DUYUMSAMA

CILVE  dizini içindeki dosyalar

uploads/20121103_214444_CILVE.rar - uploads/20121103_214444_CILVE.rar

Değerli Kordata,

Öncelikle ilginiz, yazınız ve katkınız için teşekkür ederim.Sonra benim için ilgi çekici olan "suret" kavramını söz konusu ettiğiniz için minnettarım.

Öyküde suret, "surat" anlamında ve sîret ise "ahlak" anlamında kullanılmış.Yani kişinin yüzünden onun davranışının öngörülebileceği savı ileri sürülüyor. Çirkin yüzlü olan insanın güzel ahlaklı olması olasılığının düşük olacağı fikri,

halk arasınd, "suratına bak, süngüye davran" sözünü hatırlatıyor.

GÜZEL bir suretin İYİ bir sîret vermesi beklentisini, "Buyruk hem güzel hem de iyi olmalıdır." ilkeme benzettim. Yani emir hem hasen hem hayır bulunmalıdır derken, benimsenmesi gereken iradenin ve istenmesi gereken buyruğun ve varılması gereken kararın hem koşulların yasalarına  uyumlu olarak güzel olması hem kuralların yasaklarına uygun bulunarak iyi olması gerektiğine dair düşünceyi bir ülkü olarak ve bir gereklilik olarak ele alabiliriz. Ancak onun kaide ve umde olmaktan çıkarıp harici bir gerçek olması gerektiği  ve yüzü güzel olanında davranışının iyi bulunması şeklinde bir düşünceyi benimsemek zor görünüyor.

Güzel bir insanın güzelliğiyle guruplanıp kötü bir sirete düşmesi mümkün olduğu gibi Yaradan’nın onun güzellikle donattığı bir kimsenin aynı zamanda iyilikle de süslemesi O'nun meşietine bağlı bir husustur. Keza çirkin bir insanın, çirkinliğinden kaçanları, kendisinin onlara ayrıca  yaptığı kötülüklerl  cezalandırması mümkün olduğu gibi bir kısım yüzü güzel olmayan kişinin dahi kendisinde bulunan negatif bir taraf olan çirkinliği, emel ve ameliyle  kazandığı pozitif bir taraf olan iyilikle giderme yolunu seçmesi de mümkündür.

Bu siret ve suret konusunda şu sözü nazarı-ı dikkatinize sunmak isterim.

İşte, bak: Hüsn-ü sîret ve cemâl-i suretle mümtaz bir zâtı görüyoruz ki, elinde muciznümâ bir kitap, lisanında hakaik-âşinâ bir hitap, bütün benî Âdeme, belki cin ve inse ve meleğe, belki bütün mevcudata karşı bir hutbe-i ezeliyeyi tebliğ ediyor. Sırr-ı hilkat-i âlem olan muammâ-i acibânesini hal ve şerh edip ve sırr-ı kâinat olan tılsım-ı muğlâkını fetih ve keşfederek, bütün mevcudattan sorulan, bütün ukulü hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş sual-i azîm olan "Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?" suallerine mukni, makbul cevap verir. (19.söz 3. Reşha)

İmamı Nursî (R.A) surete CEMAL sîrete HÜSN sıfata veriyor. Peki bu siret ve sureti sahip Zat-ı Alişan(A.S.M)ın elindeki KİTABIN ve HİTABININ güzelliği nasıl bir güzelliktir ?

Bu konudaki güzellikleri görmek için bu iletinin dizini (CILVE) içindeki dosyalardaki tabloları versiyon sırasıyla izlerseniz “göreceksiniz”. Bu tablolar yalından karmaşık olana doğru ilerler.

Eğer onları, kendinizi dinlemeye fısratı verdiğiniz asude bir zamanda,  sırasıyla izlerseniz her birindeki değişmelerin nasıl ilerlediğini de görürsünüz. Bu tabloları sizin izlemeniz için her değişim için bir versiyon numarası vererek yavaşlattım. Bu şekilde  izleme ve ilerlemelerle anlayacaksınız ki biz de iki tür DUYUMSAMA vardır, birincisi suretin hassasiyeti  ikincisi şeklin hissiyatı.. hassasiyet zikir ve hissiyat dahi fikir motoruyla bizim basar ve basiretimizi işletir, nazar ve nazariyemizi çalıştırır. Sonuçta dünyamızın sureti dinimizin siretine göre renklenir. Bu renklenişte DİL’in misli ve meseli din ve dünya arasında kalan bir ARA YÜZ oluşturur ki biz yöntembilimsel analiz ile bu suret-i sîrete dikkat çekiyoruz.

Sağlıcakla kalınız.

OSMANZİYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazıdan özür dilerim

http://sites.google.com/site/yontembilim/ -

http://sites.google.com/site/insanilim -