Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Yöntembilim | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4212 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: 21-Mayıs-2025 Saat 22:00 |
Prof. Mevlut UYANIK Hocamın
FELSEFEYİ ANADOLUDA YENİDEN YURTLANDIRMAK Kitabından alındı: ".1. YÖNTEM “Bunu yaparken yöntem ne olacak?” sorusuna ise önceki hakikat arayışlarının eleştirel tahliliyle Türk Felsefesinin hakikat tasavvurunda beş sanatın dördü (burhan, cedel, hitabet, şiir) insanların anlayış kapasitelerine göre (kellimun nâse ala kadri ukulihim)[34] farklı boyutlarda işlevsel olacağın; mugalâta/safsata yönteminden ise kaçınılması gerektiğini vurguluyoruz. “Felsefeyi Anadolu’da Yeniden Yurtlandırmak” Projesi bağlamında fıkıh/Hanefî, itikad/Maturidî merkezli bireysel ahlak ve zühdü önceleyen, sivil bir dinî tavır nasıl olabileceği”ni Yesevî ve Yusuf Has Hacib’i yeniden okumayı tavsiye etmemizin nedeni; bu âlimlerin hepsinin mevcut yöntemlerini yerli yerinde kullanmasından ve fikir tarihimizde etkilerinin hala devam ediyor olmasından dolayıdır. Bununla birlikte Türk Felsefesi üzerinde çalışanlar ‘burhan’ yöntemini öncelemelidir. Bunun gerekçesi tıpkı, Müslüman filozofların burhan yöntemini öncelemeleri gerek safsatanın sakıncasından ve gerekse cedelî/diyalektik dilin ötekileştirici söyleminin ortaya çıkardığı sorunlardan kaçınmak içindir. Çünkü burhan ile bilinmesi istenilen hakkında kesin bilgiyi arar. Cedelî/diyalektik sözler soruyu soran karşısında korunmak hatta üstünlük sağlamak için olup, insanların kabul ettikleri meşhur sözleri kullanmaktan ibarettir. Veyahut insanın kendisinde veya başkasında düzeltmek istediği fikir hakkında kuvvetli zan hâsıl etmek için kullandığı sözlerdir. Önemli olan bu dört hakikat sunumu yöntemin farklarını bilmek, safsatadan kaçınarak hakikate dair bilgileri kime nasıl ve hangi derecede anlatabileceğinin idrakinde olmaktır. [35] “Niçin bu âlimler merkeze alınmalı?” diye sorulursa, cevabı ise bize göre şudur: Din, insan hayatında karşılaşılan ve tecrübe edilen oldukça geniş bir dünyayı kendisiyle anlamlandırdığımız inanç ve davranış sistemleridir. Bu din açısından anlamlı görülen olgu ve olayların açıklanmasında, yorumlanmasında kullanılan başlıca araç ise Yesevî ve Yusuf Has Hacib ile birlikte etkin kullanılan Türk dili olmuştur. Kaşgarlı Mahmud, Türklere Fars etkisinden uzak ve Türkçe bakımından Oğuz lehçesiyle rekabet edebilecek bir Hâkânî Türkçesi ile hitap etmektedir. Kaşgarlı Mahmud, dili tanıtan bir dilci ve antropolog, Yusuf Has Hacibise dili edebî, felsefi ve kültürel amaçla kullanan bir sanatkârdır. Bu âlimler Türkistan coğrafyasının kültüründe yeşermiş ve tarihteki Türk devletlerinin kültürel dokusunu oluşturmuşlar, Arap ve Fars Müslümanlık tasavvurlarının dışında bir Türk Müslümanlığı ortaya koymuşlardır. Yusuf, saray usul ve adabını en iyi şekilde bilenlerin icra edebileceği bir mansıp olan Has Haciplik (başmabeyinci) görevi taltif edilir. Hakan ile halk arasındaki irtibatı düzenleyen bir nevi kapıcıbaşılık da denilen kamu görevidir. Eserini Hakani saray Türkçesi ile yazarken sık sık müracaat ettiği veya sözlerine dayanak olarak örnek verip atıf yaptığı kişilerin çoğunlukla idari ve bürokratik tecrübeyi temsil eden kişiler (ila beyi/erkini, Uluğ Kend beyi, Öge buyrukı, Ötüken beyi, Türk buyrukı, Türk hanı, Üç Ordu beyi, Üç Ordu hanı vb) olduğunu düşündüğümüz zaman, yetiştiği kültür muhitinin hakanlığın merkez veya taşraya ait sarayları ve çevresi olduğu söylenebilir. Velhasıl Yûsuf, Turanlı bir âlim olarak Turan‘ın diğer çevre medeniyetlere karşı üstünlüğü iddiasını da güden bir devlet adamıdır. Türk devlet geleneğini her şeyin üstünde tutar. [36] Dolasıyla bu tasavvurun ortaya konulması ve yaşanılmasını yeni bir felsefi dil ile yorumlayarak dinî ifade ve önermelerin sürekli gelişen, yeni boyutlar kazanan tecrübelerimiz açısından yerini tespit etmek gerekir. Bu noktada Türk Müslümanlığı kavramını biraz açarak Türk Felsefesinin imkânını müzakereye geçebiliriz." Mevlut UYANIK https://www.facebook.com/reel/2032314860620750 |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |