https://www.yontembilim.com/forum/edit_post_form.asp?PID=3774&PN=1


Bu bir MUSTAFA BUĞUÇAM yazısıdır

Gerçek kaynak ve menbadır.. hayal ise hedef ve erek.. fazla gerçeğe kapılırsan hayallerin yıkılır.. fazla hayallere kapılırsan gerçekler seni devirir.. fakat bundan daha önemlisi gerçekleri ve hayalleri birbirinden ayırt edebilecek olgunluğa gelebilmendir.

Mustafa BUĞUÇAM



Bu bir DİNNUR YAŞAR yazısıdır.



GERÇEK nedir ?

YBA reklamı ve propagandasi için yaptığımı çağrının bu güne kadar işe yaramamasıdır..

HAYAL nedir ?

Gerçeğin ve hayalin birbirinden ayırt edilmesidir.

Dinnur YAŞAR



Bu bir OSMANZİYA yazısıdır


GERÇEK bu aldığın nefes ve verdiğin nefestir.. bu nefes alıp vermenin ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu entube edilerek öğrendik.. 2020-2022 arasındaki iki yılda..

HAYAL insan hak ve hürriyetlerine dayalı bir kültür ve uygarlık kurmaktır..

Hayal olduğunu 7 ekim 2024 de başlayan ve sekiz aydır süren KATLİAM göster mi yor mu ? Yoksa ortada bir GÖSTERİ Mİ YAPILIYOR ?

Demek ki bize GDDY dan başka yeni bir teknik.. yeni bir yöntem ve yeni bir dil gerekiyor ki insanlar laflarla birbirlerini fazla uyutmasın.

Osmanziya 08.06.2024









https://www.youtube.com/watch?v=ZnTcSELr_sg

ARİSTO GAYRİMENKUL DANIŞMANI OLSA NASIL ÇALIŞIRDI?


isterseniz linke gidin ve youtuberi izleyin.. yararını göreceksiniz..



Youtuber Aristo'nun ününden yararlanmiş.. patos.. patoloj.. hastalik demektir. Etos etik ve ahlak.. demektir.. guvenilir olmaktan başka onu bozacak sununlardan da kaçinmak demektir.. LOGOS akilci ve gercekci olmak anlamina geliyor.. işin belkemigi.. bu iskelet bulunmuyorsa bina çoker.

Aristotales ve yaptıları hakkındaki bilgileri edinerek üzerine çok güzel yazılar yazabilirsiniz.. çünkü TEMELLERDEN başlarsınız..

Biz de Aristo hakkında sağda ve soldaki kıytırık bilgilerden yararlanarak bu TABLO'yu yaptık:






Şimdi bu benim LOGOS'u ortaya koymuş sağını NOMOS soluna SOFOS üstünü KOSMOS altına HOMOS yerleşirilmiş YBA tablosunu GDDY (Günlük Dilin Düz Yazısı) na çevirmek için kocaman bir makale hatta oturup ciddi bir kitap yazmam lazım.. Yazsam ne olacak ? İnsanlar bilgi EDİNCEK.. nck.. artık edinilen bilgiler senin.. canli öğrenmen ve diri düşünmen ile edindiğin.. bilgiler olmuyor.. başkasının bilgileri oluyor.


Bu şuna benziyor.. bitki havadan oksijeni.. güneşten enerjiyi alıyor fil gibi "krola"sı ile karbonhidratını.. lipitini.. aminoasitini.. yani şekerini, yağını ve proteinini yapıyor.. havaya artık olan karbondioksitini atıyor.. yapı taşları olan hücre tuğlalarını yaparak mis gibi yaşıyor.. nerede ise doğrudan.. hiç bir aracıya gerek kalmadan.. önce başlat sonra bitir yasasına uyarak ömrünün sonuna geldi mi bu parçalarını.. çürüyop kokmadan.. çürütüp kokutmadan.. kolayca doğaya geri salıyor.. ve etrafa temiz bir ortam bırakıyor.

Bu üçüncü katmandan bitki yaşamından dördüncü katmanda gelen bir OTOBURU gelip onu çürümeden yediğinde yani RIZIK olarak bedeninin metabolizmasına aldığında yaşam taşları olan yakı taşını.. yapış taşını.. yapı taşını.. ve sair taşlarla beden makinasını inşa ediyor. ve bitkide olmayan şey oluyor.. HAREKETE ediyor.. ancak bunun bir bedeli oluyor.. ATIK MADDELER çoğalıyor.. asitler ve sair toksinleri BOKLAR suretinde atıyor.. hiç bitkinin işediğini veya sıçtığını veya havayı kokuttuğunu gördünüz mü ? Hayır!

Şimdi bu OT oburunu başka bir ET oburu hayvan yediğinden ne oluyor ? daha çok atık.. daha kötü bir sidik.. daha beter bir kazurat ve defi hacet çıkıyor.. bunu yollardaki kedi ve köpek pisliklerinden anlarsınız..

İNSAN gibi hem ot oburu hem et oburu HAYVANLAR ise bunun daha beterini yaparlar..

Şimdi bunların bir benzerini.. maddelerle değil de.. mânâlarla. yapılan binalara ve yapılara bakın.. görün.


Lafızlar ve ma'nalarla yapılan.. BİLGİLERLE VE DEĞERLERLE VE DÜŞÜNCELERLE edilen.. kültür ve uygarlık yapılarına ve işlevlerine bakın.. o kadar ham maddelerle inşa edilen işlenik maddelerden çok artık ve atık maddeler çıkıyor ki.. bunun bedeli çok ağır oluyor.. yalanlar ve yanlışlar birbiri üzerine binerek.. kötülükler ve çirkinlikler birbiri üzerine bindirilerek zulumlar ve ısraflar doğuyor ve YOLSUZ yemek yemekler ve YÖNTEMSİZ emek etmekler.. iğrenç bir şekilde titanyum di oksit ile beyazlatılıyor. Bunlardan İNSANIN tiksinmesi için ADAM olması gerekiyor.. KADINLAR bunu göremez.. onlar erkek gibi olmak isterler.. amma yok ki dışarıda çalışan bir KALB fazlalığı bulunmuyor ki.. YARATAN vermemiş.. onun onun borusunu muhtaç etmiş.. her ne ise PARA ve KARI ilişkisinin detayına girmeden şurada ADAM heykelini vitrine bir yerleştireyim..





Bu adamı sağdan soldan aldığım kıytırık bilgilerle yapmadım.. kendi bilgilerimle yaptım.. elbette tamamen kendimin değil.. örneğin ARİSTOTALES'in kültürünün gelimelerindmen de aldım.. uygarlıklar birbirinden GELİME alır.. Yunan uygarlığı Mısır uygarlığını alır.. özümler.. Roma uygarlığı Yunan uygarlığını yer metabolizması ile kendine katar.. Mısır da kendinden önceki ya da çağdaşı Hitit (Anadolu) uygarlığından almıştı.. Roma uygarlığı da kendinden sonraki ya da çağdaşlarını KELİME vermiştir...

Kelimeler.. isimler.. ilimler.. öylesine muhteşem bir yapı ki KÜLTÜRÜN olmazsa olmaz bileşenleri olan dil ve din bunlara birbirine öylesine muhteşem bir YAPI ve İŞLEV ekler ki madde ve mânâlar.. bu lafız ve ma'nalar.. öyle bir ticaret ve siyaset ortaya koyar ki bununla elde ettiğimiz bilim ve hukuk ile biz bir sürü milletler.. devletler.. medeniyetler.. ortaya koyduk ve bu güne getirdik.. elde ettiğimiz 7 ekim 2024 KATLİAMI oldu..


Bu bozukluk nereden kaynaklanıyor ?

Gerçek ve hayali birbirinden ayırt edememekten...      

Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 07:05

Biz tablolarımızı sürekli

düzenleriz.. değiştiririz..
düzeltiriz.. denetleriz..

Çünkü DENEME ve YANILMA..
CANLI öğrenme DİRİ düşünmenin
TEMELİDİR.

Yukarıdaki tablomuzu da böylece düzelttik..





Elbette bu genişlettiğim ve bu yüzden değiştirdiğim ve düzelttiğim ve geliştirdiğim tabloyu herkesle tartışabilir ve konuşabilirim.. fakat ne yaparsın ki insanlarda YÜREK kalmadı.. korkarlar.. cahil görünürüm diye konuşmayan PROFESÖRLER ile yanlış yaparım utanırım diye konuşmayan CAHİLLER.. ses çıkarmazlar.. anladıklarını eleştirmezler.. anlamadıklarını sormazlar.. çünkü profesörlüklerine ve cahilliklerini zarar gelir sanırlar.. kainatın büyük resmi hakkında merakı olmayan.. insanın küçük resmi hakkında meramı olmayan.. yanı IŞKI bulunmayanlar.. bizim semtimize uğramazlar.. uğramasınlar zaten bizde onların semtine uğrayıp HAZIR açık ve seçek SEHİL yani ANLAŞILIR yazılar yazmıyoruz..



Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 07:58