Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: ticaret ve siyaset Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: ticaret ve siyaset
    Gönderim Zamanı: 30-Mayıs-2015 Saat 04:06
Sorunlu ticaret ve sorumlu siyaset için gereken geçim ve seçim.. dünyanın gerekli ve gereksinimli yüzünün iki ayağıdır. İnsan denen var oluş.. birey ve toplum olarak.. iştah ve ticaretle ÜRETİR.. iştiyak ve siyasetle tüketir. Üretim işini bilimle ve tüketim işini de hukukla yapar. Bilimin esası olan İKTİSAT ve hukukun esası olan ADALET.. yaratılıştan ve doğuştan kafaya ve kalbe konulmuştur.. ta ki sulh.. salah ve barış ve İslamiyet gerçekleşsin.. Lakin bir sınav ve yarış olarak bu tohumların SAĞLAM açılması ve SAĞLIKLI saçılması için ilim ve ibadet denilen toprak ve havada beslenmesi gerekir ki oluşan meyveler de ticaret ve siyasetin istikametini   desteklensin.. bu yüzden ticaret ve siyaset ile ilim ve ibadet arasındaki ilişkiler.. üretim araçları.. tüketim amaçları.. eğitim ikeleri.. yönetim ülkülerine.. ilişkin kuramlar ve kurumlar uygarlığın tarih boyunca ilerlemesinde deneyim ve yanılma.. araştırma ve geliştirme.. değişim ve düzeltim.. yoluşla oluşan birikim.. kazanım.. ilerleme.. yükselme.. iyileştirme ile yürür gider ki bu husustaki koşullar ve yasalar.. (ŞERAİT) kurallar ve yasaklar (ŞERİAT) kurulur ve kılınır.

Bu noktada yer yüzü coğrafyasında   uygarlığın yürüyüşünde doğu ve batının durumuna gelişmelerin düğümleri.. insanlığın yücelişinde yer yüzü tarihinde medeniyetin ilerleyişinde geçmişin ve geleceğin çizgileri..   ANADOLU köprüsünde yedi bin yıldır şarktan garba yada garbdan şarka akan milletler.. medeniyetler.. devletler ve imparatorluklar öyle geniş bir birikim ve kazanım koymuş ki bunun sonuçlarını ve meyvelerinin BEŞERİYET’in yapısından çıkan MEDENİYTLE derlenip toparlandığını ve insaniyet-i Kübra olan İslamiyeti medeniyetin hasenatını seyyiatını galip getirmek olacağını.. 1000 yıldır bu bölgede yerleşen bizlerin buraya göz dikenlerden daha iyi anlamadıkça burada daha fazla kalamayacağımız anlaşılıyor

Bizleri buradan çıkarma ve Anadolu’yu Endülüs’e benzetme projesine karşı koymak artık eskisi gibi savaşmayı göze almakla olası değil.. kainatı okumak.. kur’anı okumak.. insanı okumak.. Son dinde İKRA emriyle başlatın bir işti.. ancak gerileme dönemimizle birlikte biz onu KİTAP okumaya indirdik ki bu YANLIŞ sadece din ilimleri KİTAPLARI okuyanlara ezber ve taklidin yolunu açtı.. yarı aydının inad ve taassubu artırdı.. sadece fen ilimleri KİTAPLARI okuyanlara da hile ve kuşkunun yolunu açtı.. artık ANLADIK ki insanı dinini öğretmekle insan düzelmiyor.. insanın dünyasını düzeltmekle insan öğrenmiyor.. okumak.. öğrenmek.. bilmek.. bellemek.. düşünmek.. anlamak.. ve sonunda başta TANIMA ile başlayan İNANC’ını yükselterek taklidi halden tahkiki hale getirmek.. sonra bunu amelle tahkim etmek ve son bunu ihlasla pekiştirmek ve sürdürmek; bir lidere yamanmak yada imam ve mehdi beklemekle.. mümkün değil.. tek çare BEKLENEN Müslüman olmak..

İçerikli bilgi vermek.. dini ve felsefi vaaz ve edebiyat yaparak bilgileri paylaşmak hedefim değil.. lakin uygarlık yürüyüşünün ve insanlık ilerleyişinin farkında olmayan çoğunluğun.. sorunlardan yakınmasına ve karanlığa söverek bunalım derecesine çıkarmasına da gönlümüz razı olmuyor.. bilim ve hukuku silah yapan parti olarak gördüğüm AK PARTİ'nin "hukuk"u paçavraya döndürmesi karşısında.. ADALET ayağına kurşun sıktığının görülmemesi için ve hırsızlığının örtülmesi amacıyla bir kişi ya da bir kaç kişiyi değil tüm bir cemaati HAİN yaftasının vurulmasını hala hazm etmiş değilim.. güçlü olmak için birlik olmak gerektiğini.. birliği bozmak için güçlü gerekçelerde gerektiğini düşündüğümüzde.. hangi oyu verirsek verelim.. bu seçime bir GEREKÇE oluşturmak.. zorundayız.. Üç kerede oy verdiğim parti.. partisini cemaat haline getirerek cemaati karşısına almışsa artık o bir PARTİ değildir ve bu yüzden oyumu da hakketmiyor.. belki cemaatte bir parti olarak davranarak bu muameleye maruz kalmış sa bile.. artık bu sorunu TARAFSIZLIĞINI yitirmiş bir CB çözemez.. cemaatleşmiş bir parti ve önderliğini ve birleştiriciliğini yitirmiş bir kişi ile ülkemiz bundan sonra sağlıklı ilerliyemez.. asilini unutan vekilleri ve milletini unutan liderleri OYUMUZUN UCUYLA doğrulmakta bizim gibi düşünenlerin görevidir.

Seçimlere bir hafta kaldı.. bu sayfalarda dil.. din.. emek-ekmek.. hürriyet ve istiklal.. barış yani 5 ortak insanlık değerini partisine paratoner ve ideolojisine bayrak yapan partileri tutmayacağımı belirttim.. elbette böyle yeni partiler var.. örneğin Abdurrahim KARS'ın merkez partisi.. ancak buna oy vermek başımızdaki tehdidi kaldırmayacaktır. On yıldır üç kez verdiğim oyu.. kötüye kullanan ve bana karşı saldırı aleti yapan iktidara haddini bildirecek bir MUHALEFET görevimiz de var.. geçmiş iktidarlar yüzde yetmiş çalıyordu bu yüzde otuz çalıyor diye artık gözümü yummayacağım.. sağın içinde bulunan hırsızın.. solun içinde bulunan dinsizden daha fazla islamiyete zarar verdiğini bildim.. kendi ikbalini islamin istikbaliyle birleştirenlerin diğer krallardan farkı kalmadığını ve müslüman evladını diger kölelerden farklı görmediğini yakinen GÖRDÜM.. otoriter ve totaliter zihniyetini dinin teslimiyeti ve islamiyeti ile karıştırdığını BİLDİM.. geçmişte evladın rasülun nasıl katliama maruz bırakıldığını ANLADIM .. anladığımı da muhalif oyumla anlatacağım.      





Beşeriyet.. medeniyet.. devlet.. insaniyet.. islamiyet.. bütün bu TARİH ilerleyiş sürecini batı KÜLTÜRÜ tez.. antitez.. sentez.. ile açıklamış.. Marksın TEN felsefesinin Hegel'in TİN felsefesinden alıp tersine çevirdiği bu yükseliş ve düşüş.. Kitabımız Tin suresinde esfel-i safilin ve ala-yı illiyin ile işaret edilmiş.. bu surede 23 kromuzomlu insanı inceleyen risalenin 23 ncü sözünde irdelenmiş.. biz bunu, şu hadisle nazara alarak, delalet seviyesinde görüyoruz.. Hadiste mealen deniliyor ki saadet asrında ve saadetli bir günde Rasulullah geleceğe bakarak KÖTÜ haberler veriyor. sahabe şaşırıyor böyle mi olacak diyor.. O diyor ki daha kötüsü olacak.. daha da şaşırıyorlar bu da mı olacak diyorlar.. o diyor ki daha da kötüsü olacak.. hadisin tam metnini nakledemeyeceğim.. kanımca olan evrensel bir tarih ilerleyişi anlatıyor.. iyi ve kötünün yer değişimi sürecini.. Din önce teoride iman kalkacak.. sonra pratikte amel kalkacak.. sonra teoride küfür gelecek.. daha sonra pratikte ve amelde küfür gelecek ve yerleşecek.. yani giderek daha kötü olun bir SUKUT var.. ve fakat sukut dibe ulaşınca bu sefer iman teoride SUUDA başlayacak.. küfür teoride gerileyecek.. bu döngülü TERAKKİ ve TEDENNİ süreç.. sadece çağımızda değil.. tarih boyunca sürmüştür.. örneğin YUSUF peygamberin öyküsü.. zaten bu öykü İNSANI başlıbaşına anlatan bir suredir Yusuf aleyhisselamın öyküsünde ve şahsında.. yoksa biz SALİH KULLARIMIZI VARİS KILARIZ ayetinin anlamı ve Peygamberimizin, ilk insan ve peygamberle birlikte başlayan, Alemlere RAHMET olarak gönderilme sırrı anlaşılmaz. Eğer tarihi sadece 1436 hicri yılla değerlendirirsek.. insanlık türünün anlamı çöker.. biz kalu beladan beri müslümanız.. 4000 yıllık yazıdın icadından öncede din vardı.. 124 bin nebiyi nereye yerleştireceksiniz.. bu geniş ve geçmiş tarihi perspektifi görmeseniz.. şeytanın ademe ve insana secde etmemesinin.. kitabın müteşabih ayetlerinin anlamlarının peş peşe açılması anlaşılmaz.. kendi çağını tarihin sonu görenlerin yanlışı burada.. Risalelerin Selçuklu ve Osmanlı gibi cihan devleti ve dünya uygarlığından DAHA GENİŞ VE GENEL bir yer yüzü uygarlığının anahtarı olduğunu şimdi anladım.. içinde hırsızlar barındıran ve partiye cemaat haline gelmiş örgüt ve tarafsızlığını yitirmiş ve padişahlığı peygamberlikle karıştırmış bir CB   ile imtihan edilen ülkemiz ve insanlarımız bu badireyi de atlatacak.. yeter ki HARAM LOKMA boğazımızdan aşağı inmesin...      

Düzenleyen osmanziya - 30-Mayıs-2015 Saat 04:34
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk