Konular

KONULAR
Siyaset ve seks.. meşrusu da olsa mide bulandırıyor. Bu işin doğası gereği. Elbette meşru siyaset azizdir.. meşru seks lazımdır. Fakat birey ve toplumun nirengi noktaları olan bu konular çelici ve çekici olmasının yanında nefret ve kınama nedenidir. Amma kalemimizi zenginleştirecek ve bizi geliştirecek başka konularda bulabiliriz

AVLAYAN ve TAVLAYAN
Görmenin koşulları.. bilmenin şartları.. düşünmenin yasaları.. anlamanın kuralları.. inanmanın yasakları.. birbiri içinde genişler.. SONSUZ gibi sorunlu bir bilginin ve ÖZGÜRLÜK gibi problemli bir isteğin peşinde koşmanın fazla bir yararı da bulunmaz. Bunlar insanı avlayan ve tavlayan kavram ve değerlerdir.

KOL ve KUL
"Bir şeye sahip olmak değil, LAYIK olmak önemlidir." şeklinde Erich FROMM tümcesindeki SAHİP olmak.. AİD olmak.. ile tamamlanmalıdır. Sahip olmak.. aid olmak.. hakim olmak.. malik olmak.. sözcükleri analizi bizi geniş bir KONUŞMA evrenine açar. Kısaca belirtmek gerekirse.. Var oluş ve yok ölüş gibi.. layık oluş.. ehil oluş.. kabiliyetli oluş.. meharetli oluş.. gibi süreçlerden sonra SELAHİYETLİ oluş gibi yeti ve yetki elde etmek gibi işlerin hepsi SAHİP OLUŞ içerisinde cereyan eder. İşte elde edilenim malikiyeti ve emanetinin farkında olma noktasında karşımıza aid oluş çıkar. Bu durumda var oluş.. malikiyet ise yok oluş ile biter.. var oluş.. emanet ise AİD oluş olduğundan.. yok ölüş ile biter.. işte bu durumda elde ettiğimiz LAYIK oluş bizim emanetin verilmesi ve alınma arasında kazandığımız insanlık ve islamlık değeridir. Bunun ne olduğu ise bizim gereksinimiz üstündeki ARAYIŞIMIZA bağlı bir sonuçtur. Arayış okuduğu metinler ve yaşadığı deneyimlerle kayıtlı olanların açabileceği fazla bir "kapı" bulunmaz. Olsa olsa bir sarayın kapı kulu olabilirler. Ancak Kapı kulu değil de kapı KOL'u olunduğunda durumumuz değişir. Dikkatinizi çekerim.. KOL ile KUL arasındaki fark O ile U görünüyor... Saygılarımla. Osmanziya

KAVİ OLMAK

Kavi ve zayıf karşı karşı geldiğinden HAKK zayıf taraftadır genellikle. Fakat kavi ve Tanrı karşı karşı geldiğinden HAKK mutlaka Tanrı tarafındadır. Kavi olan genellikle Hakkı unutur.. zayıf iken ve mağdur olan kuvvetlendiğin de o dahi Hakkı unutur. Bu bizim çoğunlukla.. hak ve hakikat ile hürriyet ve kuvvet hakkında bilgisizliğimizden kaynaklanır. Kuvvetin geçici ve hürriyetin emanet olduğunun farkında olmayanlar HAKİKAT noktasında duyarlılığı bulunmuyorsa HAKKIN kendi tarafında olduğunu düşünmeye eğilimlidirler. Örneğin genç olanlar hiç yaşlanmayacağını sanırlar.. kavi olanlar güç ve yetenek ve yetkilerinin ellerinden altından eninde sonunda kayacağını akıllarına getirmezler. Bunun gizli nedeni de içimizde METAFİZİK yaklaşımdır. Buna teşebbüh-ü billah ve teşebbüh-ü biahlakillah teveccühlerinin seçimidir. Yani Tanrı'ya benzeme ile Tanrı'nın ahlakına benzeme gizli seçimimizdir. Zaten ruhlara Tanrı bezmi elestte ben sizin Rabbiniz değil miyim dediğinde.. hiç bir ruh ipinin ucunu Tanrı'ya vermek istemedi.. O'nun başkanlığını kabul etmedi.. bu gayet doğal ve normal bir durumdu.. kime başkasının kendinden üstün olmasına tahammül edemez. Tanrı bile.. fakat Tanrı'nın bu resmi Tanrı olmak yanına rağmen birde O'nun sivil yanı vardı ki.. bu rahmetim gadabımı geçti.. hadisinde belirtilir. Kendisinin kullar gibi sivil ilişkilerini ve veleyat münasebetleri ve kurbiyet rabıtalarını kurmasıdır. Bu durum sivil ve hususi hukuk ile amme hukuku ve kamu hukuku ayırımında ortaya çıkar. Hukukta devlet özel bir hak sujesi gibi temsil edilir hukuk davalarında.. fakat kamu hukuku örneğin suç söz konusu olduğunda devlet kravatını takar ve seni sivil olarak sorguya çeker. Zaten din dediğimiz kültür bileşeni bugün HUKUK haline gelmiştir.. dil dediğimiz kültür bileşeni de bu gün BİLİM haline gelmiştir.. Ticaretin ve siyasetin esası olan bilimin ve hukukun İKTİSAD ve ADALET esasından uzak olanların ve bu konuda samimiyeti olmayanların bilimi ve hukuk ile siyaset ve ticareti suistimal etmeleri de mümkündür ve bunun nedenleri ve önlemlerini incelemek ayrı bir ayrıntıdır.

Z E K A
ZEKA insanın kendisini ve hakkaniyetini tanımasıyla başlayan süreç ile insanın çevresini ve hakikatını aramasıyla başlayan süreç bir yerde keşistiğinde istikametli olan yolu bulabilme beceresidir.. burada meşru ve makul ve makbul yolu bulmada zeka ve tezkiye iki ayrı anlamıyla birleşir. OSMANZİYA

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2075

Mütekellim dosyasından önce KELAM dosyasını hazırlamıştım.
MÜTEKELLİM dosyasını kelam dosyasındaki tablolardan çıkardım.

İki yanlış bulunuyor.
Birincisi günlük dilin düz yazısının verdiği alışkanlıkla, her okuduğunuz metni sonunu kadar anlamaya çalışmanız.
İkincisi okumayı hemen hazır almak için yapmanız. Öğrenmeye hazırlanMAmanız.

Madam anlamıyorsunuz neden tabloları anlamaya çalışmıyorsunuz.. burada kırk tane dosya yani tablo bulunuyor.. Her halde laf olsun torba dolsun diye o tabloları hazırlamadık.. o tablolar bir HAZİNE'nin yerini gösteriyor.. Kenzi Mahfi belki bunların gösterdiği rotada bulunuyor.. Kenz mahfi degilse bile mesturdur ve sizinde settareyi kaldirmamiz gerekir. Settareyi kaldirmaniz sizin sekkare olmamani ister

Sekir halinde olmak illa içki içip sarhoş olmaniz demek degildir. Ulfeti eşya ve ünsiyeti eşhasin yol açtıği BELLI nesneleri KULLANMA alişkanligi ve BELLK kimselerle ÇALIŞMA alişkinligi ile ortaya çıkan sekir ve esriklik surekli oldugu icin alkoldan çikan birden ve aniden sarhoşluktan daha tehlikelidir.

Bu durumu şuna benzetebiliriz.. kurbaganin yavaş yavaş ısitilan bir tencerede pişmesi..

Sekkare..
Nessace..
Settare..
Keşsare

SNSK senisikenden haberin olmaması.. burada bahsettiğin SEN.. elbette siz degilsiniz BENİM.

Kırk yıĺ ayni tablolarla.. ayni konularla.. ayni sosyal platformlarla.. uğrasa ugraea
face mecbur
YBA mahkum
Reklamlara alışkan
Rıyaya alışkin
hale geldik.. kurtulamiyorum
Eleştiri ve soru gelmedigi halde yayimi surduruyorum.

Saygılarımla

Osmanziya

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2076&PID=3191#3191

kelam dört unsuru barındrır:
Mütekellim
Mahatab
Maksad
Makam

Bu MMMM lerin her biri için bir kitab yazilabilir. Fakst muslumanlarin.. masonlarim.. marksistlerin MUSTAFA olanlarinin.. kendimde dahil.. işe yaramaz olduklarini söyleyebilirim.. çünku SEÇKINLIK ve SEÇILMIŞLIK bir iş başarmayı gerektirir.

Hiç mi başarı bulunmuyor ? Hayir çok bulunuyor.

" oyle ise esbab ve tabiata havale edilse her şeye ekser eşydan toplamak suretiyle vucud verilebilir."
30 lema 4.nukte 4.isaret..
FERD isminin tecellisi konusu

Fakat benim başarim bulunmayinca onlari başari saymiyorum. Eger seninda sunum ve serim basarin bulunmuyorsa sende benim gibisin.

Fatih ALTAYLI gibi başariya doymayanlardan da olmayalim.

Saygilarimla.

Osmanziya. 05.08.2023 22:55

FARSLILAR
Irak'lı Şii araştırmacı Ensar el-Sadr'ın ibretlik yazısı.........?
1) "Biz arlanmaz, utanmaz bir toplumuz.
Ve tarihi gerçekler asla unutulmamalı!
Şam, İran ve Irak'ı kim fethetti?
Ömer bin Hattab, Sünni.
Pakistan, Hindistan ve iki nehir ardındaki ülkeyi kim fethetti?
Muhammed bin Kasım, Sünni.
2) - Kim Kuzey Afrika'yı fethetti?
Kutaybe bin Muslim, Sünni.
Endülüs'ü kim fethetti?
Tarık bin Ziyad ve Musa bin Nasır, Sünni.
İstanbul'u kim fethetti?
Fatih Sultan Mehmet, Sünni.
Sicilya'yı kim fethetti?
Esed bin Furat, Sünni.
3) -Kim Endülüs medeniyetini kurdu ve ilim yuvası yaptı?
Emevi Halifeleri, Sünni.
Hıttin'de Müslüman lider kim idi?
Salahaddin Eyyubi, Sünni.
Calut'ta Müslümanlar'a kim liderlik etti ve Tatarlar'ı hezimete uğrattı?
Seyfettin Kataz ve Ruknittin Baybars, Sünni.
4) -Kim İspanya'yı bozguna uğrattı Fas'ta?
Abdulkerim al-Hattâbi, Sünni.
Kim İtalya'yı hesap vermeye zorladı Libya'da?
Ömer el-Muhtar, Sünni.
Ve yakında kim Rusları perişan etti Çeçenistan'da?
Hattab, Sünni.
5) - Kim Afganistan'da NATO'nun yüzünü toprağa sürttü?
Sünnîler
Kim Amerika'nın Irak'tan çekilmesini sağladı?
Sünnîler.
6) Lakin biz Şiî olarak çocuklarımıza ne bıraktık?
Kim Huseyn'e ihanet etti ve Kerbela'da yalnız bıraktı?
Al Muhtar al-Sakafi, Şii.
Abbasi halifesi Râdî Billah'a kim ihanet etti?
Buvehyun, Şii.
Irak'ı Tatarlar'a satan kim?
İbn al-Alkami, Şii.
7) -Kim Hülagu'nun pis işlerini ört bas ederdi?
Nasır al-Tosi, Şii.
Kim Tatarlar'a Şam işgalinde yardım etti?
Şiiler.
Kim Fransızlar'a yardım etti Müslümanlara karşı?
Fatimiyyun Şiileri.
Selçuklu Sultanı'na kim ihanet etti?
Tuğrul Bey al-Basasiri, Şii
- Kudüs'ü işgalde Haçlılar'a kim yardım etti?
Ahmet bin Ata'a, Şii.
Kim Selahaddin Eyyubi'nin ölümünü organize etti?
Kenz al-Devle, Şii.
Hülagu'yu Şam'da kim ağırladı?
Kemalettin bin Bedir al-Tiflis, Şii.
9 Suriye’de kanlı rejimle kim birlik oldu ve Rusya’ya destek verdi?
Hamaney, Şii.
Ve görülüyor ki, Şiilerin kalemleri, kılıçları ve dilleri hep Sünni Müslümlara karşı olmuştur. Ve her ne kadar biz kafirlere karşıyız deselerde kalpleri kafirlerle beraber.”

FARSLILIK
İşin bir de öbür tarafına bakmak lazım.. kültürün olmazsa olmaz bileşenleri olan dil ve dinin kaçınılmaz etkileri ve ilişkileri bulunur. İran islamiyetten önce gelmiş dinlerin.. asya ve avrupa tarafından gelen istilaların etkisinde olan Anadolu gibi biçimlenmiş zengin bir kültürdür. İslamiyet bu şarktaki fars kültürü ile garbtaki roma kültürünü İSTİLA etmiş bir l400 yıllık YENİ bir kültürdür. Araplar, Farslar ve Türkler bu kültürü de birlikte inşa etmişlerdir.. Sırasıyla sonuçta son temsilci OSMANLI, daha öncesi mısır ve yunan ve roma kültürünün sonuçlarını bünyesinde bulunduran KOMPLEKS bir İMPARATORLUK kültürü idi. Bunun üzerine de, normal ve doğal olarar HIZLI bir şekilde.. İngiliz, Alman ve İngiliz kültürleri bir İMPARATORLUK kültürü gibi etkiledi. Edebiyat ve tarih okumaktan başka bir şey bilmeyenler bu interaktif etkileşimleri.. bir yahudi.. bir yunan.. bir roma.. bir rus.. her biri büyük osmanlı gibi büyüklük ülkeleri ve idealleri bulunan bir KÜLTÜR'dür.. MİLLİYETTİR.. sünni ve şii kavgaları konusunda.. iyi ki AYRINTILI tarihi bilgiye sahip değilim.. çünkü tarih okurken edebiyat sokuşturulur.. hameset yedirilir.. özümleme yapılır ve kendine benzetilir. İnsan da dünyanın bulunduğu köyden ibaret olduğunu sanır. Kısaca hakimleri tarafından baskılanmış her kültür bu ihaneti yapar.. sebebi "insan"ın şimdi artık bir HALİFE-İ ARZ olduğunu bilmemesidir. Kozmopolit diye tahkir edilen küçümsenen insan şimdi asıl yerine bulmaya başlıyor. Tüm kültürler ise bu yeni doğan kültüre düşman.. müstebid.. her dilden ve her dinden ve her kültürden İNSANLIĞININ farkında olmayan insanlar birbirine HAK ve BATIL diye birbirini yemeğe hazır olduğu bir zamanda.. EKONOMİK ve POLİTİK çıkarlarını ortak insanı değerler olan dil ve din ile emek ve hürriyeti partilerine paravana ve alet.. ideolojilerine paratoner ve bayrak yaptıkları bir zamanda sünnî istibdadını matah olarak göstermek nasıl bir duygu bilmiyorum amma Rabbdan gelen azab-ı şedidi (ali imran dördüncü ayeti) hatırlatıyorum. Kafire azabı azim, münafığa azabı elim, Muhammed Aleyhisselamın son mesajını kale almayanlara azabı mühin olduğu gibi Tevrat ve İncil ve Kur'an birliğini sağlamayan biz ahir zaman dindarlarına da azab-ı şedidi çeşit çeşit yaşadığımızı ve yaşayacağımızı haber veriyorum. Kırk yıldır Anadoluyu ateşe ateş Batı'nın ateşler içinde yanacağını haber veriyorum. İnsan olduğunu unutursanız daha çok belalar yaşayacağımızı haber veriyorum. özetle insan olmadan islam olmaz. İnsan islam olmadan kurtulmaz.. arap, fars, türk, kürt, alman, fransız ve ingiliz olmakla değil vesselam. İşte bu insanlığa kazanış FERASETİ.. işte bu islamlığın kurtuluş FIRSATI.. bize biz FARS olsun. (Hangi milleti bir saldırı olsa.. içimde böyle bir yandaşlık doğar.. türke saldırırsan türk olurum.. farsa saldırırsan fars olurum.. araba saldırırsan arap olurum.. çünkü ben İNSAN'ım.. insan olarak doğdum.. kendimi bir dil içinde buldum.. en büyük insanlık olan islamiyete doğru gidiyorum. Sanırım yukarıda yazı da böyle bir tepki ile yazılmış.. farsl şiilerin sünnilere saldırısına karşın.. içinde bir sünnilik hissetmiş)

İnsan anasının karnında bütün bilgileri öğrenerek çıkmıyor.. deneme yanılma ve düzeltme.. araştırma değiştirme ve geliştirme.. ile öğreniyor. Bunun en birinci aracı ise SORU.. o zaman soru ne kadar salakça görünse de değerlidir.. öyle ise sizin yanıtınıza bir soru : NEDEN ? aynı güçlerin yitmesini ve zıt güçlerin çekmesinin sonuçta ortaya çıkarılan standart model açıklıyor mu ? Bütün sorular yanıtlanıyor mu ? Bütün sorular yanıtlansa iş biter mi.. on yanıt verilse bu sefer yüz soru çıkmıyor mu.. Makro alemin determine izafiyeti ve mikro alemin istatistik kuantumu BÜTÜNLÜĞÜ açıklayamadığı içinde süpercisim kuramları bulunuyor. Sonuçta ortaya çıkan KOCAMAN bir MATEMATİK saray.. sizlerde bunun için avanak avanak dolaşıyorsunuz.. bazıları salak salak sorunca da kızıyorsunuz.. Saygılarımla sağlıcakla kalınız.
OSMANZİYA 06.08.2023 07:24