1980 lerde  İLİMLER TASNİFİNDEN yola çıkarak başlayan çalışmalarım alanların ve yöntemlerinin değişimesine ilişkin yazılarımla başlamıştı YBA.. zamanla da Yöntem Bilimsel Analiz bir teknik ve yöntem ve dil haline evrildi. Burada sıralanan
 
 Felsefe ve dil
 Bilgi ve inanç 
 Kuşku ve kesinlik
 Belirlilik ve belirsizlik 
 Sıralılık ve sırasızlık 
 BİRLİK ve TEKLİK
 Kavramların günlük dilin düz yazısıyla yapılan retorik ve diyalektiklerinin bizi hak ve hakikat ile kuvvet ve hürriyet terimleriyle inşa ettiğimiz bir YAPILANMA ortaya koyduğunu anlamak için DİL denilen nesnenin dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan bir KİMSE  olduğunu söyler ki ben buna HANNAS adını veriyorum. 
 Hannas nesne ve kimse bileşenlerinden oluşan bir ÖZNE.. onun AR ve AD yükü ve yolcusu taşın bir AT olduğunu anladığınızda.. kendi beninizin de farkına varırsınız. Siz bunu çeşitli şekillerde görürsünüz.. örneğin LAFZ’ı literal olarak hakiki veya mecazi olarak yararlandığınızda.. MANA’yı konseptual olarak ismi ve harfi olarak kullandığınızda.. külli alanda sıdkı ve inancı çalıştırdığınızda.. cüz’i alanda kuşkuyu ve bilgiyi işlettiğinizde.. ve daha bunun gibi onlarca ve yüzlerce uygulama ortaya koyduğunuz DİL KULLANIMI ya iyiye ya  kötüye olur.. sonuçta gelirsiniz bu doğru ve gerçek araştırmalarının nasıl iyi ve kötü olduğunu değerlendirmeye.. işte o zaman size GDDY dan başka.. daha açık ifade ile günlük dilin mantığı ve bilimseli dilin matematiğinden başka.. çok yönlü ve yanlı alanların yer aldığı FELSEFE ve DİL katmanlarında ortak bir matematik ve müşterek bir mantık arama ve bulma sorunu ortaya çıkacaktır. Amma bu sizin için zorluk ve kolaylıktan başka bir şey olmayabilir.. fakat başkası için soruların ve yanıtların aranması ve bulunması etkinliğine dönüşür ki bu konuda ben YBA kullanıyorum. 
 
 Osmanziya 08.12.2023 üçkuyular İzmir 08:51 
 
 
 
 
 FELSEFE VE DİN
 
 Felsefe düsunmek degildir.. kuşkulu duşunmektir..
  Din inanmak degildir.. kesin inanmaktir..
  Lakin zor olani dusunmeyi ve inanmayi birlikte surdurmektir..
  nerede kuskulu ve nerede kesin olcagimizi ögrenmektir ki 
 bu da bizi yöntem sorununa goturur. 
 
 Bilgi kesin oldugunda INANÇ ..
  inanc kuşkusuz oldugunda BILGI haline geliyor.
  Öyle ise konu.. felsefe ve din.. bilgi ve inanç.. olmaktan çikar 
 kuşku ve kesinlik ya da belirsizlik ve belirlilik seçeneklerine 
 dönusur ki 
 bu durumda tartışma çağdaş istatistik kuantum ve determine izafiyet olur.
 
  İşte  bu geçmisin küllî kader ve cüz'î irade tartişmasindan başka bir şey değildir.
 Osmanziya
 08.12.2923 Üçkuyalar İZMİR
 
 
 Çağdaş izafiyet ve kuantum tartışmasını BİRLİK  tecellisi ve TEKLİK  cilvesi olarak okumak felsefe ve din olarak düşunmek.. inanç ve bilgi olarak anlamak bizi . kesinlik (sıdk) ve kuşku (şübhe) yontemlerini ve  alanlarini tanitmiş olacaktir. 
 
 OzO
 
 
 
 
 
 
 
 
 
          |