Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: bas gozu Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: bas gozu
    Gönderim Zamanı: 29-Eylül-2021 Saat 20:34
BAŞ GÖZÜ











GORME
Basar ile rüyet etmenin şeraiti ( şartları) nedir ?
Gözle görmenin koşulları nelerdir ?

SAYGIDEĞER ve SEVGİDEĞER internette izleyenlerim.. çocuklarım.. face deki okurlarım.. kardeşlerim.. arkadaşlarım.. öğrenicim (öğrencim değil) olmaya hazır dostlarım.

Artık face de bu güne kadar yaptığım yöntembilim.. insanbilim.. islambilim.. www.yontembilim.com sayfasından yaptığım paylaşımları izleyenlerim.. watshapp’da TABAKAT gurubundaki ÇARŞAMBA ÇALIŞMASINA katılan paydaşlarım… bu gün kadar ki ilgileriniz, beğenileriniz, katkılarınız ve sorularınız için teşekkür ederim, yapılan çalışmalara katılımlarınız için minnettarım.

Burada da anlaşılacağı gibi beş ayrı ( 3 face sayfası, web sayfası ve vatshapp gurubu ) yere KATILMAYA çalışmam beni oldukça parçalıyor.. bu yüzden de fazla verimli olmuyorum. Emek ve zaman harcamaktan erinmem ancak DÜŞÜNME katkısı.. anladıklarını eleştiri.. anlamadıkları soru.. olmayınca insanın yeni bir faaliyete gayreti kalmıyor.

YBA ile muradım hızlı bir anlam sürücü (DÜŞÜNME) ve kolay bir anlatım aygıtı (KONUŞMA) barındıran yeni dili öğrenmeye, kullanmaya ve yararlanmaya özendirmek. Böylece gerçekleri ÖRERKEN yararlı ve verimli bir yolu izlemek. Fakat bu meramım konunun ağırlığı ve soyutluğu.. okuyucunun kelime öğrenme isteği ve disiplinin bulunmaması ve benim iyi bir EDEBİYATCI olamam nedeniyle sağlanamadı.

Bundan dolayı artık bu beş ayrı yerde beş AYRI konu yerde her yerde AYNI konu üzerinde durmaya karar verdim. Bunların ilki de bu GÖRME’dir.
Umarım yararlı bir başlangıç ve verimli bir başlangıç olur… İnşaallah.
















Kurret aynî bi Ke Y â Rasulullah...
Gözüm seninle aydınlansın Ey Allah'ın Elçisi...
Bu sabah namazındaki ezan okunurken bu cümle de eklenir. Burada ki KARR.. akıl ve kalb gözleri ile nefis ve ruh gözlerinin birleşiminden hazır olan bir sırdır.
AKIL GÖZÜ.. göz bebeğindeki DVD den görüleceği üzere hafiza ve zekadan murekkeb NÜHA mantıgıdir. Dar anlamda bu AKIL aslinda bir ENE nurudur.

Bu akil gözunun bakışiyla kurduklarimizin başında bilimler ozellikle bilimsel bilgiler yani FÜNUN adı verilen MÜSBET ILIMLER gelir. Bu ispatlanmış ve kanıtlanmış bilgiler SAĞLAM ilimdir.

Çunku bir kişinin özel ve içkin bilgisi değildir. Bir kavmin.. bir toplumum.. özellikle konusunda ve fenninde ve alaninda tahsil ve ihtisas yapmiş uzman bir bilim adamı toplulugunun ortaya çikardigi birikmiş ve terakum etmiş bilgilerdir.

Bu birikimlerin birbirine eklemlenmesiyle telahuk etmiş çağinda cari ve GECERLİ i olan bununla birlikte bilim adamların bilim yarısi nedeniyle de sürekli denetlendiginde degistirip duzeltilmesiyle de geçerliligi merî ve YÜRURLU olan bilgilerdir.

Işte GÖŹ ile gormenin koşulları nedir ?

Diye sorarkan irdeleme ve tevehhum ile kurgulanan düşüncelerden.. tefekkur ve düşunme ile geliştirilen kuram ve nazariyelerden.. araştirma ve geliştirmeye dayali deneme ve yanilmalarla ölçumleri ve verileri saptanan ve kanitlanan bu bilgi ve ilim ve bilim kaynağinin PENCERESINI sormuyorum.

Sadece başimizdaki BIOLOJIK kamera olan gözümuzun ve aynamizin ve çeşmemizin GÖRME koşullarini soruyorum.

Bu soruyu yanitlamak için Göz Doktoru olmaya gerek bulunmuyor.. sadece merak edip ÖĞRENMEK için konu ve sorun uzerinde düşunmek yetecektir. 27.09.2021 [OZO]









Duvar kağidimiz tartişma konumuzu gosteriyor.. bir konuyu çozmeden diger konuya geçmemek gunluk dilin mantiginda ve bilimsel dilin matematiginde fazla işe yaramaz.. takili ve takintili kalir.. ancak felsefenin mantigi ve dinin matematigi bunu gerektirebilir...

KALB GÖZÜ.. aklın mizanı ve ibreti kadar kalbin insafı ve vecdi bulunur.. VİCDAN adı verilen bu latifemiz dışarıda görülen aklın medeniyeti kadar ve hatta ondan daha geniş bir medeniyetinin bulunduğunu İmamı Nursi Telvihat-ı Tis'a sında belirtir. Belki akıl bir kalem ise kalb bir LEVHA'dır.. levhi mahv ve isbat'ın bir aksi ve yansımasıdır. Aklı ve nefis ve ruhu didik didik ettimde kalbin okyanusunun sahiline bile varamadım.. belki bu aşktan uzaklığımdan.. merakımı aşk haline getirmememden kaynaklanan bir durum da olabilir.. lakin kalb gözünün akıl gözünden genişliğini bir benzetme ile göstermek istesem.. nefsi tad duyumunun alanı olan ağız içi ortam olarak tanımlarsak.. aklı koku duyumunun alındığı oda içi ortam olarak benzetebiliriz. Kalb ise bu durumda ses duyumunun alındığı şehir içi ortam olarak belirlenebilir.. akıl sadece dünü ve yarını nazara alırsa.. kalb maziyi ve atiyi nazara alır.
[15:24, 27.09.2021] Mustafa BUĞUÇAM: Baş gözünün görmesinin koşulları derken.. akıl gibi bu kalb gözünün koşullarını da sormuyorum.. Kalb gözünün LÜBA'sı TALEB eden bir LÜBB.. talib olmak ve talebe olmak ayrı bir format.. Hukuk suresi Bakara ile Bilim suresi Aliİmran arasında bulunan Ali İmran Suresinin ilk sayfasındaki METODOLOJİDE ilimde RASİH olanları ancak LUB sahibi olanların anlayacağını söyler.. rasih'in tersi Hasir.. Hasarete düşen yüzeyde ve düzeyde kalır derine ve dibe inemez.. derine inmenin de benim gibi kendi dünyasında haps olma anlamı taşımadığını da kalbin bir SIRR-I ZÜMRE olduğunu yazan göz bebeğinden anlaşılır.. zümrenin sırrını anlayan başat olur.. başarılı olur.. başkan olur. Akıl gözünü ördük.. kalb gözünü ördük.. amma bu ikisinin koşullarını sormadık.. burada RESMİ çizilen "baş" gözünün "gör"me koşullarını sorduk.. bu sorunun yanıtını bende elli yaşıma kadar bilmiyordum.. çünkü üzerinde düşünmemiştim ki.. çünkü konuyu merak etmemiştim ki.. elbette o zaman kadar gözün yapı ve işlevi hakkında biolojide ve kitaplarda çok şeyler öğrendim.. ancak bizzat müdrike ve müfekkiremin konuyu kavramak ve anlamak yolunda bir fehim ve fıkıh etkinliğinde bulunmamıştı.. hatta bu konu üzerinde bu güne kadar da durmamıştım.. fakat 24 eylülün evvelinde yazı tahtama bu soruyu yazdıktan sonra o gün misafir olan annemin 24 eylülün ahirinde dört yıldır baktığımız 10.katta bulunan odamızın penceresinden karşıdaki kale manzarası veren kocaman binayı sorması oldu.. dört yıldır bakıyorduk ve fakat hiç birimiz o binaya DİKKAT edememiştik.. o tahta yazısı ve bu gözlem.. bizim baş gözümüz üzerinde daha dikkat, önem ve özenle durmamıza vesile oldu...














NEFİS GÖZÜ

Göz ile görmenin KOŞULLARINI sordum.. Aya Sofya bile yanıt vermedi.. belki o yanıt vermeye alışık değildir.. hep sorar çünkü ve ben dahil bir kaç kimseden de yanıt alır.. dört gün önce bu soruma cevab alamadım.. bu güne kadar da ben size akıl ve kalb gözünün görme koşullarını görmüyorum.. diyerek bu gözler hakkında açıklama yaptım.. bu günde NEFİS göz hakkında açıklama yapmak istiyorum.. Nefis gözü bu BAŞ GÖZÜNÜ kullanır.. Ruh GÖZÜ de kulak sesini kullanır.. ruh nasıl kulaktan fazla ise nefiste gözden fazla bir hassasiyet ve hissiyattır.. Bunun kanıtı hayvanların görmesi ve duymasıdır.. hayvan ruhlarının görmesi ve işitmesi ile insanın görmesi ve işitmesi arasındaki büyük uçurum.. bize NEFS'in BASAR'dan ayrı ve fazla bir duyarlığı olduğunu kanıtlar. Fakat baş gözü ile kulak gözünü ayırmak.. akıl düşüncesi ile kalbin duygusunu.. nefsin duyumundan ayırmak kadar zordur. Bu konuda geniş bir araştırma ve derin bir çalışma gerekir diye düşünüyorum. Ancak baş gözünün görme koşulları üzerinde konuşmak bu kadar zor değil.. yeter ki konuya eğilelim ve soruyu merak edelim. İşte bu merakı ve suali bekliyorum.

Bu baş gözü ile nefis gözünü ayırmak için yapacağım açıklamalar "Göz ile görmenin koşulları nedir ?" sorusuna tüyo vermek anlamına gelecek ifadelerden kaçınacağım. Sadece ikisinin ayrılığını gösterecek kanıtlar sunacağım. İnsan nefis gözünün geometrik ve grafik duyarlığı fazla olduğu gibi estetik ve erotik hassasiyeti da çok ve çeşitlidir. Diğer taraftan hayvanın baş gözleri konusunda yılanın narın hararetine ve ısısına duyarlı gözleri ile kelebeğin zerrenin ziyasına ve ışığna duyarlı gözleri kadar farklıdır.

Diğer taraftan baş gözlerine en büyük refleks olarak seks refleksi verilmiş olduğundan gözler ve götler için İNSAN AHLAK VE DİNİNDE.. eril gözlerin muğlak (kapalı) olması ve dişil götlerin örtülü (mestur) bulunması ŞERİATTA emredilmiştir. Hatta ayette kadınlar ve erkek için müm'in erkeklere söyle.. mü'min kadınlara söyle.. diye ayrıca belirtilerek buyurulmuştur. Bu da insanı hayvandan ayıran bilgiye kapalı olmayan ve buyruga açık bulunun NEFİS gözleri içindir. Göz ve göt.. sonuçta zerrelerden yapılmış hücrelerle oluyan bir ZAR işlevi olan bir DERİ'dir. Deri de bedenin ve başın kılıfıdır. Bu göz her bir hayvan için ayrı bir kompozisyon ile DARWİN'i çileden çıkaran bir yapı ve işleve sahiptir. İşte böylesine ÖNEMLİ olan GÖZ ve değerli bulunan GÖRME için sizin ilgi ve merakınızı tahrik edip konuyu düşündürtmüyor bana yuh.. size de huy.. olur. Yahudi hayatı gibi paradan başka bir şeyi düşünmemi huyunuz varsa bilmem amma insan hay ve yuh arasında kısılıp kalmamalı.. ve düşünmeli ve konuşma.. konuşmuyorsanız.. ne benim inadımdan ya da sizi konuşmaya korkmanızdan kaynaklanıyordur.. sonuçta on yıldan beri sürer FEYSDAŞLIK'ımızı buraya kadarmış deyip kapatmamak için ya siz konuşacaksınız ya da ben susacağım... inanın her ikisi de karlı olacak.. hangisi nasbipse...
















Okumakla kalmayıp onlari ozetlemek yani yazmak önemli bir alışkanlık. Öğrenmenin onemli bir kaynağı OKUMAK temel bir bilgi girişdir. Elbette düşünme deneyimi ile ibret alma ve deneyim yanilmasiyla oğrenmeyle irfan kazanma da önemli bir bilgi kaynagidir.


Ancak insanlar kolaylik saglayan.. sorun çozen ve çozüm sağlayan ögrenme ve bilgilere daha çok önem verirle. Bu işe yarar ve para kazandiran alanlarin ve uzmanliklarin resmi ögretim ve eğitimleri de yapılir.. tıp.. hukuk.. muhendislik gibi...


Fakat bunlarin hepsi.. okuma ve yazma edebiyati olan resmi filoloji ve teoloji ile başladı.. sivil teozofi ve filozofi ile süruyor.. teknoloji ve ideolojiye burunuyor ve bu arada da INSAN kayboluyor.. sanal ve artirilmiş gerçeklik olan filimlerde.. sizin gibi kitap okuyanlar da azaliyor...


işte bu kainat, insan ve kitab okumaları RUH GÖZÜYLE yapılıyor..
Sağ Üst..
RUH GÖZÜ...




Ruh gözü.. nefis gozu gorsel ise ruh gözü isitseldir.. bu yuzden gözden nefsi, kulaktan ruhu ayırmakta kolay degildir.
Ruh, kalb, akıl, nefs.. bunların felsefi edebiyat ve dini vaaz dışında belirlenmeleri ve tanımlanmaları kolay değildi ve bu yüzden yirminci yüzyılan başında itibaren Fizik, Kimya ve Bioloji ilimlerinin kuramları gibi Psikoloji, Sosyoloji ve Linguistik ilimlerin de KURAMLARI geliştirildi ve PSİKOLOJİ de bu terimler yerine yeni terimler ve kavramlar konuldu.. şuur, şuur altı.. id.. ego.. süper ego.. kollektif şuur.. arketip.. ve hepsinin temelinedi EVRİM kavramı yerleştirildi.




Artık bilim nedeni ve niçine.. temeli ve kökeni felsefe ve dine bırakıyor.. süreçlerin nasıl işlediğini incelemeye ve araştırmaya ve sorgulamaya başlıyordu.. artık şuur bitti zihin başladı.. ruh bitti beyin başladı.. insan bitti hayvan başladı.. âdem bitti maymun başladı.. yani biz RUHU yitirmiştik ve ruh gidince gözü de kalmadı.. artık bilim ve fünun çözüm getirir ve işe yarar ve para kazandırır bilgilere yöneldi.. sonuçta RUH hakkında konuşmak yerine BEYİN hakkında konuşmaya başladık.. çünkü beyin bilgileri elle tutuluyor ve gözle görülüyordu.. ve bunun içinde GİRİŞ kapımız GÖZ oldu.. bizi beyne ulaştıran bilgiler göze ilişkin veriler, keşifler ve saptamalar oldu..


Şimdi size GÖZ ile GÖRME koşulları nedir ? diye sorarken bu son bilgileri ve verileri ve saptamaları sormuyorum.. eski ve yeni bilgilerimiz olmasa bile nasıl görüyoruz sorusuna sizin kendi bilginiz ve düşünceniz ve akıl yürütmeniz çerçevesinde yanıtlamanızı bekliyorum.




Şimdiye kadar akıl gözü, kalb gözü, nefis gözü hakkında konuştuk.. RUH göz hakkında konuşacaksan sağ üst köşede bulunan gözün bebeğine bakmanızı isteyeceğim.. Ruh’un LÜGA’sından ve HÜCRE’nin seyrinden söz ediliyor. Ruh seyrediyor hücreden LÜGA’ları.. lügatları.. sözlükleri.. sözcükleri.. hem kainat kitabının cisimleşmiş kelimeleri olan ayetleri de okuyar.. hem Kur’an kitabının ayetleri olan işaretleri ve göstergeleri de okuyor. Arapça inen bu ayetleri okurken.. kendi dilinin sözcüklerinden ve kelimelerinden de yararlanıyor. Ana dilinden okuduğu gibi öğrendi yabancı bir dilden okuyor ve hatta o dil ile de düşünebiliyor. Bunu yapan beyin mi, ruh mu, şuur mu, akıl mı, lisan mı ? Hangisi yaparsa yapsın ortada okunan bir HARF ve dinlenilen bir SES var..   RUHUMUZ dil ve dinden ibaret bir KÜLTÜR içinde yetişir ve ona göre düşünür ve konuşur ki biz bu KARMAŞIK için kökenine ve temelini bilmiyoruz. Araştırıyoruz.. eskiler ruh diyorlardı şimdikiler de beyin adı veriyorlar.. ruh bilimi beyin bilimi yani NÖROLOJİ haline geliyor.. amma biri çıkıp diyemiyor ki NEWTON gibi.. biz bunları biliyoruz amma sahildeki dalgalardan ve çakıllardan fazla bir bilgimiz bulunmuyor..
İşte ben size “Göz ile görmenin koşulları nedir ?” diye sorarken kolay ve basit bir sual sormuyorum.. ancak buna sizin kolay ve basit bir şekilde DÜŞÜNEREK yanıt verme.. olanağınız bulunuyor ve fakat bunu yapmaya çekiniyor, sakınıyor ve korkuyorsunuz.. TEFEKKÜR etmediğiniz gibi MERAK’ta etmiyorsunuz.. ALAKA duymuyor olamazsınız .. amma ilginizi ve bilginizi.. pek çok gereksiz ve ezbere bilgiler ve ilgiler altında saklıyorsunuz.. çünkü bizler HAZIR açık ve seçik ANLAŞILIR bilgilere alıştırıldık ve yaptığımız işte bunları öğrenmek ve bellemek ve benimsemektir. Benimsediğimiz ve beğendimiz bu bilgileri de paylaşmak.. paylaşırken de üstün körü savunmak ve bağnazca tartışmaktır. Temel korku ve umutlarımıza göre benimsediğimiz tanrı tanırlık ve tanımazlık ile dincilik ve bilimcilik çerçevesinde soruları yanıtlamak ve savları kanıtlamak.. ya da yıkmak ve boşa çıkarmaktır. Hem sağlam hem sağlıklı olan bilgileri ve değerler taşıyan sözlere duyarlık göstermeden sözcükleri kötü ve kötüye kullanmaktır. Görüşün çürütülmesine ve inancımızın yıkılmasına tahammül ya da hoş görü   gösteremeden bazen de saldırmaktır. Tüm bunları görüşümüz ve düşüncemiz ve inancımızın EZBERE olmasındandır. Ve sizi bunlarla suçlamıyorum.. çünkü bunu bazen bende yapıyorum.
























Düzenleyen osmanziya - 29-Eylül-2021 Saat 20:41
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 30-Eylül-2021 Saat 08:46




Baş gözü ile gormenin koşulları;

1. GÖZ
2. IŞIK
Göz lazım..Çunku ışık oldugu halde göremeyen âmâlar (körler) var. Çünkü gözleri sakat oldugundan goremiyorlar. Yarasalar sonarlarını ve sesleri ışik gibi kullandiklarindan gorebilirler.
Işık şart.. çunku bizim gözlerimiz çalıştigi halde gece zifıri karanlikta ve sıfır ışıkta goremiyoruz.

3. OBJE icab eder: Göz oldugu halde..ışık oldugu halde.. eger gözle görulecek cisim.. ışıkla aydinlanan nesne bulunmuyorsa.. aydınlanma ve görmeye konu bir UFUK söz konusu degilse.. ufakliklari ve ıraklikları.. uzak MACRO buyuklukleri.. ufak MICRO küçuklukleri.. RASAT SINIRIMIZ dışında olanlari.. galaksileri ve atomları baş gözumuzle goremeyiz.. mikroskop ve teleskop gibi SKOPİ yapamadıgimiz için.

4. Aks ve hads ile kayıtlı SUBJE .. objeyi.. ışıgı.. gözü veya göze yardimci kamera.. mikroskop.. teleskop kullanan bir canlı ya da uslu olmuyorsa.. görmeye alaka duyan bir basar ve göz sahibi ya da aydinlanmayı merak eden bir nazar ve gönul maliki bulunmuyorsa.. tesbih edib sabahlanan bir subject ortada degilse objeckt bir obsesyon.. nesnel bir gözlem ve RASAT MERKEZI bulunmadigindan.. olmayacaktir.

O halde bilimin elektro-manyetik bir spektrum (tayf) adini verdigi lem'a ve şua ve ziya olan IŞIMA ve aydinlanma (TENEVVUR) ile ortaya çıkan RENKLENME (televvün) olarak tanımlayabileceğimiz BAŞ GÖZÜ İLE GÖRMÜ; sayilan bu dört koşulla çok gizemli fizik ve optik ve biolojik ve psikolojik bir olaydır.

Tablo ayrica belirtilen 4 arti 4 sekiz kavramın işaret ettiği antropolojik (insanbilimsel) bir süreç (vetire) ve delalet eden anlatim genişligi ve anlam derinligi ontolojik bir olgu (vakıa) dır.


OZETLERSEK baş gozuyle görme; rasat çevresi bulunan cisim ve ışik ile rasat merkezi olan basar (göz) ve dimağ (beyin) gerektiren bir hadise ve olaydır.
Bu paylaşım ile birlikte açıklamak isterim ki hattlarin suretlerinin teşekkulu ve televvununden.. haddlerin şekillerin tasavvuru ve tesebbuguna giden.. basarın aks ve nazarın hadslerinin ortaya koydugu manzara ve mubsırayi on senedir face sayfalarinda YBA ile yaptigimiz INSANBILIM ve ISLAMBILIM ile anlamaya ve anlatmaya çalıstik.. maalesef anladiklarini eleştiren ve anlamadiķlarini soran bir havas ve avama RASTLAMADIK.. ya da bana RAST gelmedi.. bizde böyle bir face ortamina REST çekiyor.. alakası ve meraki olanları www.yontembilim.com sayfamiza bekliyoruz.

Osmanziya 30.09.2021 Üçyol-İZMİR 08:41
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 30-Eylül-2021 Saat 09:38






Baş gözü ile gormenin koşulları;

1. GÖZ
2. IŞIK
Göz lazım..Çunku ışık oldugu halde göremeyen âmâlar (körler) var. Çünkü gözleri sakat oldugundan goremiyorlar. Yarasalar sonarlarını ve sesleri ışik gibi kullandiklarindan gorebilirler.
Işık şart.. çunku bizim gözlerimiz çalıştigi halde gece zifıri karanlikta ve sıfır ışıkta goremiyoruz.

3. OBJE icab eder: Göz oldugu halde..ışık oldugu halde.. eger gözle görulecek cisim.. ışıkla aydinlanan nesne bulunmuyorsa.. aydınlanma ve görmeye konu bir UFUK söz konusu degilse.. ufakliklari ve ıraklikları.. uzak MACRO buyuklukleri.. ufak MICRO küçuklukleri.. RASAT SINIRIMIZ dışında olanlari.. galaksileri ve atomları baş gözumuzle goremeyiz.. mikroskop ve teleskop gibi SKOPİ yapamadıgimiz için.

4. Aks ve hads ile kayıtlı SUBJE .. objeyi.. ışıgı.. gözü veya göze yardimci kamera.. mikroskop.. teleskop kullanan bir canlı ya da uslu olmuyorsa.. görmeye alaka duyan bir basar ve göz sahibi ya da aydinlanmayı merak eden bir nazar ve gönul maliki bulunmuyorsa.. tesbih edib sabahlanan bir subject ortada degilse objeckt bir obsesyon.. nesnel bir gözlem ve RASAT MERKEZI bulunmadigindan.. olmayacaktir.

O halde bilimin elektro-manyetik bir spektrum (tayf) adini verdigi lem'a ve şua ve ziya olan IŞIMA ve aydinlanma (TENEVVUR) ile ortaya çıkan RENKLENME (televvün) olarak tanımlayabileceğimiz BAŞ GÖZÜ İLE GÖRMÜ; sayilan bu dört koşulla çok gizemli fizik ve optik ve biolojik ve psikolojik bir olaydır.

Tablo ayrica belirtilen 4 arti 4 sekiz kavramın işaret ettiği antropolojik (insanbilimsel) bir süreç (vetire) ve delalet eden anlatim genişligi ve anlam derinligi ontolojik bir olgu (vakıa) dır.


OZETLERSEK baş gozuyle görme; rasat çevresi bulunan cisim ve ışik ile rasat merkezi olan basar (göz) ve dimağ (beyin) gerektiren bir hadise ve olaydır.
Bu paylaşım ile birlikte açıklamak isterim ki hattlarin suretlerinin teşekkulu ve televvununden.. haddlerin şekillerin tasavvuru ve tesebbuguna giden.. basarın aks ve nazarın hadslerinin ortaya koydugu manzara ve mubsırayi on senedir face sayfalarinda YBA ile yaptigimiz INSANBILIM ve ISLAMBILIM ile anlamaya ve anlatmaya çalıstik.. maalesef anladiklarini eleştiren ve anlamadiķlarini soran bir havas ve avama RASTLAMADIK.. ya da bana RAST gelmedi.. bizde böyle bir face ortamina REST çekiyor.. alakası ve meraki olanları www.yontembilim.com sayfamiza bekliyoruz.

Osmanziya 30.09.2021 Üçyol-İZMİR 08:41



Düzenleyen osmanziya - 30-Eylül-2021 Saat 12:28
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk