Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Yöntembilim | |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4416 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: Dün Saat 19:29 |
Dünya dillerinde söz dizim.. çeşitli şekillerde görünür.. dildeki çeşitlilik dillerin ortak ve benzer temellerini ortadan kaldırmaz.. her şey de çeşitlilik ve ayrıklık olduğu gibi eşitlik ve ortaklıkta bulunur.. Biri Yaratan'ın birlik tecellisidir diğer teklik tecellisi.. Evans, Chomosky'nin otoritesini sarsmak için sarıldığı bu kitabta bizim dilimizde "Ha sıçtım, ha yüreğim gitti" sözünü hatırlatıyor. Zaten Chomosky diller çeşitliliğini ve deneyimden gelen tarafını inkar etmiyor ki EVRENSEL DİL dediği bütün dillerin ortak tarafını gösteriyor. Chomosky'nin DİL ve ZİHİN kitabını iki kez okudum.. siz üç dört kere daha okuyarak DİL'inizi tanıyabilirsiniz.. Evans'da ona karşı çıkacağım diye, oldukça emek verdiği bu değerli yapıtıyla, bize dilimizin öbür tarafını gösteriyor.. bizler iki tarafa bakarak dil'imizi öğreniyoruz. Osmanziya 29.07.2023 Üçyol-İzmir Not: Maalesef ya yazar ya da çevirmen dildeki sözcük çeşitleriyle sözcük görevlerini karıştırmış ya da halk anlasın diye öyle yapılmış. Bu tabloda bu hususa dikkat edildi.. isim ve fiil sözcük türleriyle.. özne ve yüklem sözcük görevleri birbirinden ayrıld ![]() Dil TİPOLOJİ Dil çeşitliliği.. dil Tipoloji Chomosky’nin (1928 94 yaşında) kuramsal evrensel dil okulu kurulurken Joseph GREENBERG (1915-2001) tarafından araştırılmış. Dilin kökeni de arıyorsanız dilimize çevrilmiş Merritt Ruhlen’in (1944-2021) kitabı bulunuyor. Evans’ın kitabında dünyada lehçe ya da dil ayırımı kesinlikle yapılamadığından ortalama 6000 ile 8000 arasında dil bulunduğunu söylüyor.. diyelim 7000 bin dil bulunuyor.. bu günkü BİLİM mentalitemizin esası olan Hipotetik Dedüksiyon temeline .. hipotezin de örneklem ve evren (nakıs istikra) yoluna.. göre TAM SAYIM mümkün olmadığından.. çünkü geçmişte ölü diller ve gelecekte doğacak dilleri de TOPLAMA eklersek ve 1928 lerde İmamı Nursînin ve 1960 Karl Popper’in saptamasına göre olumsuz yadsımanın ispatlanamacağına ilişkin saptamasını da nazara alırsak bilimin doğrulamasının değil yanlışlamasının esas alınması gerekir. Bu yaklaşık 1400 dile ilişkin saptamalarda da aslında benim 1980 lerde tespit ettiğim alanların (cüz’i ve külli) ve yöntemlerin (şüphe ve sıdk) tersinden çakışması ile bütünlendiğinde aynı zamanda BİLGİ ve İNANCIN birbirini tamamlaması.. felsefe ve dinin yekdiğerini tümlemesini ortaaya çıkaracaktır. Sonuçta bilginin doğmatik (kesinci) ve septik (kuşkucu) kanadı ile insanın (inancın) skolastik ve agnostik yanı.. birbirini doğursa bile birbirinden kesinlikle ayrılmalıdır. Çünkü Zaruri.. luzumi.. icabi.. imkanı.. ihtimali.. ümni.. tahmini.. temenni.. o kadar çok çeşitlilik bulunuyor ki YBA ile bunların analizi ile konuşmaya zemin teşkil edecek sağlam ve sağlıklı bir PLATFORM oluşturulmalıdır. osmanziya 29.07.2023 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4416 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Bazı insanları suçlu ilan edebiliriz..
Nitekim mahkemelerde suçsuzlarda yargılanır sonra berat ederler.. hapishanelerde masumlarca yıllarca hapis yatarlar.. Ancak bütün bu görünenler bir SONUÇ'tur. SEBEBine inilmeyince altı bin yıldır sürer. İnsanlık görevini yerine getirmeye .. mahkeme katliam yapanı mahkum etmeye çalışıyor.. ancak bunu yapamıyorsa bunun da bir NEDENİ vardır.. Olayın NASIL olduğu elbette önemli.. kaç nesne ve hangi kimse bu işin içindedir.. fakat daha değerli bir durum var.. NİYE bu iş sonuçlanmıyor.. neden.. leri ANLAŞILAMADIĞI'dan dolayı mı ? niçin.. lerine İNANILMADIĞI için mi ? Bilim "nasıl"ı saptar.. hukuk ise "niye"sine karar verir. Böyle bir durumda kişileri suçlamak ve yargılamak ve karar vermek bir devletin hukuk sistemi içinde mümkün olabilir. Fakat devletler arası bir durumda ve uluslar arası bir ortamda bu kadar kolay olmayabilir. Bence dünyanın beşten büyük olduğunu kanıtlamadıkça tüm dilller.. dinler ve kültürler.. bu katliamlar hep olacaktır. Bizlerde sadece triplerimizle kala kalacağız. Anadolu ve etrafındaki Cumhuriyetler.. irandan yunanistana.. iraktan israile kadar.. bu cumhuriyetlerdeki İNSANLAR kendilerini yahudi.. hristiyan.. müslüman.. olarak tanımladıkları ve insan olduklarını unuttukları sürece.. barış yüzü görmeyecekler.. göz yaşlarında kaybolup kan deryasında boğulacaklardır. Çünkü kendileri kendilerini unutmuşlarsa onları başka kim hatırlayabilir ki ? Artık ŞEYTAN yüzünü böyle çirkin göstermiyor ? HANNAS'tan aldığı ders ile kötülükleri güzellikler.. çirkinlikleri iyilikler.. ile boyuyor. Yalanları gerçeklerle gizilyor.. yanlışları doğrularla örtüyor. Bunun içindir ki YBA üzerinde ısrarla duruyorum. osmanziya 29.07.2024 üçyol izmir 02:56 ![]() Yine soldan vurdunuz sağ duyunuzla.. bu böyledir.. sol görü iyi görüyorsa sağ duyu körleşir.. sağ duyu güzel çalışıyorsa sol görü sağırlaşır.. bu böyledir.. çünkü görü ve duyu birbirini tamamlamazsa.. göz kulak işini de çözmeye çalışır.. kulak göz işi de yapmaya kalkar.. dinler ideolojileşir.. felsefeler din haline gelir. .bu böyledir.. sağ duyu fazla çalışa çalışa sağ duyuş olur.. sol görü fazla işleye işleye sol görüş.. olur.. sağ duyuş sol görüye ihtiyacını hissetmemeye başladığında kulak ve SAĞ cılık.. sol görüş sağ duyuya gereksinim duymadığında göz ve SOL culuk olur. Burada bir METAFOR kullandım.. ancak gerçeği biraz daha karmaşıktır. Meramım sağlam ve sağlıklı bir mantık ve vicdan oluşturmanın ve böylece orta yolu kurmanın ve optimum yürüyüşü kılmanın zor olduğunu göstermeye çalışmaktı.. ki bunun böyle olduğunun örnekleri Mehmet Akiften ve Tevfik Fikretten başlar.. Necip Fazıl ve Nazım hikmete kadar gider. Bu gün çoğu aydın bu tutulumdan kurtuldu.. fakat GDDY tutsaklığı sürüyor. Ortak bir platform aranıp bulunamadığından yandaşlık sorunlarını sürdürüyorlar. Saygılarımla. osmanziya 29 temmuz 2024 |
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4416 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() ![]() ![]() |
Düşün-me ve an-ma ile "düşün-ce" ve "anın-ca" diye çevirerek ayırt etmeye çalışmak bile bir işe yaramaz.. Bu bir tür dil ve düş ayırımıdır ki bu konuda ünlü dil bilimce seassaure un KAĞIT benzetmesi kapsamında kalacaktır. İfadeyi ilan etmek ile ibareyi ilam etmek diyerek kendi kültürümüzden yardım almak bile sadra şifa olmaz. Çünkü günlük dilin düz yazısıyla bu tip çok yanlı ve yönlü konuların çözümlenmesi dini doğmaların ve fenni paradigmaların etkisinde kalacaktır. Hatta bunu kültürel ve siyasi jargonlar içinde düşünenler olacaktır.. islami bir .bilimden.. islami bir fizikten.. yahudi biolojisinden ve amerikan sosyolojisiden ve rus ekonomisinden medet umanlarda bulunacaktır. Çünkü bu konular ne teolojik ne de ideolojik.. ancak sorunun saptanması çözüm için ilk aşamadır. Öyle ise ya konuyu tasrih ve teşrih etmek için filolojik.. linguistik.. semiotik.. ve diğerleri psikolojik.. lojik.. fizyolojik.. anatomik.. biolojik.. antropolojik.. alanlarında yapılan araştırmaları bekleyerek geçireceğiz. Ya da bulunduğumuz kendi İNSANİ çerçevemizde karara bağlayacağız. Aksi halde konuyu ne çok tefekkür edenler çözebilir ne de çok tezekkür edenler.. onlar çalışmalarının meyvlerini fikir ve zikir toplamaktan fazla bir iş yapamaz.. içerik tahsilinden fazla bir gayeleri de bulunmaz. Hem dervişin fikri neyse zikri de o değil mi ? Yoksa ters mi söyledim devrişin zikri neyse fikri de o dur 🙂
29.07.2019 |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |