Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: bilim ve egitim Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2724

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: bilim ve egitim
    Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2021 Saat 18:38
EĞİTİM HAKKINDA


Eğitmek.. öğretmek.. yetiştirmek.. kişisel gelişim.. bilgi toplumu.. hukuk devleti.. ulusal kalkınma.. ilerleyen uygarlık.. yükselen insanlık gibi sözcükler, tamlamalar, ülküler.. hedefler ve gayeler önemi ve değeri yüksek konulardır. Öyküden kurama kadar.. teknikten stratejiye kadar kurumsal ve edimsel ne yapılsa değerlidir. Biz de bu konuya çapımız kadar dokunduk.. hatta anlaşılır bir dil bile kullandık. Başta eleştiri olmak üzere görüş, soru ve katkılarınızı bekliyoruz.


EĞİTİM


Mükemmel anne ve babalar bulunmaz.. kendiyle beraber çocuğunu da yetiştiren ebeveynler olur. Zaten bir kimsenin kendini eğitmesi başkasını yönetmesi.. başkasını yönetmesi kendini eğitmesi demektir. Bu eğitim işinde yani bilinenleri öğretme konusunda YAZIRLAR ve HOCALAR.. namı diğer büyüklerin ve çocukların ÖĞRETMENLERİ.. eğitim ve öğretim araç ve gereç ve yöntemleri açısından bir değişim, gelişim ve evrim geçirmektedirler.

Bundan başka bir de EĞİTİM VE BİLİM mentalitesi ve zihniyeti bulunur. Bunlardan bazıları bilimin PARADİGMA'larıdır. Bunlar kısa dönemde değil uzun yüzyıllar ve bin yıllarda değişirler. Değiştikten sonra yerleşmeleri de uzun yıllar alır.

Ancak bilim ve eğitim yalın ve tek başına bir SEKTÖR değil.. örneğin eğitim ve bilim alanı filolojiden teolojiye.. filozofiden teozofiye.. simyadan kimyaya.. astrolojiden astronomiye.. düz dünyadan küresel dünyaya kadar çeşitlenir, gelenekler ve yenilikler iç içe bulunur. Keza eğitim sektörü üretim, tüketim ve yönetim sektörleriyle iç içedir.. Keza teknoloji ve ideoloji ile yan yanadır.

Son tahlil de de kuşaklar birbirini yetiştirirler.. ana ve babalarımız bizleri yetişdirdikleri gibi bizim çocuklarımız da torunlarımız yetiştirmetedirler. Bazen bunlar arasında kopukluk olur.. bazen olmaz. Bazen ileriye gider yenilikçi olurlar.. bazen geriye gider gelenekçi olurlar. Sonuçta eğitim (bilimle birlikte) teorik ve pratik pek çok araç ve gereç ve yöntem gerektiren diğer üç sektörü; üretimi, tüketimi ve yönetimi belirleyen TEMELLİ bir alandır.

Siz değerli kardeşim bu işin EN ZOR KISMINI üstlenmişsiniz.. gonca güllerimizi bağrınıza basıyorsunuz. Tebrik eder, Yüce Tanrı yar ve yardımcınız olsun.. derim. Ailecek sevgi ve saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.

Değerli Hocam, Bütün ömrümde öğrendiğim eğitime ilişkin bir tümce var:
ANNE BABANIN GÖREVİ ÇOCUĞUNUN YETENEKLERİNİ SAPTAYIP BUNA UYGUN OLANAKLARI ÖNÜNE SERMEKTİR.

Ancak çoğu ana baba bunu yapamaz. Bu yük çocuğun üstüne kalacaktır. Burada da iki seçenek var ya çocuk bu olanakları kullanarak hedeflerine ulaşacaktır.. ancak çoğu çocuk bu olanaklar karşısında gevşeyip onlardan yararlanamayacaktır.

Ya da yetenekleri uygun olanakları bulamayan ve ana baba yardımını da alamayan çocuklarda olanaksızlık tersine bir etki yaparak istidat ve kabiliyetlerini gerçekleştirecek olanakları kendileri arayıp bulacaktır.

Bu durumda dahi çoğu istidat sahibi çocuk başarıl olamayacaktır. Bu durumda büyük bir istidat deposu ve kabiliyet hazinesi beceri ve başarılarla değerlendirmeden ve hatta daha kötüsü kötüye kullanılarak heba olacaktır.

Bu durumda görev aile ve bireyden topluma ve onları yönetenlere bu düşecektir. Akıllı ve gerçekçi bir eğitimi stratejisi ve politikası sadece türetime ve tüketime dönük bilim ve teknoloji üretmekten ziyade İSTİDATLAR’daki arzu ve talepleri saptama ve faaliyetleri KABİLİYETLERE ve MEHARETLERE ve MUVAFAKİYETLERE çevirme sürecine yönelecektir.

Bu konunun karmaşıklığı ve uzmanlığı nedeniyle halen devletlerin üzerinde ve tekelinde ve kontrolünde olan ilk, orta ve yüksek öğretimin yararlı ve verimli bir hale getirilmesi için TEKNOLOJİNİN denetimsiz sonuçlarını ve İDEOLOJİNİN olumsuz etkilerini en aza indirgeme yoluna gidilmesidir.

Nedir bu sonuçlar ve etkiler; insanın doğaya yabancılaştırılması ve insanın insandan uzaklaştırılmasıdır. Bu iki tartışmaya açık eleştiri konusu olacak savın tanımlanması ve kanıtlarının sunulması uzun bir araştırma ve yazı konusu olduğunu biliyorum. Elbette bunun başkalarınca da bulunup savunulacağı günün geleceğini de umuyorum. Ancak biz bu günden itibaren bu sonuçları ve etkileri doğuran nedenlerin ve kaynakların en aza indirilmesini sağlayacak DİL konusunda çalışmalar yaptık.

Dilin dünyayı belirlediğini ve dini tanımladığının ayırdına varan herkes eninde sonunda dilin bu gün ulaştığı bilim ve dinin eriştiği hukuk arasında ortak bir “dil”in aranacağını ve bulunacağını öngörüyorum. Bu anlatımda tırnak içine alınan “dil” bir KÜLTÜR başarısı olacağı muhakkaktır. Çünkü kültür başta dil ve din başta olmazsa olmaz bulunan 20 maddeye sahip olduğunu Takiyettin MENGÜŞOĞLU nun kitaplarından ve başka kültür konusundaki çalışmalardan saptayabilirsiniz. Bu “dil” bir yeni bir teknik, özgün bir yöntem, özgü bir paradigma olabilir. Öylesine ki kültürün kökenindeki dilden özellikler aldığı gibi dinden de nitelikler alabilir. Böylece ne dile ne de dine ait olmayan kültürel bir hass ve bedii bir değer ve değişken olacaktır.

Eğer dil halka retorik yapılarak ve aydına diyalektik edilerek kötü ve kötüye kullanılma azaltılırsa günlük dilin MANTIĞI ve bilimsel bilginin MATEMATİĞİ üstündeki çok yönlü ve yanlı dil METODU, din, felsefe ve hikmet konularında kullanılabilecek hızlı ve kolay bir dille kültürün bu DÖRT KATMANI; dil ve din, bilim ve hukuk; ticaret ve siyaset; teknoloji ve ideoloji; ALANLARINDA GELENEKLERİ saklayan ekonomik ve politik çıkarların sürdürülmesinden   ve YENİLİKLERİ besleyen samimiyetsiz ve ciddiyetsiz uygulamalardan doğan engelleri azaltarak uygarlığın sağlam ve sağlıklı yürüyüşünü ve ilerleyişini sağlayacaktır. Bu da bir “köklü” bir EĞİTİM REFORMU gerektirmektedir. Bu da istidat ve kabiliyet konusunda, meharet ve selahiyet sorununda kuramsal ve paradigmasal tartışmalar yapılmasını istemektedir.. tabi her iş istemeyle olmuyor.. gayret ve sabır.. azm ve cezm de gerekiyor. ELHAMDÜLİLLAH bu da sizde fazlasıyla mevcut bulunuyor.

EĞİTİMİN GELECEĞİ

BİLİM günlük dil ve felsefi bilgi arasında ilk kurumlaşmış bilgi ve dil katmanıdır. Kendine has bir dili vardır MATEMATİK. Bilgi bileşenleri olan bilinene ait veriler ve görüler ile bilene ilişkin kavramlar ve yorumları eşit ağırlıklı olarak ortalar. Bu haliyle deneyimi kullanması bakından bir taraftan günlük dile.. bir taraftan aklı kullanması nedeniyle felsefi dile benzer. Zaman içinde kuramları, ölçütleri ve yöntemleri KURUMLAŞMIŞ ve uygulamaları ile özellikle tıbb alanındaki başarıları ile önemini ve değerini ortaya koymuştur.

Her ne kadar önceleri dine rakib olarak ortaya çıkmışsa da daha sonra dine en çok veri ve destek ve dayanak sağlayan bir alan olmuştur. Diğer taraftan dinin fıkıh ve ahkam haline gelen alanı, ahlak ve bilim alanında araştırmalar ve çalışmalar karşısında karşısında gerilemiş ve dünyanın sorunlarına çözüm getiremez olmuş ve böylece ideoloji haline gelen felsefeler yüzünden nasyonalizm, kapitalizm, sosyalizm yeni dinlerle rekabet edemez hale gelmiş ve bu yüzden ibadet ve ahirete münhasır bir alan içinde tecrit edilmiştir.

Bu gün için günümüz eski dinler olan yahudilik ve hristiyanlar ve müslümanlık ile yeni dinler olan nasyonalizm, kapitalizm ve sosyalizm ile çatışma halinde olup sağ çağdaş dinler halinde doğunun mistismi sahaya inmiştir. Bütün bunlar arayış halinde olan insanın yolunu kesmektedir.

Bu durumda bizim çıkış kapımız EĞİTİM olmalıdır.. ne tanrı tanırlık ve tanrı tanımazlık savaşları.. ne ekonomik ve politik yarışlar.. ve ne de teknolojinin insanı doğaya yabancılaştırması ne de ideolojinin insanı insandan uzaklaştırma derdimize çare değildir. Böylece bilimin ve hukukun keşistiği.. üretimin ve tüketimin kavşaklaştığı.. dünyanın ve ahiretin anlaştığı.. akıl ve kalbin uzlaştığı EĞİTİM kişisel gelişime ve toplumsal değişimi kısa ve doğrudan etkisi ile ÇARE arayışlarının alanı hale gelecektir. Eğitimde yeni paradiğmaya yakalamış okullar önce çıkacaklar, öğrenmeyi öğrenmeye önem veren yaklaşımlar başarı olacaklardır diye düşünüyorum.

Osmanziya 03.02.2021 01:00 Üçyol-İZMİR    



Düzenleyen osmanziya - 03-Şubat-2021 Saat 01:01
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk