Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: GAYE nedir ? Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2675

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: GAYE nedir ?
    Gönderim Zamanı: 11-Şubat-2024 Saat 08:17
NOT:

Buraya yapıştırılan tablalorın ardında on beş dakkadan yarım saata kadar çalışma bulunmaktadır. Yani her bir tablonun evvelinde bir dizi tablo bulunmaktadır. en son ortaya çıkanları buraya yüklenmiştir.

Bunları anlayabilmek için en yalınından başlayarak versiyon sırasıya izleyerek incelemek gerekmektedir.





Ne garip değil mi ?
Henüz yanına bile oturmamış birinin,
gelip de içine oturması..
Alıntı
Bu alıntı yere göğe sığmadım (yerleşmedim) fakat mü'min kulumun kalbine sığdım.. (oturdum) sözündeki garipliği hatırlattı.. idin egonin içine.. egonin idin içine oturmasını hatırlattı.. kızın babanın gönlünü.. oğlun annenin gönlüne.. yerleşmesini hatırlatı.. yani insanların birbirlerinde kaybolmasının ardında kim bilir neler bulunur..
Bu da bana: sekiz yıl önce yapılmış bir duayı hatırlattı:
"Ya Rabbi!
Bizi güzel yüze ve yaldızlı söze kananlardan eyleme...
Geçici dünya yaşamıyla ve yalancı cennetiyle doyanlardan eyleme...
Hazır bilgiyle avunan ve hazır parayla savunanlardan eyleme...
Sağlam bilgiyi ve buyruğu, yetkin sözü aramayanlardan eyleme...
İşin kolayına koşan ve çözümün zorundan kaçanlardan eyleme...
Alışkanlıklarına zebun, alıştıklarını meftun, alışkınlıklarına mübtela olanlardan eyleme...
Ben düşmanlarımla başa çıkarım Ya Rabbi dostlarımla beni ziyan eyleme...
Benimi biz eyle; canımızı ve cananımızı iki cihanda aziz eyle Ya Rabbi!"
Amin.."
Sevginin ve bilginin ve saygının her türlüsü güzeldir.
Ancak bunların en güzelinin..
Karısını GÜZELLİĞİNİ tapılası kadın yapanın kocanın SEVGİSİNİ.. bulurum
kocasını İYİLİĞİNİ kulluk edilesi erkek yapan karının SAYGISINI görürüm.
Kısacası sevgiler ve saygılar BİLGİ ile denetlenmezse daha çok yakar.. zaten sevgi ayrılık ve saygı uzaklık ile yakmaktadır.
Saygılarımla
Osmanziya
Kısacası Sünnet-i Seniyye ye ittiba!
Vesselam
Aynen..   "Ya Rabbi!
Bizi güzel yüze ve yaldızlı söze kananlardan eyleme...
Geçici dünya yaşamıyla ve yalancı cennetiyle doyanlardan eyleme...
Hazır bilgiyle avunan ve hazır parayla savunanlardan eyleme...
Sağlam bilgiyi ve buyruğu, yetkin sözü aramayanlardan eyleme...
İşin kolayına koşan ve çözümün zorundan kaçanlardan eyleme...
Alışkanlıklarına zebun, alıştıklarını meftun, alışkınlıklarına mübtela olanlardan eyleme...
Ben düşmanlarımla başa çıkarım Ya Rabbi dostlarımla beni ziyan eyleme...
Benimi biz eyle; canımızı ve cananımızı iki cihanda aziz eyle Ya Rabbi!"
Amin.." dediğiniz gibi "iste" LİSTE'si çok uzun..
yediklerim
dediklerim
yaptıklarım
ettiklerim
Haram ve Helale dikkat etmezsem
yediklerim ve dediklerim gibi olacak yaptıklarım ve ettiklerim
Yani laf değil iş yapacaz.. düşü samimi işi ciddi edecez.. İnşaallah.
GIDA olabildiğince HELAL
HAYAT yapabildiğince HASEN
FAALİYET eyleyebildiğinde HAYIR
ZİHNİYET kurabildiğince HAKİKAT
ŞUUR kılabildiğince HAKK
GAYE yönelebildiğince "H"
Helalin, Hasenin.. Hayrın.. Hakikatın.. Hakkın.. "H" si..
İŞTAH'ında Heva değil Haya.. İŞTİYAK'ında Hırs değil Hilm.. MERAK'ında Heves değil Hikmet.. MERAM'ında Hased değil Hibe..
Demesi KOLAY ve fakat yapması OLAY olan bu işler.. kocaman bir insan fabrikasından çıkan DUMANLAR.. bunun hammaddesi nereden gelir.. işlenir maddesi nerede gider.. atık maddesi nereye dökülür.. artık maddesi nereye atılır.. büyük büyük sorular.. yüce yüce sorunlar...
Bütün bunlar falan ya da filan adamın peşinden gitmeyle.. şu da bu partinin.. cemaatin.. tarikatın.. şucunun.. bucunun İÇİNDE olmayla çözülmüyor.
işlemden işletimden önce.. eylemden ve etkinlikten evvel.. yapıp etmeden kable.. kurup kılmadan primer..
Sözün taşıdığı bilgi ve değerim sağlam ve sağlıklı olmasına DUYARLIK göstermek
Kelamın hamlettiği ilmin ve kıymetin salih ve sahih olduğuna HASSASİYET göstermek
GEREKİYOR.. icab ediyor.. lazım geliyor.. İşte bunu da şöyle saptadım:
Sağlam ve salih bir bilgi ve ilim hem hakikat (gerçek) hem hak (doğru) olmalıdır.
Sağlıklı ve sahih bir değer ve kıymet hem hasen (güzel) hem hayır (iyi) bulunmalıdır.
Öyle ise biz şimdiye etraftan (partiden, cemaatten, tarikattan, anadan babadan) bize öğretildiği daha doğru ezberletildiği şekliyle üretim araçları ve tüketim amaçları ile eğitim ilkeleri ve yönetim ülküleri ile bu işi götüremeyiz.
İşi temelden ele alacaz.. USULU salih ve İMANI sahih yapacaz.. daha açık söylersem usulü SALİH ve imanı SAHİH yapacaz.. sağlamlık yani SALAH.. sağlıklılık yani SAHİH.. hem bilim hem hukuk kavramadır.
Bakara suresi HUKUK Aliimran suresi BİLİM suresidir.
Bakara ve Aliimran surelerinin TAM ORTASINDA.. yani Bakara suresinin SON SAYFASINDA "iman".. Aliimran suresinin BAŞ SAYFASINDA "usul"
açık ve seçik bir surette anlatılmıştır.
ELBETTE bunları başka bir kitaptan okuyarak değil kendin düşünerek, taşınarak, kaşınarak yapacaksın..
Face de ÜÇ SAYFA DİNİ diye bir şey yazmıştım kimse takmamıştır..
Bu yüzden bakmamıştır.. takmadıkları ve bakmadıkları için olduğu gibi bıraktım..
Takıldığında ve bakıldığında anladıklarını eleştirmeyen ve anlamadıkların sormayan bir topluluğa karşı ne yapabilirsin..
Hazır bilgi.. hazır buyruk.. hazır çözüm.. hazır para.. hazır erkek.. hazır kadın arayan HAZIRCILARA.. HAZRETLERE.. HAZIR ETLERE.. karşı kalkıp abdest alıp namazını kılıp başının çaresine bakmaktan başka yapacak bir iş kalmıyor Değerli Yazarim.. sağlıcakla kalınız. OSMANZİYA
11.02.2024 Üçyol İzmir 08:08


















Dünyada çok işler.. eskilerin üzerine bindirilen yeni işlerdir.. yani pek çok işleri KOPYELE ve YAPIŞTIR ile yürütürsün.. yani tüm genetik kodlar ve nörolojik nodlar ve kültürel modlar böyle çalışır. Ancak bu yineliyerek yenilemenin ve yenileyerek yinelemenin yani değişim ve dönüşümün de bir bir RİZİKOSU var.. akış içinde kaybolur.. DÜŞÜNMÜYORSAN kendini kurtaramazsın.. ARAMIYORSAN gerçeği bulamazsın...

Bu birbiri üzerine bindirilerek yükseltme işlemini TERAKÜM / BİRİKİM / EVOLITİON yani evulişin kısaca EVRİM adı veriliyorum.. evrimde doğal yani tabii MUTASYON (değişinim) ve dönel yani tarihsel SELEKSİYON (seçilim) ile ortaya çıkarlar.

İşte KÜLTÜR ve UYGARLIĞIMIZDA ortaya çıkan bu işleri DOĞA ve DÖNE'ye yansıttığımızda her tarafı kaplayan bir teraküm çıkıyor.

Fakat bilirsiniz dünyada kültür işleri terakümle bitmez ki bir de TELAHUK / EKLEMLENME / ARTUCULATION bulunur.. yani noktanın üzerine nokta.. çizginin üzerine çizgi.. harfin üzerine harf.. kelimenin üzerine kelime.. cümlenin üzerine cümle.. kıyasın üzerine kıyas.. nutkun üzerine nutuk.. yani YEDİ katmanda oluşan bir olay bulunur.. ki bunun adına DİL denir.. şimdi bu salaklar dini mit yaptıkları gibi dili de mit yaparak kendilerine yani özgürlüklerini kurtaracaklarını sanıyorlar.. ama boşuna.. kendilerine kandırıyorlar.

OYSA düşüncesinde samimi ve işinde ciddi olanlara RABBİMİZ yol gösterir.. fakat bizim bundan önce de DÜŞÜNMEYİ öğrenmemiz gerekmez mi ? Hatta ÖĞRENMEYİ düşünmemiz gerekmez mi ?

Rabbime HADSİZ ŞÜKÜRLER olsun ki bana bu yazıda EVRİM ve EKLEMLENMEYİ öğretti.. ancak insanlar tutturmuşlar EVRİM ve YARATILIŞ olgularını TANRI edinerek bir Tanrı tanıklık ve Tanrı Tanımazlık savaşları içerisinde DİNCİLİK ve BİLİMCİLİK meydan muhabereleri yapıyor, körü körüne inanıyor ve boşu boşuna savaşıyor bu arada elin oğlu 7 ekimde dünyanın tepesine biniyor ve seni ve beni mosmor ediyor.

Sen daha düşünmeyi öğrenme.. SİMSİYAH olacaksın.

Ya kardeşim evrim gibi DEVRİM de bulunmuyor mu ?
Neden bu evrim ile devrim birlikteliğini görmemezlikten geliyorsun..

Be birader yaratılış gibi BUYRULUŞ da olmuyor mu ?
Niçin bu yaratılış (halk) ve buyruluş (emr) beraberliğini bilmiyorsun..

Peki deneyim gibi DAYATIM olduğunu neden gözünü kapatıyor yargılarının yanında bir YAZGI bulunduğuna kulağını sağır ediyorsun.. her şeyi tek yönlı ve tek yanlı görmeye alışmışsın..

Peki diriliş gibi DÜRÜLÜŞ olduğu aklın kesmiyor.. ne ekersen onu biçiyorsun bir ömür.. bunu da mı görmüyorsun.. görmezsin çünkü toptan red ve toptan kabul hastalığından kurtulamıyor ve dünyayı köyünden ibaret sanıyorsun. Ön yargılarından uzaklaşamıyor ve saplantılarından kurtulamıyorsun..

Merak etme hepimiz böyleyiz.. amma farkına varıp azar azar da olsa kurtulmamız gerekir.. Her ne ise DÜŞÜNMEK zor iştir.. ANLAMAK ondan daha zor.. İNANMAK ise en zoru.. öyle ise bu işe ÖĞRENMEDEN başlayalım.. cap canlı öğrenmeden..

CANLI öğrenmeli ve düşünmeli..
DİRİ tanınçlı ve inançlı..
YAŞAYAN bir insana da YAKIŞAN ve YARAŞAN bu değil mi ?

Sağlıcakla kalınız.

Saygılarımla

Osmanziya 11.02.2024 Üçyol-İzmir 08:54





















































öktürdük.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2219&PID=3451#3451 düşünmeden önceki GÖRME ve bilme ve öğrenme ile düşünmeden sonraki anlama ve inanma ve DUYMA.. her zaman düşünmeye engel olur.. üşüme ve üşenmeyi saymıyorum.. buna rağmen yine de insanları DÜŞÜNMEYE çağırıyorum.. yeşim ve mavi ideolojilere.. kızıl ve kırmızı dinleri.. değil. Kafalarından dil sepetini ve başlarındaki düş çorabını kaldırmaya davet ediyorum.. o kadar dil döküyorum.. hani şu dediğiniz SESSİZSLİK KUMKUMASI var ya.. baya kötü bir KUMA imiş.. başı kuma sokan DEVKUŞU gibi.. fakat işin aslı şu Azizim.. ben SUSMUYORUM. Suçu da sessizlik kumkumasına atıyorum..


























Düzenleyen osmanziya - 11-Şubat-2024 Saat 09:53
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2675

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 11-Şubat-2024 Saat 09:11


bu linkini verdiğim yazıyı paylaşacaktım YONTEMBİLİM yapan sayfamda.. baktım sekiz yıl önce bu paylaşımı yapmışım.. düşünmeyi öğütleyen bu yeni yazımla düşündüren eski yazımı birleştirdim.

Bu akşam arkadaşlarla Kartal Yuvasında Kant'ın ahlak yasasını konuşurken kozmik yasadan farkını sorduk.. dedik ki orman yasası sadece kuvveti ve yaptırımı arar.. ahlak yasası sadece hakkı ve kuralı sorar.. hukuk yasası hem kurala hem kuvveti vardır.. çıkar ve yararın ikisini de arar.. oysa kozmik yasa.. din yasası.. evrensel yasa ve kuresel kanun ne çıkarı ne da yararı arayan bir yazgıdır.. enbiya 35'i okursan anlarsın.

11.02.2016

Sekiz sene önce bu yazıya ilişkin olarak sekiz yıldır konuyu ayrıntılı anlatan kim bilir kaç yazı yazdım.. demek ki anlayan çıkmamış demiyecem.. çünkü düşünmeyince anlamak mümkün değil ki.. kültürümüzün esasını teşkil edene KUR'AN-I MU'CİZ-ÜL-BEYAN'ın öğütlerini tersine DÜŞÜNMEMEK üzere işler yapıyoruz.

YBA hızlı anlam sürücüsü ve kolay anlatım aygıtı ile DÜŞÜNMEK zevkli ve eğlenceli hale geliyor.

Saygılarımla.

Osmanziya

Düzenleyen osmanziya - 11-Şubat-2024 Saat 09:12
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2675

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 11-Şubat-2024 Saat 09:42


NAS
Avam
Havas
Havassülhavas
HANNAS

NASılsınız ? yan "Nasıl sın ız" diye hal hatır sorduğumda teşekkür ederim iyiyim.. ya siz ? diye karşı SORU sorarsınız..

Nasılsınız.. sözcüğünün aslı.. Aslı Cebeci Kardeşim değildir NE ASIL ? anlamındaki sözcüktür.
NE
ASIL...
aslı ne bu işin ? demektir. Fakat biz bu sözcüğü işin aslından ve faslından ziyade arkadaşım durumun nasıl.. sıhhatın.. iyi mi kötü moralin çirkin mi güzel mi.. diye sorarız. Yani şimdi buradaki durumunu sorarız.

madem soruya takıldık.. öyle ise bizim beş temel sorumuz bulunur.. ile işi bir özetleyelim.

NE
KİM
NASIL
NEDEN
NİÇİN

Bu soruları tamamıyle ve kemaliyle kimse yanıt verememiştir.. soru yerine SUAL yanıt yerine CEVAB desende sonuç değişmez.. değişmez amma biz öyle bir kültür çatışması ortaya koymuşuz ki bazıları asla soru ve yanıt demez.. bazıları da asla sual ve cevab demez.. bu "neden"le yüzde elli ve yüzde elli bir.. olarak ikiye ayrıldık.. diyorum.. acaba ? Sualleri kolayca verilen yanıtlar asla doğru olamaz..

Yine SORU üzerine konuşma yapıyoruz.. soru sözcükleri ve soru tümceleri öylesine önemlidir ki FELSEFE'nin torunu ARİSTO (dedesi SOKRAT babası PLATON) soru sözcüklerini TEMEL KATEGORİLER olarak görmüştür. Öyle ise bu beş temel soruya üç temel üstü soru ekleyelim:

NEREDEN
NEREDE
NEREYE

Şimdi ben temel üstü dedim acaba öylemi ?

dediğime hemen inandıysanız hapı yuttunuz.. çünkü bu sorular temel üstü değil.. temelden de temeldir.. yani temel üstü değil temel altıdır.. bunlar ZAMAN boyutunun yani geçmiş.. şimdi.. gelecek.. olarak sorulsa bile MEKAN da geçerlidir.. hatta mekanın ve zamanın   durumları ve devinimleri değil İSMİN HALLERİ.. yani çekimleri ve kipleridir bunlar.. şimdi size boyutları anlatmam lazım.. konu karışacak.. kısaca konunun neden derinde olduğunu belirterek mevzuyu kapatayım.

Macit GÖKBERK felsefe kitabının başında.. İmamı Nursî İŞARATÜLİCAZ kitabının başında.. ve belki yüzlerce felsefe ve din kitablarının başında bu sorumlar yer alır:

NEREDEN geliyorsun ?
NEREYE gidiyorsun ?
NEREDESİN.. ne yerdesin.. ne zamandasın..
Bu sorulara FELSEFE yanıt.. verdiğinde..
bu suallere DİN cevab.. verdiğinde..
sende onlara sorarsın
Bu yanıt ve cevablarınızın kanıtı ve delili nedir ?
İşe sana dört SORU..
İŞTE bunlar kesin ve kuşkusuz bir şekilde halledilemediği için bunlara SORU değil SORUSUL adını veriyorum.

Songül-Dursun Onay Hanım Kardeşim geliyoruz şuraya:
beş temel soru.. üç tane temel altı ya da temel üstü soru kesin ve kuşkusuz olarak karşılanamaz.. bu da dinin teklifi ve felsefenin külfetidir. Çünkü LİSAN.. lisanı ters çevir nasil olur.. NASIL'dan ötesini yanıtlayamaz. Yanıtı ancak İNSAN'ın kendisi verir.

Saygılarımla

Osmanziya 11.02.2024 09:39   





IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk