Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: imkan Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: imkan
    Gönderim Zamanı: 05-Şubat-2024 Saat 21:53

Tefekkür işine göz attık.. tefekkürün dışına el atmadık..
Tefekkür ve tezekkür ile göz ve el..
DİL.. hem el hem göz işini de yaptığından tefekkür ve tezekkür dil ile yapılabilmektedir.

Burada dile getiren delilerin fikri .. gönüle götüren velilerin zikri bir arada bulunan konulara göz ve el attık: Hürriyet.. hak.. hakikat.. kuvvet.. mekan.. zaman.. imkan... sayfamızı ziyaretinizi bekleriz.

Dinnur YAŞAR


TANIMA

GÖRME

BİLME

BELLEME

ÖĞRENME VE ÖĞRETME

KONUŞMA

DÜŞÜNME

ANLAMA

İNANMA

Biz yıllardır bilmemize ve düşünmemize rağmen ÖĞRENİCİ olup ÖĞRETİCİ olamadığımızdan YBA öğrenme ve kullanma ve yararlanma ve böylece bu tekniği ve yöntemi ve dili beğenme ve benimsetme yolundaki reklam ve propagandalarımız on beş yıldır işe yaramamış olmasına rağmen hala bu uğraşı sürdürmemiz artık garip karşılanıyor.

Fakat burada gösterdim ki ÖĞRENME ve ÖGRETME'den önce tanıma ve girme ve bilme ve belleme bulunuyor.. sonra da konuşma ve düşünme ve anlama ve inanma bulunuyor. Bu sekiz işletim ve etkinlik altındaki BİREYSEL işlemler ve eylemler konusunda BAŞARISIZ görülebilir.. lakin bu konuda sorumluluğun sadece bana yüklenemeyeceğini insanların DÜŞÜNME noktasında hazır ve kolay materyaller yüzünden zaafa düştüğünü esefle görüyoruz.

insanlar kendi özgün konuşma ve düşüncelerini edinmeye gayret göstermedikleri gibi konuştukları zamanda sözün taşıdığı bilgi ve değerin sağlamlık ve sağlığı konusunda DUYARLIK göstermeden de konuşuyorlar.. bilgi, düşünce, görüş, inanç ve değerleri dayanaksız.. çelişkili, tutarsız, temelsiz ve yakışıksız ileri sürebiliyor ve bunlar hakkında samimi ve ciddi bir tartışmaya girmiyorlar. Eleştiriyi ve soruyu kaldıramıyorlar.

Böyle bir ortamda yüzey ve orta katmanın somut ve belirli konularında değil değil dip ve derin katmanın SOYUT konularından biri olan YÖNTEM'in içeriksiz bilgilerine ilişkin bir çalışma yapmakta ayrı şansızlıktır.

Mustafa Buğuçam










Hak dedim karşısına Batıl'ı değil Hakikat'ı yerleştirdim..

Hürriyet dedim.. karşısına Hakimiyet'i değil Kuvvet'i yerleştirdim.

Bu dördünün arasına da İMKAN'ı oturttum.

İmkan'ın soluna ADEM'i.. sağına da VUCUD'u koydum.

Bir islam bilgesi "İmkan, tarafeyni mütesaviyendir." demiş.
Yani "OLANAK'ın varlığı ve yokluğu eşittir."

Bu yedi kavramın hepsi SOYUT'tur. Elle tutulmaz ve gözle görülmez.. ama bol bol kullanırız.

Keza ekmek su gibi kullandığımız ZAMAN ve MEKAN kavramları da öyle.. kimse mekanı görmemiştir.. ancak mekan içinde dağ ve yer ve gök varlıklarını görür. Kimse zamanı görmemiştir amma geceyi ve gündüzü.. yazı ve kış olayları bilir.


Yedi kavramı mekan ve zamanı da katarsak YUVARLAK kavramları dokuza çıkarabiliriz.. şimdilik.


Evet.. soyut kavramlar elle tutulmaz ve gözle görülmez.. lakin YBA çözümlemeleri ile bu şekilde görmeyen gözlere de gösterebiliyoruz. NEDEN ?





Evet.. soyut kavramlar elle tutulmaz ve gözle görülmez.. lakin YBA çözümlemeleri ile bu şekilde görmeyen gözlere de gösterebiliyoruz.

ÇÜNKÜ düşünmeye CÜR’ET ve konuşmaya CESARET edebiliyorum.

Çünkü bildiğim konuları konuşuyorum.. anladıklarımı söylüyorum.. anlamasam da söylenenleri dinliyorum.. ancak bilmediğim konuları konuşmuyorum.. anladıklarımı eleştiriyorum.. anlamadıklarını soruyorum.
Çünkü bu işi kırk yıldan beri başka işlere.. gereğinden fazla paraya.. spora.. eğlenceye.. gezmeye.. ticarete.. siyasete vakit ayırma yerine bu soyut konulara öncelek   tanıyarak onlarla uğraşıyorum.

Çünkü sizin pasta yiyip çay içtiğiniz kolaylıkla konuşma yanında düşünmeyi yani soru ve sav ile kanıt ve yanıt ARAMA ve BULMA özellikleri ve nitelikleri üzerinde SOYUT çalışma ve KAVRAMSAL tasarım ve KURGUSAL biçimleme yapıyorum.

Çünkü bu işi klasik kafadan düşünme yerine kağıt üzerinde ANALİTİK DÜZLEM mutfağında yapıyorum. Analitik düzlem mutfağında çalışılan YBA hızlı anlam sürücü ve kolay anlatım aygıtından yararlanıyorum.

Ancak siz bunları yapmadığınızdan ya da yapamadığınızdan.. ister istemez anladıklarını eleştirmeye çekiniyor ve anlamadıklarınız sormaya sıkılıyorsunuz. Hazır açık ve seçik anlaşılır yazılar okumanın kolaylığına.. belgsellere.. videolara.. alıştığınızdan bu zorluklara ve çekinmelere ve sıkılmalara karşı koyamıyorsunuz. Elbette başka nedenleri de bulunabilir.. ilgilenmemek.. dünya işinden vakit bulamamak.. daha önemli gördüklerine öncelik verememek gibi mazeret veren ve haklı gibi görünün gerekçe’ler bulunabilir.. ancak bu insanın doğal yönelimi olan gerçeği arama ve kendini bulma gibi yüksek amaçların değerini kaldırmaz.

Saygılarımla
Osmanziya 05.02.2023     




20240209_153415_IMKAN.zip

Burada yirmiye yakın İMKAN tablosu ve bir kaç düz yazı bulunuyor. Nasip olursa burada tablolara açıklamayı sürdereceğim. Ancak bunu yapamasam bile bu gönderdiğimi dosyalar yani tablolar maksadı hasıl edecektir.



Düzenleyen osmanziya - 09-Şubat-2024 Saat 15:36
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 06-Şubat-2024 Saat 08:59


Hak ve hakikat.. çok yuvarlak.. kapsamı geniş ve içlemi derim.. iki terimdir.. bunların kavramlarını konuşmayı sonraya bırakalım..
Keza hürriyet ve kuvvet ise öncekilerden aşağı kalmaz.. bunları tehir edelim.. ancak YATAY olarak bu dizilen kavramların şimdi burada olan DİKEY'in bir göz atalım..

Yakaza (uyanıklık) halinde bir dışımızda hassasiyet (duyarlık) birde içimizde hissiyat (uyarlık) duyumsarız. İşte bu tahassüs ve duyarlığı yukarıda hassasiyet (duyum-alım) aşağıda hissiyat (duygu-lanım) olarak gösteriyorum. Bir de dedim iki isim çıktı face de,

Mehtap Birgili Hanımefendi.. böylece zatı âlilerine bu çalışmayı haber vermiş oldum.. Bir de Birecik Halk Kütüphanesi Kutuphane Arkadaşımız.. adı kişisel olmadığı için için bu Değerli akrabam dan söz etmeyeceğim.. ona da çalışmadan haber vermiş oluyorum.
Kendilerine saygı ve sevgilerimi arz ederim.

Peki bu adlar nasıl ortaya çıktı.. çağımızın ünlü İŞARET sistemi FACE uzayında yer aldıkları için.. işaret için günümüzdü GÖSTERGE terimi çok kullanılıyor artık.. işaretler tercüme edilerek ve göstergeler çevrilerek.. ortaya çıkarlar.

Şimdi hassasiyetin simetriğinde nasıl HİSSİYAT bulunuyorsa.. işaretin simetriğinde de DELALET bulunuyor.. bunu da tabloda gördünüz mü ?

işte işaretler nasıl tercüme edilip çevrilirse.. delaletler de tevil edilip evirilir.. İşaretleri gösterge denildiği gibi çağımızda delaletlere de GÖRÜNGÜ adı veriliyor.

Öztlersem;

Yakaza halindeki hassasiyet ve duyarlık
Nevm halinde hissiyat ve uyarlık
işaret halinde göstergelerin çevirisi
delalet halinde görüngülerin evirisi

Dediklerimi büyük bir olasılıkla anlamamış olabilirsiniz.. ancak onları yazdığım YERLERİ mutlaka görüyorsunuzdur.. eğer başınızı kaldırıp tabloya bakıyorsanız..

Bakıp gördüyseniz.. sorun bulunmuyor. Çünkü muradımız zaten bunu sağlamaktı.. baktı iseniz.. gördü iseniz.. izledi iseniz.. geriye tahayyül etmek yani imgelemek.. tevehhüm etmek yani İRDELEMEK kalacaktır. Zaten bu ikisi de en çok yaptığımız iki iştir.

Siz çok yordum.. bu günlük bu kadar yeter...

Sağlıcakla kalınız.

Osmanziya

06.02.2024 Üçyol-İzmir 08:56






IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 07-Şubat-2024 Saat 13:55


Daha önce YATAY bir çizgi çekmiştik sayfanın ortasına:

KUVVET ve HAKİKAT ve HAK ve HÜRRİYET

Daha sonrada DİKEY bir çizgi çizdik tam ortadan

İŞARET ve HASSASİYET ve HİSSİYAT ve DELLET

Dikey ve yatay çizgini kısaca ifade ne oluyordu ?
( + ) simgesi olan bu suret:
Dikey ve yatay ORTOGONAL bileşimi olan bu resmin tam ortasında bir sözcük duruyor: İMKAN namı diğer OLANAK ve POSSIBLE

Daha önce bir islam bilgesinin imkanı "tarafeyni mütesaviyen" olarak tanımladığını söylemiştim. Yani var olabilir de.. yok olabilirde.. ya da var olmayabilir de.. yok olmayabilir de.. iyi de olabilir kötü de.. güzel de olabilir çirkinde.. yani TAM ORTADA hiç belli olmayan bir POZİSYON ve POTANSİYEL duruyor.

İşte bu sözcüğün kavramını tabloda

---AK---
OL + ÖL
---AN---

göstergeledim...

Gösterilmeyen nesneler göster haline getirilirler.
YBA göstergesi ile yaptığım bu tabloda İMKAN hiç bu kadar OLANAKLI gösterilmemişti..

Bunu kaç kez göstergeledim ise de hiç anlayan çıkmadı.. anlayan eleştirmedi.. anlamayan sormadı.. bizde geldik bu güne

Ancak anlamaları için başka sözcüklerde kullandım

Sağ MAZİ geçmiş dedim sola ATİ .. gelecek DEMİŞİZ.

Bir şeyi TEHİR edip geriye bırakıp bir şeye TAKDİM edıp öne almışsam.. ona öncelik tanıyıp İTİBAR etmişim demektir.

İşte bilkuvve olarak itibar edip.. önem verip ve saygı gösterip saygınlık kazandırmışsam.. sonra da onu bilfiil olarak İHDAS edip OLAY haline getirmişsem.. bu büyük bir olasılıkla KOLAY olduğundandır. Belki başka nedenlerde bulunabilir itibar etmek için.. göreve olduğunda ya da o işi yapmak zorunda kaldığımdan.. ya da azm ü cezm ü kasd edip ille o işi yapmak istediğimdendir.. bu gibi bir nedenle bir amacı ve hedefi ve işi ihdas edip TATBİK etmiş ve uygulamışsam.. bana bu sefer o iki TAKİB etmek düşüyor. HİSSİYAT'ımdan HASSASİYETİM'e çıkardığım bu İŞ ne geçmişte duruyor ne gelecekte duruyor.. şimdi burada oluyor.

Ortada büyük NOKTA işte bu olanak..
Bir ömür boyu olanak ve imkan kavgası verdikten sonra yok imkan yazdın... yok olanak yazmadın.. diye ne kavgalar verdik memuriyet yaşantımda.. hatta değerli bir kardeşim.. bu telefonla konuştuk.. OLANAK deyince dilini eşşek arısı soksun.. emi diye kızgınlığını belirtmişti..

Her ne ise hangisini isterseniz onu kullanın.. ancak burada onun ne olduğunu öğrenin.. işte bu hem yataydaki hürriyet ve hak ile hakikat ve kuvveti gösteriyor.. hem dikeydeki hassasiyet ve hissiyat ile işaret ve delaleti gösteriyor.

Saygılarımla

Osmanziya   

07.02.2024
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 07-Şubat-2024 Saat 14:26

imkan dedim.. olanak dedim..
hak dedim.. hakikat dedim..
hürriyet dedim.. kuvvet dedim..

Bunlar öylesine soyut ve yuvarlak ve tümel kavramlar ki gündelik sözcükler içinde de kullanılmasına rağmen kendilerinden söz edildiğinde çoğu kimse için bu yani söze girişmez ve konuşmaya katılmak BİR OKYANUS'a atılmak gibi insanların gözünü korkutuyor.. hatta Orhan Korkmaz bile cesaret edemiyor.

Bu bu YATAY eksende yazdıklarım yetmemiş gibi DİKEY eksende işaret dedim.. delalet dedim..
hassasiyet dedim.. hissiyat dedim..
bunlarda yukarıdakiler gibi olmasa oldukça yuvarlık ve tümel ve soyut kavramlar.. bu nedenle avam-ı nasdan konuşmama katılmamı beklemiyorum.. lakin havas-ı nas olan aydınlar ve entellerde işin içine geremiyorlar.

Yukarıda saydığım YATAY (ardsüremli.. ard zamanlı.. diyakronik) eksendeki sözcükler İŞ.. aşağıda saydığım DİKEY (eşsüremli.. eşzamanla senkronik) eksendeki sözcükler İÇ.. desem.. yine anlaşılmaz ve soyut kalmış olurum.

YATAY, hürriyet ve hak ve kuvvet ve hakikat İŞ..
DİKEY, hassasiyet ve yakaza ve nevm ve hissiyat İÇ..

Böylece İÇİŞLERİ bakanlığı demekle eski dahi DAHİLİYE nazırlığı ile HARİCİYE nazırlığını karşıya getirmiş olurum. Ben erkek olarak dış işleri bakanlığı ve hanım kadın olarak iş işleri bakanlığı yapıyor ve birbirimizin işine fazla karışmıyor ve rahat ediyoruz ve böylece 46 yılı geride bıraktık 47 nci yıla giriyoruz.. bu nasıl oluyor ?

Yani iç ve dış işler ve içler.. nasıl birlikte yürütülür.. kafa karıştı değil mi.. daha açık yazayım İÇİŞLER ve DIŞİÇLERİ nasıl sürdürülür ?

Yine açık olmadı değil mi ?

biraz daha açalım

------İŞ-----
DIŞ---X---İÇ
------DE----

İÇ de'meler ve DIŞ de'meler
İÇ iş'ler ve DIŞ iş'ler..

İŞ-DE gizli ikilisine açığı çıkardık

İŞ-TE bütün mesele bu!

Günlük Dilin Düz Yazısı (GDDY) ile günlük işleri çözersiniz.. ancak çok yönlü ve yanlı konular ve sorunlar olduğunda bilimsel dil.. felsefe dil.. din dil.. ve bilgiler devreye girecektir. Bundan haberi olmayan halkta aydınlar tarafından uyutulacaktır. Belki kendileri KENDİLERİ ÜSTÜNDE başka birileri tarafından uyutuluyordur.

Bu uyutmalar birbiri üzerine eklemlenerek 7 ekim TOKAT'ını yedik.

Peki nasıl uyanacağız ?
Peki nasıl aydınlanacağız ?
Ölünce mi ?
Peki o zaman iş, içten geçmez mi ?

Hayır siz benim peşimden gelmeyen.. inanın gelseniz de kesinlikle istemem.. hazır açık ve seçik çözülmüş bilgiler ve kararlar ve ögütler ve buyruklar istersiniz.. bunu kesinlikle veremem.. sadece böyle reklam için kullanırım.. ama uyarıyorum ki böyle hazır para.. hazır bilgi.. hazar karar.. hazır çözüm.. hazır karı.. hazır herif peşinde iseniz AKİBETİNİZ karanlık.. demesem bile AYDINLIK değil.

Öyle ise lütfen bu YATAY illetler dışına çıkarak birazda DİKEY akibet ile ilgilenin.. belki birlikte bir ÇIKIŞ YOLU buluruz.. eğer benim REKLAMLARIMA yüz vermiyorsanız bu konuda Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU'nun bu isimle PROPAGANDMA kitabına bakabilirsiniz.

Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.

Osmanziya 07.02.2024 Üçyol iZMİR
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 07-Şubat-2024 Saat 14:44


İMKAN
olanak
POSSIBLE

Çok kullanılan fakat yeterince anlamaya fırsatını bulamadığım bir sözcüktür. Ancak nedense TERİM haline getirilememiştir. Belki çok yönlü ve yanlı bir bir kavramın DEĞİŞİKEN'i olduğundan oluşundan taşıdığı değerlerin aşırı yüklü bulunduğundan bu kelime halk gibi aydının da dikkatinden kaçmıştır.

Bende bundan yirmi yıl öncesinden haberim bulunmuyordu.. varlık.. yokluk.. gibi olanak da zor bir konu.. öyle bir mevzu ki günlük biliden dini dile kadar her alanda karşımıza çıkan bir zaman-mekan süreklisi.. bilimsel olarak izafiyet kuramı ile kuantum kuramının arasındaki çekişmenin de sırrını taşıyan bu KAVRAMI bu yazıda anlatmaya çalışıyorum.

İmkan.. fırsat.. tehlike.. zaman.. vakit.. içinde yaşayıp zaman zaman NAMAZ ile dışına kaçabildiğimiz bu nesne ya da kimse belli ki bir ÖZNE değil.. bir gerçek...

Onu insan ya da evren ya da tanrı şeklinde görüp tapınanları da bulunabilir.. lakin aklı başında olan ve beşinci boyutu olan şuuru bulunan kimseler.. altlarında bu şeye tapmazlar.. yararlandıklarına taparlarsa bu korkunç akılsızlık olur.. amma ya bunu yapıyorsak.. sanırım cehennemin korkunçluğu burada.. cenneti cehennemde ayıran ŞüKüR burada devreye giriyor..

Uğur Kurtcebe Güler face adını yazınca bir yerden hatırladım.. sanım Zeki COŞKUNSU rahmetli Arkadaşımın arkadaşı idi.. kendisine buradan selam.

Aslında bizler âdem A.S. kopyesi olan OLANAKLARIZ.

Kendimizi tanımak için yeteri kadar gayret sarft etmiyor ve pek çok şeyi merak ve meram etmemize rağmen İNSANI aramıyor ve sormuyoruz. Kendi kendimizle yetinip İMKANIMIZ içinde kayboluyoruz.

Rabbimiz bizim ve sizin akibetinizi ve ahiretimizi güzel ve iyi etsin. amin.

Osmanziya 07.02.2024 Üçyol/izmir




Bizler şükür makinesi firsat bulunan olanaklariz.. peki imkan de denile bu possible abiliyeti ve kabiliyeti nedir ?



Düzenleyen osmanziya - 07-Şubat-2024 Saat 14:48
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 07-Şubat-2024 Saat 15:02
Bu işe bakmaya bir fırsatım olmadı.. deriz.. yani onu incelemeye pek vakit bulamadım demektir.

Aslında hepimizin vakti ve fırsatı bulunur lakin ona öncelik tanımak konusunda algıda seçicilik gibi eylemde geçicilik bulunur.

Yani vakit geçiyor.. Nasrettin Hoca gibi senin halına mı bakayım onun yüzüne mi bakayım deriz.. deriz ama keriz gibi işimize gelene öncelik tanırız.

Peki işimize gelen ne olabilir ?

Tatlarımız
Tuttuklarımız
Alışkanlıklarımız
Alışkınlıklarınız
Acele işimiz
gerekli içimiz
zorunlu çişimiz..

işimizde ve içimizde ve çişimizde sorun bulunmuyorsa.. Tattıklarımızda ve tuttuklarımızdan kurtulabilirsek.. alışkanlık engelini ve alışkınlık duvarını aşabilirsek.. senin dediğin işe bir bakabiliriz diyorsanız.. sizin okuma ve yazma işiyle bir sorununuz bulunuyor demektir.

Çağımızda okuma ve yazmanın bile artık rafa kaldırılmaya çalışıldığı bir zaman büyük bir çoğunluk bu işe soğuk bakıyor.. hatta gereksiz görebiliyor.. kim bilir belki bir gün zararlı bile göreceklerdir.

Bir tıkla milyonlar kazanacaksa.. kendi olanağını anlama fırsatı ve tanımlama ve şansı bile kazanacak ve böylece fırsatın karşısındaki TEHLİKEYE düşecektir ve şansın ötesinde duran RİZİKO'ya girecektir.

Nedir bu düşme ? İMKAN...

İşte onu tanımak istiyorsanız bu yazının götürdüğü bağlantıyı bir FIRSATI ayırmanız gerekiyor.. diye düşünüyorum.

ELBETTE siz bilirsiniz.. sizler imkanlar seçenek olanaklarsınız. Ancak kendi olanağınız ile başkasının imkanları arasında bir seçenekler skalası ile karşı karşı olduğunuzu anladığınızda kendinize çıkarlı mutlu edecek İŞLER ile başkasını yararlı kutlu yapacak İÇLER arasında bir DENGE kurmalısınız.. ÇÜNKÜ işin ve için raconu budur.

Saygılarımla

osmanziya 07.02.2024 Üçyol İzmir    
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 09-Şubat-2024 Saat 15:47
20240209_153735_IMKAN.zip

önemli ve değerli olduğu için İMKAN dosyalarını yani tablolarını ikinci kez buraya bindirdim.

Dikkat çekmek içinde bu resmi koyuyorum:



Eliotun burada söz konusu ettiği KIYAMET..

ancak kıyametler NASRETTİN HOCAMIZIN dediği gibi küçük kıyamet mi büyük kıyamet mi? Yani Hanım ölürse benim küçük kıyametim.. ben ölürsem büyük kıyametim kopar..

ve burada İMKANI'IN HİLKAT VE KIYAMETİNİ gösterelim..


KIYAMET     İKAMET        HİLKAT

HAŞİR       İSTİKAMET     HİLKAT

KIYAMET      İKAMET       İSTİKAMET

MİRAÇ       İSTİKAMET     BEZMİELEST

KIYAMET      İMKAN        HİLKAT

Daha başkaları

MEL           MAL        AMEL
EMEL          ELEM       AMEL

Daha başkaları

KİTABET        KELAM      KIRAAT
KİTAB          MÜBİN      İMAM

Daha başkaları.. daha başkaları..
Yataydan sonra dikey gösterirsek


DÜNYA

DİL

DİN


MALİKİ YEVMİDDİN (DÜNYA)

DİYALEKTEK VE RETORİK (DİL)

MELİKİ YEVMİDDİN (DİN)

SONUÇTA ne kadar köfte o kadar ekmek..
Ne kadar muhatab o kadar mütekellim..
Ne kadar yanıt o kadar soru..
Ne kadar soru o kadar yanıt..

Ankebut 45 okuyun..

Saygılarımla
Osmanziya 09.02.2024 üçkuyular İzmir 15:47





IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk