ADEM… NAKS.. KUSUR

ADEM dizini içindeki dosyalar..


Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim, diyen nebinin mesajını unutuyoruz.. dünyanın fena ve kendimizin fani olduğunu unuttuğumuz gibi.. ibadetlerimiz de kemalat ve fazileti yakalayamıyoruz.. acaba neden ?

İşimiz noksan.. başarımız noksan.. insanlığımız noksan.. İslamlığımız noksan..

İşte geldi bir BERAAT günü daha.. bu noksanlardan kurtulmak için.

Beraat, mahkemeden çıkan aklanma kararı değil.. YARGILAMA sonucu aklanma ile YARLIĞAMA sonucu bağışlanma.. arasında fark var.. sanırım beraat gecesi aklanma değil de bağışlanma olması gerekir...
Yoksa nebi dahil YARGILANARAK aklanmak kolay değil...
Olması gereken mükemmellik olabilir amma VAR olan kusurlu ve naksan varlıklar… Yarattıkları noksan diye Yaratan’da mı noksan olsun.. noksan yaratılmasının bir HİKMETİ vardır..   Yaratılan noksandır.. eksiktir.. tamamlanmak ve itmam ederek bütünleşmek ister.. Yaratılan nakıstır çünkü.. Yaratılan kusurludur.. yetersizdir.. yeterli olmaya çalışır ve ikmal ederek yetkinleşmek ister..

İnsan Yaratan’ın güzel ahlakına benzemek isterken bazen kendini ÖZ - Y E T K İ N L İ K ile karıştırır. Her güzelin bir kusur borcu vardır.. çünkü güzelliğin kendinden olmadığını bildiren bir damgadır.. keza iyiliğin de.. gerçekliğin de doğruluğun da..

Bilgi ve buyruğumun sağlam ve sağlıklı olması için bu dört değeri yani gerçeklik.. doğruluk.. iyilik ve güzellik değerlerinin yetkin ve yararlı hale getirilmesi amacıyla gayret edeceğiz.. sözümüzü ve işimizi güzelleştirmeye ve iyileştirmeye çabalayacağız.. ancak hiçbir varlık ve olay bitmiş ve bütünleşmiş değildir.. sonsuzluğa yolculuğun sürdürür.. ister buna evrim diyelim ister yaratılış diyelim.. yokluk ve varlık arasındaki gerilimden doğan akım sıcağı soğuğa akıtıyor.. geçmişi geleceğe götürüyor

Beraat gecesi regaib ve miraç gecesinden sonra gelen üçüncü gece.. dördüncüsü kadir gecesi..

Luzum-u miraca.. hakikat-ı miraca.. HİKMET-İ MİRAC ve bundan sonra netice ve meyve-i miraç…

Beraat gecesi miracın hikmetini anlatır..
Bu gece çok kimse yargılanarak değil yarlıganarak bağışlanacak..Rahmen ve Rahim olan Allah onları esirgeyerek ve yarlığayarak bağışlayacak. İnşaallah bizler ve sizler onlardan oluruz.

Öyle ise kendimimizi muhasebe, murakebe, muhakeme ederek sorgulama ve yargılama vakti..

Mahkeme-i Kübrada nebiler dahil herkes yargılanacak ve fakat o güne gelmeden bizim kendimizi koordine kontrol etmeyi öğrenmemiz lazım.. işte bu mübarek aylar ve günler ve geceler bunun bir vasıta ve vesilesi..

Müşahede ve Muhakeme.. Muhasebe ve Murakabe.. Mücahele ve Mücadele

Hepsi dikkat.. gayret.. özen.. sabır.. sebat.. devam.. himmet.. hizmet istiyor..

Kamil olmaz ve fazilete bulmak noktasında bir YARIŞ’ın gereği bunlar.

Savaş ve Barış.. hep yarış noktasında görülür ancak YARIŞIN özünde de bir SINAV taşır.

Etrafa görülen yarıştır ve kendi içinde yaşanan sınavdır.
Bu başkasını yönetmenin aslında kendini eğitmek olduğu gibidir.

Daha ileriye.. daha iyiye.. daha güzele.. daha yükseğe gitmek istikamettir.

Dil ve din ve hatta dünya bunun için var.. ben dile önem verdim.. özen göstermeye çalıştım..
yeteri kadar olmuştur ya da olamamıştır onu bilemem.. Büyük yargılamada ortaya çıkacak.

Miracın hikmet.. miracın manası.. miracın gayesi.. uruç etmek ve derece kazanmaksa.. bu derecenin zirvesinde bağışlanmak vardır.. öyle ki ardında pek çok kazancı taşıyan.. sorunluluk yükü kadar sorumluluk ağırlığı dahi taşıyan insan için bu güzel bir amaç ve aynı zamanda iyi bir hedeftir..
haydi bu gün otuzuncu sözde hikmet-i miraç bahsini okumaya… YOKLUK'TAN BERAAT'I ANLAMAYA..

Sağlıcakla kalın.

Osmanziya

01.06.2015 Menderes







Düzenleyen osmanziya - 01-Haziran-2015 Saat 16:34