Hürriyet.. "özgürlük" olarak çevrilmi?..
acaba ba?ka "gür"lük'ler var da "hürr"iyyet bunlaryn en "öz"ü mü ?
Ayryca evren ko?ullaryna ba?ymly ve toplum kurallaryna ba?ly olan insanyn gürü ne kadar öz olur ?
Bu yüzden ilk önce hürriyet'i , do?ru bir çeviri ile "gürdenlik" olarak kar?ylamaya çaly?yyorum
buna ra?men çozu zaman "yerle?ik yanly? çeviri, do?ru kar?ylyktan üstündür" kuralynca
özgürlük terimini kullanmayy sürdürüyorum.
Evet, hürriyetten ba?ka onun anlam çevresinden olan
irade, ihtiyar, maksad, meram, gaye, talep, arzu, rüchan, ra?bet, hak, me?iet, mantuk ve emir.. gibi.
dilek ve istek belirten terimlerin özümüdür ki bu kelimeyi özgürlük sözcü?ü ile kar?ylamy?lar ?
Olabilir. Aslynda imkan ve hürriyeti yeteri kadar ayyrt edebilmi? de?ilim.
Ancak bu ili?kinin anlam çerçevesinin kurulmasy, gösterilmesi ve tarty?ylmasy gerekir.
Bununda düz yazy ile kolayca gösterilece?ini sanmyyorum.. hatta gösterilmeye çaly?ylmasyna u?ra?ylaca?yny da ummuyorum.
Yöntembilimsel analize ça?rymyn deneyiminden biliyorum ki herkes dili ve dü?üncesini kullanmakla me?bu
ve bu arada "özgürlük" denilen yeti ya da yetkiyi tepe tepe kullanmakla me?gul, onu tanymak ve anlamakla de?il.
Anlam sürücümüzü anlama ve anlatym aygytyny kavrama gibi biçimsel etkinli?e geçilmedikçe
ve buna dair bir HYKMET ortaya konulmadykça
geçmi?te oldu?u gibi felsefe olarak edebiyat ve din olarak vaz yapmamyzy sürdürece?iz, gibime geliyor.
Dü?ünmemizi derinle?tirmeden ve dü?üncemizi rafinele?tirmeden
bu gibi konularan tarty?ylarak bir sonucu ula?ylmasyda mümkün görünüyor.
Hukuk tahsilinde gördü?ümüz hukuk felsefesinden biliyoruz ki
felsefenin pasly konusu olan irade anahtary çözülmemi? ve kader kilidi açylmamy?tyr.
Dü?ünce tarihinde ve inanç dünyasynda
"iman" synavyndan sonra
bu "hürriyet" (irade-kader) yary?ynyn
PRATYK bir anlayy? ve PRA?MATYK yakla?ymdan
ibaret oldu?unu dü?ünüyorum.
Yani biz pratik olarak, ister inanalym, ister inanmayalym,
geçmi?e (mazi) kader ve gelece?e (ati) irade olarak bakaryz.
?imdi burada olan muzaryde ikisini birden kullanyryz.
Çünkü bu gün, dündan ve yaryndan daha karma?yktyr.
Elbette insanlar her konu gibi bu konuda dtahi KURAM'yny yapabilirler..
ancak sonuçta bir "kurgu"olmaktan öteye giden bir sany ya da sayy'dan ba?ka bir netice elde edemez.
Diyebilirim ki bu gün yer yüzündeki semavi dinler (musevilik ve hristiyanlyk)
Yslam Dünyasynyn kader tarty?masyny kopyelemekten ba?ka bir ?ey yapamamy?tyr.
Kendi "kuram"ymy da düz yazyyla ortaya koymaya gerek duymady?ym gibi
insanlarynda yapty?ym tablolary izlemeye ve tarty?maya luzum görmüyorlar.
Ancak burada ba?ta "korku" olmak üzere ku?ku, ke?ke, küskünlük, kyzgynlyk gibi karanlyklar,
fysylty, sykynty, üzüntü, kuruntu, saplanty gibi alaca karanlyklaryn içinde bulunan
maddeye ba?ymly ve mana ba?ly bir insanyn
ba?yna örülmü? dü?ünce çoraby ve üstüne oturtulmu? dil sepeti ardynda
kendini ne kadar görebiliyor ki
onun ne kadar gür ve hatta "özgür" oldu?unu görsün..
O sadece do?umdan ölümüne kadar olan süre içinde verilen di?er yetenek ve ba?arylar üzerine taçlandyrylmy?
YRADE syfatyya HÜRRYYET salahiyetini kullanarak
dünyevi vazife ve dini farizelerini yerine getiriyor..
buna ili?kin de bir MES'ULYYET ve MÜKELLEFYYET ta?yyor.
Böylece hukuk, ahlak ve DYN etkinli?i yapabiliyor.
Y?te bu etkinliklerin temeli olan
ve ayny zamanda amacyn sa?lanmasyny ve gayenin gerçekle?mesini sa?layan bir HÜRRYYET'Y var ki
buna GÜRDENLYK demek lazym.
Aksi halde yanly? olarak özgürlük denilmesi yani hürriyetin kökünün ve kökenini ve sonuçta özünün insanda bulunmasyny varsaymak
gerçe?e (hakikata) uymady?y gibi ayni zamanda Hakka'da muvafyk olmady?yndan dini sorumluluk dahi getirir.
Dünyevi sorumlulu?umuz ve dini yükümlülü?ümüz temeli olan
Haklar ve Hürriyetler sonuçta insan ilimlerinin bir konusudur.
Ynsanbilimleri de evren ilimlerinin açyklama ve yöntemleriyle anla?ylamaz.
Ynsanlaryn hürriyeti tanymak ve tanymlamakta yapacaklary bireysel te?his ve ki?isel tespit
elbette her bir ferdin biricik ve tekil varly?yny ili?kin bir ihtiyar ve seçimdir.
Ki?inin hayry böyle gördü?üne. kimsenin güzelli?i ?öyle seçti?ine dair bir tavyr aly?tyr.
Bu da muhterem ve muhte?emdir.. kimse buna kary?amaz.
Kary?yyorsa "lâ ikrahe"lik ilkesine göre bu yanly? bir uygulamadyr.
Zorla iyilik ve güzellik olmady?y gibi zorla din seçimi de olmaz.
Her insan tek ba?yna bir dünyadyr ve onu diledi?i gibi biçimler.
Bununda dünyevi ve uhrevi kar?yly?yny görür.
Ynsan ister HÜRRYYETY asyl sayyp kendine alyr
ister emanet olarak görür ve onu vekaleten ya da asaleten ba?kasyna verir..
Biz müslümanlar di?er emval ve emlak teslimatlarymyz gibi nefislerimizi de
bu arada hürriyetlerimizi de O'nun emrine vermeye ve Asyl Sahib'ine iade etmeye çaly?yyoruz.
Hasbunallahi ve ni'me-l-vekil diyoruz.
Lâ havle ve lâk kuvvete diyoruz.
Bu i?teki geçici sabyr ve me?akkat kar?yly?ynda
gür'lükle beraber güc'ümüzü, gör'ümüzü ve seç'imimizi de
sonsuza dek kazanaca?ymy umuyoruz, Yn?aallah.
Herkese de öneriyoruz ki
Samimi bir ?ekilde hürriyeti kullany?ynyza bir dikkat edin.
Yktidarymyz kadar de?il itiyadymyz kadar ya?ayabiliyoruz.
Yhtiyarymyz kadar de?il itimadymyz kadar ba?aryyoruz.
Hakka itimady kurmaya ve halka itiyattan kurtulmaya çaly?ynyz.
Göreceksiniz ki ilim ve iradeniz YKTYDARINIZ kadardyr.
Onu me?ru makbul ve maku bir ?ekilde kullandykça
itiyadynyz disipline olacak ve itimadynyz yükselecek
HÜRRYYET'imiz yücelecek.
Böylece güvenilir bir kimse olarak
dünyevi ve uhrevi selamet ve emniyetimiz artacaktyr.
Duygularyn kölesi olmayacak, dü?üncenin tuza?yna dü?meyece?iz.
Hürriyeti ve iradeyi kullanmaktan ziyade tanymaya ve anlamaya çaly?tykça
Çok ?ey vermedi?iniz halde çok ?ey alacaksynyz, ?a?yryp kalacaksynyz.
Karly çykacaksynyz.
Aklyn bir tavry da kazanmaktyr.
Sa?lycakla kalyn.
Osmanziya
|