The Matrix her yerde karşına çıkar.. camide.. mahkemede.. vergi dairesinde.. kilisede okulda ve lisede.. gözünün suretlerin ve gönlünün siretlerinde.. işinde.. eşinde.. dişinde.. çişinde.. ya da bir filimdeki senaryoda.. veya yaşamındaki bir öyküde.. önce başlat sonra bitir yasası içinde cerayan ve mereyan eden her suret ve şekilde bulunur.. zihninin mirorunda ve düşünün aynasında ve dilinin yanisinde yinelenen ve yenilen tüm değişimlerde.. artırılan ve arıtılan bütün deyişimlerde.. olanlarda ve ölenlerde.. olmayanlarda ve ölmeyenlerde.. sol görünün biliminde ve özdeşliğinde.. sağ duyunun hukukunda ve özgürlüğünde.. gereksiniminin nedenselliğinde ve arayışının amaçsallığında.. lisanın nasılında.. neden ve niçin asılında anlamında ve amacında...

Renklerin Dili Kırmızı ve Yeşil…
UÇ UÇU BÖCEĞİ..

Öteden beri dünya ile fazla ilgim ve sonuçta bilgim bulunmadığından cır cır böceği ile uç uç böceğinini karıştırırdım.. dünyaya fazla özenli ve itinalı bakmıyordum.. dine dahi dikkatli ve aykılı bakmıyordum.. sonunda öğrendim.. bu arada din ve dünya arasında olan dil haydi haydi ilgimi çekmiyordu... sonra yavaş yavaş.. her üçünü de dikkat kesildim.. lakin bu çok geç olduğundan hiç birinde uzman olmadığım için her üçünü de yüzeysel tanıdım.. ancak bu arada bu üçünün içine batmışta içinden çıkamamışlardan daha iyi gördüğümü farkettim... ve bu arada kırmızıdan geçtim.. bıktım.. yeşilden yürüdüm yoruldum.. mavi ise Ecevitle birlikte rahmetli olmuştu.. mavi.. kırmızı.. sarı'ının üç ana renk olduğunu öğrendim.. YEŞİL ve diğerleri sonradan oluşan ARA renklerdi.. dünyayı KIRMIZI dini MAVİ ettim.. dili ise SARI yaptım.. ve SARI'yı seçtim.. eğer renklerin hepsi EM Specktrum skalasının dalga boyları ise.. nesnlerin renkleri kendinden değil bu ışık dalgalarından ise.. örneğin yeşil elbise diğer renkleri emiyor ve sadece sarı rengi salıyor ve bu yüzden YEŞİL görünüyorsa.. ona yeşil elbise dedirten ne ise.. her birimizde bütün isimler yutuluyor ve bir isim yansıyorsa ve bizim adımız da o olmuyor mu ? Örneğin KUMRAL bir güzel ile SARIŞIN bir güzel arasındaki fark sadece renkten ibaret değilse.. MAVİ bir sevgi ile KIRMIZI bir sevgi arasındaki fark dahi sadece renkten ibaret değilse.. var olan her nesneyi ve sonuçta bilim insanları EM dalgaları indirgiyorlar ise.. bizim SESLENME'mizin bir anlamı ya da bir amacı var mı ? Peki varsa ne oluyor.. yoksa ne oluyor ? Bir çok bilmişe sorun.. belki yanıt verebilir.. ben veremedim...

Seslerin dili.. siyah ve beyaz
CIR CIR BÖCEĞİ.
Sevginin nedeni.. sevginin edeni.. sevginin amacı.. sevginin niçini.. diye sormak sevgiyi ve diğer saygı, sövgü.. öfke.. sıdk.. vefa.. feda.. acıma gibi diğer kardeşlerini nesneleştirmek ve kimseleştirmek değil mi dir ? Sevginin nedenini sadece güzellik olarak görmek iyilik.. yetkinlik.. yararlılık gibi nedenleri de unutmak anlamına gelmez mi ? Ya da ben dahil çoğumuzun muhabbet sandığı şehvet ve cinselliği AŞK olarak tanımlamak ne kadar doğru olabilir ki ? Sevgi peşinden koşulan ya da dertlerine katlanılan güzellik ise gaye ve amaçlarımız ile hedef ve ereklerimiz dahi SEVGİLİ olamaz mı ? hasılı sevgi ve saygı başta olmak üzere tüm ilgi ve alakalarımız sıfırlasak ya da indirgesek ya da sadeleştirsek.. ne bileyim bir tür işlemle bitirsek geriye arta kalan bizim kendi benimiz olur mu ? işte sesler gittikten sonra geriye kalan CIR CIR böceği... o da korunmasaydı geriye tozu bile kalmayacaktı.. demek o bir OLANAK idi.. olasılığı sağlandı.. olabilirliği sınandı.. var oluşu gitti.. yok ölüşü kaldı.. kalanına AD'lar.. gidenine AR'lar diyoruz bu KANATLI AT'ın.. işte bunun için bilgi, sevgi ve sağlıcakla kalın ki yapıştığınız ad'a tutunabilesiniz...

20170222_012628_uc_yazi.rar