Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

usul esasa mukaddemdir

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2915
Tarih: 16-Kasım-2025 Saat 00:43
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: usul esasa mukaddemdir
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: usul esasa mukaddemdir
Mesaj Tarihi: 15-Kasım-2025 Saat 02:23
USÜL esasa mukaddemdir.
IMAN amelden önce gelir.
IMAM cemiyete sebeb olur.

Ne demek istiyorum..
önce usulun esastan nasil önce geldigini anlateyım.

Bizim bir teorik ve nazari bilgiler ve duşunceler ve inançlar bulunur.. bir de pratik ve ameli ve uygulamalı işler olur.

iste bu teori ve pratik gok ile yer olsalar bunlarin arasindaki koca boşlugu PRAGMATIK bulunacaktır

pratik AMELI
PRSAGMATIK tatbiki
teorik NAZARI

Keza

Bizim dışa dönuk hassasiyetimiz ile bir BASARIMIZ bulunur.. bir de bu bunun   gördüğü " nesnel" MANZARA olur.

Bizim içe dönuk hissiyatımiz ile bir NAZARIMIZ bulunur.. bir de onun ördugü "kimsel" MUBSIRA olur

Basarin yaninda SEM' işitme..nazarin yaninda NIYET dahi söz konusu.. lâkin kafa kariştirmasin diye bunlar söz konusu etmedim.

Işte bu basar ve nazar ile elde ettiğimiz görülü manzara ile örulu mubsiralara BIRINCIL BILGILER (primer, asli) adini veriyorum.



Iste bu birincil bilgilerle elde eldilen tercume edilmesi lazimgelen işaretler ile tevil edilmesi icab eden delaletler söz konusu oluyor ki ben bunlara da IKINCIL BILGILER (sekonder, tali) adini veriyorum.

Işte bizler bu USULE ilişkin birincil ve ikincil BİÇIMSEL ve YONTEMSEL bilgilerin ne oldugunu bilmeden ve nasil olustugunu anlamadan ve bunlarin nasil kullanildigini ögrenmeden falan ya da filanin sözlerinin İÇERIKLERI uzerine tartişmaya girişiyoruz bunuların büyük bir çoğunluğu GÜNLÜK DİLİN DÜZ YAZISININ kötü ve kötüye kullanılmasından dolayı bunlarda pek olumlu sonuçlar çıkaramıyoruz.

Oysa YBA (YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ) bize sozlerin taşidigi bilgilerin SALAH ve sağlam bulunmasina .. degerlerin sağlikli ve SAHIH olmasina duyarlik göstermemizi önceler.

Bu konuda dun yaptigim yolculukta taniştigimiz Degerli Kardeşim.. çağı aşmak için o çaği bilmek gerektigi söyledi.. bende standart olmadan patentlerin oluşmayacagini ve gelenek bilinmeden yenilik yapilamayacagini belirttim.. nitekim babanizin babasi olmadan siz olabilir misiniz ?

İşte bu mukaddem ve sabik dedigimiz öncelikli ve öndelikli önemli vakıa.. bir yontem olgusudur ki bunu nazara almayan konular ve sunularin aldaniş ve kandirişlara yol açmasi güçlü bir olasiliktir.

Lakin çoğumuz bunu ihmal ediyoruz.

osmanziya
yontembilim.com
15.11.2025 03:04 üçyol izmirizmir




-------------
usul esasa mukaddemdir



Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 15-Kasım-2025 Saat 16:49
MEVLUT uyanık Hocam paylaştı

Muhsin Yazıcıoğlu’nun 10 Kasım 2006 tarihinde yayınladığı ezber bozan Atatürk mesajı:
BİZ ÜLKÜCÜLERİN DOĞAL MİLLİ LİDERİ ATATÜRK'TÜR
“Atatürk’ü ölüm yıl dönümünde rahmet ve minnetle anarken, kendimizle bir muhasebe yapmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü ülkemizde uluslar arası camiada bu müstesna devlet adamının yeterince incelenip, anlaşılmadığı, bu yüzden de hakkında yalan-yanlış yargılara varıldığı kanaatindeyim. Oysa Atatürk’ün hayatı, kişiliği ve görüşleri, başta ülkemiz olmak üzere diğer devlet adamlarına ışık tutacak, yol gösterecek muhteşem bir hazinedir. O’nu yanlış anlamak veya görüşlerini saptırmak, tüm insanlık için, özellikle de bizim için büyük bir hatadır.
Geriye dönüp baktığımda, Atatürk üzerinden siyaset yapan kişi ve grupların, bir iki slogan peşine takılıp, olayları nasıl saptırdıklarını görüyorum. Bir yanda, netleşmemiş “irtica” kavramının peşine takılarak, dinle ilgili her söylem ve davranışa itiraz eden güya “Atatürkçü” bir yaklaşım, diğer yanda Batı değerlerine kul-köle olurcasına saptırılan güya “Atatürkçü” bir hedef; aslında Atatürk’e yapılan en büyük ihanet bu tür saptırmalarda aranmalıdır. Çünkü, Atatürk, TBMM’nin gizli tutanaklarında da gördüğümüz gibi, “Bugün büyük çoğunluğu emperyalist ülkelerin boyunduruğu altında olan İslam dünyasının bir gün uyanarak, istiklallerine kavuşacaklarını ümit etmekle” bahtiyar olduğunu açıkça beyan edecek kadar İslam dünyasına duyarlı, Kuran’ın herkes tarafından kolayca anlaşılması için büyük bir çaba gösterecek kadar samimi bir Müslüman’dır.
Atatürk’ün Batıcılığı da saptırılmıştır. O, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmayı hedefleyen, yani Batı’nın vardığı noktayı aşan bir medeniyeti hedef göstermişti. Doğrusu da buydu. Oysa içeride bir kısım insanlar, O’nu Batı hayranı olarak tanıtarak halkından soğutma gayreti içindeyken, kendi içimizden bir kesim de, Atatürk’ü hiç okumadan, bu propagandaların etkisi altına girmiş ve Atatürk’ü kendi değerlerimize yabancılaşmakla suçlamıştı. Bunda, Cumhuriyet yönetimini içene sindiremeyen, aşırı tutucu Müslüman-Arap dünyasının ülkemizdeki propagandalarının da etkisi olduğu açıktır.
Biz ülkücülerin de, doğal milli liderimiz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında olumsuz propagandalara ve gelişmelere seyirci kalmakla hata yaptığımızı itiraf etmek isterim. Gençlerimizi önce komünizm ve kapitalizm tehlikesi hakkında eğitirken, milliyetçi saydığımız yazar ve mütefekkirlerin görüşlerine sarılıp, Atatürk’ü sağlıklı olarak öğretip, inceletmediğimiz kanaatindeyim.
Bugün İslam dünyasının içerisinde bulunduğu acıklı durum, Yüce Atatürk’ün ne kadar uzak görüşlü olduğunu, bugünleri o zamandan görebildiğini göstermektedir. Devletin temellerini Cumhuriyet üzerine inşa etmesi laik ve üniter devlet yapısını yerleştirmesi sayesinde ülkemiz, tüm zorluklar ve yanlış yönetimlere rağmen, her türlü tehlikeye karşı göğüs gerebilen bir dünya devleti halinde varlığını devam ettirebilmektedir.
Toplum önderleri olarak bizler, kolaycı ve saptırılmış slogan Atatürkçülüğü yerine, O’nun çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren yeşermeye başlayan sağlam ve milli karakterini, devlet adamlığını ve ülkülerin dayandığı milli temelleri inceleyip, gençlerimize doğru olarak aktarmak zorundayız.
Atatürk’ü doğru anlayarak yetişen gençlerimizin dünyadaki her türlü yarışta, onurla mücadele edip, başarılı olacağına inanıyoruz. Atatürk’ü doğru anlayan devlet adamı ve siyasetçilerin ülkemizi emperyalist ülkelerin pençesine terk etmeyeceğini, dış mihraklarla içli dışlı olmayacağını da vurgulamak isterim.
Atatürk çizgisinden sapan yöneticilerin, bugün ülkemizi tehlikeli maceralara ittiğini, ülkemizin çıkarlarını kendi çıkarları uğruna heba ettiklerini de üzülerek görmekteyiz. Bu türden siyasilerle yaptığımız mücadelemizin temel fikri dayanağı, elbette Atatürk’ün manda ve himaye kabul etmeyen tam bağımsızlık kavramında saklıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 68. yıl dönümünde rahmet ve minnetle anarken, bir kere daha ifade etmek istiyorum ki; iktidarda bulunanlar gaflet, dalalet ve hatta ihanet içinde bulunsalar dahi millet olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesiyle ve milletiyle bütünlüğünü korumak, milletimizin şerefini müdafaa etmek ve Türk milletinin her türlü emperyalizme karşı direncini sağlamak ve milletçe onurlu bir şekilde devletiyle birlikte ebed müddet yaşamasını temin etmek bizim görevimiz olacaktır.
2006               MUHSİN YAZICIOĞLU https://yenidenergenekon.com/451-muhsin-yazicioglunun-10.../


dedim ki:

eşekkür ederim.. dünyayı idare eden bir GDD Gizli Dünya Devleti bulunduğunun komplo olmadığını iki yıldır süre giden FİLİSTİN katliamı gösteriyor. Aslında görünün varlıklardır.. olaylar değil. Doğa (Tabiat) hemen görünür lakin döneyi (tarihi) görebilmeniz için onun içinde biraz BULUNMANIZ gerekir. Yani mekan içinde cerayan eden hadisatı olayları YAŞAMANIZ icab eder. Bununla beraber yaşanan olayların ARKPLANINI anlamak için biraz da bilgilenmeniz lazımdır. Buradaki konu yapılan ESKİ paylaşımlar ile yapılan YENİ paylaşım arasındaki ilişkiyi çözebilmek için dini ve ideolojik yaklaşımlardan sıyrılabilmek lazım gelir ki bunu sağlamak çoğumuz için olası değil. Gizli Dünya Devleti bir kitab bulunuyor.. bunu sanırım 2008 de almışım.. o zaman GDD nin bir KOMPLO olduğunu sanıyordum. Nitekim kitabın başında HAK-BATIL diye bir DİN propagandası da bulunuyordu. Dindarlar dine karşı bir sistem göstererek kendilerine taraftan oluşturuyorlar diye düşünmüştüm. Fakat Filistin olayları nedeniyle son yıllarda bir daha okuduğum o çevirmenin başına yerleştirdiğ HAK-BATIL maskesinin ardında asıl çevri çalışmanın bana.. yıllar önce okuduğum yine bu konuda ünlü ENTRİKA ÇEMBERİ adıyla İLLUMANATİ'yi suçlayan bir kitap deği ve . ancak sadece illümunatiden değil ondan önce Tapınak Şovalyeleri ve Masonlar ile beraber Masonlardan sonraki son iki üç yüz önce Fransa ve Amerika ve İsrail ve Türkiye olmak üzere dört devlete vucud veren bir KÜRESEL EFENDİLER adını verdiğim bir YAPI'yı gösterdiğini anladım. İşte bu benim sınırlı siyasal ve tarihsel bilgilerimle kurduğum bir hikayedir. Her öykü gibi bu da begelere dayanmayan kurgudur. Bununla beraber yahudilerin müslümanları katlettiği de bir KURGUDUR.. gerçek GDD insan nufusun azaltmak için uyguladı bir taktiktir. Belki de çok daha önce nüfusu hristiyanlar ve müslümanlar gibi olmasın gereken iki milyar yahudinin iki yüz milyona indirilmesine sağlayan başka bir kurgu daha bulunabilir. Şimdi iki milyar müslüman ortadan kalktığında kalan iki milyar hristiyan da başka bir şekilde kaldırılarak sekiz milyarlık dünya nüfüsunun 500 milyonu indirilmesi.. gittikçe akıllanan makinaları ve robotları düşünürsek onlarca gayet makul görünebilir.. her ne kadar bize acımasız görünsede. Belki de bu daha büyük bir projenin yani biolojik insanlarla elektronik makinelerin birleştirilerek yeni bir TÜR ortaya çıkarma çalışması olabilir. Nitekim biz elektronik saat ile elektronik hesap makinesini birleştirerek BİLGİSAYAR yaptır.. bilgisayarla VERİ'leri birleştirerek YAPAY ZEKA yaptık.. şimdi yapay zekanın çalıştırdığı kuuantum bilgisayarla insan biolojisini birleştirerek karşımıza DECCALİ çıkartacağız. Şimdi ortada DECCAL tehlikesi bulunuyorken bizim Rahmetli YAZICIOĞLU kemalist mi değil mi diye tartışmada yapmayı fazla anlamlı bulmuyorum.. tehlike olan şeriatçılar ya masonlar ya da marksistler değil bizzat insanın kendisi.. insan kendisinin insan olmaktan çıkartılmasına nasıl razi olabiliyor.. bu gibi konuları söz konusu ettiğimde sesime ses olan ses bulamazsam da yine SESLENİYORUM.. çıkmıyor buna uzülüyorum fakat bir taraftan de seviniyorum bir gün ses'im "sys" insanlığın başına büyük bir bela olacak.. bu da benim amacım değil.. çünkü her insan kendi sys'ini.. âlemini bir ruh ve hür rab olarak kurmak sorumluluğunda ve sorunlulğunda.. saygılarımla osmanziya yontembilim.com

-------------
usul esasa mukaddemdir



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info