Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Dünya | |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya01
Yönetici ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 29-Ekim-2009 Konum: İzmir Gönderilenler: 381 ![]() Hak Puan : 10 Kidem : 7 OrtalamaHak : % 100 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: 08-Mart-2014 Saat 00:33 |
Türkiye'ye neler oluyor, dedik Ben'de bişiler oluyor'a döndü yazı.. Ben dediğim Osmanziya desem yanlış olmazMustafa Buğuçam desem doğru bulunmaz. Ancak bu yazıyı okuduğunuz anda bende olmaktan çıkar zihninizde beğenilen ya da beğenilmek olarak bir yansıma bulur, bu yazıyı yazmamış olsanız da. Zaten okuma yoksa yazma da olmayacağından daha başından bu yazı benim olmuyor, okuycuyu nazara aldığı andan itibaren yazarın bir birliktelik gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu durumda Beğenilmeyerek oku-yaz dünyasında bir köşede çöplük olarak kalan yazı beğenilip yayıldığında.. yayımlandığın.. yayın olarak siber ve fizik uzayda yerine aldığında, okuyanından ve yazanından bağımsız bir DİL öğesi ve dyl nesnesi olarak kalır, dil dünyasında.. ve ünlü bir yapıt haline gelmişse ona DİL KİMSESİ dahi diyebiliriz. Bildiğimiz fizik ve gerçek nesne ve kimselerden başka bu dil nesneleri ile DİL, dny dünyayı ve dyn dini de kurar. Ancak "kurar" derken.. yapıp etme.. duyup düşünme.. kılmalarımızı da nazar aldığımızda basarımı çok çok aşan bir var oluş karşısında bulunduğumuzu da anlarız.. Buradan şunu da kurarız ki öz ne dir göz nedir.. ör nedir.. gör nedir.. ???? soruları da ortaya çıkar.. ve böyle susmadığımız ve susmayı artırmadığımız sürece beslenme ve seslenme dünyasının gördüğü tat ve tut ile bak ve bek ile yapılan süslenme ve beğenmelerin b-iz'i.. b-is'i.. b-ir'i.. b_im'i nereden nereye götürdüğünü bilemiyiz.. kendimizi kapana.. tendimizi boruy.. tindimizi bedene kıstırılmış görürüz. Ne demişler ? Küccük atta civciv yesin.. büyük atınca boğazda kalıyor da... Sağlıcakla kalın. Osmanziya
ANA-DOLU BİRLEŞİK
DEVLETLERİ.. boş bişi konuşmuyom.. diyom diyom kimse bana inanmıyo.. hakim
temele sormuş: davacıya olan borcunu bir türlü niye ödemiyorsun ? Temel sinirle
cevap vermiş: vereceğim vermesine ama bana üç ay mühlet ver diyorum vermiyor,
üç yıldır beni oyalıyor.. bazen hayal, gerçekten daha gerçek oluyor.. gerçekler
hayalleşirken hayaller gerçek oluyor.. gelecek geçmişe (hatıraya) dönüşürken
geçmiş (emel) geleceğe dönüşüyor.. ancak bunu hazır akıl görmüyor.. çünkü onun
tekeri ÜSÜNDEKİ seker ve ALTINDAKİ
mekerle gittiği seferle sıfırlanıyor...
Yazılarımı izleyen yirmi yirmibeş kişi olduğu
anlaşılıyor.. Bu saygıdeğer kimselerin ilgilerinin ve vakitlerinin sorumluluğunu
düşündüğüm zaman üzerime düşen yükün ne olduğunu
kestirmeye çalışıyorum.. istiyorum ki düz yazı yazmayayım.. bu yüzden yazarlık
yapmayayım.. içerikli bilgi satmayayım, somut bir görüş sunmayayım ve belli bir
düşünce vermeyeyim.. sadece şemaları içerikle dolduracak ve verilerle
somutlaştıracak bir anlatım yapayım. Bu söylediğimi ne yazık ki yapamıyorum.
Bazen içerik ağır basıyor şemayı yapmıyorum bile.. özellikle son günlerde bir
ipte iki cambaz olan gülen ve erdoğan mücadelesinin özünü görmeye çalışıyorum.
Bunu önceki yazılarımı okuyan arkadaşlarım bilirler.. İmamı Nursi ekolünden
gelen Gülen Yeniliği temsil ediyor.. Nakşibendi ve sünni geleneğinden gelen
Erdoğan da geleneği.. Fakat Gülen İsrail Erdoğan ise İran etkisi altında..
İsrail yani eski müslümanlar Batının ve Amerikanın ajanı.. İran yani yeni
müslümanlar ise Doğunun ve Çinin etkisi altında diye düşünüyorum. Elbette başka
türlü düşünenler ve değişik bir ayrıntı verecek olanlar vardır.. benim
yukarıdan gördüğüm bu fakat daha derinden ve ayrıntıdan bilenler daha başka
resimler verebilir. Fakat başka biri çıkar aslında benin derinden gördüğümü
başkalarının yukarıdan gördüğünü söyleyebilir.
Her ne ise.. önemli olan söylediklerimi ŞEMA haline
getirmek..
Batı..
Abd.. ISRAİL…. TÜRKİYE ….İRAN
..Çin ..Doğu
Elbette Batı Abd den doğu çinden ibaret değil.. Arada
Avrupa var.. Rusya var.. Ancak önemli olan sol taraftaki batı ile sağ taraftaki
doğu arasında TÜRKİYE’nin baskı altında olduğunu ANLAMAKTIR.. hatta sadece
Türkiye değil İran ve İsrail’in bile sıkıştırıldığını BİLMEKTİR.. Yoksa Dünyayı, İsrail’i kullanan ya da kollayan SİYONİZM’in ve onun uşakları Masonların idare ettiğini
savunanların Totolojisini yapmamaktır. İsrail ve İran DİNİ bir devlet (daha doğrusu dinlerini
ideolojileştirmiş) olabilir. Sonuçta
dini de olsa ekonomik ve politik
talepleri olan bir örgüttür. Aynen Türkiye gibi.. öyleyse onların çıkarı doğu
ve batının bastırmasına ve sıkıştırmasına bakarak var oluşlarını korumak için
ortadoğuda bir BİRLİK meydana getirmeleri gerektiğini GÖRMELERİDİR.. Şimdi
çoğumuz bu hayale güleriz.. ancak
unutmamak gerekir ki tüm gerçekler hayallerle başladı.. Öyleyse biz
hayallerimizi Türkiyenin sağındaki doğdudan yani geçmişinden… ve batıdaki solundan yani geleceğinden kaldırıp
altına ve üstüne götürelim..
Gelecek SOL Batı..
Abd.. ISRAİL… TÜRKİYE….İRAN ..Çin
..Doğu SAĞ Geçmiş
Acaba Türkiyenin görünen üstündeki yüz nedir ve Türkiyenin altında görünmeyen yüz nedir ? Acaba üstünde Ruslar.. altında Araplar mı var.. bu coğrafik bir tanım olur. Ancak benim meramım bu değil. Türkiyeyi örten gelenek kabuğunun altında ortaya çıkamaya hazır bir yenilik öz'ü var… belki bir gün onu daha seçik olarak açarım...
GELENEK
Gelecek SOL
Batı.. Abd.. ISRAİL… TÜRKİYE….İRAN ..Çin
..Doğu SAĞ Geçmiş
YENİLİK
hukuk siyasi
suçlarda yandaştır.. konjoktüre göre çalışır.. çünkü siyasi yapı sosyal ve
ekonomik yapının üstündedir.. fakat ömrü ekonomik yapıdan daha azdır.. sosyal
yapı ise ekonomik yapıdan daha uzun ömürlüdür.. kültürel yapı ise en geniş ve
en uzun ömürlü katmandır.. ancaka yavaş yavaş yayılır yavaş yavaş silinir.
Siyasi yapının üstündeki askeri yapının ömrü ise siyasi yapıdan daha kısadır..
Seçimler dört yılda bir yapılır.. askeri şura her sene toplanır. Bu teşkilatı
olan devlet içindir. Medeniyet ise kurumlara dayandığından içinden bir kaç tane
devleti çıkarabilir. Örneğin Anadolu Medeniyetleri... şimdi anadolu yeni ve
özüğün bir veledini daha doğuracak Kemalizm Tayyiple son meyvesini verdi.. 10
sene dayanması bile bir umuttu.. Ata-türk'çülğün geldiği Apo-Kürt'tüçülük
deneyimi de batı sömürüsünü sürdüremiyeceğini acaba batılılar bilmiyor mu ?
Hasılı Salih Mirza'nın gözü pek yazarlığı yetmedi.. Adam Satan (Erbakan ve
Gülen'in ardından en son sattığı ise Darbeci paşanın tahliyesi ile yakın
geçmişini sattı) Tayyibin kurnaz ve cesur politikacılığıda yetmedi.. Ey Türk ve
Türk sayılan millet.. ANAYASA'nı yazmadıktan sonra seni hiç bir baba
kurtaramız. Temel yasaya neden Babayasa denilmediğini düşünürsen anlarsın..
eğer düşünme meleken dumura uğramamışsa..
Eşit, özgür
ve tam bağımsız EMEKÇİ kadınlar günü..
ev hanımı, bağımlı, özgür ve eşit olmayan kadınları kadın değil mi ?
Yani bizim düşündüğümüz gibi olan kadınlar kadında diğerleri kadın değilse
nedir senin adın ? Sevgililerin günü var da eşlerin günü yok mu ? Eş sevgili
olamıyorsa sevgili eş mi oluyor ya da sevgili eş oluyor da eş sevgili olamıyor
mu ? Sevgili değilse niçin eş olarak
tutuyor.. sevgili ise niçin onu eş yapmıyor ? Yani bu soruları gıcıklık olsun
diye sormuyorum ve sorunun ne kadar derinde olduğunu göstermek için sunuyorum..
en başında alalım: YETENEKLERİ ÇOK
FARKLI olanlar için eşitlik mümkün mü ? BAĞIMLI
VE BAĞLI oldukları çok açık olan krallar
ve köleler yani özgür olamayanlar kadın ve bayan iseler kadın değiller mi ?
Mart deyince kediler ve sekiz deyince seks akla geliyor.. acaba seksi kadınlar
emekçi sayılabilir mi ? Hasılı; anne..
eş.. bacı.. kız.. hala.. teyze.. olan kadın bizim çoğumuz için BAŞTACI ve
BAŞÖRTÜSÜ dahi onun TACI ise bunları da eşit, özgür ve tam bağımsız olamadıkalrı
için kadın saymıyor mu sunuz ? Adım gibi biliyorum ki kadın benim anayasamdan
daha ana bir varlıktır ki TOPRAK ANA'dan daha kutsal ve daha mutsal olmaya
layıktır.. ona kalkan eller kırılsın.. fakat onun dişiliğini kişiliğinden daha
öne çıkaran diller de kurusun.. İnşaaallah.
Çağdaş
uygarlık kadını bir mal ve seks metaı olarak görür ve kullanır.. kanıtı.. reklamlarda kullanılmasıdır..
kadının bedenini (moda) ve erkeğin
gücünü (mafya) kullanılmasını nazara alırsak bu kullanımda kadın ve erkek
olarak insanın kullanıldığını saptamış oluruz. Acaba bu uygarlık insana mı ait
? Sanmıyorum.. cansız, bitki ve hayvanı kullandığı sanılan insanın da
kullanıldığını gösteren başka saptama ve kanıtlar da olabilir.. ancak kadının
kullanıldığı çok açık ve bu yüzden onların uyarılması ve uyandırılmasını bir
vesile teşkil ediyor 8 Mart.. bu gün ÜTOPİK
eşit, özgür ve bağımsız bir KADIN olarak düşünülür yarın daha gerçekçi günlere geçilir. Önemli
olan bu işin önünü açmaktır.
hazan..
hazal.. hüzün.. ezil.. üzül.. zamanın çarkları altında ezilenlerin hazin
hazin.. iniltilerine üzülmemek elde
değil ki bunu güfte ve beste ile ifade etmekten daha açık ve seçik geldi bu
yere düşen sararmış yaprak fotoğrafı.. yapraktaki AĞ-AÇ silüeti.. açılan ağın
bitişini resmeder, remzeder.. dallara ayrılmış kök.. yapraklara dağılmış
tohum.. bize geçmişin hatıratının hüzününe katarsa da tüm ağacın, ürünü olan çekirdekte saklandığını düşününce
gelecek yeniden açılır.. yeni baharda.. yeni tohumda.. yeni ağaçta.. cilvenen yeşillikler ve renkler bize yeni bir
umut aşılar ve yeni bir yazı hazırlar.. hazallar haziranda yine hazır olurlar
altlarında çiçekler ve meyveleriyle.. hasılı AĞ-AÇ bize bir BAĞ-UÇ yani BAHÇE
hazırlar.. isterseniz bir boş tarlaya sadece bir ağaç dikin.. on ya da yirmi
sene sonra oraya geldiğinizde bir bağ-çe göreceksiniz.. hiç kimse ellemese de..
çünkü dökülen tohumlar orada yeni ağaçları meyve verecektir.. Hasılı yaşam amaç değildir.. eğer amaç
olsaydı bir tohum.. bir ağaç.. bir yaprak.. bir
çicek.. bir meyve ve bir çekirdek ile biterdi.. öyle ise araçtır.. bu
araç bize hangi amaca eriştiriyor onu arayacağız ve hangi ereğe ulaştırıyor onu bulacağız.. işte
hüzünler bunu tetikleyen duygulardır ki bizi duyum ve duyguların ötesindeki
düşünce ve dileklere götürür.. özgürlüğün yetmezliğine ve sonsuzluğun bitmezliğine
Düzenleyen osmanziya01 - 08-Mart-2014 Saat 07:53 |
|
BEYAN dogru olmali ve MAAN hakikati bulmalidir
|
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |