Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Din | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: 26-Haziran-2025 Saat 23:12 |
İsmail EMRE " bayat bir benzetme ile " Aklı cüz damladır.. aklı küll derya. Damla deryaya atılsa o da oyuncaklıktan kurtulsa, o vakit kazancı ebedi olur." demiş.. maalesef Metafordan kurtulamıyoruz bunu biliyorum.
Teşbih ve temsilin gücünü yadsımam.. hatta bilinenlerden bilinmeyenlere giderken kullandığımız tümden gelim.. ve hatta tümevarımın genelleme ve örneklemesi bile bu benzetme ve benzetim. Şimdi din ve özellikle tarikat işleyişinde ve içinde bu soyut aleti kullanmadıkları halde.. böyle halka yönelik dillendirmelerinde "kül ve cüz ile deniz ve damla" benzetmesinden yararlanacak güya büyük KAZANÇ va'd ederler. Oysa uygarlık KANT diliyle görüsüz kavramların boş.. kavramsız görülerin kör.. olduğunu söyleyerek bunları aştı.. bu yüklediğim resim, 36 tablonun sonunucusu.. burada bir sözcük ikinci kez kullanılmadı.. her ne kadar kendimin gösterisi gibi görünse bile.. insanın göz ve kulaklarının güzel ve iyi ile doğru ve gerçek bulunduğunu.. el ve ayaklarının sevgi ve saygı ile korku ve öfke olduğunu.. söyler.. ancak bunu söylerken bu benzetmeden fazlasını yapar. Yani insan gibi çok yönlü ve yanlı bir konunun günlük dilin düz yazısıyla yapılan vaazlarla çözümlenemeyeceğini gösterir. Sonuçta müslümanlar bin yıldır çok yüce bir yarar olan TANRI ve çok yüksek bir çıkar olan AHİRET ile gözlerimiz kapatılmış.. göstermelik bir gazze savaşı.. göstermelik bir suriye açışı.. göstermelik bir israil-iran savaşı ile aldatılan topluluklardan başka bir kalabalık değiliz. osmanziya yontembilim.com ![]() kil, akil, sıkıl, cakil, Savaşin bitmesinde zengin fakir herkesin yarari bulunuyor.. ancak zenginlerin daha çok çikari oluyor. Ancak 7 ekimden beri suren katliamda cogu çocuk ve kadi 50 bin INSANIN oldurulmesi unutulmamali. Savaşlarin yani askeri hareketlerin nedeni ekonomi ve politiktir. Ancak buna sosyo kulturel yani dini ve ideolojik maskeler takilir. Biz dini olanlari ele aliriz. Ibrahim aleyhisselam muslumanlarin ilki olarak o zaman egemen din olan paganizme bir cihadi manevi yani KULTUREL savas açtı.. mucadelesini evladlari SARE validemizden olan ishak ve köle HACER validemizden ismail yuruttu.. Ishak alehisselamin vefatindan sonra gorevi Yakub aleyhisselam aldi.. O devirde şiŕket bulunmuyordu.. parti ve belediye de..yegane teşkilat aile idi.. hatta devlerlerde bile saltanat ve hukum ailede idi.. hatta saltanat başka ailelere gecmesin diye krallar kardeşleriyle evleniyordu.. Yakub nebinin uç karisi ve 12 oglu bulunuyordu fakat küçukleri Yusuf ve Bunyamin en cok sevilenlerdi.. NUBUVVE yani hukumet ve son sözu söylemek kim kalacaktı..yani limonu kim getirecekti.. Yani Beytilmakdisi yani suleymen tapinagini kim yapacaktı.. Kendini Yahudi sananlar ben yapacagim diyor.. ayrani yok içmeye tahtirevanla gider sıçmaya.. senin daha bir vatanin bulunmuyor.. nerede kaldi bir kulube yapacaksin.. Kendini musluman sananlar ben suleyman ma'bedini yaptirmam diyor.. sen kimsin ki iki ay sonra iki sene olacak katliami engelleyemedin.. çatallaşmis sunni ve şii diliyle tislamaktan başka marifetin olmaz.. Samimi insanlar ise birbirinden bir farki olmayan yahudi ve musluman çatallarini daha buyuk bir YALAN olarak goruyorlar. Iste tum mes'ele dinleri YALANI altindaki YILANI gorebilmek ki bunun YOLU da insan olabilmekten geçiyor. osmanziya 25.06.2025 ![]() Dinleri dindarlardan ayırmak.. dindarlarida insanlardan ayirmak.. insanlardan islami ayirmak.. mumkun olmadiğina gore.. insaniyeti kubra olan ISLAMIYET ile islamiyeti sugra olan INSANIYET arasinda MEDENIYET denilen bir tarihi tabiat bulunuyor ki biz buna BEŞERIYET diyoruz.. iste bu beşeriyet cinden sonra gelen insiyettir ki her ikisinin ortak özelliği CİNSIYYETTIR. Iste cin ve beşer medeniyetinde bulunan KAFIRLER yani dine ve imana ve islama KARŞI olanlar bu tabiati.. bu fıtratı.. bu yaratılışı.. ortadan kaldirmak için AILEYE amansiz bir savaş açtilar.. dogaya yabanilaşmiş teknoloji ve insandan uzaklaşmiş ideoloji ile.. insan dogasini boğmaya çalışıyorlar.. iste bunu anlamak ve anlatmak için ÇAĞRILARIMLA YBA yapiyorum ve insanbilim ve islambilim yaziyorum. osmanziya yontembilim.com ![]() Bu durumda dinlerin YALANI.. insan olmadan islam olur.. YILANI ise insan olmadan islam kurtulur. Sonuçda insan olmadan kurtulcagini sanan dindarlar ve dinsizler.. fena halde YANILIYORLAR.. bu yüzden dunya ve ahirete akibetleri beter olmayi surdurecektir.26.06.2025 Perşembe 01.01.1447 Osmanziya Osmanziyaoğlu Düzenleyen osmanziya - 26-Haziran-2025 Saat 23:16 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Rusyanin kini böyle yazmışsınız: Rusya’nın Hava Bombardımanları Listesi
• Çeçenya • 1994–1996, 1999–2000, 2003: Grozny başta olmak üzere şehir merkezleri tahrip edildi; on binlerce sivil hayatını kaybetti . • 3 Ocak 1995, Shali: Cluster bomb kullanımı sonucu 55–100 sivil hayatını kaybederken 168 kişi yaralandı . • Gürcistan • Ağustos 2008, Tiflis ve çevresi: Hava saldırıları düzenlendi; siviller ve sivil altyapı hedef alındı, 11–850 can kaybı bildirildi . • Suriye • Eylül 2015–2018: Rus hava saldırılarıyla binlerce sivili hedef alındı. 300’den fazla hastane saldırıya uğradı; en az 2.000 sivil hayatını kaybetti . • Haziran 2016: Aleppo, İdlib, Ma’arrat al-Numan pazarları, sivil konaklama yerleri ve hastaneler yeniden bombalandı . • Ukrayna • Mart 9, 2022, Mariupol: Maternity Hospital No.3 hedef alındı; en az 4 sivil ve 1 ölü doğum vakası yaşandı . • 2022–2025: Sivil altyapı hedef alındı: elektrik santralleri, apartmanlar, okullar, alışveriş merkezleri sistematik olarak yok edildi . • Estonya (Talinn bombardımanı) • 9 Mart 1944 (Sovyet döneminde): Yaklaşık 800 sivil yaşamını kaybetti; 3.000’den fazla yangın bombası kullanıldı . Bu liste, Rusya’nın özellikle şehir merkezlerine, sivil altyapıya ve sağlık tesislerine yönelik sayısız bombardımanı içermektedir. Sofistike ya da sivil zararı gözetmeksizin kullanılan silahlarla düzenlenen operasyonlar, hem uluslararası hukuk hem de temel insan hakları açısından ağır suç teşkil etmektedir. Amerikanın kini de böyle yazmışsınız:ABD’nin, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana bombaladığı ülkeler: • Japonya (1945) • Kore ve Çin (1950–1953) • Guatemala (1954, 1960, 1967–1969) • Endonezya (1958) • Küba (1959–1961) • Kongo (1964) • Laos (1964–1973) • Vietnam (1961–1973) • Kamboçya (1969–1970) • Grenada (1983) • Lübnan ve Suriye (1983–1984) • Libya (1986, 2011, 2015) • El Salvador (1980) • Nikaragua (1980) • İran (1987-2025) • Panama (1989) • Irak (1991, 2003–2015) • Kuveyt (1991) • Somali (1993, 2007–2008, 2011) • Bosna (1994, 1995) • Sudan (1998) • Afganistan (1998, 2001–2015) • Yugoslavya (1999) • Yemen (2002, 2009, 2011) • Pakistan (2007–2015) • Suriye (2014–2015) sonunda biri birinden fazladır ve o fazlanın da fazla önemi yoktur.. kuvveti olan bombalar.. erkekler kadınlar bombalar.. türkiyenin ve iranın ve suriyenin de bombası olsaydı onlarda bombalarlardı.. balkonsuz ev ve göbeksiz noter olmaz.. ise bombasız kuvvet olmaz.. fakat önemli olan bu bombaları ve kuvvetleri analitik düzlemde hakklar ve hakikatlarla birlikte görebilmek ve gösterebilmektir. Şimdi soru şurada: Rusya ve Amerikanın kuvvetiyle bombalamasına rağmen Çin neden bombalamıyor ? O bombasını içeriye atıyor UYGUR TURK KARDEŞLERİMİZE.. saygılarımla.. ![]() Düzenleyen osmanziya - 26-Haziran-2025 Saat 23:35 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
![]() Köklerimiz.. kesin olanı mı kuşkulu.. kuşkusuz olanı sağlam mı.. Uluslar arası ölçü birimleri.. gr, cm, s yani gram.. cantimetre ve saniye.. yanı temel ağırlık.. mekan ve zaman ölçümleri bizlerin vehim ve hayalden ilim ve iradeye geçtiğimizin resmidir.. ancak bu köklerini unutan insanlar kesin konuşurlar.. ilim ve iradeden İMAN çıkarmaktan zorlanmayan insanlarda başkalarının inançları hor görürler.. hasılı hazır ilim, irade ve iman ile işlerini halletmeye çalışanlar ne kendilerinin ne de başkalarının sorunlarını ciddi bir şekilde çözemezler. Sonuç islam polisi.. ahlak polisi.. vicdan polisi olmayan kalkanlara sözüm siz önce şu faiz lobisin çözün.. faiz mi haram yoksa riba mı ? Suçladığınız eleştiriler kadar uçladığımız önerileriniz var mı ? 26.06.2016 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
https://www.youtube.com/watch?v=abNrJtHpt5Q&t=4s
Dünyanın en büyük kamerası uzayın filmini çekmeye başladı! Nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.. eften püften konulara ilişkin yüzlerce videoya bedel uygarlığımızın bu güzel neticesini göstermeniz.. insanlığa olan güvenimizi artırıyor. Sağlık, huzur ve başarılar dilerim. osmanziya yontembilim.com https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2772 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Sokrates'e söyletmişler: "İnsanın hiç bir şey bilmediğini bilmesi için, çok şey öğrenmesi gerekir." Oysa "Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir." dediği ünlüdür ancak bilmesi için çok şey öğrenmesi gerekir, diye eklenmesi ekleyenin meramını anlatmış mıdır ? Elbette cahiller değil âlimler bilmediğini bilir. Cehli mürekkeb içinde olan ise hem bilmez hem bilmediğini bilmez. Alim ise bilir, bildiğini de bilir. Arif ise hem bilir hem bilmediğini bilir. Çünkü alim dışarıyı bakar içeriye bakmaz. Arif hem dışarıya bakar hem içeriye bakar. Sonuçta BİLGİ bilen ile bilinen arasındaki bir ilişkidir. Bilen ve bilinen durumunun değişmesine göre o da değişir.. diye düşünüyorum. Diğer taraftan Sokrat'ın sözünün kaynağı metni hakkında bilgim bulunmuyor. Ancak ünlü sözünde ki "hiç bir şey" bilmediğini söylemesi TEVAZU gibi görünüyorsa kuramsal olarak AGNOSTİZMİN kapısın açmaktadır ki bunu katılmıyorum. İnsan hiç BİR şey bilmez değil.. İKİ şey bilir. Siyah ya da beyaz.. doğru ya da yanlış.. evet ya da hayır.. bu İKİ ve DİYALEKTİK bilgi ile kültür ve uygarlağını geliştirerek bu günlere gelmiştir. Ancak bilgibilim yani epistemoloji konusunda kuram ve çalışmalarımız sürekli geliştirilmektedir. Hatta Sokrat'ın talebi olan Eflatun'un öğrencesi ORGANIN isimli kitabı temel mantık bilgimizin temelleri ortaya çıkarmıştır. Ondan yaklaşık bin beş yüz yıl sonra Descartes çağdaş bilim ve çağdaş felsefenin kapılarını açan analitik düzlemin matematik kullanımını başlatmıştır. ondan iki yüz sonra Imanuel Kant çağdaş bilgi kuramını temellendirmiştir. Biz de YBA ile Analitik Düzlemin matematik kullanımından metodik kullanımına geçtik. osmanziya yontembilim.com ![]() |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
ORTAK İNSANA DEĞERLER
Dil ve din ile emek ve özgürlük insanın ortak ETNİK ve ETİK ve EKONOMİK VE POLİTİK ortak değerleridir. Bunların birini abartarak ve biricik hale getirerek ortaya çıkarılan KIRMIZI VE YEŞİL ile KIZIL VE MAVİ totoliter sistemler ve otoriter rejimler ortaya çıkaran ÖĞRETİLER insanları birbirinden uzaklaştıran dünyevileşmiş dinler ya da dinleşmiş felsefeler olan İDEOLOJİLER ortaya çıkardılar. Bu ORTAK dört değerin sadce BİRİNİ kendilerine bayrak ve paratoner yapan ideolojiler ve bu ideolojilere göre kurulan ve bu değerlerden birini kendilerine alet ve paravana yapan ideolojiler yüzünden insanlar birbirinden uzaklaşmış ve cemiyet akvam ve birleşmiş milletlere rağmen dünyanın demokratik birliği sağlanamamıştır. Bu düşmanlıkların ve savaşların ve katliamların en sonuncusu olan 7 ekim İNSANKIRIMIN iki sene olmasına iki ay kaldı. Milliyetçi ya da Şeriatcı.. Marksist ya da Mason insanların ve islamların bu duruma engel olamamasının nedeni bu ideolojik düşmanlık yüzünden dünyanın demokratik BİRLİĞİNİN sağlanamaması ve bu yüzden HUKUKUN üstün tutulamaması ve hukuku yürürlü kılacak KUVVETİN yaptırım gücünün ortaya çıkamamasıdır. Bu ORTAK DEĞERLER konusunu on altı yıldır dillendirmeme rağmen eleştirmeye cür'et ve katılmaya cesaret eden bir aydın bile çıkmadı. Çünkü o bu japsda olduğu gibi iş inanca ve ideolojiye ve siyasete gelince kimse DİLİNİ kötü ve kötü kullanmaktan korkmuyor. Japsın sonundaki "Unutmak hesap vereceğin tek şey EMEĞİNDİR." sözünü Tolstoy hangi kitabında söylemiş. Kaldı ki bilinçli ve bilgili bir Marksist'in Tanrı İnanca bulunmaz. Bunu japsı yazan MARKSİST.. kendini akıllı etrafı aptal sanıyor. Yalan söylemeye utanmıyor. osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2772 osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2772 ![]() Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 10:01 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4287 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Evden camiye.. camiden eve.. deyince bütün işi İBADETTEN ibaret bir yaşantı kast ediliyor.. oysa biz Fatiha-yı Şerife'de sadece "iyya ke na'budu" demiyor, "iyya ke neste'in" de diyoruz. Maalesef..1970 den 1990'a kadar dini bu şekilde anladim ve yaşadim..fakat bu insanlari çok gormemek gerek.. dunyanin ve ahiretin çikari ve yarari o kadar çekici ve çelicidir ki bunun zorlayicigi ve zecri.. miknatisin demir tozlsrini çekmesinden aşagi kalmaz. Çünkü KADININ guzelligini cazibe ve çekiminden erkek kurtulamadigi gibi.. ERKEĞİN parasinin celb ve çeliminden de kadin kurtulamaz.. DUNYA dedigimizde bu kadin ve erkek tecrube ve deneyiminden ve gereksiniminden ibaret değil midir ? AHIRET ise sonsuz ÇIKARDAN başka nedir ki.. hele Tanri'inin sonsuz guzelligi ile ahiretin sonsuz iyiligi birlesince.. akli olan yani çikarini ve yararini arayan gecici dunya ile ilgilenmez.. ancak KAZ'IN AYAGI OYLE DEGILDIR.. Kaz'ın ayağının neden öyle olmadığını.. bunun NEDEN'ini sorana anlatacağım. osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2772 osmanziya yontembilim.com ![]() Mesut YÜCETÜRK paylaştı face de: CAMİDEN EVE, EVDEN CAMİYE!.. Bir gün bir arkadaşım aradı. Hal hatır, sohbetten sonra. - Çarşıda bir yerde buluşup, bir çay içelim, sohbet edelim dedim. -Ağbi çarşıya çıkmıyorum. -Evde ne yapıyorsun? -Evden camiye, camiden eve gidip geliyorum ağbi, dedi. Bir şey demedim. Çünkü, daha önce kendisini ve tüm tarikat müntesiplerini mezhepler, hadisler, kuranı anlamak konularında şiddetli eleştirdiğim için tekrar kendisine İslamın, kuranın ruhunu, hayata ve insana bakışını anlatmak istemedim. Çünkü anlamıyorlar. Çünkü, hepsi Söylediklerimden çok rahatsız oldular ve benden uzaklaştılar. Hatta 20 yıl önce, aynı binada oturduğumuz bir diyanet imamı ve İSMAİLAĞA cemaatine ait bir arkadaş ve bir de Risaleci arkadaş vardı. Kendi aramızda ders yapalım, dedim ama, kuran eksenli, kuranı anlamaya yönelik olsun, dedim. Karşı çıktılar. Niye biliyor musunuz? Biz kuranı anlayamayız. Alimler anlatır, bizde onlardan öğreniriz, dediler. Tabi, anlaşamadık. Ders ortamı olmadı. Sonradan o imam. Vaiz oldu. Şimdi bu Vaiz müslümanlara neyi anlatacak? Söylememe gerek yok sanırım. Bu arkadaşım,da İSMAİLAĞA cemaatine intisaplı. Ticaretle uğraştığı dönemde, ticarete dair, yatırım, vb yaptığı her şeyde şeyhin halifesine soruyordu. Kaç sefer, Yahu kardeşim senin şeyhin, halifen ticaretten ne anlar, yapma, etme, dedimse de laf dinlemedi. Ve iflas etti. Sonra bunalıma girdi. Psikiyatrist yüksek dozda ilaçlar verdi. Konuşması donuklaşmıştı, kendini ifadede zorluk çekiyordu. Eşi boşandı. Kendisine kaç sefer, kardeşim şu ilaçları alma. Bak seni çok daha kötü duruma sokuyor, dedim. Senin ilaca ihtiyacın yok. Hakiki imana sahip bir insan bunalıma girmez. Dedim. (Çünkü, inanan biri başına her ne gelirse gelsin Ruh ve beden dengesini kaybetmez!Kolunu, kanadını kaybeder, düşer, yıkılır ama Allahla olan irtibatı sebebi tekrar ayağa kalkar, kalkmalı. ) Devletin bu durumda olan hastalara özel rehabilite, uğraş için bir yer var oraya gitmeye başlamıştı. Üzülüyordum. Kendisini düştüğü durumdan kurtarmak istiyordum, ama elimden tutmuyordu. Tüm tarikat ehli olan arkadaşlardan, cami imamı olanlardan kopmuştum. Onlar koptu daha doğrusu. Kafalarında oluşmuş Uydurulmuş din algılarını bozuyordum. Hepsi de, kuran ayetlerini ortaya koymamdan rahatsız oluyordu. Yani, hepsi de Gassal elinde meyyit olmuşlar , şeyhleri ne anlatıyorsa ona inanıyor, onu yaşıyorlardı. 30 yıldır tanıdığım tarikat ehilleri var. Hepsi de aynı yerde sayıyorlardı. Çünkü, Akletmiyorlardı. Sorgulamıyorlardı. Araştırmıyor lardı. Hepsinden önemlisi okumuyorlardı. Risalecilerin hep risale okuduğu gibi, onlarda şeyhlerinin yazdığı uyduruk şeyleri okuyorlardı, durmadan. Kuranı da Arapça okuyup sevap aldıklarını zannediyorlardı. Yaklaşık 30 yıl önce bu arkadaş beni cemaatinin bir sohbetine davet etti. Cemaatim olmadığı için bir çok yerden davet alıyordum ve hepsine de katılıyordum. Menzile gitmek, dahil. Sohbet esnasında baktım Çoğunluk uyukluyor. Hiç soru soran, eleştiren, sohbeti derinleştiren yok. Sohbet sonrası, -Kardeşim bu nasıl sohbet herkes uyudu. -Biz kalpten alırız, alacağımızı, dediler. 😊 Güldüm. Hülasa, hepsi de tornadan çıkmış gibi. Hepsi de, Cehenneme giderken, Ben, Nakşibendi Tarikatının Halidi kolundanım, deyince zebanilerin bırakacağına inanıyor. Hepsi de şeyhlerinin şefaat edeceğine inanıyor. Bu dünyada bizim kuşağımızı tutanları öbür dünyada yalnız bırakmayız, zırvasına inanıyor. Şeyhleri, müritlerini kibrit kutusuna koyup, cennetteki köşklerine koyacakmış.😊 E, ben de buna inansam her şeyimi feda ederim o şeyhe. Himmet paraları, evler, arsalar feda olsun E sonra da devasa holding ler, hastahaneler, okullar. Devlette kadrolaşmalar. Sonra geriye tek ne kalıyor biliyor musunuz? DEVLETİ ELE GEÇİRMEK. 1 dolarlık, Emperyalistlerin, Yahudilerin kucağına oturmuş vatan hainlerinin tek hedefleri budur çünkü. Hülasa, devletin bekası ve kurtuluşu için tüm Tarikatler KAPATILMALIDIR. Yoksa bu ümmet asla bir araya gelemez. Çünkü Ümmet uyutulmuş, aldatılmış. Böyle bir ümmet, Rabbimizin buyurduğu, Bölünmeyin, parçalanmayın. Allahın ipine topluca sımsıkı sarılın. Ayetinin gereğini asla yerine getiremez. Çünkü, burda çok büyük bir menfaat tezgahı ve çok büyük bir rant var. Kimse bunu kaybetmek istemiyor. Ve acı olanı, ümmet bundan habersiz. Çünkü, GASSAL ELİNDE MEYYİT OLMUŞLAR. Sözümü yine Rabbimizin sözü ile noktalayayım: Bir toplum kendinde olanı değiştirmediği müddetçe Allahta onların durumunu DÜZELTMEZ. İşte bu sebeple İslam Dünyası ZİLLET İÇİNDEDİR. Selam ve dua ile... Mesut YÜCETURK Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 09:36 |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |