Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: geçim ve seçim Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2770

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: geçim ve seçim
    Gönderim Zamanı: 28-Eylül-2015 Saat 21:47


GERCEK dizini içindeki dosyalar.

20150928_214505_GERCEK.rar

Düşenenleri arıyorum ÇÜNKÜ arayanları düşünüyorum.




Sorunluluğumuz var.. çünkü nakıs haldeyiz.. bütünlüğümüzü her saniye.. her saat ve her gün sağlamak zorundayız gaz.. sıvı ve katı ile beslenmek durumundayız.. Bu bizim karşımıza dilek ve isteklerimizi susturmak için GEÇİM zorunluluğu çıkardı.. bireysel ve toplumsal olarak.. yerel ve küresel olarak.. bu noktada ya BAĞIMLI Kral ya da ve BAĞLI köle olarak yaşamımızı sürdürüyoruz.

Sorumluluğumuz var.. çünkü kasır bir haldeyiz.. yetkinliğimizi kazanmak için her aşama ve evrede gerekli seslenmeleri sağlamak, yetersizliğimizi ikmal edecek işler yapmak, kararlar almak, yüklemler ve yargılar yapmak durumundayız. Bu da bizim başımıza SEÇİM gerekliliği çıkardı..

Bu sorumluluk dahi bağımlı krallık ve bağlı kölelik sorunluluğunu aşan KULLUK ve TANRILIK ilişkisi ortaya çıkarır.

Rab (lord) ya de Melik (Kral) kölelerini ancak kabrin kapısına kadar götürür.. oysa kölelerin oradan sonraki yolculuğunda krallar ve köleler de eşit durumdadırlar. Tanrıya karşı sorumlulukta peygamber ya da ümmet.. köle ve kral arasında fark kalmaz.

İşte bu da bizi Kul olmak ya da Tanrı olmak arasında bir seçimde bırakır.

Çünkü köle bütün kralları geride bırakıp maddeten ve manen bir büyük KRAL durumuna geçebilir...

İş bu durumda köle.. kulluk veya tanrılık arasında bir seçim yapmak durumundadır.. Ya kendinden başka Yaratan ve Tapılan olmayan Tanrı’yı kabul edip kulluğunu takınacak.. ya da kendi özü dışında hiçbir köle.. kral.. ve Tanrı’yı tanımayacaktır.

Sonuçta bizler beslenme ve seslenme gereksinimlerimiz.. ya da bu programları içeren çoğalma ve sevinme programlarımızdan dolayı dikey (E ZAMANLI) köle ve kral.. sorunluluk için GEÇİM etmek zorunluluğundayız.. ve aynı zamanda ARZ ZAMANLI (yatay) kul ve tanrı ekseninde .. sorumluluk için SEÇİM.. yapmak zorluğundayız.

Ancak bütün bunlardan önce.. bunları konuşmak ya da konuşulanları anlamak için GERÇEK’i aramak durumundayız !

Gerçek nedir ?

Benim 60 yıl.. senin 40 yıl yaşaman mı ? Bazıları 30’unu bile aşamaz.. bazıları ise 90’ı bulmuş.
Eğer gerçeği aramamışsan.. yüz yılda yaşamışsan boşuna.. eğer aramış ve bir de üstelik bulmuşsan 20 yıl bile yeter.

İster türk ister kürt.. ister zengin.. ister yoksul.. ister alim.. ister cahil.. hepimizi iskeleti birbirine benzer.. ölünce açığa çıkan bu kemik torbası tüm çeşitlilikleri eşitler.. bu mu gerçek ?

Madem ölüyoruz, o zaman neden doğduk ? Madem doğduk öyle ise niçin ölüyoruz ? Bu saçmalıklar mı gerçek ?

Dün gibi hatırlıyorum.. doğduğumdan beri gerçeği arıyorum.. aslında hepimiz anımsarız aradığımızı.. okuma ve yazma öğrendikten sonra ve önce de bazı gerçekleri öğrendim.. ama bu aradığım değildi.. Üniversite tahsili yapıp bir mesleği icra ettikten sonra da ve önce de bazı gerçekleri öğrendim.. ama aradığım bu değildi bunlar. Sadece gereksinimim ve yaşamımı korumam peşinde koşuyordum.

Sonunda gerçeği bulamadım ancak gerçeği aramanın yolunu ve yöntemini buldum.. bu yol ve yöntemle DAR ANLAM’da gerçek.. ORTA ANLAM’da gerçek.. GENİŞ ANLAM’da gerçek olmak üzere üç TEMEL gerçek buldum.. ancak bu ANLAM’ların ORTAK bir ve tek GERÇEK’ini bulamadığım için.. BULAMADIM dedim.. çünkü bir örülen gerçek vardır bir de görülen.. bir görüp çekilen gör-çek vardı.. birde gerip çekilen ger-çek.. bir oyunun gerçeği vardı..dünyan efendilerileri olan oyun kurucuların gerçeği.. bir de her birimiziin yaşam öyküsüyle ortaya koyduğu özgün ve özgü ve özel gerçekler ki bunlara bir ad veriliyor: Mustafa BUĞUÇAM gibi.


Gerçek konusunda ne demek istediğim tam anlamak için bu iletinin dizini içindeki on altı dosyayı incelemeniz gerekir.. imgelemeniz.. irdelemeniz ve daha önemlisi istemeniz gerekir ki bunları yapanı bilmiyorum çünkü yapıldığına dair hiçbir geri dönüş almadım. Belki anlamak için yöntembilimsel analiz dilinin öğrenilmesi gerektiği ve oysa bunu sağlamanın kolay da olmadığını düşünerek hiçbir tabloyu incelemeden sadece bu düz yazıların reklamıyla geçiştiriyor olabilirsiniz. Ancak gerçeği aramak konusunda güçlü bir samimiyet ve bulmak hakkında yoğun bir ciddiyet varsa.. belki yazının başlığını okuyunca… anlamda gerçeğin nasıl örüldüğünü görmeye çalışacak bir vakit ve zaman ayırabileceksiniz..

Belki bu seçim için feda etmeniz gereken öncelikler olacak.. zamanı gelmesini beklemeyecek ve tabloları anlamaya   öncelik tanıyacak ve yeteri kadar da zaman ayıracaksınız.. Benim her bir tabloyu yapmak için ayırdığım zaman ve feda ettiğim öncelikleri bilseydiniz.. 60 yıl sonucu ortaya çıkan bu tablonun rast gele olmadıklarını anlayacaktınız.. örneğin bu dizinin içindeki tabloyu yapmak için en az beş bin tablo yaptım dersim inanılmaz bulacaksınız.. miktarı inanın az bile verdim.. ancak asıl önemlisi ben bu zamanı nereden buldum ve kimden aldım ?

Nesne kimdir ? ya da Kimse nedir ? varlıklar nedir veya yokluklar nedir ? olaylar nedir.. ölay’lar nedir.. olanaklar nedir.. ölanak’lar nedir ? ol.. an.. ak.. nedir ? olası-lık.. olsalı-lık.. olmalı-lık..olur-luk nedir ? isimlerin önüne LIK eki koyarak onları sıfat yapmamızın ANLAM’ı nedir ?

Belki bu soruları hiç kimse sormamıştır.. belki sorulmuştur da bu yanıtlar bilim ya da hukuk veya felsefe ya da din otoritelerinin kurduğu GERÇEKLİK sarayları olmuştur.. Siz bu Süpermenlerin kurdukları Yalnızlık Kalelerinin odalarında mı dolaşacaksınız yoksa kendi klübenizi kendiniz mi yapacaksınız ?

Ne kadar ünlü ve ne kadar otorite olursa olsun.. bu “gerçek”lere bağlanmak ve kapılmak yerine kendi gerçeğini kuran ve kendi kitabını yazan ancak diğer gerçek ve kitaplarla ilişkisini sürdürebilen kişilerin bulunabileceğine İNANIYORUM.

Üstelik bu onurlu ve hoş görülü işte yöntembilimi öğrenen ve kullanan.. insanbilimini ören ve ondan yararlanan.. islambilimini ören ve ondan sorumlu olan insanlar.. Müslümanlar.. Müslüman insanlar.. Müslüman olmayan kimseler ARIYORUM.

Dil, din, emek ve hürriyet ortak değerlerini işine, işlemine, işletimine, eylemine, etkinliğine, partisine.. ideolojisine.. feda etmeyen ya da bu ortak değerleri çıkarına alet yapmayan ..başarısına bayrak etmeyen.. yararına paratoner kılmayan kimseler BEKLİYORUM. Her ne kadar kolay olmasa da Mehdi ya da İmam bekleme yerine BEKLENEN insan olmaya çalışmanın en gerçekçi ve yararlı bir çare ve çözüm olduğuna inanıyorum.

Çok şükür.. kendimi imam veya mehdi saymayacak kadar günahım.. peygamber ya da tanrı sanmayacak kadar kusurum var. Çok şükür ki dini ya da dünyevi fenni ya da felsefi otoritelere kapılmayacak kadar söz bilgi, buyruk, yüklem, yargı, istek, dilek üretme ve türetme yeteneğim var.

İşte bu orta yoldur…

İnsanın kendi sıratını.. kendi hizbini.. kendi mezhebini oluşturma ve böylece ortak ve sorumlu olduğumuz kitabi ve nebevi, semavi ve ilahi dini, arama ve bulma yönelimidir.

Kulluğunu yükseltmesidir.. kral’lığına güvenmeme ve lord’luğuna bağlanmama ve böylece mecazi malikiyetini ve mevhum rububiyetini anlama yaklaşımıdır.

Hasılı sonunda dünyanız bitecek.. dininiz bitecek diliniz ve kendinizle baş başa kalacaksınız.

Ve keşke neden ben dilimi daha önce ve belki de kendimi.. tanımadım ve bilmedim diyeceksiniz.

Allah bize ve size böyle dedirtmesin.. akıbetimiz ve ahiretenizi iyi ve güzel etsin. Amin.

İLİM ilim bilmektir.. İLİM kendin bilmektir.. sen kendin bilmedin.. bu nice okumaktır.

Der koca YUNUS.. ve kitabımızda YUSUF’un öyküsü vardır insanın kendini tanıması için.

“Gerçek” dahil hiçbir içerikli bilgiyi doğrudan ve onu amaç edinerek sunmak istemedim.. şimdiye kadar.. ancak belki bir daha yazamam diye bu dizini ve içindeki tabloları siber uzaya emanet ediyorum.

Sağlıcakla kalın.

Osmanziya

IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk