Bu gün akşam hanımla dolaşmaya çıktık.. lokantalar tıklım tıklım.. evlerin önünde arabalar dizi dizi.. bu milletin neresi yoksul.. 27 Ocak Cuma günü akşamı ilk defa saat 21 den 24 kadar AHABER de ÇARPITMA başlıklı belgeselde 1980 den bu güne kadar olanları ERDOĞAN LEHİNE anlattı.. başkaları da aleyhine anlatıyor.. Bir zaman haram yemeyen Ecevit vardı.. çevresini de HÜSAMATTİN'in hırsızları doldurmuştu.. devletin başında HIRSIZLAR.. domuzlar hiç eksik olmaz.. amma bir de ortada görülen ve yaşadığımız işler var..  işte bu adamda onu söylüyor:  
 https://www.facebook.com/ahsentvspikeri/videos/662119268992775 
 millette kararını seçimde verecek. Akibetimiz Hayr olsun. İnşaallah.
 
  
 
 Milletin Yarısı böyle DOĞUCU düşünüyor.. yarısı böyle BATICI düşünüyor.. pek ben ne düşünüyorum.. Hatta web sayfamda "edinmek" başlıklı bir yazı da bulunuyor.. o yazıya gidenler görür ki Feto nerede yanlış yaptı.. Reto nerede yanlış yapıyor.. gösteriyor.. fakat milletin öğrenmeye ve düşünmeye niyeti bulunmuyor.. tuttuğu yanı kanıtlayacak ve kanatlayacak bilgileri ve belgeleri paylaşmaya bakıyor.
 
 Fakat şunu hiç unutmamak lazım ki  doğu ve batı kavgası BİN yıldır ve daha fazla bulunuyor.. bin yıl önce doğu ve batı arasındaki bu ANADOLU'yu vatan edindik.. şimdi bize bin yıldır buradasınız.. iyi.. öyle olsun.. güzel güzel oturun mu diyecekler.. daha önce bin yıllarda frigayalılardan lidyalılara.. asteriskselerden hopdedikslere.. yunanlılardan romalılara.. farslılardan hittitlilere.. kadar dillerin, dinlerin ve kültürlerin YOL GEÇEN HANI olan bu topraklar artık kan ve gözyaşından bıktı ve usandı.. irandan yunanistana.. iraktan ve israile kadar tüm halklar BARIŞ istiyor.. bunu nasıl sağlanacak.
 
 Mintaksla değil canım.. öğrenme ve düşünmeye HIZLI anlam sürücü ve KOLAY anlatım aygıtı takan YBA.. fakat önce bizim canlı öğrenme ve diri düşünme noktasında bir karar vermemiz lazım... amma seçimler yaklaşıyor.. kimsenin bunu düşünecek hali bulunmuyor.. seçimlerden sonra belki.. ölmezsem bekleyeceğim. Kırk yıldır bekledim.. bir yirmi yıl daha beklerim.
 Uraratulardan farslilara.. gobeklitepelilerden.. çatalhoyuklulere.. hıtitlilerden türklere.. INSANLIGIN BEŞIGI  olan ana-tolia.. uygarligin ana-bolizmasidir.
 Turkun ve Kurtun ve Arabin KARDEŞLIGIDIR.
 Musevinin ve İsevinin ve Muhammedınin BIRLIGIDIR.
 Bu yereli  batinin ve dogunun yani küreselin bozmasi mümkun mü ?
 Mümkun.. ikinci bir israil çivisi çakarak.. turkiyenin ve suriyenin ve iranin tam arasina ve ortasina PKK  kazigi sokarak.. amma BU GUNE KADARV başaramadilar.. Inşaallah BU GUNDEN SONRADA  başaramayacaklar. Alparslanin torunlari ve Eyyubinin çocuklari oldugu sürece başaramiyacaklar Amerikanin.. Avrupanin.. Rusyanin.. Çinin  çocuklari..
 Osmanziya 
 30.01.2023 Üçyol-İzmir
 
 
 
  
 
 https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1958&PN=1
  
 
 
  
 
 
 Edinmek, NEFSİN sahib olmak ve ENESİNİ hakim olması anlamına alınabilir.. fakat mala ve mülke sahib olmakta bir dili ve dine hakim olmakta başka türlü ed-in-mek  dahi  söz konusu olacaktır. Tabloda ise ayrıntı olarak nakte ve vakte sahib olmakla sıhhat ve salaha hakim olmakta edinmek kapsamına alınmıştır. Böyle ortada on türlü bulunuyor. 
 
 Şimdi bir insanın ne kadar malı varsa o kadar derdi olmuyor mu ? Oluyor. 
 
 işte bizde buradan işe başladık ve dedik ki: 
 
 SORUN VE ÇÖZÜM
 
 Bir yerde dedim ki Degerli kardeşim.. dunyayı ulusal  200 devlet başkanlari degil 200 uluslar arasi sirketin CEO'su 300 adam yönetiyor. Ulusal partiler ise dunya ve ulke arasindaki ekonomik ilişkelere TAşERONLUK etmeye aday oluyor ? 
 
 Nasil .. ortak INSANI DEGERLER olan  dil ve din ile emek ve özgurluk aksiyomatiklerini partilerine paravana ve alet yaparak ve ideolojilerine paratoner ve bayrak ederek...
 
  Eger bu boyle ise bize duşen ne ?
 
 Kulturun olmazsa olmaz bileşeni olan dilin ve dinin evrimle geliştigini.. dinin emek ve hakkinin.. dilin ozgurluk ve hakikatinin.. ancak BARIŞ ortaminda olustugunun.. geliştiginin.. surdugunun bilincinde olarak başkalarinin ideolojik gorusune ve siyasi secimine saygıli olmaktir.
 
 Birde ince hessplarin farkinda olmak..dunyada ve ulkede  solun basina dinsizlerin.. sagin başina hirsizlarin.. neden geldigini.. neden bu yuzden halkin butunlesemedigini.. anlamaya çalişmaktir.. diye dusunuyorum.. dedim.
 
 Burada da diyorum kibgun bu KULTUREL çelişme ve  EKONOMIK çekişme ve POLITIK  catişma ÇOK  kritik hale geldi.. basta liderler olmak üzere insanlar.. aydinlar.. zenginler.. yoneticiler birbirine ÇOK saygisiz.. sayet bir yerde ÇOK  bulunuyorsa orada  DUNYAYA ve maddeye  aşıri ve manaya ve  AHIRETE abarti olur.  Bunlarda insanlar arasinda SAYGISIZLIGA neden olur. 
 
 Bu da ORTA yolun ve istikametin yitirilmesi demektir. Ne yazik ki çogumuz bunun farkinda olmuyoruz.. kavi ve zayif arasinda orta ve dogru ve kisa iliskinin kurulmasini gercekleştiremiyoruz.. kadin ve erkek ile birey ve toplum ilişkilerindeki orta yolub ailede ogretemiyoruz.. iktidar ve muhalefet ile emek ve sermaye ilişkilerinde doğru yolu toplumda gosteremiyoruz.. akil ve kalb ile ruh ve nefis bagdastirmasini beden ulkesinde kısaca giyinemiyor ve sonra şirketin.. partinin.. cemaatin.. takimin.. setin.. timin yonlendirilmesine soyunuyoruz ve ciplak kaliyoruz. Kral çiplak  dediniz mi sövguleniyorsunuz.. eger demeye cesaretiniz olursa.
 
 ÇOK MU KONUŞTUM ?
 
 Dünya nasıl ki sorun ve çözüm olarak ikiye ayrılırsa insanlarda yakınan ve yüklenen olarak ikiye ayrılır.
 Aslında dünyayı sorun çıkaran  tabiat ve  çözüm bulan tarih olarak ayırmak isterdim.. amma çok uçuk olur bulur.  
 
 Öyle ise insanlarda yakının akıllar ve yüklenen kalbler olarak  iki buçuk ayıralım.
 
 Bir ve çeyrek akıllar gözledikleri  sorunlardan sürekli yakınırlar.. bir ve çeyrek kalbler ise düşündükleri  çözümleri yüklenmeye çalışırlar.  
 
 Peki..   çözerler mi ?
 Peki.. buradaki belgelere göre  bin yıldır iki bin yıldır  çözülmüş mü ?
 
 Eğer çözülmemiş olsaydı.. bizler hala mağaralarda yaşayan toplayıcılar ve avcılar olacaktık..  çözülmüş olsaydı insanlar yakınıcılar ve yükleniciler olarak ikiye ayrılmazdı.. 
 Fakat şu var..  çözümü  yüklenenlerin kalbinde hiç olmazsa çözüme dair bir reçete var; dile, dine, emeğe, özgürlüğe, barışa dayalı bir AKSİYOMATİĞİ bulunuyor ve buna dair de bir SİSTEMATİK geliştiriyorlar.. buna göre yakınıcılardan oy topluyorlar. Fakat ne yazık ki bunlar aynı zamanda bir düzeltirken üç bozuyorlar ki yakınmalar giderek artıyor. 
 
 Ne yapalım mağaraları mı dönelim ?  
 
 HAYIR  KENDİMİZE DÖNELİM:
 DUNYA işlerinde toptan kabul ve IYI  ile toptan redd ve KÖTÜ  mantigina gore karar verilmez..  mutlak hayir ya da mutlak şer yerine EHVENI ŞERR kurali ile hareket edilir.. mahşerdeki mizan gibi yükünun  şerri  AGIR ise o kotudur.. bu hiç hayrı bulunmaz demek degildir. Yükünun Hayrı AGIR ise o iyidir.. bu hiç şerri olmaz anlamina gelmez. Ancak bu durumu akil ve bilgi gorur. Kalb ve sevgi ve duygu.. sevdiginin kusurunu gormez.. gormek istemez.
 
 Bu adamlar seçim yaklaştikca bu konulari karşilikli ortaya atarlar.. seçim bitince birbirinin kötüluklerini unuturlar. Hic bir şey olmamış gibi yollarini surdudurler.
 
 Bize de bundan karşılikli  ortsya çikartilan kötuluklerden YAPILANLARIN KAYD EDILDIGI  ibretini  almak ve geçmisi unutmadan GELECEGI DAHA IYI HALE GETIRMEK dersini  çıkarmak düşer.
 
 
 Aslında biz bu reklam yazısına neden olan çalışmayı yol arkadaşımla yapmış ve en yalından en karmaşığa doğru 41 dosyada ortaya çıkarmıştık. işte bu dosyalar yani tablolar.
 
 
  uploads/temp/20230129_163126_EDINMEK.rar - 20230129_163126_EDINMEK.rar 
 
 Bu 41 dosyayı bilgisayarınızı indirin ve teker teker yalından karmaşığa doğru imgeleme ve irdeleme suretiyle  tefekkür ve tezekkürünüzü artırdıkça sorunların bir bir içinizde de çözülmeye başladığını göreceksiniz.. görmez misiniz.. hiç olmazsa bir deneyiniz.. denemezseniz zaten görmeyeceğiniz kesin.. amma denerseniz bir görme ihtimaliniz bulunuyor.. onda bir.. yüzde bir.. binde bir.. fazla uzatmıyorum.. güneşin ışığının bir milyonda bir mi  mu yoksa milyar mı birmi  bilmiyorum.. o "bir" dünyayı ihya ediyor. Belki yazımdaki  bu ışık ihtimali size canlandıracaktır.. çünkü ışık eşyayı aydınlatır insanlar ise insanlara gerçekleri anlatır.. bu ikisin de başka bir açıklaması bulunmuyor:
 
 AYDINLATMA
 
 ANLATMA
 
 AÇIKLAMA
 
 İLKİ karanlığı giderir.
 İKİNCİSİ vakti geçirir.
 ÜCÜNCÜSÜ ise kapalıyı açar.
 
 Siz bilirsiniz ?
 
 
 
          |