Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: gok gulu Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: gok gulu
    Gönderim Zamanı: 30-Ağustos-2023 Saat 00:21
Gul nebulasi
Yengeç burcundaki gül nebulası...

Balkondaki çiçeklerimize baktım...

Her biri birbirinden ayrı ve özgün güzellikler sergiliyorlar yaprakları ve çicekleriyle.. her biri tek başına ben dünyada eşsiz ve benzersizim diyorlar.. yalanda değil öyleler.

Fakat bir tanesi var ki ben onu çok seviyorum.. ve bütün çiçeklerden özgün ve güzel görüyorum.. hatta onu kendi ellerimle diktim.. evvelki senede çok güzel bir gül verdi ve burada paylaştım.

Demek ki her birimizin kendimizi özel ve güzel görmemiz ve bilmemiz ayrı.. Yaratan'ımızın bizi özgün ve eşsiz görmesi ayrı.

Bir sanatkârın yapıtlarını özgün ve eşsiz yapması ayrı seyircilerin onların yapıtlarından bazısını diğerlerinden daha özel ve güzel görmeleri ayrı.

İşte KALİTELİ bir mal ve hizmet sunumunda ya da KARAKTERLİ bir fazilet ve kemalat seriminde.. bu kalitelerin ve karakterlerin bir ARZ ve TALEP piyasası bulunmalı.. ve burada bir yarış ve çekişme.. müsabaka ve rekabet olmalı.. daha iyisini.. daha güzelini.. daha yararlısını.. daha verimlisini ortaya çıkarmak için meydana gelen eserlerin ve yapıtların toplamına UYGARLIK adını veriyoruz.

Beşeriyet yapısı olarak dil ve din bileşenlerinden ve diğerlerinden oluşan KÜLTÜR.. oldukça karmaşık bir YAPI'dır ve işlevi de bir UYGARLIK ortaya çıkarmaktır. Bu MİLLET kapısından bir MEDENİYET binasının çıkmasını.. kırk yıldır.. nokta nokta inceledim.. çizgi çizgi izledim.. dediklerimi okumadılar.. okumadılar ki anlasınlar.. anlasınlar ki okusunlar.. ancak okusalar anlarlar.. anlasalar okurlar.. şimdi size soru:
okumaz yazmanın kardeşi ise anlamak kimin eşi ?
Düşünmenin..
Demek ki düşünmeye üşeniyorlar.. hadi üşüyorlar da üşeniyorlar diyelim.. bu ağostos sıcağında üşünür mü ?

O halde bu UZAY gülü ki eğer şimdi orada olsanız.. eksi -270 uzay soguğunda üşürsünüz.. üşümemeniz için arz gezegenini getirildiniz.. ta ki düşünmeye üşünmeyesiniz diye.. nitekim bazı insanlar ki bunlar bilim adamları üşümemişler ve üstelik üşünmemişler bize bu bilgileri ve belgeleri göndermişler..

Özetle üşümüyorsak düşünmeye üşenmeyelim.

Bundan da sıcaklık.. kırmızılık ve güzellik çıkacaktır.

Çünkü nerede hareket varsa orada hararet vardır.
Çünkü nerede dinamik olursa orada termo bulunur.
Çünkü YARATAN.. Kozmik Evren yaratmıştır..
Biz de onu TERMO-DİNAMİK yasalar halinde saptadık.

Saygılarımla.. Sıcaklık ve sağlıcakla kalınız.

Osmanziya 29.08.2023 23:47
yontembilim.com







Hiçbir.. hiç bir şeyi.. hiç olmayan.. hiçbir saatte.. yani HİÇ sözcüğü tam dört kez geçmiş.. HİÇ.. toptan redd demektir ve HEP.. ise toptan kabul anlamını gelir. Biz kesretin çokluğu ve kılletin azlığı ve bunun arasındaki bulan çokluk ve azlık dengesi ile dünyanın işlerini götürüyoruz. Yani bu hiçleme ya da hepleme ile dünyanın işleri yürümez.. insanlar kabul veya redd edebilirler fakat toptan kabul ve toptan redd aynen beyaz ve siyah gibidir.. oysa GERÇEK gridir.. yani biraz beyaz biraz siyahtır.. özetlersem dünya için bu hiçleme ve hepleme yaklaşımı işe yaramaz.. dinciler dünyaya hiç ahirete hep derler.. bilimciler ahireti hiç dünyaya hep derler.. ikisi de birbirine ters ve aynı zamanda yanlış.. artık dünyada sana verilen bu güzel yazılar yazma ve güzel yazıları okuma ve anlama ve kullanma YETENEĞİNİ gör.. hiç bir şeyin yok deme.. verilenler için ŞÜKRET.. verilmeyen ile SABRET.. bak nasıl verilenler artacak ve verilmeyenler azalacak.. Değerli Kardaşim sağlıcakla kalınız. Osmanziya yontembilim.com

1 mayıs 2020

1 Mayıs a hem Fried hem Rich olan ENGELS in sözü konulmuş.. Eger yenilmişsek yapmamız gereken tek şey baştan başlamaktır...
BU GÜNÜ 1 MAYISA TAHSİS ETTİM
Fried HÜR Rich ZENGİN.. demek hür ve zengin olanların ortaya koyduğu İŞçi sömürüsüne karşı koyanların ve anlara ENGEL olmaya çalışanların başında F.ENGELS gelmektedir.. her ne kadar MARKS'ın adı çıksa da kanaatime göre işin başatı ve başkanı MARKS'a bakan ve destekleyen ve bir iş adamı olan ENGELS.. Marks'ın adı çıkmış o başka.. Şimdi ENGEL " Başarısız olmuş ve yenilmişsek yapılacak tek şey BAŞTAN BAŞLAMAK demiş ise bu nasıl olacaktır.. yeniden başlamak mı yoksa yeniden başlamak mı yoksa yine yeniden başlamak mı ?
Bu bize yeni bir KURAM aramak gerektiğini söyler…
Bu artık Engelsizmden başka bir İZM olacağınını haber verir.
Eğer yeni bir yineleme olacaksa bu bunun adı başka.. şayet yine bir yenileme ise bunun adı da başka.. bu iki tür DEĞİŞİM'den hangisi bize yeni bir başarı ve yine bir zafer verebilecek ? İşçi bayramı.. emek bayramı.. çalışan bayramı.. üreten bayramı.. başaran bayramı.. deniyor amma aslında iş, emek, çalışma, üretme ve başarma HEPİMİZİN İŞİ.. ancak çalışanlar iki kanada ayrılıyor; tarafta TEK BİR hür ve zengin ÇALIŞAN.. öbür tarafta BİR TEK köle ve yoksul ÇALIŞAN.. gibi görünüyorsa da aslında öyle değildir.. hepsi ALIŞAN'dır.. biri SÖMÜRGEN diğeri KEMİRGEN.. alışan.. eğer insanlar alışmışlıklarını gereği ve yeteri kadar eğitebilir ve yönetebilir olsa idiler tarihsel sorunlar olamazdı ve bu alışkanlıkları ve alışkınlıkları yönetme ve eğitime sürecinin evrime ve yaratılışa bağlı olan yanlarını.. dayatımla ve deneyimle ilgili olan yönlerini.. evrim ve devrime ilişkin olan yollarını tekrar tekrar gözden geçirmek gerekiyor..
Bu bize yeni bir kuram kurabilmek için yeni bir DİL aramak gerektiğini söyler…
Bu dil, solun başında DİNSİZLERİN olamayacağını müjdeler.
İşte ENGELS'in dediği bu.. BAŞTAN BAŞLAMAK bence budur.. artık proleterya eski avam değil.. burjuvazi eski zengin değil.. bürokrasi eski ümera değil.. entelijensiye eski ülema değil.. Avam-ı Nas.. bildiğimiz HALK olmadığını anladığımızda her devirde genel geçer yürürlükte olan KRALIK-KÖLELİK düzenleriyle daha kolay başa çıkabiliriz.. bunun yolu önce kendi ailemizde ilişkileri gözden geçirmek gerekiyor; kızlarımız olan gözler ve kulaklarımız nasıl.. oğullarımız olan ellerimiz ve ayaklarımız nasıl.. anamız hafıza ne âlemde.. babamız olan zekamız yeterince işliyor mu.. eşimiz olan dilimiz önüne geleni yiyor ve ağzına geleni söylüyor mu ? ve kendimiz olan pipizin ve ipimizin ucu kimde ? Bütün aile esenlik ve güvenlik içinde hâlâ PİPO'muzu tüttürmekle mi meşgülüz.. ben ağzımı pipo.. etime tarak.. sokmakla değil de.. çok şükür bunları hiç denemedim, alışmadım, hoşlanmadım, sadece burnuma parmağım sokarak burun karıştırmanın zevkiyle meşgulüm.. ister pipo.. ister tarak ve ister parmak olsun tüm bu kötü ALIŞKANLIKLAR ile bunlardan çok daha meşru ve makul ve makbul olan İKTİSAT ve ADALETLE mal ve hizmet sunumunu BAŞARMAK mahiyet aynı bir ÖDÜL MAKENİZMASI ile çalıştığını beynini birazcık bilenler bilir… bu durumda alışkanlığının KEMİRGEN ya da başarısının SÖMÜRGENİ olan.. insan.. insan olamaz..
Bu da bize yeni bir YOL aramak gerektiğini söyler
Bu yol, sağında başında HIRSIZLARIN bulunmayacağını muştular.
Yeni bir kuramın TEMELLERİNİ attıktan sonra , yeni bir dille BAŞLAYIP yeni bir yol ile işe GİRİŞEN.. kendisine verilen ömür kredisi ile alışkanlıkların konforunda her gününü kopyala yapıştır geçiren KENDİ BENİMİZ.. emeğinin bir işçisi olarak çalışMAsı, üretMEsi ve başarMAsı her biri tek başına alınması bir KALEM olarak ele alması gerekiyor.. çalışması KÜÇÜK olsun benim olsun mu diyor ? Hadi bunu karşıladı ve birlikte çalışarak üretti ve büyüdü, üretmesi STANDARTlardan PATENTLERE geçebilmeyi başardı mı ? Hadi buna olumlu yanıt verdi başardı, başarması GÜÇ peşinde mi ?
İşte bunu yanıtladığında krallık-kölelik düzeninin de ortadan kaldırılamayacağını anlayacak.. bağımlı krallığının ya da bağlı köleliğinin ardındaki İNSANI tanımaya başlayacak.. işte o zaman gereksinim bitecek ve arayışa girişecek.. işte bunun içindir ki DÜŞÜNENLERİ arıyorum çünkü ARAYANLARI düşünüyorum.. fakat düşünenler hiç oralı değil.. acaba düşünmüyorlar mı ?
Hersek hür ve zengin olmayabilir ve fakat HÜR-RUH olabilir.. Ancak bunun önkoşulu aramak sonrakisi ise düşünmektir.. işte bunun önündeki ENGELLER ne ise onları önce teker teker kaldırmak sonra KOŞULLARI üzerinde çalışmak gerekiyor.
Bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 01.05.2020 19.50 Üçyol İZMİR
Tefekkür şecere-i Tûba gibi tezekkür ise Firdevs-i A'ladır.. Tuba ağacının dört dalır var.. oraya yazdım.. tezekkür ağacının dört dalı onu da oraya yazdım.. lütfen bakın görün.. ancak hassasiyetimiz SEKER sarhoşluğu ve hissiyatımız MEKER tuzağı oluşturarak bu düşünme ve anma işini yararlı ve verimli bir şekilde çalıştırmaya bilir. Bu bakılmdan iki nun bir mim olan kendi benimizi iyi tanımamız gerekiyor.. bu seker ve mekerin TEKER'ine kapılan ödül merkezimiz odak ve ozak olduğunu unutup özellik ve özerklik peşinde koştuğuna anla ki GÜCÜN etkisindedir.. HAKK ile dengesini ya yitirmekte ya ta yitirmek üzeredir.
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk