Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: anlam A si Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2762

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: anlam A si
    Gönderim Zamanı: 17-Kasım-2021 Saat 09:43
Anlam'ın A'sı

İnsan niçin mütekellim olur ne den muhatab arar.. bilinmez ama çağımız konuşmanın ve düşünmenin kolaylaştığı.. söyleminin ve dinlemenin kitle iletişime dönüştüğü.. sormanın ve yanıtlamanın çok ve çeşitli sürücü ve aygıtlarının bulunduğu bir zaman oldu.



Şu on günlük LAGUNA seyahatimde LUGA'm daha bir zenginleşti.. hatta hızımı alamadım A ve Y haline fotoğrafladım.. "Yaşam Amaç Değildir" sloganım bile değişti.. yaşam boyunca çeşitli sloganlar edindim; "Varlığı fark ederiz, yokluğu kadr ederiz." mesela "İktidarımız itiyadımız, ihtiyarımız itimadımızkadardır." mesela "Düşünenleri ARIYORUM çünkü arayanları DÜŞÜNÜYORUM." bu YAŞAM AMAÇ DEĞİLDİR sloganı ise üçüncüsü idi.. işte bunu değiştirdim.. bu yazıda bunu okuyacaksınız..







Esselâmü Aleynâ7 KASIM 2021 ÇARŞAMBA.. 08:12 IYI günler GUZEL işler Degerli Arkadaşlar, TEMIZ güç ve gür BOL kazançlar dilerim.

Yaşam Amaç Degildir.. SLOGAN'ı her söylem gibi işin bir yanini gosterir. Dır ve degildir degerleri sonuçta olgusal ve işlevsel degil mantiksal ve kurgusal degerlerdir. Olaylar dalgalanir ve salınir ve titreşir. Mantiksal kesinlik ve matematiksel oran bizim olaylarin nasil cereyan ettigine ve kaç tane olduguna dair BILIMSEL DILE ilişkin yargi ve argumanlardir. Tezlerimizin Kurgu.. testlerimizin kılgı.. sentezlerimiz olgu.. bulundugunu anlamak ve bu "GU"lari degerldirmek için glutensiz ekmek yemek gerekmez. Sadece BILIM tabanına inmek yeter. Kuyunun cubbesine ve goklerin kubbesinde konusan içbukey ve dış bukey adamlar oldugu gibi Öklid düzleminde konuşan adamlarda bulunur. Bu yüzden bir konuda hem dir.. hem degildir.. hem degil-dir.. hem dir-degildir.. diyen kimseler gorursunuz.

Dediklerimi anlamıyor olabilirsiniz.. bilmek ve düşunmek kolay bir sureç ( vetire ) olmadigi gibi anlamak ve inanmak dahi oldukça zor bir vesile (ileç) tir. Anladiginizla yetinirseniz anlamadiginiza zamanla erişirsiniz.

Mekanin sureç ve zamanin ileç oldugu bu duzlemde diri oğrenme argumanina sahip ve canli dusunme enstrumanina malik YBA teknigine ve yontemine ve diline ve yoluna BAŞ koymanizi beklemiyorum. Sadece anlamiyorum diye AYAK   dirememenizi istiyorum. Sıradan bilginler gibi birikimime öğrenci olmaniza ya da geçmiş bilgeler gibi kazanimimı öğretici olmanıza ÇAĞRI yapmiyorum. Bunlar daha sonra ortaya çikacaklar. Siz sadece davama partner.. dediklerime editör.. yoluma menecır.. guncelime sekreter ve gundemime webmaster ve sonuçta yolculuğuma PASSENGER olmaniz YBA in "cerir"i olmak için yetecektir. Gerisi mekanı cerir ve zamani murur eden SUPERVIZOR'ün işidir.. biz sadece bilmedigimiz imami mubini okur.. kitabi munini yazariz.. gerisi prosedur protokolları sufler programlaridir. Bunlarda birisi dun gitti.. tanıklari bol olsun. Biz de tanıklıgımizi V noktasınsa A noktasina surdurecegiz.. lutfen tabloya bakiniz.. önemli olan V den öncesi.. degerli bulunan A dan sonrasidir. Bilgi.. saygı.. sevgi ve sağlıcakla kalıniz.





Aristo 10 tane SORU tumcesini kategori (makule) yani başat kelimeler.. dusunme ve konuşma başlatan muharrikler kabul etmistir.. Kant ise kategoriler dörde ayirir: kemmiyet.. keyfiyet.. nisbet ve cihet.. başkalarinin başka seçimleri bulunur. Benimkisi ise sadece iki tane: NASIL (sözel hangisi.. sorusu ve sayısal kaç.. sorusu )   ve   NİYE (nicel nedensellik ve nitel amaçsallik). Sonuçta resmi filoliji ve teolojiyi geliştiren sivil FILOZOFI ve teozofi bulunuyor ve bunlarla dinimizi.. dilimizi ve dunyamızi açiyor.. açikliyor ve anlamlandiriyoruz.


SEZAİ KARAKOÇ.. hakkında

Bu fakir açık ve seçik yazılar yazamıyor fakat rahmetli Sezaci KARAKOÇ yazar dı ki bu kadar takipicisi ve seveni var.

İnsanlar sadece hava ve su ile gıda ve ilaç ile beslenmezler söz ve bilgi ile buyruk ve değer ile de "beslenir"ler.. yani sadece nesne değiller aynı zamanda kimsedirler.. uygarlımızın tarım, kentleşme, sanayi ve enstüstri devrimleri "bilişim" konuşma ile başladı.. konuşmanın da iki nutku var biri nazım biri nesir.. bunları hava ve su gibi solur içeriz.. ister besteli olsun ister güfteli.. ancak bu fakir MANTIĞA önem verdi.. onun işaretleri ve delaletlerinin sağlıklı ve sağlıklı olmasına özen gösterdi.. ancak sözün taşıdığı bilgi ve değerin salih ve sahih olmasına aykılı ve dikkatli olan.. özen ve itina gösteren.. o kadar az adam var ki.. sanırım bunun için fazla duyarlı olduğunuzda milli mücadeleci oluyorsunuz.. olmadığınızda siyasetçi ve avukat ve felsefeci bulunuyorsunuz.. ikisi de zarar.. orta yol; her zaman herkes için sorulası bir iç ve hepimiz için aranılası bir iş..

Ancak, Rabbimiz gani gani rahmet ede.. rahmetli SEZAİ KARAKOÇ dediklerini HAZIR açık ve seçik ANLAŞILIR yazar, kimseyi üzmezdi.. yetmez mi ?





YaşAM, AmAÇ değildir.
Dün, doğumdu.. bu gün de düğün.. düğüm de yarın olacak...

demişim.


Sekiz yıl önce 17.11.2021 tarihinde bu resmi ve yazıyı Mustafa BUĞUÇAM isminde paylaşmışım.. Dinnur YAŞAM isminde bu yazıma tevafuk etmesi.. yani tesadüf olmaması.. garib bir karşılaşma.. yani bu gün ben ölebilirim.. dün Sezai KARAKOÇ rahmetli oldu.. bu gün ben.. 17 Şubat 1977 de Sevgili Babacığım Rahmetli olduğu gibi bu günde ben 17 Kasım 2021 de rahmetli olabilirim.. Allah azze ve celle bizim ve sizin akibetinizi güzel ve ahiretimizi iyi etsin.. Amin. Ancak burada önemli olan tevafuk ve tesadüf kavramını anlamaktır.. Bu iki yazının karşılaşması ya Yüce Tanrı'nın denk getirmesi olur.. buna TEVAFUK (VFK) adı verilir.. ya da FACE ALGORİTMASI tarafından.. tam da Dinnur YAŞAR sayfamda bu yazıyı yazdığım zamana denk getirilir ve Mustafa BUĞUÇAM sayfamda karşıma konulur.. buna da TESADÜF (SDF) adı verilir.. ya da her ikisi olur.. Çünkü tüm nesneleri ve kimseleri kullanan ve çalıştıran bir SÜPER VİZÖR var.. bu durumu MASONLAR "göz" resmi simgelerler.. marksistler DOĞA ve adını verilerler.. tabi bizde bu doğa (tabiat) ya döne (tarih) eklemledik ve ikisine birden KAİNAT ve TEKÜMÜL (evren ve evrim) adını veriyoruz.. ve bunu nasıl yaptığımızı bu yazıda anlatıyoruz.

Bu günkü yaptığım tablo da DÜĞÜN’ü unutmuşum..
Öyle ise “her gece” olan “düğün”ü de ekleyerek “DÜNYA” denilen metaulgurur’u şöyle gösterelim:

öLöM…………………DNY/ak/YVM…………..oLuM

DuGuM ……… DyL/bu/DuGuN……… DoGuM

CeKiRDeK…………..DYN/an/DİN…………..ToHuM


Doğumdan sonra ve düğümden önce olan bu YAŞAM, kimileri için amaçtır.. kimileri için araçtır.. kimileri için ise hem araç hem amaçtır..çünkü olay öylesine karmaşık ve gizemli ve bilinmezdir.

Gecenin ikisinde uyuyamadım kalktım yazdım:

Kadın ve erkek ilişkileri en zor işlerdendir..
Dünya ve ahiretin dengesi en zor işlerdendir..
Birey ve toplumun uyumu en zor işlerdendir..
aklı ve kalbi bağdaştırmak en zor işlerdendir..
Zayıf ve kavi münasebetleri kolay değildir.
Hele bu bugün ki teknoloji ve ideoloji ile yazılım ve donanımın birbirine girdiği çağda bayağı bir sorundur.
Korkularımız ve umutlarımız hiç bir zaman yabana atılacak bir DURUM değildir.. çünkü bütün inançlarımızı.. düşüncelerimizi.. bilgilerimizi.. davranışlarımızı, yaşantılarımızı, görüşlerimizi ve tutumlarımızı belirlerken ve tanımlarken hiç farkında olmuyoruz.. sadece insan duyarlığını alıştığı olmayan sonsuzluğu veya bulunmayan özgürlüğü ya da hiç birini ya da her ikisini şuur altına yerleştiriyor.. bilimini ve edebiyatını bunun üstünü kuruyor.. hele hepsinin altında DOSTLUK ve DÜŞMANLIK tüm husumetini ve haliliyetini belirliyor.. bu neden müslümanların.. masonların ve marksistlerin gelenekçileri ve yenilikçileri.. askeri, ekonomik ve politik ve kültürel tüm savaşlarını belirliyor. Var sayma ve yok sanma yetisini geri plana bırakıyor.. hepleme ve hiçleme ile birbirlerini temizliyorlar.. materyalistler idealistler kadar kutsal.. idealistler materyalistler kadar maddeci olabiliyorlar.. ve tüm bunların nedeni bizim giderek İNSANLIĞIMIZI yitirmemiz.. peki yitirdiğimiz"insanlık"ın ne olduğundma uzlaşabiliyor muyuz ? Hayır.. Çünkü din ve felsefe arasında ORTAK BİR DİL bulunmuyor. hele müşterek bir dil ve müşterek bir din aranmıyor.. kültürün temelinde bulunan bu dil ve din bu gün bilime ve hukuka dönüştüğü halde uygarlığın ilerlemesinde ve gelişmesinden haberder olmayan.. ya da haberdar görünmeyen HABERALLAR dünyayı yürütüyor.. peki dünya hep KABALLARIN dediği gibi mi olacak bu işin bir kabesi ve hendesesi olmayacak mı.. kalb ve kalıb arasındaki ilişki sağlam ve sağlıklı bir şekilde olmayacak mı ?

Peki gücü tapan ya da korkanların.. çıkara banan ve çanak yalayanların bir GEREKÇESİ bulunur.. kabul etsen ya da etmesinde.. peki sen kimsin ? Ben ÇANAK YALAYANLAR'danım gibi geçip gidecek misin.. Bir ömür bir karıya talim eden sümsük erkeklerden.. ve sünepe müslümanlardan mı olacaksın.. KARI deyince onu tapılası bir kadın değil de kullanılası bir uşak mı sayacaksın.. sonuçta hepimiz bu dünya ve ahiret dengesini kurmakta yanılıyoruz.. kendimizin kurduğu ya da çağımızın bulduğu çözümü en iyisi sanıyoruz.. akıl ve kalbimizi yeterince ve gereğince bağdaştırdığımızı umuyoruz.. tüm sorunçların başı KADIN-ERKEK ilişkileri olduğunu kabul etmezsen AİLE'ye yeteri ve gereği kadar önem ve değer vermiyorsun demektir.. aile bozulduğundan insan başta olmak üzere dünya ve dinin de bozulacağını.. şirketen ve partinin sonuçta devletin ve toplumun üzerimize bir yük olduğunu ve uygarlığın hiç de iyiye gitmediğini.. insaniyeti HALİFE-İ ARZ olarak inşasını sağlam ve sağlıklı yerine getirmediğini.. iyi bir erkek ve güzel bir kadın olmadığını.. bil ve işe kendinden başla.. vesselam.


A SİNEĞİ
Kahvaltıya oturmuştuk hanımla.. bal kavanozunun üstende garip bir sinek gördük.. ne yazık ki fotoğrafını çekemedik.. fakat daha sonra çektik.. kanatlara "A" şeklinde belirgin olarak açılmıştı.. ancak normal kara sinek ve sivri sinek değildi.. Yaratan bana bu tevafuk face algoritması değil dedi bu işaretle.. YARATAN konuşur her şey ve her kes ile sinekle.. kimseyle.. nebi ile çeşitli dillerde.. fakat beni en çok etkileyen bu kainatı konuşturması olur.. ünlü bir SİNEK (zübab) ayet var.. Hacc Suresi 73 ncü ayet.. şimdi insanlar sinekten küçük nanobotlar yapacaklar.. fakat hiç biri ne TALİB ne MATUB.. olmayacaklar.. sonuçta önce başlat sonra bitir yasası gereği BU gün ve her bir gün bir nesne ve kimse için YARILANMA ÖMRÜ içinde proton gibi 35 milyar yıl ölçülse de tevafukan ve tasadüfen ölecektir...
     


Yaşam araçtır.. Çünkü

Yaşam amaçtır.. çünkü

Yaşam hem araçtır hem amaçtır.. çünkü

Yaşam ne araçtır ne de amaçtır.. çünkü




Düzenleyen osmanziya - 17-Kasım-2021 Saat 14:18
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk