Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: rahmetli Ozal Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4498

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: rahmetli Ozal
    Gönderim Zamanı: 13-Ağustos-2025 Saat 22:33
ilk sivil ve dindar CUMHURMBAŞKANI..


ATATÜRK ve İnönü'nün yaptıklarını Menderes ve DEMİREL tamamladı.. ÖZAL Cumhuriyetin kapısını dışarıya açtı.. ERDOĞAN uluslararası bir ülke yaptı.. Darısı ANDOLU birleşik ırandan yunanistana.. ıraktan israile kadar.. cumhuriyetlerine



ÖZAL
Rahmetli ilginç biriydi.
Özellikle korumaların sürekli etrafında olmasından sıkılan bir yapısı vardı. Bu yüzden kendini sürekli halkın içine atardı.
Bir kere buna 1987 miydi 88 mi tam olarak hatırlamıyorum, Bodrum'da ben de şahit oldum.
Yanında Semra Hanım, Halikarnas Disko'nun açılışını yapmak için üstünde t-shirt, altında şort, sandaletlerle önümüzden geçmiş, gelene geçene eliyle selam veriyordu.
Gençlik işte, o zaman adama uyuz oluyordum.
Duyduklarımdan sonra adama sempatim arttı.
Açılışta ilk dansı Semra hanımla kendisi yapmıştı.
Bir keresinde yine Bursa'ya geliyor. Çelik Palas Oteli'nde kalırken, korumaların hepsini atlatıp Emirsultan Camii'ne sabah namazına gelip imamın hemen arkasında safa duruyor.
İmam, "esselamu aleyküme rahmetullah" dediği anda bir bakıyor başbakan sağ tarafında...
İkincisini ilk kez benden duyacaksınız.
İki sene önce vefat eden Dz.Kd.Albay Mehmet Karabacak anlattı.
Karabacak o zaman yzb. rütbesinde Marmaris'te Sahil Güvenlik gemilerinden birinde komutan...
Hatırlarsanız, Göcek Koyu'ndaki cumhurbaşkanlığı köşkünü Özal yaptırmış, arada oraya dinlenmeye falan kaçardı ya...
Göcek Köşkü öyle ahım şahım bir şey de değildir. İlk yapıldığında sıradan bir ev olduğunu oranın korumasını yapan bir komiser vardı, ondan duymuştum.
Neyse, o sene de geliyor cumhurbaşkanı...
Karabacak, bize de Göcek'in denizden korumasını verdiler. Ben de gittim koyun önüne demiri çaktım. Arada bazı yatlar koya girmeye falan kalkıyor, biz de uzaklaştırıyoruz derken...
Sabah namazını kılmışım, biraz daha uyuyayım kalkarım deyip tekrar yattım.
"Güm güm" kamaramın kapısı vurulmaya başladı. Apar topar kalktım, kapıyı açtım.
Bizim güvertedeki nöbetçi asker, "komutanım komutanım, kalk, cumhurbaşkanı!"
-Ne cumhurbaşkanısı oğlum; ne oldu?
-Komutanım, salonda oturuyor.
Süratle giyindim. Salona bir çıktım ki, hakikaten Özal salonda oturuyor.
Altında şort, üstünde t-shirt, gelmiş televizyonu da açmış seyrediyor.
Selam verdim. Tam kendimi rapor edeceğim.
-Nasılsın Memed; demez mi bana!
-Hoşgeldiniz Sayın Cumhurbaşkanım! dememle...
-Sakın kimseleri rahatsız etmeyin, seninle kahvaltı etmeye geldim.
Büfeci askeri kaldırdık. Nöbetçi astsb arkadaş uğraştı, Allah ne verdiyse önümüze koyduk, birlikte yedik.
Bir sürü şey konuştuk. "O gün o adamı bir kere daha sevdim" demişti.
Bu arada dışarıda ne oluyor, bu adam gemiye nasıl gelmiş merak da ediyorum.
Yolcu ederken hepsini anladım.
Sen iskeledeki kayığı kap, kürek çeke çeke tek başına gemiye gel.
Nöbetçiye seslenmiş. Halatı atmış. Bizim askere "merdiven yok mu sizde?" diye sormuş.
Diğer nöbetçi ile şeytan çarmığını atmışlar. Bu da tırmanıp gemiye çıkmış. Sonra da "komutana geldiğimi haber verin!" demiş.
Geldiği gibi de gitmiş.
Bu arada sahildekiler tabi "cumhurbaşkanı nerede?" diye tutuşmuş.
Allah gani gani rahmet eylesin. Hakikaten ton ton adamdı.



https://www.facebook.com/mesut.yuceturk.9/posts/pfbid02aWZxwipFzF1Z8FTV8u1Rh2BscWcaTkToT5kj4e4Nmbrcgnhhw6YpKiCVokPJnNt6l?comment_id=1063327729305895¬if_id=1755112134126374¬if_t=feedback_reaction_generic&ref=notif


Düzenleyen osmanziya - 13-Ağustos-2025 Saat 22:35
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4498

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 14-Ağustos-2025 Saat 08:00

https://www.facebook.com/groups/780245306237823/?multi_permalinks=1833611694234507¬if_id=1755140947656756¬if_t=group_activity&ref=notif




Video da toplu hayvan ölümlerinin ŞAP hastalığından değil şap AŞISINDAN öldüğünü ve bunun halka duyurulmasını istiyor. Şap hastalığı için tuzun yeterli geldiğini ve aşı ile hayvancılığın ortadan kaldırılması istenildiğini ileri sürüyorlar.

Dünyayı ulusal partilerin yani devletlerin değil şirketlerin yani uluslar arası MEGA şirketlerin yönettiğinin kanıtı.. teknolojinin.. endüstrinin.. sanayinin giderek insanı doğaya YABANCILAŞTIRDIĞINI.. ideolojinin yani PARTİLERİN giderek insanı insandan UZAKLAŞTIRDIĞININ kanıtı.. bunu yıllardır söylüyorum.. son günlerdeki ülkede ve dünyada orman yangınları bunun belirtesi olarak görüyorum.

Dünya Ekonomik Formunun 1930 kadar yapacaklarını da herkes biliyor ve web sitelerinde ne yapacaklarını yazmışlar.. iki yıl süren katliam ile üçüncü dünya savaşı çıkartmaya çalıştıklarını basireti olanlar görüyor. Küresel örgütlerin artık İNSANLIK aleyhine çalıştıklarını anlamak için İNSAN olmak yetiyor.

ÜLKELERDE dil ve din ile emek ve özgürlük gibi ortak İNSANİ değerleri partilerine paravana ve ideolojilerini paratoner edenler ne kadar büyük bir kötülük yaptıklarının farkında değiller.. dil ve dinin intikal ettiği bilim ve hukukun iktisat ve adaletine ticaret ve siyasette sağlayamayan çağdaş uygarlığın şirketlerde ve partilerde TIKANDIĞINI görmemek için ya müslüman (hristiyan ya da yahudi fark etmez) ya mason ya da marksist olmak gerekiyor.

Avamı nasın yani gücü tapan ya da korkan veya çıkara banan ve benim gibi maaş çanağı yalayan insanların yapabileceği fazla bir şey kalmadı.. örgütlenme ile bir sorunun çözüleceğini sananların örgütlenmenin geldiği son nokta olan şirketler ve partilerin savaşta ölüm makinası olduğunu görmek ve uluslar arası kuruluşların ve adalet divanların bir işe yaramadığını da artık anlamak gerekiyor.

Sorun küresel ise çözüm bireyseldir.. sorun ile çözüm arasında duran DEĞİŞİM.. küresel ile bireysel arasında bulunan TOPLUM.. yani TOPLUMSAL DEĞİŞİM'in başlatılmasını ÖRGÜTLÜ müslümanların ve masonların ve marksistelerin asla ama asla gerçekleştiremeyeceklerini görüyorsanız sizin İNSAN olarak yapacağınız çok şey olacaktır.

Ancak sesime kulak veren bir dili 16 yıl duymayınca acaba ben insan değil miyim diye kuşkulanmaya başladım.. demeyeyim.. biliyorum hazır kadına ve erkeğe.. hazır bilgiye ve paraya.. hazır karara ve çözüme.. hazır zevke ve zekaya alışkan İNSANLAR.. çıkar görmediklerin popoları asla kıbratmazlar.. beşeriyetten insaniyete geçemezler.

Kim bilir belki beşer böylece ÇÜRÜDÜ.. uygarlığının yer yüzünden kaldırılması gerekiyor da olabilir. Bununla beraber İNSAN olmak için yapılacak çok şey bulunur..EDİLGİN toplum olmak ile ETGİN örgütlü olmak arasında muhteşem bir yapıyı henüz kaybetmedik.. AİLE.. işte onu olabildiğinde sağlam ve sağlıklı tutarak bütün bu badireleri atlatabiliriz.
osmanziya
14.08.2025 üçyol izmir 07:30
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4498

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 09:37
Yaman YOLCU dedi ki:
YAYALIM BU HABERİ LÜTFEN.
1- Eğer Tayyip gözlerimi kaparım , işimi yaparım dese bile
2- SEÇSİS ile seçim hileleri önlenebilecekse
>> YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK HEVESLİLERİNE
SABİH KANADOĞLU' NDAN UYARI ! <<
Kimse kendi kendine gelin-güvey olmasın.......
** YENİ ANAYASA **
Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun Yeni Anayasa konusundaki görüşleri:
.
1. Bu meclis dört yıl için yasama yetkisi almıştır.
2. Meclis üyeleri mevcut anayasaya sadakat yemini etmiştir.
3. 1. ve 2. Maddede belirtilen nedenlerle bu meclisin bir yeni anayasa yapma yetkisi yoktur.
4. Yeni bir anayasa yapma şartları oluşturmak için,
a. Evvela halkın yeni bir anayasa isteyip istemediği referanduma sunulur.
b. Nitelikli çoğunlukla kabul edildiği takdirde barajsız bir seçimle bir kurucu meclis oluşturulur.
c. Bu kurucu meclisin hazırlayacağı yeni anayasa taslağı yeniden referanduma sunulur.
.
EĞER ÜLKENİZİ SEVİYOR VE KORUMAK İSTİYORSANIZ , BU YORUMUN YAYILMASINA PAYLAŞARAK YARDIMCI OLUNUZ ..

DEDİM:
Neymiş efendim meclis anayasa yapamazmış.. Gazze altmış bin insan KATİLAM ile öldürülmüşken.. israil Bombaları İrana kadar uzanmışken.. israil nükleer silahları ile müslümanları tehdit eder iken.. Yunan Mezalimi unutulmamışken.. gözü dönmüş insanlara karşı uyanık olmamazı gerekmez mi ? Sonuçta yahudi ya da müslüman fark etmez.. sekiz buçuk milyar insanı fazla yarım milyar insanı yeterli gören KÜRESEL EFENDİLERİN oyuncağı olmuş bir Amerika ve İsrail bulunuyorken.. milletin Tayyipten korkması akıl karı değil.. bırakalım bir Dünyanın Efendileri.. dünya beşten büyük diyen Tayyipten korksun.. Hem 61 Anayasasının milletvekilleri mi yaptı ? Mevcut Anayasayı milletvekilleri mi yaptı ? Osmanziya

Yaman Yolcu dedi:
küresel güçlərin bir numaralı taş öreni.bakmayın öyle ey amerika ey rusya ey israil dediğine o meselenin sana halka dönük yönü tam bir işbirliği hatta tam ihanet içinde olduklarını düşünüyorum.sanki anayasa taktıklarımı var.onların hesabı ülkeyi bilmem biliyormusunuz 433 madelik sevir anlaşması zeminine oturtmaya çalışıyorlar.oyun kuranlar batılı ve emperyalist güçler bunlar işbirlikci teslimiyetci ihanet yapılarıdır




Yaman YOLCU'yu bu japsı gönderdim:

Japsta şunu diyordu:

Osmanlı’dan sonra Türkiyeyi Batı Emperyalist yönetti
2003 e kadar Türkiyeyi askerler ve gazeteciler ve TUSİAD yönetti
ABD den emir alan askerler ve gazeteciler ve işadamları deşifre oluyor.
İktidarlarını Kaybedince Erdoğan’a düşman oldular.
2010’a kadar güç toplayan Erdoğan ABD dahil rest çekti.
Daha çok hainin maskesi düşücek!

Ve dedim ki:
Bu japs için şu yazıyı yazdım: Ondan evvelkileri de halkın kendisi yönetmiyordu.. HAKK adına yukarıdakiler yönetiyor.. idi.. zaten halkın kendini yönetmesi mümkün mü ? Beyin olmadan beden kendini yönetebilir mi ? Beyin bile zaten kendi içinde kırk parça.. sonuçta dirayet ve rivayet ile riayet ve riyaset dörtlüsü açılmaz ve aşılmaz bir HAKİKAT olarak ortada duruyor.. hadi gelin bunu tartışalım... aksi halde herkes karşısındakini HAİN saymaya başlayacak.. kendinden olmayanı HAİN olarak suçlayandan daha HAİN kim olabilir ki..


IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4498

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Dün Saat 11:47
Murat YETİŞ dedi:

İBRAHİM TEK BAŞINA BİR ÜMMETTİ...
BUGÜN 'ÜMMET' DENİNCE BENİM DİYEN İLERİ GELENLER ONA NEDEN VE NASIL OLABİLİYOR DA 'ÜTOPYA' DİYEBİLİYOR...
Yaşadığımız sıkıntılı dönem ve gündem (* 1) özelinde bu soruya doğru bir cevap bulabilmeyi deneyelim...
Hiçbir şey boş değil...
Hiçbir şey kıymetsiz değil...
Şu kınamalar, kınama açıklamaları da buna dahil.
En azından safını belli ediyor insanlar, ama çözüm onlardan gelmeyecek, bunu bilmemiz lazım. Onlar elimden sadece kınamak geliyor kınıyorum diyorlar diyor olabilirler, Doğrudur değildir, işin orasında değiliz şu anda. Ama bu kınamaları küçümsemek destek açıklamalarına ve destek yürüyüşlerine 'Hiçbir önemi yok' gibi bir etiket koymak doğru değil. Ha bunlar çözüm getirmiyor çözümün kaynağı olmuyor... Tamam,   doğru da, zaten çözümü getirecek olanlar bunlar değil. Çözümü 'ÜMMET' olmaya karar verecek olan Müslümanlar getirmeye çalışacak...
Henüz bu işi yer yüzünde yapan bir topluluk maalesef yok. (*)
Koca koca devletler (!) var büyük büyük Uluslar (!) var, 'Hepimiz Müslümanız...!' diyen milyonlar var ama ortada ÜMMET yok...
Bugün Ümmet dediğimiz zaman adeta alaycı bir tebessümle, benim diyen ileri gelenlerin bile bir ütopya olarak gördüğü bir kavram bu diyenler var. Ona hayal   muamelesi yapıyorlar. Hayır hayır bu işlerin çözümü o hayal ürünü muamelesi yapılan o kavramla birinci dereceden doğrudan ilgilidir. Ümmet olmakla ilgilidir. Eğer ümmet olunmuyorsa bu sorunlar da o Ümmet olamayanlar için bitmeyecektir.
@öne çıkar
Fikri olan lütfen buyursun

dedim ki:

kısaca özetle

Paylaşım zaten yeterince özet halde... Zahmet edip okudunuz zannediyorum bunun için teşekkür ederim. Fakat kendisi zaten özet olan bir şeyin daha fazla nasıl özetleneceğini bilemedim.edi ki:

dedim ki:
Degerli Kardeşim.. dediginizi siz daha kolay özetleyebilirsiniz.

dedi ki:

İslam'ın önemli bir kavramı olan Ümmet...; Allah Resulü'nün ifadesi ile bir binanın tuğlaları gibi dayanışma içerisinde olan. Vücudun bir azası hastalandığında onu diğer bütün azaların da hissettiği ümmet..., maalesef 'Ben Müslümanım' diyenlerin indinde gerçek yerini kaybetmiş durumda, bana sorarsanız başkaları tarafından özellikle kaybettirilmiş durumda... Başka kavramların doldurduğu bu boşluğu yeniden Ümmet kavramının doldurması gerektiğini ve layıkıyla doldurması gerektiğini vurgulamak istedim...

dedim ki:
Teşekkur ederim.. milleti ibrahim ve ummeti muhammed.. evladi nuh olan hami ve sami ve yafes.. beni âdem olan hâbil ve kâbiĺ.. soyu olan bizler.. bu öyküyu reddetik ve bir evrim masali çikardik.. şimdi bunun kavgasini yapiyoruz; öykü mu daha gercek masal mi da hakikat.
Hakikati hikaye etmek kolay olmadıği gibi hikayenin hakikatina erişmekte zordur. Masaldan kurama kadar butun hikayeler için ciddi bir BILGI KURAMI bulunmayanlarin işi zor. Bu konuda size Karl POPPER'in Bilimsel Araştirmanin Mantiği kitanini öneririm.

osmanziya yontembilim.com

IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk