Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: yontem bilimsel analiz Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: yontem bilimsel analiz
    Gönderim Zamanı: 18-Eylül-2025 Saat 16:55

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2871

Analitik DÜZLEM.. AD
Yöntem Bilimsel ANALİZ.. YBA

İlki herkesin bildiği.. Matematiksel in daha iyi bildiği MATEMATİKSEL araç..

ikincisi Matematiksel dahil yine herkesin kullandığı METODİK bir araç fakat farkında değiller.

MATEMATİK malum KUTBİ mantıktan çıkmış bir enstrüman.. ancak onun PERSPEKTİF ve ve GEOMETRİ gibi "NİSBİ" kullanımA yardımcı aygıtları da bulunuyor.

Matematikte HİNDİSTANDAN gelen hesab (aritmetik) ki biz onu ve sıfırı batı üzerine doğan İslam Güneşi ile öğrettik ve "Trigonometri" gibi MISIRDAN gelen YUNAN da kemalini bulan hendese (geometri) dan çıkan ikinci aletler de söz konusu.. ve kültürümüzün beşere hediyesi CEBİR.. ve çağımızın oyun ve dil öğrenme kuramlarının esası olan İSTATİSTİK yasalar.. ve elbette bunlardan başka uzmanlarının ve dahilerinin ortaya çıkartacakları çeşit çeşit DİLLER..

İnsanoğlu dilden öte hayalin ve vehmin uçurumları ve zirvelerinde dolaşan felsefe ve hikmetin inşa ettiği metodik temelli senkretik YAPILAR ve aksiyomatik temelli SİSTEMATİKLER, muhteşem BİNALAR ve muazzam SARAYLAR ile meşgul.. ancak nedense hep kendini ihmal eder.

Çok şükür biz bu muhteşem yapı ve binaların birinin içine girip AKLIMIZI yitirmedik.. mantığımızı çalıştırıyoruz v usulümüzü işletiyoruz.. bunlarla ÇİZGİ'ye geçen metodiğimizle dünyalar inşa etme platformunu açıyoruz. Günlük Dilin Düz Yazısı (GDDY) içinde kalanlar bunları yapamazlar.

Felsefe ve din arasında ortak bir ZEMİN olarak düşünülen bu platforma  henüz ulaşan olmadı.. millet uçurumlar ve zirvelerden zevk alıyor ve keyf veriyor doğal ve normal olarak.. biz ise YBA hızlı anlam sürücüsü ve kolay anlatım aygıtı barındıran düzlemimizde onu beğendirecek ve tanıtacak yemekler pişirmekle meşgulüz..

Saygılarımla osmanzayi 10.09.2025 23:56





Evrenin dogasinda ve evrimin dönesindeki yapi ve işlevler olan varliklar ve olaylar dunysainda yaşiyoruz dedigimde bir kısminiz EVRIM dedigim için çok kizacaktır.. YARATILIŞ deseydim karşı taraf sinirlenecekti.. TARIHSEL degilde "dönel" dedigim için tümcelerimi anlamayacaktir.

Demek ki bizler GERCEK DUNYA içinde külturumuzle kurulan dilin yapay ve dinin sanal DUNYASI icinde yaşantimizi surdururken tanincin (ŞUURUN) yazdıgi bir ŞİİR içinde icra-hayat cereyaninin ve imrari şuur merayanin AYNASINDA kah yakaza ve kah nevm fazlarini surdüruyoruz.

YAKAZA ve uyaniklik halindeki ruyet ve riya ile nevm ve UYKU halindeki re'y ve ruya ile ILIMLE meşu bulunuyoruz. Bununla beraber atide nefsin debr ve tedbiri müdebbir ve kalbin dekr ve muddekiriyle mutasarrif olarak.. mazide aklin derk ve idraki ve ruhun derb ve terbiyesiyle mudrik olarak IRADE ile de meşgul oluyoruz.

Dediklerimi okubilirsiniz lakin anlamazsiniz. En azindan osmanlica sozcuklerin anlamini ogrenmeniz gerekiyor. Fakat tamamiyle ve kemaliyle fikr.. fıkh.. fehm ETNE'niz icin benim yapay diline ve sanal duşume yani ZIHIN sarayima ve ŞUUR kaleme girmedikten sonra anlamaniz ne mumkun ? Bunu biliyorum.. buna rağmen YBA in reklami ve siber uzaya yukleyerek onu gelecege taşimak için bunu yapiyorum.

Amma su da var ki ayni olay.. YAZARIN DUNYASINA GIRMEK başka yazarlar içinde geçerli.. ancak onlarin OZEL dilini ogrenemezsiniz.. fakat benim YBA dilinde bunu yapabilirsiniz.

ÇUNKU benim amacim size bir bilgi ya da dusunce ya da inanç iceriği sunmak degil kendi iceriklerinizi saglam ve saglikli hazirlamanız ve sunmaniz için hizli anlam surucusu ve kolay anlatim aygiti barindiran YBA ogretmeniz ve kullanmaniz ve yararlanmaniz için BEGENDIRME ve TANITIMINI yapmak.

Saygilarimla

Saglicakla kaliniz

osmanziya
18.09.2025 izmir 2025






Düzenleyen osmanziya - 19-Eylül-2025 Saat 23:58
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 18-Eylül-2025 Saat 19:54



Ben seni şunu ya da bunu oğrenmeye çağirmiyorum.. zaten bu hedefimde degil.. buna rağmen YBA ile kendini gösterme peşinde oldugumu duşunebilirsiniz.. olabilir.. bu da gayet dogal ve normaldir.. gayri meşru bir iş yapmadiktan sonra insanin beceri ve basarilarini sergilemesi kotu bir sey degil.. yeter ki yaptiklariyla başkasina zarar vermesin..


biz size icerikli bir bilgi..düşunce.. inanç öğretmeye çalişmiyoruz.. hem buna zaten ihtiyaciniz da bulunmuyor. Ancak ömur bir emanet.. hem de bir sureligine.. bu sure içinde en yararli ve yetkin işi aramak ve bulmak bizim yarışmamiz ve yardimlaşmamız, sinavimizdir.


insanin iki temel ALANA bulunuyor.. birisi HACATINI karşilamak.. gereksinimlerini tamamlamak ve eksikliklerini gidermek

Bunun içinde toplumsal dayanişma için yapilan iş birligi ve is bolumu geregi olarak bir sektorde bir meslek edinmis olup onunla KALITELI mal ve hizmet sunumunda gelismeyi temin eden bir YARIŞ içinde bulunuyoruz. Ayni zamanda bununla da yaşam kalitemizi artiracak PARA kazanma ve gelirimiz artirma peşinde oluruz.


Bu geremsinimleri karşilama ve eksiklikleri gidermek için kaliteli mal ve hizmet sunma ve konforlu yaşam saglama sureci birbiri icinde.. menba (kaynak) ve (erek) hedef icerikli MOTIVASYONEL bir etkinliktir. Ornegin diploma almak için okul bitirmek; iş bulmak için diploma almak; eş bulmak için iş aramak ve bulmak; ev almak için araba almak; araba almak ya da cocuk okutmak icin iş degitirmek ya da dukkan genişletmek; emekli olmak için resmi veya sigortali iş bulmak.. butun bu HAYAT MUCADELESINDE bir hedef bir sonraki hedefin kaynagi haline geliyor.

DOĞUM..
Okul..
İş..
DÜĞUN
Evlilik..
Emeklilik..
DUĞUM

Bu 3 kapili 4 durakl 7 aşamali hayatin açtigi HACAT alaninin HEDEFLERINDEN başka diger bir alan dahi bulunur ki amaçlarin oldugu bu ikinci sahaya HARRAT adini veriyorum. osmanziya 18.09.2025 20:35

Düzenleyen osmanziya - 18-Eylül-2025 Saat 20:37
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 18-Eylül-2025 Saat 23:31


Hayati gereksinim ve ihtiyaclari HEDEF adini verdigimiz 7 aşamadan geçirdigi gibi şuurun taharri ve dai ve çığlikari dahi HARRAT adini verdigim GAYELERI arattirir.

Esir oldugunu bilirsen hürriyeti ararsin.
Kasır bulundugunu anlarsan Kamil olmayi ararsin.
Rezil oldugunu bilirsen Fazil bulunmayi ararsin.
Fani oldugunu anlarsan bâki bulunmayi ararsin.
Kâfir bulundugunu anlarsan Şâkir olmayi ararsin..

olmak.. bulmak hep ARAMA ile gerçekleştirilen bir eylem odugundan GAYE denilen bir kivilcimin bulunmasi gerekiyor.


Şakir olmak
Baki olmak
Fazil olmak
Kamil olmak
Hur olmak
için illa TANRI tanir bulunmayi mi gerektiriyor ?

Hayir !


Ancak Tanri tanir oldugunda bu işleri.. arayişları.. buluşlari.. oluşlari yaparken O'nun rizasini da aramak gerekiyor ki işte bu gayeyi özel tutarak ona gaye adini vermiyor.. talep demiyor.. arzu demiyor.. Kul ile Tanri arasinda.. şeytanin karişamadigi ve melegin bilmedigi.. gizli ve halis ve hafi bir kudsiyet alani biliyor ve bu alan hacat ve harrat alanindan ayiriyoruz.


İşte bu ÖZEL ALAN ne yazık ki din ve ideolojilerin ARAYA GİRMESİYLE.. yani dinin ve ideolojinin TOPLUMSAL olarak yaşanmasındaki sonuçlar nedeniyle.. rahatlıkları ve kolaylıkları ve bunlardan çıkan sorunları itibariyle.. problematik bir durum alıyor.

Yani senin ile Rabbin arasın haham ya da papaz.. hoca ya da moll.. bir ruhban giriyor.. eskiden büyücü ya da şaman giriyordu.. yani durum değişmiyor. Toplum bu gün bu kadar rahatlık ve konfara.. ulaştığımız güç ve gönence rağmen hoca ya da şaman takımı gibi RUHBAN takımı yerine ARAYAYA ideolog ve teknolog giriyor ve seni doğadan ve diğer insanlardan ayırıyor. İnsanlardan ayırmakla kalmıyor Tanrı ile de arana giriyor.. geçmişin ve kültürün ve uygarlığın ve insanlığın ortaya çıkardığı gücün ve konforu kendinin sanıyor ve onu sana pahalıya satıyor. Daha üstüne gidiyor doğayı ve insanı ve seni değiştirmeye kalkıyor.

Bu gün içinde bulunduğumuz TOPLUMUN güvenliği ile BİREYİN özgürlüğünün dengesi sorununu çözemezsek.. artık ruhbanlar ve büyücü ve hoca ve ideolog yerine YAPAY ZEKA gireceğe benziyor.

İşte bu duruma bu HARRAT yani taharri ve hürriyet alanı KASRIN ikmali oluyor.. HACAT yani gereksinimlerini karşılanması ve eksikliklerin giderilmesi NAKSIN itmamı gibi.. ikinci bir alan olan insanın sırtına bindirilmiş.. altındaki naks yetmezmiş gibi bu kasr eklenince karşımızı "vizrekellezi enkaza zehrak.. YÜKLÜ AĞIRLIK çıkıyor.

Şimdi biz bu dai ve çığlıkları hiç duymayız.. duysak zaten kaldıramayız.. bunun için çeşitli önlemler alır.. vurdumduymaz ve sorumsuz ve arsız ve yalancı ve ayyaş.. takımları ne yapıyorsa yapmaya çalışırız. Ancak bu göz ardı etme ve unutma ve uyama bile kâr etmez.. bu sürursuz ve keyifsiz acıları içten içe duyarız. Duyanlar da zaten katliamın başında olduğu gibi.. bir amerikan askeri başına benzin döküp kendini yaktı.. insaf ve vicdan ve acıma yani MERHAMET sahibi bir avuç insan ISRAİL'in ateşine doğru gidiyor.. hiç olmazsa bu başına benzin dökmekten daha iyidir..

osmanziya 18.09.2025 izmir 23:31       





Düzenleyen osmanziya - 19-Eylül-2025 Saat 20:30
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 19-Eylül-2025 Saat 14:35


Hacatı dunya ALANI..
Harratı dil.. ALANI
Hüdayi din ALANI
Buraya kadar bu üç alani anlattim
Kimsenin DUNYA'sina karışmadiğimiz gibi DİN alanina da karişamayiz.Anca DIL alaninda kisa ve orta ve uzun vadeli projeler hakkinda konusaniliriz.






Hacat ve harrat âlemimizin meddi ISTIFADE medari ve yorungesi.. amedini ISTIKMAL mihveri ve ekseni olarak yapilandirir. Bu dunyamizin canli bir âlem haline gelmesi iki koşula bağlidir.
BIRINCISİ bileşenlerinin sağlam bulunmasi SALAH sırrı.. bu bazan SALAKLIK olarak anlasilabilir.
IKINCISI ilişkilerinin sağlikli olmasi.. NÂ sırrı.. bu BİZ gizemi de bazen SOLAKLIK olarak gorulebilir.
Bu da ÖNCU olmanin bedelidir.
osmanziya 19.09.2025 izmir 01:51

Halka karşi bir yönumuz bulunur.. Hakka karşida yönümuz.. Camide NAMAZ kilarken hepimiz kibleye.. kabeye.. guneye doneriz lâkin namaz bitince hepimiz camiden çikip diger butun yönlere döneriz. Bu durumada ZAMAN diyelim. Namazda herkes bir yöne donuyor.. Zamanda her birimiz başka bir yöne donuyoruz. Vakitlerle zaman ve namaz ard arda geliyor. Bizler zamanda kirlenen namazda temizlenen çamaşirlar gibiyiz.
Zamanda kimini pantolonu kirlenir.. kiminin gomleği.. kiminin kilotu kirlenir kiminin atleti.. kiminin en azindan paltosu tozlanir kimini giye giye sapkasi yağlanir.
Teşbihte hata olmaz.. nefsimiz pantolon gibidir ruhumuz gömlek..aklimiz kilot gibidir kalbimiz atlet.. sırrimiz palto gibidir şapkamiz beden.. yani duyumlarimiz ve dileklerimiz gibi düsuncelerimiz ve duygularimiz ZAMANDA devamli etkilenir iletişim ve bilişim ve bildirimle kirlenir.
Butun bu ZAMANDA suregiden yaşanti ve davranişlarimiz deneme ve yanilmarinin yol actigi değisim ve duzeltimlere ugrar ve bunlarin denetlemeleri ve düzenlemeleri.. yani kirlenenlerin temizlenmeleri.. pislenenlerin paklanmalari ve kararanlarin arinmalari ve durumlarin durulanmalari gerekiyor ki.. işte bu NAMAZ da yapiliyor.
Biz bunun farkinda oluruz ya da olmayiz.. bu BAŞKA bir KONU.. duzeltimleri saglam ve sağlikli yapariz ya da yapamayiz.. bu BAŞKA bir SORUN.. önemli olan sozun taşidigi bilgi ve degeri salih ve sahih bir sekilde çözumlemek ve çozmek..
iste bu işe duyarlik gosterdigimiz muhatabimiz ne Hakk olur ne de halk. Dovrudsn doğruya iş başa duser ve görev ve ödev kafaya yüklenir.. işlev belimizde başari elimizde kalir.
osmanziya 19.09.2025



Düzenleyen osmanziya - 19-Eylül-2025 Saat 20:32
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 20-Eylül-2025 Saat 01:02
https://artsexperiments.withgoogle.com/periodic-table/?exp=true&lang=tr

Hadi buraya gidin ve maddeyi GÖRÜN..

görebiliyor musunuz ?

Bilim ne kadar kolaylaştı..
maddeyi tanımak daha da kolaylaştı..
Madde tanındıkça da mana uzaklaştı..
işte bizim işimiz iki yakayı bir araya getirmeye çalışmak
Delilik değil de nedir bu?

Bununla beraber biz bunları birleştirdik ve on sekiz tablodan sonra bu hablo'ya eriştik:



önceki 17 tablo da burada

20250920_022647_TAHIYYAT.zip

Düzenleyen osmanziya - 20-Eylül-2025 Saat 02:26
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 20-Eylül-2025 Saat 01:19




38.hafta

20 Eylul.2025 CUMARTESI 28 Rebiulevvel 1447

Burada hem zamanı haftanın günleri ve günün vakitleri ile izliyoruz.. hem de bir konuda çözümleme yapıyoruz.
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 20-Eylül-2025 Saat 15:28
Din bütün olarak değerlendirilince.. felsefe bütün olarak değerlendirilince.. bilim bütün olarak değerlendirilince isbatle sonuçlarda çıkar isabetsizde.. nitekim burada arkadaşlar çeşitli yönlerderden açıklamışlar. Bilim suresi Aliimran ile hukuk suresi Bakara arasında tam orta yerde âlimran suresinin ilk sayfasında ayetler MUHKEM ve MÜEŞABİH olarak ikiye ayrılıyor. Muhkem ayetlerin evrensel müteşabih ayetlerinde tarihsel olduğu ortaya çıkıyor. Çözüm akıllı ve zengin müslümanların ZEBUR ve tevrat ile incil ve FURKAN'ı Kutsal Kitablar olarak yayımlamaktır.. böylece Kur'anı eline alın Tevratı eline almış ve okumuş olacaktır. Yehova Şahitlerinde olduğu gibi İncili eline alan Tevratı da okuduğu gibi. Böyle kitabı ve nebevi kaynaklarda bulunan semavi ve İlahi metinlerle her birimiz karşı karşıya kalacağız RUHBAN sınıfının (hahamlar ve papazlar ile hocalar ve mollalar) kullanılarak Devletin ortak insanı değerler olan dil ve din ile emek ve özgür konuların partilere parvana ve ideolojilere paratoner edilmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2871

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 21-Eylül-2025 Saat 11:36
Talip TEVKUR paylaştı:


TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDA GENİŞ KAPSAMLI
ASKERİ ANLAŞMALAR VAR !
Bu çok önemli konuyu çok kısa özet olarak sunuyorum.
23 Şubat 1996 tarihinde Genelkurmay İkinci Başkanı ÇEVİK BİR İsrail’de “TÜRKİYE-İSRAİL ASKERİ EĞİTİM İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI”nı imzaladı.
İktidarda Başbakan Tansu ÇİLLER’in Refah Yol hükümeti vardı.
İmzalamadan on gün sonra Orgeneral Çevik Bir, Amerika’nın güçlü Yahudi kuruluşu JİNSA’ya şu beyanatı verdi:
• Türkiye ABD’nin bölgedeki çıkarlarını savunacaktır
• Suriye ve İran, Türkiye’nin potansiyel düşmanlarıdır
• Özellikle İran, bölgenin en tehlikeli devletidir
• Türkiye-İssrail arasındaki Askeri İşbirliğinin kapsamı giderek genişletilecektir
• Türkiye, Rusya’yı da potansiyel düşman olarak algılamaktadır
16 Nisan 1996 günü İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Ankara’ya geldi. Hemen bir gün sonra, 8 İsrail F-16 uçağı Türk hava sahasında eğitim uçuşu yapıyordu.
Mayıs 1996’da Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, dört günlük bir ziyaret için İsrail’e gidiyordu.
11 Haziran 1996 günü, İsrail Devlet Başkanıı Eyzer Weizman Türkiye’ye resmi ziyarette bulunuyordu.
28 Ağustos 1996 tarihinde Başabakn Necmettin ERBAKAN’ın Refah Yol hükümeti, “TÜRKİYE-İSRAİL SAVUNMA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI”nı imzaladı.
Türkiya Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilleri imzalanan bu anlaşmanın içeriğini bilmiyorlardı! Bu durumu sorgulayan soru önergeleri cevapsız kaldı!
24-27 Şubat 1997 tarihleri arasında, resmi bir ziyaret için İsrail’e giden Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Kudüs’te Başbakan Benjamin NETANYAHU ile görüştü. Bu görüşme öncesi yaptığı açıklamada Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Netanyahu’ya şöyle diyordu:
“Siz de asker olduğunuz için askerler arasındaki diyoloğun ne kadar önemli olduğunu takdir edersiniz.”
28 Şubat 1997 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında, Necmettin Erbakan başbakanlıktan uzaklaştırıldı!
Değerli Dostlar,
Buraya kadar anlatılanları toparlayalım.
• Türkiye-İsrail arasında, çok geniş kapsamlı ASKERİ anlaşmalar imzalanmıştır
• Bu anlaşmalar iptal edilmemiş olup YÜRÜRLÜKTEDİR!
Şimdi bugüne gelelim.
Medyada Türkiye ile İsrail arasında bir savaşın kopmak üzere olduğu algısı hızla yayılmaktadır!
Aralarında çok geniş kapsamlı ASKERİ ANLAŞMALAR bulunan iki devlet savaşırlar mı?
Sizleere ek bir bilgi daha vereyim;
1952 yılından günümüze kadar göreve gelmiş genelkurmay başkanlarının ve yüksek komutanların tümü İSRAİL YANLISIDIR. Bazıları ise yanlı olmanın ötesinde İSRAİL SEVDALISIDIR!
Kısacası Türkiye ile İsrail arasında bir savaş ihtimali sıfırdır!
Peki, bu savaş çığlıkları ne oluyor?
Anlatayım.
Bazen bir devlet başkanı başka bir devlet başkanına şöyle der: “Ben sana sözlü olarak saldıracağım! Hakaretler edip meydan okuyacağım! Lütfen alınma, aslında seni ne denli seviyorum, biliyorsunuz”. Diğer devlet başkanı durumu anlar, kabullenir. Çünkü kendisine dönük sözlü saldırının gerekçesi, saldırıyı yapan başkanın halkına dönük bir algı yaratma operasyonudur. Buna diplomasi dünyasında “for domestic consumption”, “iç tüketim için” denilmektedir. Bunun Türkçe karşılığı ise “DANIŞIKLI DÖVÜŞ” tür!
Ülke ekonomisinin çok kötüye gidişi, sosyal rahatsızlıkların giderek artışı, AKP’nin bir daha seçim kazanma şansının hızla azalması Recep Tayyip Erdoğan’ı çok huzursuz etmektedir.
Öte yanda, İsrail Başbakanı Netanyahu da halkının giderek büyüyen protestoları karşısında giderek zayıflamaktadır.
İşte, bu koşullar bir Danışıklı Dövüş’e başvurmayı zorunlu kılmıştır!
Netanyahu “Kudüs Bizimdir!” diye babalanıyor, Erdoğan “Biz bin yıldır bu topraklardayız!” diye Netanyahu’ya parmak sallıyor!
Medyanın Yatağa Atılmış Gazetecilerine de iş düşüyor, basıyorlar yaygarayı “İsrail saldırmak üzere! Savaş çok yakın!”
Değerli Dostlar,
Ben bu çok önemli konuyu belgeleriyle, çok ayrıntılı olatak yıllar önce inceledim, “İSRAİL’İN NÜKLEER SİLAH CEPHANELİĞİ” kitabımda yazdım. AsyaŞafak Yayınları bu kitabımın 1. baskısını Nisan 2006’da, 2. baskısını Ekim 2012’de yayımladı.
Benim bugün şaşırdığım şudur:
İlk kez 19 yıl önce vermiş olduğğum bu çok önemli bilgileri, günümüzde “uzman” olarak yazıp konuşanlar bilmiyor! Yalnız onlar değil, 46 yıllık gazeteci Can Ataklı gibi gazeteciler de bilmiyor, hala saatlerce savaş ihtimalleri, savaş sonrası olasılıklar hakkında laf salatası, Erol Bilbilik’in deyimiyle LAFMACUN yapıyorlar!
Peki, bu duruma sizler ne diyorsunuz?
Yılmaz Dikbaş
19 Eylül 2025, Cuma
0532 233 31 52









dedim ki:

Gizli Dünya Devleti.. GDD.. böyle Günlük Dilin Düz Yazsını GDDY sina dayanır.. peki bu Yazı ( Y ) nedir.. fazladan ? Altı bin (6.000) yıllık Kültürün olmazsa olmaz bileşenleri olan dilin ve dinin YAZILI birlikteliği, kendisinden önce gelen altmış bin (60.000) SESLİ birlikteliğinden sonra gelen bir yapıdır. Bu yapı 66 bin yıllık bir süreçte üç ana akım oluştudu; Müslümanlar, Masonlar ve Marksistler. İsa nebi gelmeden önde bütün yahudiler müslümandı.. Muhammed nebi gelmeden önce bütün hristiyanlar müslümandı.. en son semavi ve kitabi dinden 600 sene sonra yeni bir nebi gelmediği için.. (Muhammed nebiden 600 sene önce İsa nebi.. ondan 600 sene önce Musa nebi.. ondan 600 sene önce İbrahim nebi bulunuyordu) bütün müslümanlar "insanlar" oldular. Şunu demek istiyorum beşerin bu dil ve din ve kültür yapısından çıkan MEDENİYETİN inşa ettiği en yüksek yapı İNSANİYETTİR. İslamiyet ise "insaniyet-i kübra" dır. Bu durumda insaniyet "islamiyet-i suğra" olacaktır. Öyle ise konu beşeriyetten medeniyete.. medeniyetten insaniyete.. insaniyetten islamiyete geçmek aşamalarını anlamaktır. Bunu anlamak için Yaratan'ın kuvvet ve alanları boyutlara yüklemesiyle ortaya çıkan DÜNYA'nın üzerine âdem nebi ile (talimi esma) ile Dil'i (beyan) bindirmesi ve bu dilin üzerine de dinin indirilmesidir. Burada yükleme ve bindirme ve indirme işlemlerini anladığımızda konu da aydınlanacaktır. Errahman allemelKur'an.. yani OKUMA tüm nesnelere ve kimselere öğretilen okuma ve yazma ile YÜKLEME işlemidir. Bu gün zaten her işi nesne ve kimse olarak değilde BİLGİ olarak görme eğilimi bulunuyor. Her ne kadar konuyu panteizm.. panenteizm.. olarak çözme yaklaşımları olsa da doğa (tabiat)nın evreni ve döne (tarih) nin evrimi.. sonuçta doğa ve döneden evrenin EVRİMİ ve us ve uzdan ibaret insanın EVRENİ.. kelime oyunundan ibaret bir EV ve BEYT ve KABE yapma işlemi değildir. Bu yapılan ne kadar VERİMLİ görünürse görünsün sonuçta KABE gibi YAPAY bir binadır ve içimizdeki SANAL işlemin bir sonucudur. Şunu unutmayalım ki ne okursak okuyalım iki parelel çizgi arasında kalırız; = = = = bunlara çeşitle adlar verebilirsiniz.. ar ve ad bileşeni at.. nesne ve kimse bileşeni özne.. kimlik ve kişilik bileşine birey.. us ve uz bileşeni insan.. ne ad verirseniz veriniz dış deriniz hassasiyet ve iç deriniz hissiyat arasından çıkamazsınız; doğum = düğüm.. olum = ölüm X = Y dişil = eril DUALİTE arasında kayıtlı KONTRA da kısıtlı ve ANTİ de mahkum ve PARİTE'ye mahpus kalırsınız.. ve bu yüzden parite ve dualite ye bir UNİTE.. kontor ve anti ye bir MONİTE ararsınız. Birlik ve Bütünlük idealinizi ve ülkünüzü gerçekleştirmeye çalışırsınız.. yani TANRI'yı ararsanız. Zaten aramazsanız bulamazsınız. İşte YBA yeni bir DİL inşa etmeye ve böylece din ve felsefe arasında ortak bir platform ve bina kurmaya.. aday bir çalışmadır. Eğer sözün taşıdığı bilgi ve değerin sağlam ve sağlıklı olmasına bir duyarlığınız bulunuyorsa sizde buna katılırsınız. Saygılarımla osmanziya yontembilim.com       
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4676

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 21-Eylül-2025 Saat 11:39


Zekeriya ÖZEN dedi


İşte benim eski üstadım.! Nam-ı diger : Bediüzzaman ( Zamanının harikası )..!
Ve ahir zaman Mehdisi.. ve Kur'anın en üst düzey yetkili ve görevli tercümanı.
Hesaplarıma göre, benim ateist olmamı yirmi sene geçiktirmeyi başarabilmiş gerçek bir din mühendisi.! Ve sizin anladıgınız tarzda müslüman veya mü'min degil. Fideisttir.!
.. Red etmesi gerekirken, üstünde emanet ( miras) taşıdığı müslüman kimliğiyle benim düşmanım. Ama.. Şizofren Ruhunda özdeşleştigi deist kimliğiyle de benim dostumdur.

Not : - Bu iki adamı çok seviyorum. Birisi Hasan Mezarcı digeri Said Nursi.!
İkisinin de ortak bir noktası var. İkisi de Mehdiligini ilan etti. Dünyayı ve insanlıgı kurtarmak için lider olmayı göze aldılar. Ve ikisi de şizofren ve kendilerinden emin.!
Kendi itirafıyla.. Fethullah Gülenin zekası : Said Nursi'nin yüzde biri kadardır. Öyle olduğu halde.. Az zamanda çok işler becermiştir. Katolik Vatikana sızmayı becermiş. Dinler arası diyalog sürecini başlatmıştır. Hatta.. Şu anda Kardinaller arasında "Nurcu dostları " diye bir gurup var. Ve Rahipler İngilizce Risale-i Nur kitaplarından okuyorlar. Belki müslüman olmamışlar ama.. Müslüman gibi düşünür hale gelmişler. Kiliselerde Papazlar : Nurcu argümanları ile kendi dinlerini savunur hale gelmişler..


Cumhuriyet kuruldugunda önünde iki yol vardı. Ya Atatürke yardım edip, ateizmin yolunu birlikte açıp genişleteceklerdi. Ya da.. Ateizme karşı siper alıp.. Dini imanı tahkim etmekte çalışacaktı. Boşuna dememişler : " Şeyh uçmaz müritler uçurur." Talebelerinin kendisine aşırı sevgisi ve ( imanımızı kurtar diye.. ) yardım talepleri ve telkinleri üzerine, fideist felsefesiyle dini imanı tahkim etmeye karar verdi.










dedim ki:

Teşekkür ederim.. İmamı Nursî'den söz etmek pek.. tekin değildir. Karen ARMSTRONG Tanrının Tarihi ve Tanrının Savunusu Hz.Muhammed ve Kısa İslam Tarihi yapıtlarının yazarı ünlü bir YAZAR.. küçük büyük her entelektüelden söz ettiği halde bir kelime bile olsa ondan söz etmemiştir. Neden.. çünkü söz konusu etse kitaplarını bastıramazdı.. Aynen senaryolar gibi.. kadını güçlü göstermeyen senaryo olmazsa hangi tür olursa olsun hiç bir filme ve diziye ve belgesele izin vermezler. Bence Üstad'ın olumlu hizmetinin olumsuz tarafı bu ülkede TANRI TANIRLIK işinin çok abartılması.. tanrı tanımazlığın buna reaksiyon olarak aşırılaştırılması.. bunun yan ürünü olarak bilimcilik ve dinciliğin ortaya çıkması.. ve hiç istemediği halde onun bir tarikat piri haline getirilmesi. osmanziya

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2871



Göktuna Türmen e peygamberimizi de aynı kategoride sayınca dedim:

Sırada buna da cüret etmeye gelecek.. fakat Sayın Özen'in kendi şizofreninin artırması gerekiyor

Bir süre sonra sizin seviyesine ulaşabilir.. artık kimi beğenmiyorsa ona şizo-fren freni çekmeye alışacaktır.

Bunda sonraki mertebe de şifro-zen'liktir. Artık bundan sonra bütün zenlerin şifresini çözerek zihirlemediği kimseyi bırakmayacaktır.

Fakat sayın Özen alınmasın şaka yapıyorum.

Başkalarını yargılama işine soyunun önce kendinden başlalamıl değil mi ?

Fakat ağzının açanın konuştu bu yerde bu pek mümkün olmuyor. Bunun için çoğumuz ŞZF kapsamında olabiliriz.
Akıllı insanlar zaten buraya uğramaz.. şırada işiyle meşguldur.




Zekeri ÖZEN dedi

Adam haklı.!   Din ve diyanet kötü adamlar için faydalı ve î-lazım olabilir. Ama zaten iyi adam olanlar için din : çok zararlıdır. Akıl giderici ve uyuşturucudur.




Dedim:
Bir gereksinim tarafımız bulunur bir de arayış.. ikisine göre de iyi ve kötünün anlamı değişir.. Gereksinim göz önünde tutulduğunda kulun çıkarı ve yararı söz konusu olur.. arayışa bakıldığında Rabbın tasarı ve karar öne çıkar. Yukarıdaki düşünceler birincisini nazara alıyor, kullanmayı.. çıkarı.. yararı.. buna bakanların gereksinimden yukarısını görebilmeleri düşünülemez. İmamı Nursi derki "ibadetin sebebi emri ilahi neticesi rızayı ilahidir.. dünyeve ve uhrevi fevaid ve semerisi zayıfları teşvik içindir.. yani halis kul aslında cehennemden kurtulmak ve cennete kavuşmak için ibadet etmez. Özetli din ahlak yasası ve altın kuraldan öte.. bir ihtiyaç değil bir arayıştır. osmaniya yontembilim.com





Düzenleyen osmanziya - 22-Eylül-2025 Saat 01:02
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk