Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: demokrasi Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2635

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: demokrasi
    Gönderim Zamanı: 06-Şubat-2015 Saat 09:02
ünya bir test yeridir.. sorunları ve sorumluluklarıyla.. geçimleri ve seçimleriyle.. başarıları ve bağlılıklarıyla.. Allah akibetinizi ve akibetimizi güzel ve iyi etsin. Amin.

Klepto-krasi'nin hallicesi Demo-krasi.. ve bunun da daha iyisi ŞERİAT derken ve saygıdeğer ŞERİAT'in şerri atmasını beklerken kabus gibi üzerimize çökmesine ne anlam veremeyeceğimizi bilemiyoruz Turan Beycim.. Süleyman Bey, ne zaman gittiysek, Nazmiye şu Cevşenimi getir diyordu.. Biz bu mübareği seksenlerde bekliyorduk ki gelmedi.. doksanlarda gelmedi.. derken 2003 sökün ediverdi.. nihayet 10 yıl devr-i saadetini yaşadıktan sonra 2014 de uyandırıverdiler... eh bundan sonra senin şeriatın benimkini dövmez.. benim şeriatım seninkini döver kavgası yapacağız.. nasıl ki sizler senin demokrasin benimkini dövmez benim kisi seninkini döver kavgası yapıyorsanız.. peki her ikisi nasıl bir araya gelecek ?

ben de size tam tersini söyleyecektim.. bizim şeri-at'ımız gelişmekte olan bir nesne.. ama sizin demo-krasi'niz donmuş bir kimse.. çünkü şer durmadan gelişiyor ve hangi şeri atacağımız belli değil.. her çağ bir yenisi çıkıyor.. oysa adı üstünde demo-krasi'niz adı üstünde hep DEMO bir türlü asıl versiyonunu çıkartamayacaklar.. ancak aslında ikisinin birbirinden büyük bir farkları yok.. ikisinin yasaklarınını insanlar koyar.. ikisinin de kurallarını insanlar koyar.. ikisinin de buyruklarına insanlar uyar.. öyle olmasa idi senin krasin benim krasin.. senin şer'ini benim şer'im diye kavga etmezdik. Yalan mı ? Pardon Yanlış mı ? Amma ben size daha diş dokunur bir soru sormuş olayım.. "Yalan ile yanlış arasındaki fark nedir ?" Örneğin kayaya yazılmış kural ile kafaya yazılmış kural arasında fark var mı ? Mala, cana, namusa, onura saldırma buyruğunun ortaya çıkardığı yasak ile ot oburunu et oburu ile dengeleyen yasa arasında ne fark var kaynakta bir olduktan sonra ? Doğal denge ile toplumsal uyum arasında ne fark yani ? Hasılı yasakların ve kuralların dünyası ile yasaların ve koşulların dünyası arasında elbette bir fark var ancak koşulları ve kuralları bir araya getirerek sorunlarımızı çözen geçim kararları ile sorumluluklar yükleyen seçimler hep İNSAN tarafından verilmiyor mu ? Yasalar kuran ve yasak kılan İNSAN değil mi ? Neden birileri birbirlerini İNSAN olarak kabullenmekte zorlanıyor ? işte bunlar hümanizmin.. demokrasinin.. laikliğin sorunları bizim tabirimizle islamiyetin.. meşveret-i meşruanın.. hürriyet-i şeriyyenin meseleleri azizim. Sorunları çözende.. biziz sorumluluktan aklanan da.. öyle ise daha uygar.. daha insancıl.. daha barışcı.. dilin ve dinin.. ekmeğin ve hürriyetin birilerinin tekelinde olması güzel bir dünya umudunu yitirmeden.. yanlış uygulanan ya da yalan yürütülen.. artık yalan ya da yanlıştan hangisi ise yukarıdaki sorum baki.. mutlakiyet.. meşrutiyet.. cumhuriyet konularını tartışabilir bir platform kurmalıyız.

Şu Dinnur Yaşar ve Mustafa Buğuçam a engel olamıyorum.. çoğu zaman benim yerime konuşuyorlar.. YALAN.. gerçek.. YANLIŞ doğru.. olur mu ? Gerçek ise yalan değildir.. yanlış ise doğru değildir.. ise; uydurma.. öykü.. oyun.. gerçek arasındaki farklar nedir ? Ya da; yansıma, yanılsama, yanılma, yanlış arasındaki farklar nedir ? Bu birbirine BENZER durumların ayırt edilmesi için günlük dilde koca bir edebiyat yapmak zorunda mıyız ? Yapsak bile, bunları kesin kes ayırmak noktasında, bir yararı oluyor mu ? Demek ki bu yalın konularda böyle edebiyat yapıyorsak demokrasi ve şeriat konusunda daha ber-bat bir edebiyat yapacağız bu şubatta...

Üzülme Beycim.. anlamak dünyanın en zor işidir.. bundan daha zoru inanmaktır.. anlamaktan daha kolay olanı ise BİLMEK'tir. İlmek ilmek ördüğümüz.. lif lif dokuduğumuz.. yüklemler ve yargıları bilmek hiçte zor değildir. Çünkü onları biz kendimiz işledik ve süsledik.. tutarsız olmaması için ne gerekirse yaptık.. çelişki görsek yasalara yükledik suçu.. aykırılık görsek yasaklara bağladık.. tartışmasız ve kuşkusuz öğrendik ve bilgilendik.. hatta belledik ve ezberlettik.. amma iş anlamaya ve inanmaya gelince düşünmemiz ve zorlanmamız gayet doğal ve normal.
Yani Dinnur Yaşar Hanım.. Osmanziya Osmanziyaoğluişe karıştıktan sonra benim geri planda durmam olmaz.. hele bir de söz konusu Demokrasi ise.. mangalda kül bırakılmaz. İşe Klepto-krasi ile başlanmış.. ben buna mutlakiyet diyorum.. Çünkü HIRSIZ-YÖNETİM'i doğol ve koşulsuz bir durumdur.. çünkü hangi tohumu atarsan at, eğer başka tohumlar olmasaydı yeryüzünü hep kendisi ile çoğaltacaktı.. öyle yayılacaktı ki eğer başka dünyalara gidebilseydi oraları da istila edecekti.. bu doğal durumun yansıması olarak insan bir yetki ele geçirince onu sonuna kadar kullanmak istiyor.. örneğin burada konuşmaya başladım.. hala da konuşuyorum.. dinleyen var mı yok mu hiç düşünmüyorum.. yazarlık yapıyorum.. çünkü ister par ister söz ister yetki ne varsa hepsini ele geçireyim istiyorum.. amma benden daha yetenekliler benim önümü kesiyor.. işte bu yarışta önü kesmenin kurallarını ve koşullarını hep birlikte belirleyelim denilince mutlakiyet meşrutiyet dönüşüyor.. artık kurul ve meclis denilen bişi var.. kamu oyu v halk oyu denilen bir KOŞUL var.. KURALLAR koyan. Biz bu işe "yarı" DEMOKRASİ adını veriyoruz. Şimdi hedef TAM demo-krasiye geçmek ama bir türlü de DEMO'dan kurtulamıyoruz.. Zaten kurtulamayız da çünkü, şeriat denilen demokraside şerlerin yüzde yetmişini atsak bile dünya denilen oyunun kendisi DEMO.. üzmeyin canınızı.. siz kendi bedeniniz.. kendi ailenize.. kendi şirketinize.. kendi partinize.. kendi ülkenizi demokrasi mi şeriat mı ne getireceksiniz onu iyi ve güzel getirin gerisi kendiliğinden çözülür! Niye mi ? Çünkü bu saydıklarım başkalarına getirilmez kendimizce YAŞANIR..

Şeriatın Dayandığı kurallar da ebedi Kurallar değil.. Bizim bildiğimiz en az dört kitab gelmiş.. dört kere şeriat değişmiş demektir.. Kuralları koyan YARATICI sonsuz ve fakat bunlar kendisi için değil gecici kulları için geçici kurallardır.. hasılı O'nun koyduğu doğal yasalar durmuş olmadığı gibi sosyal yasaklarda donmuş değildir.

Eskiden alim olup olmamanın kriterini manayı metinden ayırıp ayırmama olarak seçerdim.. şimdi ise alimden üstün hakîm olmanın kriterini dili ayırt edip etmeme olarak koyuyorum. İster Kur'anı okuyalım ister kainatı.. ister Rasulü okuyalım ister insanı.. tüm bu okumalar dolaylıdır ve arada DİL vardır. Dil aracılığı ile işaret ve delaletler çözümlenir yani çevrilir ve evrilir. İşte bu İNSAN işidir. Nitekim bazıları kainat ve insan ile yetinir bazıları ise Allah'a ve onun son mesajına inanıyorsa Kur'an ve Rasül dahi evrenin mahsusu ve insanın makul yanında menkul kaynaktır. Ancak benim kanaatım gelmiştir ki beşeriyetin uygarlığı insaniyeti ortaya çıkardığından.. etimizle.. kanımızla.. dişimizle.. tırnağımızla.. inşa ettiğimiz bir bilim ve hukuk ortada olduğundan.. bunun uygulanma alanı da laiklik ve demokrasi olduğundan.. bizim demokrasi ve laikliği geliştirdiğimiz ölçüde herkes ticaret ve siyaset havuzu içinde bulunabilecektir. Örneğin her ülkede herkes istediği HUKUK alanı içinde yargılanabilmeli.. müslüman ise kur'an.. musevi ise tevrat.. hristiyan ise incil.. laik ile laik.. artık hangi hukuk sistemi varsa o sistem içinde.. bununla beraber dünyanın müşterek akla ve ortak vicdana dayanan GENEL ticari ve siyasi kurallarının yer aldığı EVRENSEL HUKUK dahi teşkil edilebilir rahatça.. çünkü bilimin ve ticaretin esası olan İKTİSAT ve hukukun ve siyasetin esası olan ADALET evrenseldir. Öyle herkese tek tip din ve din.. ekmek ve özgürlük.. uygulanamaz. Hasılı her insanın YARATAN'ına karşı sorumlu olduğu ortak bir din ve her birimizin O'na karşı yükümlü olduğumuz ayrık ve özgün bir yolumuz vardır.



Düzenleyen osmanziya - 06-Şubat-2015 Saat 12:48
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk