĞİNDEN kaçınılmaz ve aklımız için özgürlük DİLEĞİNDEN kurtulunmaz.
Bu neden en yüksek çıkar olan TANRI ve en büyük çıkar olan AHİRET hakkında konuşmak için SÖZ söylemek kolay değildir. Yani bu çıkara ve yarara katılmamak olası değil ama imtihan ve musabaka gereği Tanrı ve Ahirete kabul etmeyenlerde çıkıyorlar.
Ancak bu konuda konuşmak ve tartışmak için sözün taşıdığı bilgi ve eğerin sağlam ve sağlıklı olmasına ilişkin çağrıma on altı yıldır DEĞİL eleştiri ve soru yanıt bile vermeyenlere böyle konuşmam böyle kendini gösterme amacı ve benini gerçekleştirme gibi görünse ve bilinse bile biçimsel bir bilgi olan YBA reklamı için konuşmayı gerekli görürüm. Bunun Tanrı rızası için olup olmadığını da kimse bilemez.
Konuları açan, aydınlatan ve çözümleyen SAĞLAM bir bilgi hem doğru ve hem gerçek olmalı.. sorunları karşılayan ve çözen SAĞLIKLI değerin hem iyi hem güzel bulunmalı.. dediğimde
iyi ve güzel ve doğru ve gerçek hakkında hiç bir düşünme ve araştırma ve tartışmaya girmeden.. konuya balıklama dalmak için biraz alık olmak gerekiyor.
Cüz'inin isbatı ve küllinin iknası konusunda hiç bir kuramsal temeli olmadan.. Rene Guenon nun Pascalı, Pascalin Descartesi dinden çıkarması gibi Gazali'nin ibni Sinayı, İbna Sina'nın filanı dinden çıkarması sadece kendi görüş ve düşüncelerinin zaygından ve sertliğinden ve katılığından dolayıdır.
Kuşkulu ve kesin ile katı ve yaklaşık alanlar arasındaki FARIK bilmediklerinden bu tekfir oluşmuş.. şimdi iki ismi değil üç çift ismi söyledim ki konunun ne kadar kişisel ve izafi olduğunu göstereyim.
İman akıl ve kalb arasında bir perde ve amel korku ve umud arasında bir dengedir.
Kesin bilgi ile kuşkusuz inanç mutluptur.. fakat gayb perdesi açılmadığından biz YAKLAŞIK (takribi) bilgi YAKLAŞIK (yakini) inanç ile yetiniriz.. diye düşünüyorum. Doğrusunu Allah bilir.
BEDEN
cemad
BEYİN
hayat
ZİHİN
şuur
ŞUUR
iman
AKIL
osmanziya
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 09-Eylül-2025 Saat 12:48
Din kendini Allah azze ve cellede.. Rasulullah'da.. Kelamullah'da kendini yitirmek olarak vaz" edilmişse de bunun bir din işi değil.. olmazsa olmaz koşulu olan dil ve din olan KÜLTÜRÜN oluşturduğu kültürlenmedir. İnsanın ne dinde ne de bilimde kendini yitirmesini doğru bulmuyorum. Bu kültürlenme de bazen din, dilleştirilir bazende dil, dinleştirilir. Biz bunlara İDEOLOJİ diyoruz. Bu arada DÜNYA'yı zaman ve mekan.. yıl ve yer.. çağ ve coğrafya olarak bu işe katıldığını unutmayalım. Ancak her hal ü karda beklenen dünya ve ahiret ile kalb ve aklın dengelenmesi esastır.. bir yerde dedim: https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2863 biz dünya ve ahireti DALGALANDIRIRIZ..
|
|