Yontem Bilimi Yasatma Deneyimi


Bizler hayvanlar yayılı gözlenen mülk ve şuhud..

meleklerle kuşatılı gizlenen melekut ve gayb..

arasında yaşayan.. hayat yükünü taşıyan

ve merak, tecessüs ve taharriyle beseriyetten

MEDENIYETE.. medeniyetten INSANIYETE..

insaniyetten ISLAMIYETE

şuur yolculuğu yapan yolcu ve gezginleriz..

ancak ne bilimin açtığı MÜLK yapılarından..

nede dinin açtığı MELEKUT kapılarından..

yeteri kadar yararlanabiliyor değiliz.



Vehim ve hayalimizi disipline edemediğimiz gibi hürriyetimiz ve ayniyetimizi kontrol edemiyoruz.. sadece revize ettiğimiz bilim.. koordine ettiğimiz hukuk.. sayesinde BEŞ BİN YILDIR sürdürülebilir bir UYGARLIK olanağı ortaya çıkarabildik.. ancak bu olanağı.. denetlenemeyen teknoloji ve eleştiriye kapalı ideolojiyi sayesinde çağdaş uygarlık nimetlerini kötüye kullanıyoruz.


Kısa süren barış ve uzun süren savaş dolanımı bulunan küresel yapılanmamızla.. doğal dengeyi ve toplumsal uyumu daha ne kadar sürdürebileceğimiz belli değil.. barış koşulları ile kurulan ve korunan başta dil.. din.. emek ve hürriyet olmak üzere ortak değerlerimiz ulusal partilerce paravana edilmesinin ve uluslararası ideolojilerce paratoner yapılmasının yanlışlığı konusunda henüz genel bir kamu oyu sağlanamadı. İktisadı ekonomiye hakim ve adaleti politikaya egemen kılamadık. Dışarıdaki uluslar arası komplo.. küresel jandarmalığını yapamadı.. içeride ulusal birlik hala sağlanamadı.



Belki arzın kaynaklarını paylaşmak amaciyle sanayinin beşte biri olan silah sanayinin yaşaması için saldırı başlatılabilir.. ancak dünya nüfusunun beşte biri bu saldırıyla kışkırtılırsa uygarlığın bütünü savaşla tutuşabilir. İki yıl önce arif bir kimseden duymuştum: Süte su katanlarla süt satanlar ayrılacak.. şeriata düşman olanlar şehadete koşacak.. müslamanın malı gavurun elinden alınacak.



Buna rağmen bilgi toplumu ilkelerine erişme ve hukuk devleti ülkülerine ulaşma umudumu yitirilmiş değilim.. sömürü kini doğurarak.. kin savaşı başlatarak.. savaş sömürüyü geliştirerek.. yıkılışa hızla ilerlerken.. doğunun ve batının geçmişin bu ülkede buluşacağını geçmişin ve geleceğin bu ulus kavşaklacağını beklerken.. iki yıldır büyük bir kırılma yaşayarak.. arap baharının ardından para kazanının içine düşüverdik.



Gündelik çıkarlar yaşayıp.. günü birlik yararla ile yetinip yazgımıza razı bir halde emekliyoruz.. böyle bir halde üzerime düşen bildiğim işi yapmaktan başka çare göremiyorum: YÖNTEM BİLİMİ YAŞATMA DENEYİMİ.



Eğer sorunun çözümünü yüklenmek için düşünmekten başka çare yoksa.. bu düşünmenin sağlam ve sağlıklı olması için elimizden ardına koymamalıyız. ÇÜNKÜ deniz varsa.. sahili olan kıt'alar ve limanı olan karalar da vardır. Umudumuzu yitirmeyelim.




Düzenleyen osmanziya - 31-Mayıs-2016 Saat 12:53