Mustafa Buğuçam
Kültürün olmazsa olmaz koşulu olan dil ve din coğrafya ve tarihine göre ülkeleri ve ulusları belli bir kompozisyona sokar ki bundan dolayı bir birinden farklı milletler ortaya çıkar. Bakara Sure 182.nci sonra kitabın en uzun ayeti olan ayet-i müdayene de yani deyn ve borç alıp verme ayeti dediğimiz fıkrada benim yazerlik dediğim noterlik ayeti islam hukukunda katib-i adil adı verilen kurumu tanımlar. Orada geçen MEL kökü milelmizan'dır.. melin yani dilin kökünden müntehelilme kadar yan ilmin nihayetine kadar muazzam bir hakikatı ifade eder. Milin mizanından ilmin nizamına kadar yükselen bu seyir.. malların amele ve mellerin emele dönüşmesini ifade eder. Malların amele dönüşmesi kitabet-i kalem.. mellerin emele dönüşmesi ise kıraat-ı kelam.. bizim defter-i amelimizin ANAYASASIDIR. Yani bir yanda defteri amel bulunurken karşı yanda levh-i mahfuz olur.. bir yanda kitabı mübin bulunurken karmşı yanda imamı mübin olur.. sonuçta tarih ilminin konusu olmuş milletler ve devletler ve medeniyetler birbirleriyle olan savaş ve barışları içinde sınav ve yarışları ile ortaya çıkardıkları KÜLTÜRLER.. kültürlerin ortaya çıkardığı MİLLETLER.. milletlerin ortaya çıkardığı DEVLETLER.. devletlerin ortaya çıkardığı MEDENİYETLER ve medeniyetlerin ortaya çıkardığı HALİFE-İ ARZ olan İNSANLIK, ulusal ve yerel ve küresel GÜÇLERLE kendini ifade etmektedir. Bu güçlerde dil bilime ve din hukuka intikal etmiştir. DİLİN geri kalan edebiyat ve tarih bilimin dışında bir alan.. DİNİN geri kalanı itikad ve ibadet ve ahlak hukukun dışında bir alan.. olarak HALKIN elinde kalmış ve taakkul düzeyi yüksek aydınlar BİLİM ve HUKUK ile iştigal ederek ekonomik ve politik ve askeri sorunları iktisad ve adalet esaslarıyla çözmeye çalışmışlardır. Dilin ve dinin geri kalan kısımları da edebiyatçıların ve tarihçilerin ve vaazcıların yani hocaların ve yazarların konusu olarak halki MANÜPLE etmeye yaramaktadır. Yani dünyayı idare geçen güçler.. bunlardan yararlanarak istedikleri birlikçileri.. istedikleri ayrılıkçıları oluşturmaktadırlar. Elbette bunlardan halkın haberi olmaz.. halkı yönlendiren yazarların da büyük bir kısmının haberi olmaz. Sadece İDEOLOG düzeyinde olanlar MELLERİNİN şöhretlerini zenginlerin MALLARININ servetleriyle bir DÜZEN oluşturarak HALKI şirketlerine işçi ve müşteri yaparlar. Yani süper devletler ve küçük devletler.. mega şirketler ve küçük şirketler.. yani POLİTİK ve EKONOMİK yapılır.. şu an çekişme ve ayrışma içindedirler. Ülkemizde bundan etkisiz ve kayıtsız kalamaz. Sosyo kültürel yapının ayrılmaz parçası olan dilin dinleştirilerek.. ya da dinin dilleştirilerek.. yönlendirilebilecek İDEOLOJİK yapılar oluşturularak yani insanın ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve özgürlük partilere paravana ve alet edilerek.. ideolojileri paratoner ve bayrak yapılarak.. şu ünlü REEL-POLİTİK yürütülmektedir. Örneğin ülkemizde amerikan solu türk sağı.. türk solu amerikan sağı.. yapabilmektedir. Yani KÜRESEL GÜÇLER ile yapılan ulusal mücadele artık başarılı olamamaktadır. Örneğin Türkiyede önce sol güçler başa geçirilmiş.. millet bundan bıkıncı sağ güçler başa geçirilmiş.. şimdi sağdan bıktı.. sol güçler özlenir hale getirilmiştir. Yapılan oyunların ne olduğunu ayrıntılı bilemeyiz.. lakin bildiğim bir şey bulunuyorsa.. 300 yıl önce islam ve 3000 yıl önce yahudi ŞERİATI bitmiştir.. amma nasıl TARİHSEL olarak.. EVRENSEL olarak itikad ve ibadet ve ahlak üçlüsünü dünya ve dil ve din üçlüsüyle bağdaştırmanın yolunu bulamazsak insanda bitmiş olacaktır. Yeni düzen bitecek makina-insan karışımı yepyeni üçüncü düzen başlayacaktır. Halife-i Arz.. yani arzdaki israf ve zulme muhalif İNSAN kendisi koruyacak ve gerçekleştirecek önlemleri ve çareleri almazsa durum değişecektir. Kısaca KEMALİZME karşı çıkarak yeni bir kemalizmi davet ediyorsun. Kaldı islamiyet diye bir şey olmadığı gibi kemalizmi diye bir şey de yoktur. Herkesin kafasına göre olan islamiyet ve kelamizm vardır. Ben kolayca bir şey var ya da yok demem.. işte burada kesinlikle söyleyorum senin kafandaki islamiyet ile benim kafamdaki islamiyet nasıl farklı.. bir kemalisten kafasındaki KEMALİST ilkeler.. ülküler ve devrimler başkasında başka şekilde sol ya da sağ renkte boyanmaktadır. Ancak konuşulanlar insanın bir gaye peşinde koşma ihtiyacını da karşılar. Sonuçta GÜÇ hepsini ETKİSİZ bırakır ve Katliam iki sene sürer. Aramızdaki ayrılıklarda yarın mahşerde Yaratan tarafından giderilir. Aslında en güzeli MİNİMALİST olmak.. böyle uzun yazıları bırakmak amma elde değil bırakamıyoruz. Sağlıcakla kalınız. osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2840