face de Tarik Tarkan dedi:

Sana kara koyun diyorlardı.
Yanlış olduğun için değil, farklı olduğun için.
Sürünün yolu sorgulamadan takip ettiğini görünce sen durdun. Yukarı baktım. Rüzgarı dinledim.
Ve fısıldadı: "Başka bir yol olmalı."
Kara koyun uyum sağlayamaz.
Yapamayacağı için değil...
ama istemediği için.
Gelenek kisvesi altında çok fazla uçurum gördü. Çok fazla "normal" denen kafes var.
Böylece öne çıkıyorlar. Yalnız, belki. Ama uyanık. ✨
Duyguları harekete geçiriyorlar. Dalgaları harekete geçiriyorlar. Sessizliği bozuyorlar.
Ve bazen sürünün hiç ihtiyaç duymadığını bildiği köprüleri inşa ederler.
Bütün kara koyunlara:
Sen sessiz devrimsin.
Desen değişikliği.
Nakarattaki vahşi nota.
Ait olmak zorunda değilsin.
Siz öne çıkmak ve ilerlemek için doğdunuz.

dedim ki:

Tebrik ederim.. yazi harika..resim şahane.. dedim Yazara ve ekledi: benzerlikler yineleme.. başkaliklar yenileme ikisi de lazim. Standart ve patentler gibi...
Patentlerin ve yinelemelerin benzerliklrrinde ORTAK olan ne.. standartların ve yenilemelerin AYRIKLIGINDA kim bulunuyor ?

ortak da ölecek.. ayrikta ölecek.. onun icin ORTAYA "mortak" yazdim naturmort olsun diye 💛
Standartlar ölür patentler dogar.. patentler standart olur.. TAZE bir PATENT dogunca da ESKI standart gibi bu standart dahi ölür.. 🥀
İşte bu ESKI yinelenen benzerlikler bulunan standartlar ile TAZE yenilenen başkaliklar olan patentlerin BIRLIKTELIGININ anlamini soruyorum..






Biz düşünmek için çıktik yola.. bunun içinde YBA dava ettik.. DAVA ettiğimiz için dai olduk.. çunkü fikir ve tefekkure DEVA idi.. kafasi INCE olanlar anlamadı.. biz "benim gibi" kafasi KALIN olanları ariyorduk.. onlara da rastlamadık.. rastladiklarimiz da ölduler.. ya da benin gibi ölecekler.. öyle ise şu ölümlu dunya da kafa kalin olsun ince olsun.. baş kapali olsun.. açık olsun.. D Ü Ş Ü N M E N I N bir önemi ya da degeri bulunuyor mu ?
EVET.. akli olan ve kullanan tefekkure cür'et eder.. iyi ya da kötüye kullanir bu başka duzey.. ancak ilk aşamada.. aklini tefekkur ve duşunme ile kullanan.. kullanmayandan ÜSTUNDUR.
Bir de I N A N AN bulunur.. düşünenler yaninda.. inani boş olsun dolu olsun.. bu başka konu.. düşunen ve inanan kimselerden hangisi üstundur ?




Burada.. kalın kafami YORdum.. da iki tane de SORu sordum.. bakalim.. YORum yapacak.. yani yanit verecek çikacak mı ? Soru da ZOR'dur.. yanıt da ZOR.. kafayi ince kalin olsun YORar.. tasar ve karar ile çıkar ve yarar için.. bir de aklıni... bilgisini.. belleğini.. billigini.. bolluğunu.. büllügunu GÖSTERMEK icin.. bu aynı zamanda.. butun bu aşamalari geçmiş ve mortun kenarina yaklaşmiş.. benlerin kendilerini GERÇEKLESTIRMEK içinde olabilir... 20.05.2025 üçkuyular izmir 09 : 26

Teşekkür ederim.. bu sadece irana değil doğuya ait bir teknoloji imiş.. günümüzde İDEOLOJİLER insanın zihnine .ıçtılar.. her biri kendini ayrı bir b. sanıyor.



3000 Yıl Önce . . . Çölün Kalbinde Persler Bir Mucize Yarattı

Dünyanın en acımasız iklimlerinden birinde, eski Pers mühendisleri sürdürülebilirliğin bir şaheserini yarattılar: qanat (kanat)sistemi - sadece yerçekimini kullanarak, kilometrelerce kurak çöl boyunca su taşıyan bir yeraltı tünelleri ağı. Pompa yok. Makine yok. Sadece bilim, aletler ve katıksız insan iradesi.

Bu hafif eğimli tüneller, bazıları 50 kilometreden uzun, gizli dağ akiferlerine ulaşıyor ve taze, serin suyu çiftliklere, evlere, bahçelere ve şehirlere taşıyordu. Sonuç? Bir zamanlar sadece kum ve sıcaktan ibaret olan yerlerde vahalar yeşerdi. Yazd, Nişabur ve Gonabad gibi şehirler bu sessiz yaşam hatlarının etrafında yükseldi ve antik Pers İmparatorluğu’nda kültür, ticaret ve yaşamın merkezleri haline geldi. Kanaatlar hamama güç verir, geniş meyve bahçelerini sular ve şehir planlamasının en eski biçimlerinden bazılarını sürdürürdü.

İran’ın Gonabad kentinde bulunan ve hâlâ çalışan en eski kanatlardan biri 2.700 yıldan daha eski ve 300 metre derinliğindeki bir kuyudan su çekiyor. Bu kuyu, günümüzde hâlâ toplulukları besliyor. Roma’dan daha eski… ve hâlâ çalışıyor!

UUNESCO, İran’ın qanatlarını yalnızca tarihlerinden dolayı değil, kurak bölgelerde sürdürülebilir su yönetiminin bir modeli olarak, günümüzün iklimle mücadele eden dünyasına hayati dersler sunan bir Dünya Mirası hazinesi olarak kabul etti.

Eski İran’dan modern İran’a kadar, hayatın sırrı her zaman sessizce yeraltında aktı.


Yılmaz ÖZKAN yazdı:
ADMİN kardeşim, bu sistemin adı KERHİZ'dir ve hâlâ Doğu Türkistan'da kullanılıyor. Hemde yüzlerce km.uzunluğundalar. Bu yöntem Karahanlılar ve Harzemşahlar döneminde de şimdiki İran topraklarında yapılmıştır. Uygur Türkleri bu işin erbabıdır.



Düzenleyen osmanziya - 20-Mayıs-2025 Saat 13:36

Kadım bilgiler.. modernite.. standart ve patent ilişkisine BENZER.. hatta gelenek ve yenilik ya da ünlü tez. anti tez.. sentez adımları.. bu BENZERLİKLER içinde yeni yeni içeriklerden ibaret olabilir mi ? benzerlikler yineleme.. başkaliklar yenileme.. ikisi de lazim.
Sibel ATASOY yazdı:

Devam 3
“Simya, hem bir sanat hem de bir bilimdi; ama bugün anladığımız anlamda bilim değil. Onlar, maddenin sırlarını çözmeye değil, onun içsel özünü anlamaya çalışıyorlardı. Dünya onlar için yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir gerçeklikti.
Maddi dünya ile ruh arasında ayrım yoktu; her şey canlı, anlamlı ve kutsaldı. Her metalin, her taşın, her yıldızın bir ruhu vardı. Bu, yalnızca bir inanç değil, doğrudan bir deneyimdi. Simyacılar bu deneyimi laboratuvarlarında yaşar, metallerin doğasını incelerken kendi iç doğalarını da keşfederlerdi.
Dolayısıyla, simya deneyleri dışsal değil, içsel süreçlerdi. Gerçek simyacı, dönüşümünü dışarıda değil, kendi içinde gerçekleştirirdi. Fırınlar, imbikler, eriyik metaller — tüm bunlar bir tür dışsal yansımaydı, içsel ateşin ve değişimin aynalarıydı.
Biz modern insanlar, bu aynaları kaybettik. Artık sadece dışarı bakıyoruz. Doğayı nesnel, cansız, mekanik bir sistem olarak görüyoruz. Ve bu bakış açısı, bizi doğadan ve kendimizden uzaklaştırdı.
Oysa simyacı için dünya, bir metindi — okunması gereken bir metin. Her element, her renk, her süreç bir semboldü. Ve bu semboller aracılığıyla, ruhun dili konuşuyordu.
Bu dili yeniden öğrenmek zorundayız. Çünkü eğer bu dili unutursak, kendi içsel bilgeliğimizi de unuturuz. Ve o zaman ruh, gölgeye çekilir, boşluk içinde yaşarız

Sibel ATASOY

dedim ki:

Standart ve patentler ya da gelenekler ve yenilik gibi...
Patentlerin ve yinelemelerin benzerliklrinde ORTAK olan ne.. standartların ve yenilemelerin AYRIKLIGINDA kim bulunuyor ?
ortak da ölecek.. ayrikta ölecek.. onun icin ORTAYA "mortak" yazdim naturmort olsun diye 💛
Standartlar ölür patentler dogar.. patentler standart olur.. TAZE bir PATENT dogunca da ESKI standart gibi bu standart dahi ölür.. 🥀
İşte bu ESKI yinelenen benzerlikler bulunan standartlar ile TAZE yenilenen başkaliklar olan patentlerin BIRLIKTELIGININ bir anlamı bulunuyorsa.. onu aramak ve sormak gerekir.. diye düşünüyorum. Saygılarımla. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2736





Devam 4

“Günümüz dünyasında bir Simyacı olmak kolay değildir. Simya, modern bilimin gölgesinde, hayal gücünün ve mitin sınır dışı edildiği bir çağda köksüz kalmıştır. Ama yine de, zaman zaman, bu antik sanatın yankıları duyulabilir — rüyalarda, masallarda, hatta psikolojik krizlerin içinde.
Psikoterapi, özellikle Jungcu yaklaşım, simyaya en yakın çağdaş uygulamadır. Jung, simya metinlerini psikanalitik bir bakışla okumuş; onları bilinçdışı ile bilinç arasındaki dönüşümün metaforik anlatımı olarak görmüştür.
Ona göre, simyacının eserleri — ‘Magnum Opus’, yani Büyük Çalışma — bireyin psişik bütünlüğe ulaşma çabasıdır. Nigredo, albedo, rubedo gibi aşamalar, ruhsal dönüşümün evrelerini temsil eder.
Modern çağda artık imbikler, kurşun ve cıva yok — ama hala içsel dönüşüm arzusu var. Ruhun karanlık maddesini altına dönüştürme çağrısı sürüyor. Ve bu çağrı, ancak hayal gücüyle yanıt bulabiliyor.
Çünkü hayal gücü, simyanın özüydü. O olmadan hiçbir şey başlamaz, hiçbir şey tamamlanamaz. Hayal gücü yalnızca hayal kurmak değildir; hakikatin başka bir türüdür. Gerçeği yaratır, şekillendirir ve onunla ilişki kurar.
Simyacılar için hayal gücü, imaginatio vera, yani “doğru hayal gücü”ydü — duyularla kavranamayan ama gerçekliğin özüne dair bilgi veren bir yetiydi. Ve bu yeti, yalnızca içsel disiplinle, dikkatle, sadelikle geliştirilebilirdi.”
The Philosopher’s Secret Fire kitabından çeviri

Sibel ATASOY

dedim ki:


HAZIR hayal ve HATIR vehim.. temelimiz.. ancak biz hazır olmayan hayallerle ve vehimlerin hatırlarını birbirinden ayırabilmemiz gerekiyor.. 🙂 belki bundan önce inanç haline gelen düşüncelerle.. düşünce haline getirilen inançları da katmamız gerekir. İşimiz zor.. ancak yavaş yavaş.. sakin sakin.. ele alınca biraz kolaylaşıyor.


osmanziya




Düzenleyen osmanziya - 22-Mayıs-2025 Saat 00:27

Şahin DOĞAN paylaştı:


İtminan

Bazen insan inandığı şeyleri gözleriyle görmek istiyor. Kuşkulandığı için değil, kalbinin mutmain olması için. Hz. İbrahim büyük bir peygamberdi buna rağmen kalbinin mutmain olması için Allah'tan ölüleri nasıl dirilttiğine ilişkin delil istedi. Allah gözünün önünde paramparça olmuş kuşları diriltti ve böylece kalbi mutmain oldu. Yıkık beldeye uğrayan kişi "burası nasıl bir daha dirilecek?" dediğinde Allah onu hemen orada öldürdü ve tam yüzyıl sonra diriltti. Gözünün önünde merkebinin kemiklerine et giydirdi. Böylece kalbi mutmain oldu. Havariler gökten bir sofra istedi ve bu arzuları hemen kabul oldu. Böylece kalpleri mutmain oldu.   
Bizim de böyle bir dilekte bulunmaya hakkımız olmalı değil mi? Mesela şu Ulu Cami’nin haziresinde yatan Mevlana Halid-i Bağdadi’nin oğlu gözümüzün önünde dirilse, bir selam verse ve tekrar ölse. Ölene kadar Allah rızası dışında hiçbir şeyle meşgul olmam artık. Allah’ın ve ahiretin varlığına gökteki güneşten daha fazla inanır ve kalbim öylece mutmain olur. Mucizeleri daima eskiler gördü. Eskilerin gördüğünü biz kitaplardan okuyoruz. Bizim için mesele sadece bir habere, bir rivayete güvenme meselesi. İnsanın gözleriyle bizzat görmesi çok çok farklı oysa. Şahin DOĞAN


DEDİM Kİ:


İlim ve irade ile kudret ve rahmet temel sıfatlarını sanırım gözle görmek beklenmez.. çünkü bunlar kendimizde ve asıllarının Tanrı'da olduğuna inanıyoruz. ilmin isbatı ile iradenin iknasını da birbirinden ayırıyorsak nazari (ilmi) ve basarı (ayni) yakinden de haberimiz olur. Kitabın anasının MUHKEM kalanının MÜTEŞABİH olduğunu bildiğimizde.. geçmişteki mucizelerin bilim yoluyla teker teker gerçekleştiğini ve gerçekleşeceğini anladıktan sonra.. ve bir ömür Tanrı'nın her bir mü'mine değil her bir insana inayet ve ikramını yakından bilip zaman zaman dünyayı TANRI idare ediyor.. kanaatini veren alemetler ve emarelerin işaretler ve delaletlerden daha güçlü sezinleme doğurduğunu biliyorsak.. Hz. Ali'nin dediği gibi perdeyi gayb açılsa yakinim ziyadeleşmez der ve mu'cize aramayız gibi'me geliyor. Üstelik RNK külliyatının ortaya koyduğu YENİ KELAM'ın farkında olduğumuzu bizim işimiz artık TANRI TANIRLIK değil.. namazda Kur'an ile konuşup TANRI TANIKLIK düzeyine yükselmektir.. diye düşünüyorum. Hem nefsi mulhime ve mutmainne düzeyinde razıye ve marzi düzeyine gelenlerin bu gibi ilham ve itminan verecek şeyler aramazlar. Saygılarımla. Dinnur Yaşar https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2736







tabir ve berr IBRET birr ve itibar
Lâ ibrete lil ihtimali gayrinaşi an delil

ŞEREFLI FATIHA ANAHTARI
Ş.F.A.

Ekiden FATIHA-YI ŞERIFE ANAHTARI
F.Ş.A.
diyordum.. fakat FAŞIST sesini veriyordu.

Bu yeni ŞFA kısaltmasi da ŞİFA sesini hatirlatiyor.

Bir riB
Birr riBB
Berr deBb
Rabb baRR

EBRAR
AHRAR

Bir RABB

Rububiyet
Malikiyhet
Melikiyyet
Uluhiyett

Rububiyet ve ubuduyet
Malikiyet ve mülkiyet
Melikiyet ve memlukiyet
Uluhiyet ve xxxxxxx
Halıkkyet ve mahlukiyet




[09:26, 23.05.2025] Mustafa Buğucam: 20.hafta YAPILANDIRMA

Nas ve Nâ
Temenni ve Tahmin

Ihtisas ve tahsis
IKINCIL ve BIRINCI
İkbaliyet ve kabiliyet

RATK ve REKAT
RABT ve RASAT

Tabloda bir sözcuk ikinci kez kullanilmadi.
Daha önce yapılanlarin hiç birini aynısi degil.
Yuzlerce tablida degişmeye 4 tane DVD
Iki dolaptan oluşan TAHTA da analitik duzlem.
Kelimeler OSMANLICA yani KUR'AN kaynaklı.
Bununla beraber özturkçe kelimeler ve batı biliminin kavramlari çekinilmeden kullanilir.
TABLOLAR kablolardan oluşur ve bunlar bir hablo oluşturur.

Bu durumu ile analitik duzlemin metodik kullanimindan ibaret bu teknik felsefe ve din arasinda ortak bir dil olmaya aday iken çeşitli neden ve niçin ve gerekçelerle
maaesef bunu sağlayamamiş..
çunku başkalarina kanitlayamamıs..
zira kendini gerçekleştiremiş..
SEBEB: Tek elin nesi bulunur.. iki elin sesi olur.
Saygilarımla
Sağlicakla kaliniz.
osmanziya
23.05.2025 üçyol izmir 09:06
[09:32, 23.05.2025] Mustafa Buğucam: Teşekkur ederim.. sonuna kadar dinledim. Meclis Başkani Numan beyin haberine göre 16 devletin meclis komisyonlarindan oluşan bir platform oluşturacaklarmiş. Zaten dunyada 600 yakin parlementer filistin için bir araya gelmiş. Masonlarin kurdugu Amerika ve Fransadan başka birinci dunya savasindan sonra Gizli Dunya Devletince kurulan Turkiye ve Israil iki projenin başlangıci yapilmiş.. Turkiye turk ve kürt olarak bölunecek.. israil ürdun ile birlesecek.. guya vaad edilen topraklara böylece erişmiş olacak. irak ve suriye demokrasileri de arada gostermelik ulke olacaklar. Simdi ben bunlari kafadan atiyorum. Fakat Gizli Dunya Devletinim GERCEK OLDUGUNU 7 ekim katliâm degil.. soykirim degil.. islamkirim degil INSAN yıkım oldugu ne olduren yahudi anlar ne oldurulen musluman anlar.. çünku ölduren de öldurulen de kendini cennete gidecegini sanir. Biz seyredenlerde zaten cehennemdeyiz. Belki saldirida olanlar degilde savunmada olanlar.. seyretmeyip bizzat savaşmak ićin gidenler.. boykot edenler.. sorunu gorup çare sunanlar ki ben bunu yazilarimla yapiyorum. iste bir tanesi de bu:

Biz gençken 1980 lerde bu gibi şeriatin gelecegi soyleniyordu..gelmedi.. amma 20 aydir 7 ekim katliami suruyor.. belki siyonistler de yuz yil once bunun hesabini yapmişlardir.. ben de size elli yil sonra gerçeklesecek bir proje söyleyeyim.

Akılli ve zengin müslumanlar zaten yehova sahitlerince KITABI MUKADDES olarak birleştirilen eski ahid TEVRAT ve yeni ahid INCIL'le beraber FURKAN olarak Kurani Kerimi tek bir kitab halinde KUTSAL KITABLAR olarak neşretsinler.. "Furkan" sırri ile diger kitablardan farkini okuyucularina gösterecek ve haham.. papaz.. keşiş.. hoca.. molla gibi aracilar yani RUHBAN SINIFI ortadan kalkacak ve din halis olacaktir.

Zaten dil bilime ve din hukuka intikal etti.. bilim hikmete ve hukuk ahlaka inkilab edinceye kadar HALIFE-YI ARZ olan insan hazirlanacak ve transhumanizme gerek kalmayacaktir.

DENGE için eşyaya iktisatli kullanan ve UYUM amaciyle eşhası adaletli çaliştirarak SALAH'in halas sırrına   vakif olamasalar da kıst ve adli   samimi ve ciddi olarak kultur ve medeniyetleriyle "likavmin abidin"i gerçekleştirdiklerinde HILAFET sırri ortaya çikacaktir.. İnşaallah.

Hasili insan olmadan islam olmaz. insan islam olmadan kurtulmaz. osmanziya YONTEMBILIM

Fakat sizler konuşmaya bile cesaret edemeyip inancinizda dusunmeye bile curet edemediginizden dediklerin sizde yansima bululmuyor..

Her ne ise.. bize söylemek ve tebliğ duser.. osmanziya 23.05.2025 üçyol 00:27




Bunlar

tümel ve tikel ve tekil NİCELİKLER
olumlu ve olumsuz ve belirSİZ NİTELİKLER

Biz bunlara sayısal ve sözelleri de ekleyerek YBA ortaya çıkardık.. ve bu düşünme işine daha da basitleştirdik.



ta Aristo zamanından beri tespit edilmiş temel kavramlar ve külli kategoriler

basar ve nazar ile manzara ve mubsıra..

işaret ve delalet ile tercüme ve tevil..

ilim ve irade ile isbat ve ikna..

mal ve mel ile amel ve emel..

kalem ve kelam ile kıraat ve kitabet..

imamı mübin ile kitabı mübin..

levhi mahfuzu ile levhi mahv ve isbat..

tüm bunlar OSMANLICI KELİMELER gibi görünürken aslında bunların her birinin temel kavramları olup   öğrenilmesi gerektiğini düşünen.. içinde merak ve aşk kanatlarını canlandırmak için ne yapmalı diye bir kaygıya düşebilir mi ?

Sanmıyorunm.. bu güne kadar hiç rastlamadım..
Bundan sonra rastlayabilir mi yim ?
Zaten beklemiyorum.

Ancak iki buçuk aydır dört beş kişiyle bazen altı yediye de çıkabiliyor.. yaptığım çalışmalardan umutluyum.

İnşaallah.



Düzenleyen osmanziya - 24-Mayıs-2025 Saat 01:04