Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: nereden nereye ? Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya01
Yönetici
Yönetici
Simge

Kayıt Tarihi: 29-Ekim-2009
Konum: İzmir
Gönderilenler: 381

Hak Puan : 10
Kidem : 7
OrtalamaHak : % 100
Irtibar :2

Alıntı osmanziya01 Cevaplabullet Konu: nereden nereye ?
    Gönderim Zamanı: 15-Haziran-2014 Saat 13:38

ibtida ve intiha
kabl ve bad'e
half ve eyd
mukaddime ve hatime


----------- ve ---------------->

EVVEL ve AHIR

--------------ve -------------->

selef ve halef
sabık ve takib
sebeb ve netice
gaye ve vasıta


Vektörün kıçı ve başı için
dördü üstte dörtü atta
Sekiz tane çizgi..
yerleştirilerek
DOKUZ vektörlük bir sutun oluşturuldu.
Bu dikmedeki ARAPÇA kökenli sözcüklerin
Türkçesi de bulunup konulabilir.
Bunu da yaparsanız göreceksiniz
benzer başlangıçları.. benzer bitişleri içeren
çizgiler.. imla dilimize uygun olarak, soldan sağa doğru çizilmiş.
Sağdan sola doğruda çizilebilirdi.. bir sorun olmazdı...
Ancak sonuçta aklın çizgiler, yollar, koridolar, kablolar
üzerinde ilerlediğini de saptamış olduk.

Aklın yürüyüşünün trafiğinin saptanması ve sağlanmasının adı olan mantık ilmi ve usul disiplini.. önce başlat sonra bitir yasası olan imkanı ve hudus ile çoğu zaman karıştırılarak mümkün ve makul eş anlamlı olarak kullanılır.
Bu olguların yasaları ile düşüncenin ilkelerinin aynı olduğu varsayımını dayanır. Aksi halde örerek gördüklerimizi gerçek olarak tanımlamak "imkanı"ı yoktur. Bu anlatımda "mümkün" ve "imkan" sözcükleri eş anlamlı oldukları halde ayrı anlamlarmış gibi alınarak "olanak" kavramı ya da olgusu ya da terimi üzerinde bir tartışma konusu yapılmıştır. Böylece de günlük dil ve düz yazı ile felsefi konuların ele alınmasının zorluğu gösterilmek istenildi.. akıl.. imkan.. ya da makul ve mümkün arasındaki ilişki insan ile evren arasındaki ilişkinin bir uzantısı.. ilişkinin ins (makul) ucu ile kevn (mümkün) ucu arasındaki boşluk.. ya “ile” ya da “ve” ile dolduruluyor.. “ila” ve “veya” da bu ikisi arasına konulabilir.. bu durumda imkan ve akıl ile birlikte lisan.. fikir ve zikir de devreye girer ve konu daha da karmaşık hale gelir. Sonuçta DİL artık bildiğimiz.. kullandığımız.. yararlandığımız bir meluf bir dost olmaktan çıkar.. beraber nereye gittiğimizi bilmediğimiz bir yabancı haline gelir.. Sanırım bunu amel defterimizin ve emel kitabımızın yansıması ile karşılaştığımızda daha iyi anlayacağız.


Bitir ve Başlat
Sonra   ve Önce
half ve eyd
mukaddime ve hatime

< ----rasat ve rabas ------

AHİR      ve        EVVEL

< ---- ati     ve    mazi -----

selef ve halef
sabık ve takib
sonuç   ve   sebeb
araç     ve amaç

Yukarıda vektörün / sıratın / okun yönünü değiştirdik.
Daha önce soldan sağa olan yönü soldan sağ yaptık.
Bu durumda SOL gelecek / ati oldu.. SAĞ geçmiş / mazi oldu.
Geçmiş rasat edilir ve beklenir, gelecek ise rabas edilir ve bakılır.
Rasat edilen, bakılan mazi EVVEL’dir, rabas edilen, beklenen ati AHİR’dir.
Söylediklerimi yukarıya bakıp gördünüz mü ?
Görmedi iseniz bir daha bakınız.. çünkü göre göre öreceksiniz.
İki satır yukarıda olanı, iki satır aşağıda olana Türkçe’ye çevirdim.
Şimdi bu söylediklerimi görmeniz için yukarıyı kopyalayıp aşağıya yapıştırıyorum:

Bitir ve Başlat
Sonra   ve Önce
half ve eyd
mukaddime ve hatime

< ----rasat ve rabas ------

AHİR      ve        EVVEL

< ---- ati     ve    mazi -----

selef ve halef
sabık ve takib
sonuç   ve   sebeb
araç     ve amaç

Bu dizim tarzı belki sizin alıştığınız okuma-yazma yönüne (soldan sağa) ters gelebilir.
Fakat bunun illet (sebeb-netice) ve akıbet (gaye-vasıta) olgusuna bir etkisi yoktur.
Öyle de yazsanız, böylede yazsanız.. sebeb ve gaye ÖNCE, netice ve vasıta SONRA gelecekir.
ZAMAN nerede olursanız olun, geçmişten geleceğe doğru ilerlediği gibi OLAYLAR da nedenlerden sonuçlara doğru yürürler.. keza önce amaç olur ancak bundan sonra araç oluşturulur. Bunları gösterirken yönünün soldan sağa ya da sağdan sola olmasının etkisi yoktur.
Etkisi olan husus, TAKDİM-TEHİR ederken hangi işi ÖNCEYE aldığını, hangi işi SONRAYA bıraktığınızdır. Burada çok çok önemli olan husus, bir EVVEL ve AHİR arasında bulunan ŞİMDİKİ ZAMAN tercihidir.


Bitir ve Başlat
Sonra   ve Önce

half ve eyd
HATİME ve MUKADDİME

< ----rasat ve rabas ------

AHİR      ve        EVVEL

< ---- ati     ve    mazi ---

DAVA ve DELİL
sabık-ı selef ve takib-i halef

sonuç   ve   sebeb
araç     ve amaç

Şimdi buradaki bilgiler, elde edilen veri ve bilgilerden ekonomik çıkar ve sosyal yarar sağlamak isteyenler için fazla bir getirisi olmayabilir.. fakat arayanlar için düşünüldüğünde pek çok karanlıkların aydınlanması ve bir süre kapalı kapıların açılmasını sağlayabilir. Bu nedenle düşünmeyi sürürüyoruz:

Bitir ve Başlat
Sonra   ve Önce

Half-i kabiliyet ve eyd-i istikbal
HATİME ve MUKADDİME ( cevap ve sual)

< ----rasat ve rabas ------

AHİR      ve        EVVEL

< ---- ati     ve    mazi ---

DAVA ve DELİL (Keşif ve Taharri)
sabık-ı selef ve takib-i halef

sonuç   ve   sebeb
araç     ve amaç

tekamül-ü araç ve teraküm-ü gereç ilerleme ve gelişmenin motorudur.. araçlar geliştikçe ve gereçler biriktikçe maddi uygarlığımız olan ümran biraz daha ileri gider.. imar ve tamir uygarlığın bir kanadıdır.. diğer kanadı ise hars.. kültür.. ekin.. ümranın artması ve harsın çoğalması ile ikinci bir bereket kapısı açılıyor.. onarımın ziyadesi ve ekinin teksiri.. bolluk ve bereket getirir.. bütün bunlar hacatımızın karşılanması ve harratımızın açılması ile gerçekleşiyor ve bize yükledikçe yüklüyor.. sorunları.. nimetleri.. sorumlulukları.. külfetleri.. neden giderek daha ağırlaşan yükün altına giriyoruz.. dolumsuz hacat ve doyumsuz harrat.. ne anlama geliyor ?
Sonuçta evvelden ahire giden seyahatımızda.. bilinenlerden bilinmeyen yürüyen seferimizde.. burası kalıcı olmayan bir durak.. bu durakta dur durmak bilmeyen bir ARAYICILIK ve taharri var ki her biri bir hürriyeti gerçekleştiriyor. Bunlar bizim aradığımız Hurilerimiz ve Nurilerimiz.. listeye bir daha bakalım, ne göreceğiz ?

Bitir DÜNYA Başlat
Sonra   AHİRET   Önce

Half-i kabiliyet ve eyd-i istikbal
HATİME ve MUKADDİME ( cevap ve sual)

< ----rasat ve rabas ------

AHİR      ve        EVVEL

< ---- ati     ve    mazi ---

DAVA ve DELİL (Keşif ve Taharri)
sabık-ı selef ve takib-i halef

sonuç   İLLET    sebeb
araç     AKİBET amaç


Ben bu kahve falında bişiler gördüm.. siz de ördünüz mü.. menbaınızdan olan bir ASLI fasl-ı vesilede HASIL etmek istediğiniz hedefi elde ederken, ister fani dünyaya ister baki ahireti takdim edin.. ister işin illet tarafını ister akıbet tarafını tehir edin.. evvelemirde yaptığınız tercih hitamımız olan düğün gününde ortaya çıkıyor… bu arada da istidatlarınızda olan esma SAN’AT’ınızla hüsna olacaktır. Allah akıbetimizi güzel ve ahiretimizi iyi etsin. Amin.

Yazıya devam ediyoruz:

Yukarıdaki YATAY eksenini tanımlamak için koyduğumuz DİKEY liste üzerinde düşünmeyi sürdüreceğiz..
evvel ve ahir ana yatay eksenin üstünde bulunan maddeler ile altında bulunan maddelerin bazılarının değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.. örneğen sebeb-sonuç ilişkisi görünen ŞUHUDİ bir ilişkidir de gaye-vasıta ilişkisi GAYBİ bir görünmezdir.. Bu nedenle İLLET ilişkisinin üste.. AKİBET ilişkisinin alta yerleştirilmesi lazım..
Peki aynı ilişiyi yukarıdaki maddeler içinde yapabilir miyiz.. bi bakalım yukarıya.. aşağıdaki iki ilişkiyi illet ve akibet olarak ADLANDIRMIŞIZ fakat yukarıda mukaddime ve hatime ile half ve eyd ilişkisinin ismi konulmamış.. Şimdi yukarıya baktım ve şu ilişkileri kurdum.. zamanla sizde böyle kuracaksınız.. bu benim süperliğimden değil.. bilgileri düzenli bir şekilde kafanıza yerleştirirseniz düzenli şekilde de koyduğunuz yerde bulursunuz.. gördüğüm, aslında, ördüğüm şu:

meharet SAN'AT kabiliyet

hatime    HİKMET   mukaddime


Bu iki ilişkiden san'at adını yukarıya.. hikmet adını ise aşağıya yani gayba alırsak böylece simetrik bir eşleştirme ve değiştirme yapmış olacağız:

Bitir DÜNYA Başlat
Sonra   AHİRET   Önce

netice İLLET    sebeb
meharet SAN'AT kabiliyet


< ----rasat YUKARI rabas ------

AHİR      ve        EVVEL

< ---- ati     AŞAĞI    mazi ---


hatime    HİKMET    mukaddime
vasıta    AKİBET    gaye

sav   ve kanıt
izleyen kuşak ve izlenen kuşak

Bu en aşağıda olan iki satırı da türkçe karşılık verdim.
Biz türküz.. türkçe düşünüyoruz.. öylese düşünmenin malzemeleri olan adlarında türkçe olması lazım ki daha iyi anlaşalım değil mi ?

Şimdi EVVEL ve AHIR çizgisini anlamak için biri yukarıya bir aşağıya kavram yerleştiriyoruz.. bir üste bir alta terim yüklüyoruz.. işte bu yukarı ve üst dediğim ŞUHUD ile aşağı ve ült dediğim GAYB.. yöntembilimsel analizde adı ZAHIR ve BATIN olan iki yerdir..

Sağlıcakla kalın..







mavi

Düzenleyen osmanziya01 - 16-Haziran-2014 Saat 12:18
BEYAN dogru olmali ve MAAN hakikati bulmalidir
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk