Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
İnsan Bilim | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4289 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:27 |
İlahi Nizam ve Kainat
Bu tur kitablar rasyonalite harikasidir.. spinoza'nin etikasi gibi.. Akil ve makine soyut ve somut iki ayna.. spinoza akli bir makine haline getirdigi gibi bu kitab da kainati bir akil haline getiriyor.. sonuçta insanin sınavi ağir.. kainat ve akil arasinda kalan insan kendine.. bir Tanri'ya ve tek dine aid ve sahip hissettikten sonra.. insanlar sayisinca yol ve sirat bulunacagini anlamali ve bunlari din ile karistirmamalı.. diye duşunuyorum. Metnin eleştirisine gelince konu Aristo’nun ünlü dört sebeb kuramına göre biçimlendirilmiş görünüyor. Maddi sebeb ve şekli sebeb ile gai sebeb ve fail sebeb. Sonun bütün bu sebebler Tanrı’nın bir fiskesiyle hareket geçerler ve Tanrı onu seyreder. Daha sonra araya on tane akıl koyarlar. Yani bu temel biçim çağın gelişen bilim ve kültürüne göre değiştirilir ve geliştirilir. Aristo’nun bu metafizik kuramına EPİSTEMİK hale getirerek kullanırım. Özdeşlik ve nedensellik ilkesiyle BİLİMİ.. özgürlük ve amaçsallık ilkesiyle de HUKUK inşa ederim. Fakat metafizik ve mutlak ve dini olarak değil. Diğer taraftan AMORF dediği ilk madde.. yani MORFOLOJİK biçim almamış elementlerin ortaya koyduğu fizik dünya beş altı tane TERMODİNAMİK yasalarla bilim tarafından tanımlanmıştır. Yani Hararet Hareketi.. Hararet Harareti ortaya çıkarır. Bu bir tür dilsel kütle ve enerji açıklamasıdır ki bu bilim ve fizik ve matematik tarafından denklemlere kılcallarına kadar açıklanır. Bu gün açıklama da iki sınıra ayrıldı; Biri MAKRO ay üstü determinizmi olan UZAY (Rölativite Einstein’in izafiyet kuramı).. diğeri MİKRO atom altı istatistiki olan UZAY (Max Planck’ın kuantum). Böylece bizim iki tane ENERJİ denklemimiz oldu.. ancak fizik bu parçalılığı sevmez.. dine benzemeye çalışır ve tek bir denklemle işi çözmek ister.. bu iki uzayı birleştiren SİCİM kuramını icad ettiler. Rabbim nasip etti yetmişimde okudum Dünya Bilim Olimpiyatları başkanı Brian Greene nin Evrenin Zerafeti ve Evrenin Dokusu kitaplarında (Tubitak çevirisi) dört boyutlu zaman mekan kadrosu dediğim yapı “zarf”ının ALTINA yedi boyut daha ekleyerek 11 boyutlu evren modeli çıkartartılıyor. Şimdi bu iki macro ve mikro uzayı KİTAB ÜZERİNDE birleştirdiler ve fakat onun deneysel kanıtlamasına uygarlığımızın teknolojisi yetmiyor. Dört temel kuvvetin her birinin parçası bulunur.. bu parçalara ilişkin bütün leptonları (yüklü hafif parçaları) ve bozonları (yüksüz ağır parçaları) da tanımladılar. Ancak evreni bir arada tutan en küçük kuvvet olan GRİVİTASYON’nun parçasını henüz bulamadılar. Hatta çekim dalgalarını bile saptadılar lakin parçayı bulamadılar. Bu parçanın olması için evrenen 11 boyutlu olması gerekiyor. Bu da SİCİM kuramı oluyor. Demek istediğim bu gibi konular Masa Başı Spekülasyonları ile yapılmıyor.. çok büyük bir uygarlık birikimi istiyor. Bizim işimiz sözün taşıdığı bilgi ve değerin sağlam ve sağlıklı olmasını dikkat etmektir. Bu da YBA çağrısı ve davasıdır. osmanziya yontembilim.com İLAHİ NİZAM VE KAİNAT Evren Bir Bütündür Evren bir bütündür. Bu bütün; dünyalar, sistemler, âlemler dediğimiz birbirinden farklı birtakım parçalardan oluşmuştur. Evrende her âlemin kendisine özgü bir özelliği vardır. Ve bu özellikler ruhların tekâmül ihtiyaçlarına göre ayarlanmıştır. İşte aslî madde ya da madde cevheri dediğimiz şey, bu evren bütününün ana maddesini, mayasını oluşturan mutlak hareketsizlik ve şekilsizlikle nitelenmiş amorf bir madde hâlidir. Bu cevher ilk harekete geçtiği andan itibaren gittikçe karmaşıklaşarak, birbirine oranla daha yüksek karakter değişimlerinin eşlik ettiği aşamaları meydana getirir. Biz bu madde aşamalarına, madde evrenini dolduran ve birbirine göre değişik özellikler sunan âlemlerin birer çekirdeği ya da aslî maddesi deriz. Çünkü birbirinden daha gelişmiş görünümlere ortam olan bu âlemlerin aslî maddeleri, ancak kendi âlemlerine özgü hareket ve şekilleri meydana getirebilmek yeteneğindedirler. İşte her âlemin ilk maddesi ya da atomu, evren aslî cevherinin ilk hâlinden evren bütününe kadar yükselen yürüyüşünde, vardığı menzillerden biridir ki bu menzillerin her biri o âlemin karakterini bünyesinde taşır. * * * Herhangi bir âlemin aslî maddesi, o âlemin ilk maddesidir. O ilk maddede, o âleme özgü bütün hâl ve şekillerin özü vardır. Bu hâl ve şekilleri meydana getiren unsur da harekettir. Hareketlerin nitelik ve karakterleri ise her âlemin kendi özelliklerini doğuracak tarzda değişiktir. Yani her âleme özgü ayrı hareket tarzı vardır. Bundan dolayı, bir âlemin ilk aslî maddesi olan atom ya da çekirdek, o âlemin henüz hareketlerini açığa vurmadığından, o âlem için hareketsiz ve amorf durumda bulunur. Bu ilk atomlar ilk hareketleri göstererek, çeşitlendirerek, arttırarak ve hızlandırarak o âleme özgü bütün hâl ve şekilleri yavaş yavaş meydana getirirler. Maddelerin, yukarıdan aşağıya indikçe hareketten hareketsizliğe, faaliyetten atalete doğru yürümelerinin değişmez bir kural hâlinde görünmesi de bu hakikatin bilimsel gözlemini oluşturur. En yüksek ve gelişmiş maddeler, hareketleri en karmaşık ve çok olanlardır. Buna karşılık, maddeler gelişim hiyerarşisinde aşağılara doğru indikçe hareketleri azalır, basit hâllere geri dönerler ve sonunda o âlemdeki hareket olanaklarına oranla sıfıra yakın bir durum alırlar. * * * Aşağılara inildikçe hareketlerin azalması değerli diğer bir gözlemi daha verir. Madde hareketlerinin azalması ve basitleşmesi, maddelerin ilkelleşmesini gerektirdiği gibi, o maddeye dışarıdan gelen tesirlerin azalması ve basitleşmesi de madde hareketlerinin o oranda azalması ve basitleşmesi ile sonuçlanır. Örneğin, hidrojen ve uranyum atomunun bünyesini gözlemleyenler bu hakikati orada görürler. Hidrojen atomu sayısız nitelik ve nicelikteki hareketlerle nitelenmiş bir madde hâlidir. Bu atomun daha karmaşık şekli olan uranyum atomu bunun birçok katı fazla ve karmaşık hareketleri içinde taşır. Aynı şekilde, bir hidrojen atomunun etrafına yaptığı tesir uranyumunkinden daha azdır. İşte uranyumun hidrojene göre etrafına yaptığı tesirlerin yüksekliği ve fazlalığı onun, hidrojenden daha çok tesir almakta olduğunu gösterir. Tesirler ancak maddelerde neden oldukları hareketlerle göründüklerinden uranyum atomunun hareketleri hidrojeninkinden daha çok ve karmaşıktır. Bundan dolayı, burada uranyumun, etrafına fazla tesir göndermesi fazla tesir almakta olduğunu, yani kendisine gelen tesirlerin o oranda tepkilerini göstermekte olduğunu ifade eder. Çünkü hiçbir tesir tek taraflı değildir ve maddede ne hareketsiz tepki olur, ne de cevapsız kalan hareket olur. S:11-12 Artik gizleni ve gorunmeyeni.. dinin GAYB felsefenin NOUMENON dedigini herkes biliyor.. her birimiz 40 yaşina gelinceye kadar bio-psik olarak perde perde açıldigimizi fark ediyoruz. Başta AILE olarak şirket ve parti halinde gunluk dille ekonomik ve politik ilişkiler kurabiliyoruz.. universitelerimizds matematik tabanli FKB evren ilimleri ve mantik tabanli PSL insan ilimleri yapilabiliyor.. çağimizin barış ortaminin izin verdigi kadar bilim ve hukuk ile san'at ve hikmet etkinlikleri surduruluyor.. internetle sağlanan imkanlarla ve akilli yardimcilar olan telefon ve tablet ile diz ustu ve masaustu cihazlarla sosyal medyada ETKILEŞIM yapabiliyor ve " iletişim " kurabiliyoruz.. fakat ne kadar BILIŞIM edebiliyor ve BILDIRIŞİM kılabiliyoruz. Bunlari yaparken.. YAPAY ZEKA faktorunu de göz onunde bulundurursak.. bu karmaşik ilişkiler ağinda ne kadar KENDIMIZ olabiliyoruz ? Kafamiza örtulmuş dil sepeti ile kendi bilinmezimize.. ne kadar ulasaniliyor.. başima örulmüs düş çorabi ile kendi gorunmezimize ne derece erisebiliyor.. HAZIR açik ve secik SEHIL yani ANLASILIR yazilanilen gunluk dilin düz yazisi ile kendi gizlenenimize ne kadar inebiliyoruz... osmanziya yontembilim.com ![]() |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4289 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Teşekkür ederim.. geçmiş hukukumuz çağın sorunlarını çözüm getiremediği için mecburen isvicreden.. almanyada.. italyadan.. alındı.. dini ibadette ibaret sayılınca.. ahkam konusunda içtihada izin verilmeyince.. üç yüz yıldır felsefe ve tefekkür durdurulunca.. son yüzyılda bilim ve hukuk ve fikir dondurulunca.. kısa yoldan avrupadan kopye alındı. Zaten üç bin yıldır YAHUDİ şeriatı.. iki bin yıldır HRİSTİAYAN şeriatı.. uygulanmıyordu.. bin yıl geçince de İSLAM şeriata uygulanamaz hale getirildi.. Zaten Yaratan İbrahim ve Musa ve İsa ve Muhammed Nebilerin arasında ortalama altı yüz yılda ŞERİATI değiştiriyordu. Bu şeriatların üç yüz yıl çıkış.. üç yüz yıl iniş olmak üzeri ortalama geçerlilik ve yürürlülük süresi bulunuyordu. Nitekim TEVRATIN üç dört tane ayrı yazarının bulunduğu saptanmıştır. Üç yüz yıl geçince Hristiyanlıkta dört yüz kitab oldu.. konsüllerle bu dört kitabı indirildi. İslamiyette ise bir sürü nakil oldu ve bunlar ilk üç yüz senede kütüb-ü sitte diye altı kitabı indirildi.. en büyük nakl-i sahih ise Kur'an oldu. Şimdi bu en sahih nakil olan FURKAN, Tevrat ve Zebur ve İncil ile bir arada akıllı ve zengin müslümanlar tarafından kurulan bir KÜTÜPHANE ile KUTSAL KİTAPLAR olarak hurmetle yayımlanmalı.. hahamların ve papazların.. hocaların ve molların din vasitasıyla halk üzerindeki tasallutu kaldırılmalı.. KUTSAL METİNLER halka teslim edilmelidir. Şeriatı ve tarikatı ve hakikatı HALKIN kendisi aramalı ve bulmalı ve kurmalıdır. Aksi takdirde bu gün YAHUDİ'nin yaptığı gibi 7 ekimden başlayıp iki senesi iki ay kalmış KATLİAM'ı kuvvetlenen HRISTİYANLAR ya da MÜSLÜMANLAR yapacak. Kuvvet elinde olmayın HAKKIMI isterim diyenler kuvvet elince geçince HAKK benim dediğimdir diyerek kimseye acımayacak. O bakımdan insanlar akıllarını başlarına almalı.. dindarlığın ve masonluğun ve markistliğin hiç bir işe yaramadığını anlamalıdır.. diye düşünüyorum. Nitekim ülkemizde türk ve türk sağı ve solunun birbirine yaptığı muamele gözümüzün önünde. osmanziya yontembilim.com
|
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |