İSTİŞARE VE İSTİHARE
Evet, maişetimiz için köklü kararlar vereceğimizde ya da köşe başına geldiğimiz dönemeçlerde hayatımızı değiştirecek bir işe başlarken sağlam ve sağlıklı seçimler yapmak gerekmektedir. Haliyle bu işi ya halka ve yakınlarımıza bakarak danışırız ya da Hakka başvurarak doğru bir yol, aydınlık bir yön gömek isteriz.
İşte bu durumda önümüze iki kapı açılıyor:
İştişare ve İstihare
HALK işti-Ş-are SADIK isti-H-are HAKK
Ancak burada şu incelik var.. bu iştişare ve istihareden önce aklımızla istişare ve kalbimizle istihare etmemiz gerekir. Yani iyice düşünüp taşınara bir karara varmamız ve ondan sonra bu karar hayır mı dır, şer midir diye düşünüp bir kanaata ulaşmamız gerekir Sonra bu işin akibeti yani kötü iş sonunda iyi midir; iyi iş sonunda kötü müdür diye endişe edip kararsız kalıyorsak kesin ve yeni bir karar ararız.
HALK işti-Ş-are SADIK isti-H-are HAKK
KALB danışması AKİBET düşünmesi AKIL
Aklin ilmiyle düşünmek ve kalbin iradesine danışmak suretiyle akibetin bulunması gerçekten zordur. Gerçi bu zamanda salih bir adam ve sadık bir dostta bulmak kolay değildir fakat hiç olmazsa aklımız ve kalbimiz aleyhimize çalışmaz diye düşünürüz.
Fakat onlar dahi yetersiz kalırsa, ki çoğu zaman kalır, Halk’a ve Hakk’a açılmak zorundayız.
İstihare duasını okuduğumuzda bunu anlıyoruz. Hayrı irade etmenin adıdır İHTİYAR.. bu işi genellikle ihtiyarlar yaptığımız için mi “ihtiyar” demişler yoksa bu sözcüğün kökü olan HAYR’dan dolayımı ihtiyar demişler ama İSTİHARE bu hayrı arama ve bulma işini ileri götürmektir. İstihare etsek de istihare etmesek de sonunda iş başa yani ihtiyarımıza düşecektir. Ancak bu iş son sözümüze gelmeden önce Hakk’dan sadık bir RÜYA aramak va halktan salih bir RE’Y bulmak akıllıca bir iştir.
HALK re’y SADIK rüya HAKK
KALB danışması AKİBET düşünmesi AKIL
Önce istişareden kısaca söz edelim.. danışma yapılacak ama kim ? Mesele oruç diyelim.. bu konuda kime baş vururuz ? Hocaya mı Hekime mi ? Öncelikle hekime fakat hekim müslümün olursa hem bedeni hem dini bildiği için iyi olmaz mı ? Elbette bina yaptıracaksak mühendise, hesab tutturacaksak muhasebeciye, mahkemeye dilekçe yazdıracaksak Avukata baş vururuz ve bu bir tür danışma ve tevkildir. Bu bunun en güzel örneğide damdan düşen hocadır.. hoca hekim istememiş.. damdan düşeni istemiş.. öyle ya kazada ilk önce doktor gelmez, sağlık ekibi gelir.
Şimdi köklü konuda ve köşe başı kararlarda İSTİŞARE ve danışma yeterli gelmeyebilir.
Bu nokta akıl ve kalbimiz aciz kaldığı gibi halkın salih uzmanı ve sadık adamı dahi yetersiz kalabilir. İtimad edecek Şeyhin yoksa, güvendiğin bir Amirin bulunmuyorsa ne yapabilirsin ki.. Öyle bir asır ki insanlar onun hakkında en menfeatli şeyi isteyecek ana ve babasına bile güvenemiyor. İşte bu noktada Sorulacak bir Nebi, olmadığı gibi ondan kalan bir cüz olarak SADIK RÜYA’ya başvurulur. Yani İstihare yapılır.
Ancak istihare yapmak öyle yeşil YAZI VE kırmızı TURA atmak değildir.
Kitaplardan yazılan istihare bu yazı-tura ibresi, rüya piyangosundan ibaret değil. Güvenilir hocalar olan sağlam Kitaplar diyor ki istihare namazını kıl sonra KALBİNE bak.. ne renge bürünmüş.. olumlu mu yoksa olumsuz mu ? Sonra bulamazsan rüyaya başvur.
Amma kalbe bakıp görecek göz biz de var mı ? Yani GÖNÜL derinliğimiz bulunuyor mı ? Yok. O zaman dayan RÜYA’ya.. bir gün yat.. ikinci gün yat.. da yedinci güne kadar rüyaya yatabilir ve hakikati görmeye çalışırsın.
Bu neden oluyor.. Çünkü Rabbinle konuşmaya işin düştüğü zaman baş vuruyorsun.. daha önce sık sık konuşsa idin, kalbin dilini anlasa idin şıp diye oranın rengininin ne olduğunu görürdün. Amma nerede bu zamanda böye gönüller.. daha kalb nedir, fuad nedir, akıl nedir, ruh nedir.. bilmeyen ve bunları nefsinde ayırt edemeyen benim gibi insanlar böyle, istihareyi sadece rüya (öy) kapısı olarak görüyorlar ve usulen namaz kılıp namaz sonunda kalbinin rengini bulamadıklarından uykunun’nın tekeline düşüyorlar.. şimdi bir Molla Kasım çıkmış.. öyle yeşil-kırmızı yazı-tura zarı atmamıza itiraz ediyor.
KIRMIZI tura İHTİMAL yazı YEŞİL
HALK re’y İSTİKAMET rüya HAKK
KALB danışması AKİBET düşünmesi AKIL
Bazi filimler de var ve batı kitaplar da öneriliyor.. ZAR’a dayanan yaşam telkin ve tavsiye ediyorlark. İstatistiki seçim ve ihtimali yaşam, hakiki bir hayat yürüyüşü değildir. Bu yazı tura bağımlılığı açıkca, aklına güvenmemek ve kalbine itiad etmemektir.. ilmini hiçe sayıp iradesini boşa çıkarmaktır. Kumarbaz yaşamını beğenen beğenir. Kimse kimsenin geçimine karışmadığı gibi seçimine de karışmaz. Ancak bir öğüt istenir ve bir tavsiye beklenirse.. derim ki kalbimize bakmayı bilmeli, gönlümüzü görmeyi öğrenmeli ve Hakk’dönmeye özenmeliyiz. Özellikle namazda ciddi bir surette yönelmeye ve Yaradanla konuşmaya başlamalıyız.
Nasıl mı ?
Hakk olan kitabı vesilesiyle.. Çünkü o kitabı Nebisi ve Rasulü değil O telif etmiş.
Hadi çüz’lerle bu nurlara açık kütüphaneyi, hizblerle aydınlık bu sayfaları;
iki sure ard arda, iki fıkra arka arkaya, iki ayet üst üste izleyelim.
Görecekseniz sorunu Fatiha Şerife ile arz edecek olursanız çözümünü zammı sure bile bulacaksınız. Sorunuzu YEDİ ÇİFTİN gergefine takarsanız, cevabın içinde akarsınız. Derdinize ummülkitaba söylerseniz çaresini FURKAN’da farkedersiniz ve böyle zor olan köşebaşı durumlarında şöyle yazı-tura atmak zorunda kalmazsınız.
Kızıma söylerim gelinim dinler, sana söylerim ben dinler… bana söylersem sen dinlersin.
Perhize uyduk şimdi asıl yemeğe gelelim…
Bu düz yazıdaki içerikleri düz yazı balıklarını avlamak için oltadaki yem olarak kullandım fakat ama zok’ayı yutturmak değil koz’ayı göstermektir.
Yukarıda KALIN olarak yazılan üç satırlık düz yazıyı, yöntembilimsel analiz levhasını çevireceğiz. Böylece yukarıdaki satırlan aslında kavramsal bir tasarım ortaya koyduğunu göstermiş olacağız. Bu kavramsal tasarımı, KARE şeklinde bir alanın köşelerine ve kenar otalarına yerleştirilmiş taşlar veya kutular olarak düşünebilirsiniz. Bu kutular veya taşlar, sözcükleri içerirler. Sözcükler haliyle terimleri taşıyacak. Terimlerde kavramları gösterecektir. Böylece kare tablosu anlam bağları içeren anlatım aracı, ifade yansıtısıcı ve ibare ibresi olacaktır.
KIRMIZI illet YEŞİL
halk İSTİKAMET hakk
KALB akibet AKIL
İLLET zahirde ve dilde (dış yüzde) , BATINDA batında ve gönülde (iç yüzde)..
Sol tarafta HALK bulunur, sağ tarafta HAKK vardır.
Akibet, akıl ve kalbin birlikteliği ile iyidir..
Sadece akılda ya da sadece kalbte olsa yarı yarıyadır.
Çünkü diğer tarafl bir araya gelip orta yol olan istikameti bula işi şansa bırakmıştır.
Hakka dönerse orada bulduğu namazı, halka ve zamana getirirse HAYRI yükselir.
Hakka döndüğünde bile zamanı oraya taşıyorsa baki bir sohbette fani konular boş olduğundan ŞERRİ artar.
Bu tablo bize ayrıca şunlara işaret ediyor:
Üçüncü sınıf adamlar dilin zahir yüzüne ve şansına bakarak karar verir.
Onlar için yaşam kumarbaz hayatıdır.. ya denk gelirse.. ya düşeş olursa.. ya şansım yaver gidersedir.
İkinci sınıf adamlar Hem halkın hakkını vermeye, hem hakkın hukukuna riayet etmeye çalışan normal insanlardır. Ancak fifty fifty durumu yarı fırsat yarı tehlike durumudur. İllet maişetinin ne gibi akibete yol açacağını bilemez. Bunun için her namazda “ihdinassıratımüstakim” yani HÜDA duasını titreyerek okumak gerekir, HAMD davasını ürpererek anlamak lazımdır.
Birinci sınıf insan yukarıdaki halk ve hakk arasındaki “beyn-el-havf ve-reca” HAKİKATINI bilen değil yaşayan insanlardır.. çünkü aklın nasıl bir “kırmızılık” ve kalbin nasıl bir “yeşillik” gösterdiğini iyi anlarlar.
Acaba yeşil ne göstergeliyor, kırmızı ne göstergeliyor tahmin edebilir misiniz ?
Onlar için kırmızı-siyah sadece hayır ve şerr kalıbları değil hasene ve seyyie kapılardır. Bu kapıdan içeri giren kabre kadar ebediyet ağını açar, berzahta salahat ağaç olur ahiretde ise cennet hürriyet bağlarına uçarlar.
Allah bizim vesizin akibemizi GÜZEL veahiretimizi İYİ etsin.
AMİN.
Sağlıcakla kalın.
DUYURU
Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim.
Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.
http://www.yontembilim.com/ - - www.yontembilim.com
http://www.osmanziya.com/ - - www.osmanziya.com
http://www.insan-bilim.com/ - - www.insan-bilim.com
http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/ - - http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/ - - http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/ - - http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/ - - http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
http://api.viglink.com/api/click?format=go&key=a39e83bdb76aa44f27b4c72beb7fbe31&loc=http%3A%2F%2Fwww.yontembilim.com%2Fforum%2Fforum_posts.asp%3FTID%3D687&v=1&libid=1359382446368&out=http%3A%2F%2Fsites.google.com%2Fsite%2Fyontembilim%2F&ref=http%3A%2F%2Fwww.yontembilim.com%2Fforum%2Fforum_topics.asp%3FFID%3D4&title=Y%C3%B6ntemBilim%20Forumu%3A%20isti%C5%9Fare%20ve%20istihare&txt=%3CU%3E%3CFONT%20color%3D%230000ff%20size%3D2%20face%3DVerdana%3Ehttp%3A%2F%2Fsites.google.com%2Fsite%2Fyontembilim%2F%3C%2FFONT%3E%3C%2FU%3E&jsonp=vglnk_jsonp_13593824588764 - http://api.viglink.com/api/click?format=go&key=a39e83bdb76aa44f27b4c72beb7fbe31&loc=http%3A%2F%2Fwww.yontembilim.com%2Fforum%2Fforum_posts.asp%3FTID%3D687&v=1&libid=1359382446368&out=http%3A%2F%2Fsites.google.com%2Fsite%2Fyontembilim%2F&ref=http%3A%2F%2Fwww.yontembilim.com%2Fforum%2Fforum_topics.asp%3FFID%3D4&title=Y%C3%B6ntemBilim%20Forumu%3A%20isti%C5%9Fare%20ve%20istihare&txt=%3CU%3E%3CFONT%20color%3D%230000ff%20size%3D2%20face%3DVerdana%3Ehttp%3A%2F%2Fsites.google.com%2Fsite%2Fyontembilim%2F%3C%2FFONT%3E%3C%2FU%3E&jsonp=vglnk_jsonp_13593824588764 - - http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim - - http://sites.google.com/site/insanilim 
------------- BEYAN dogru olmali ve MAAN hakikati bulmalidir
|