Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: IMAMI NURSI Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: IMAMI NURSI
    Gönderim Zamanı: 30-Nisan-2016 Saat 13:57
HAYATIMIZIN BEKASI İMANIN VE SIDKIN TESANÜDÜYLEDİR.. aklın ziyası fünunu medeniyedir.. kalbin nuru ulumu dineyedir.. hakikat ikisinin imtizacıyle tezahür eder.. iftirak ettikleri vakit birinden hile ve şüphe.. diğerinden taassun tevellüd eder.. TALEBENİN HİMMETİ BU KANAT İKİ İLE PERVAZ EDER.. diyor İmamı Nursi.. İmam Gazalinin akıl ve kalb gözü ayırımını mana-yı harfi ve mana-yı ismi ile yeniden dillendiriyor.

Sebebler dünyası ve itikad dünyası bütünlüğüne ve daire-i vucub ve daire-i imkan bağlamına yerleşen HAK ve HAKİKATI.. dünya ve ahiret birlikteliğine.. akıl ve kalb beraberliğine dayanan DİNİ ve İSLAMI.. ne esef vericidir ki tek yana bağlayan yaklaşımlarla atıl bıraktık ve Risale-i Nur Külliyatı gibi KÖKLÜ bir yeniliği ve KUR’ANİ açılımı.. ne yazık ki sadece ahiret gereksinimini karşılayan ve ibadet TESLİMİYETİNİ içeren kısır bir mektep.. kapalı bir cemaat.. haline getirdik. Oysa Kur’an-ı Mu’ciz-ül beyan sadece ahiret ve ibadeti değil adalet arayışını ve risalet İSLAMİYET risaletini de gerektirirler. Bu islamiyet ve teslmiyet bütünlüğü gerçekleştirilmediğinde, külliyatı ister devlet bassın ister şahıslar, Nur Risalelerinin yayımına adanmış kültürel bir miras olmadığını düşünüyorum.

Çünkü Risale-i Nur ile yenilenen ve açılan Kur'an Mesajı.. basit bir itikadi , itikadi ve siyasi mezheb.. bölgesel ve mahalli bir kültürel hareket değildir. Kişisel yetkinlik donanımı ya da toplumsal gelişim yazılımı da değildir. Asrımızda tepe tepe alet edilen dil ve din değerlerinin paravanası .. ya da kötüye kullanılan kitlelerin meşveret ve hürriyet değerlerinin paratoneri ise hiç olmamalı...

Risale-i nur külliyatı.. "Tefekkür şecere-i tuba gibi tezekkür ise firdeves-i a'ladır" diyebilen rahmetli Ali UÇAR ağabey gibi güzide şahsiyetleri yetiştiren altı USUL ve üstü İMAN iki katmanlı bir bütünlüktür. Bu bütünlük Sözler ve Mektubat ile Lem’alar ve Şualar’dan ibaret dört kitabdan oluşan ana-hatır bir anahtardır.

Makasıd-ı Kur’an olan TEVHİD, AHİRET, RİSALET ve İBADET (adalet) kapılarını KELAM ilmine getirdiği TECDİD ile imanı ardına kadar açmış... itikadı imkan ve hudus silsilsini gerektirmeyen bir bürhan ile akla izah (izah) etmiş ve kalbe (teşrih) yapmış bir çağdaş TEFSİR’dir.

Riyazet ve tarikat vesilesine ihtiyaç duymayan bir sünnet-i seniyyenin ihyasına adanmış bir HÜCCET’dir .

Kitabı okumaya hazırlayan bir kainat kiraatı ve insan kitabeti ile tevettür etmiş bu eser vesile olduğu neticelerle BEDİİ bir yapıt olduğunu kanıtlamış ve kanıtlayacaktır gelecekte Bediüzzam Said Nursi’nin adı Gazali.. Mevlana ve Rabbani gibi imam olarak anılacaktır. Bu muhteşem İMAN’ın arkadaşı olan diğer kanadı USUL’ü ile akl-ı salih kriterlerini okuyanının zihnine formatlar ve böylece bu hafıza ve zekayı nakli sahihe hazırlar ve bu rüchan ve rağbeti kalbe yakınlaştırır ve ruh lisan-ı salimi dinletir.


Böylece sağlam bir usul ile desteklenmiş sağlıklı bir iman-ı Billah ile Kelamullah ve Rasullullah kanatlarıyla nakl-i salih ile kalbi selimi insanın merkezinde buluşturur. Her zerre ve ene’de yansıyan Samedani Kudreti irae eder ve Muhit İradeyi gösterir. Her hücre ve zümrede parlayan Hadsiz İlim ve Nihayetsiz Rahmet’i dile getirir getirir. Bu işaret ve delaletler ile insan âsardan ef’ale.. oradan Esma-i Hüsnaya geçirir ve buralarda hazırlanmış bir sâkin-i ameli zamanın CEREYAN’ına bağlar ve yakin-i emeli namazın MİRAC’ına çıkarır.

Rububiyet ve ubudiyet ile velayet ve risalet olan Esrar-ı Şeriatı açan.. Ahsen-i takvimden ahsen-i amele giden Hatt-ı Kur'ana çağıran.. İttihadı islama yol açan uhuvvet ve İhlas esaslarıyla .. bir ÇAĞDAŞ EMANET iken.. yazarların metaı ve kitabevlerinin malzemesi haline geldi.. ne yazık...

Risale-i Nurdan çıkan koskoca cihan şumul bir İSLAM CEMAATİ ve dünyaya yayılan TÜRK OKULLARINI.. ticaretin piyonu ve siyasetin oyunu haline getirilirken.. RİSALE NUR ile iştigal ettiğini sanan ve cemaatçi-lik ve partici-lik oyunlarının sarhoşluğun ve sekerinde müslümanlar.. bu olaylara karşı seslerini çıkartamadılar. Sadece vitrinde ve önde görünmeye çalıştılar. İnsaniyetin ve insaniyet-i kübra olan islamiyetin akıbetine görmeyen hizip ve mezheblerinin mekerinde ve tuzağında mü’minler.. siyasetin güdülen ve istismar edilen oyları haline geldiler.. siyasete karışmıyoruz diye basiretlerini kör ettiler ve oylarını ticaretin oyunlarına feda ettiler. Ergenokonun bir numarası’nı unuttular ve number one ile uyutulan ve yanıltılanlardan ki bunlardan biri de bendim. Ancak hala da umud ediyorum yanılmamış olmayı.. kardeşin kardeşe düşmanlığının pişmanlığını yakalamayı..

Türkiyenin dışında palazlandırılan Mısır ve Pakistan ve Afganistan kökeneli GELENEKSEL ve sünni SİYASİ kavrayışı.. yine onlarda çatıştırmak için hazırlanan REAKSİYONEL ve şii anlayışı.. ve sonra bunlara eklemlenen Arap kökenli selefi ve ASKERİ anlayışı.. çevrede tutuşturmak ve sonra islam diyarının merkezi olan bu ülke de çatıştırmak için hazırlanan planlara karşı koyacak kültürel savaşın bir ifadesi olan CİHAD-I MANEVİ zihniyetini zinde tutmak gerekiyor. Elbette sünnileri.. şiileri.. selefileri suçlamıyorum.. bu tefrikayı ve ihtilafı kötüye kullanan ve kullandıranları ittiham ediyorum. dil ve din gibi.. hakka ve hürriyet gibi.. emek ve kardeşlik gibi.. insanlık ve barış gibi bu dini mezhebleri ve hizibleri de ekonomi ve politikaya alet edilmemeli diyorum.

işte bunun için din ilmi ve irfan hikmetini buluşturan bu hareketi kültürel bir çıkış noktası kılarken risaleleri hızlıca okuyup anlaşılmasına vesile olacak ve yine risale-i nurda meknuz 4444 duası ve mentalitesinden çıkan yöntembilimsel analiz dediğim tefekkür mutfağı ve tezekkür ocağı ülkeme ve bölgeme ve küreye açmak istiyorum.

Diğer taraftan ehven-i şer ilkesiyle hep İKTİDAR ARABASINA binmeye alışmış önderler ve topluluklar.. aydın ve yenilikçi gözü ve gözlüğü kullanmadıklarından ya da kullanamadıklarından HÜRRİYET-İ ŞERİYYE kavramında ifadesini bulan (la ikrahe) buyruğunu içeren LA-İKLİK ilkesini karşıtlığı tuzağına düşüp hazm edemediler. Keza MEŞVERET-İ MEŞRUA bağlamında ibare edilen (şurahüm beynehüm) emrini uygulayan DEMO-KRASİ ülküsünü düşmanlığını bağnaz ve yobaz bir taassubla karşıladılar. Oysa İslam ne ideolojilerin totolojisi ne tiranlığın ve saltanatın ve krallığın otoriterliğini değildir. Tam tersine nebiler ve veliler bu gibi nemrudların zulmune baş kaldırmış ve firavunların ısrafıyla savaşmışlardır. İslam tarihi bu gibi yezid ve tagutlarla yapılan savaşlarla doludur. Bu asırda bu işi yapacak bir şahsı manevi.. bir tüzel kişilik.. bilgi toplumu ve hukuk devleti ülküsünü gerçekleştirecek MUHALİF siyasi PARTİ’lerini kurmaları gerekiyor. Artık iktidar arabasından ineceğiz muhalif bir fayton’a bineceğiz.. onu araba haline getireceğiz. Nasil bir emekçiyiz diye oy istemeye hakkımız yoksa.. nasil bir hürriyetçiyiz diye re’y istemeye yüzümüz yoksa.. nasıl bir milliyetçiyiz diye önde gitmeye utanıyorsan.. öylede biz dindarız ise iktidara oturmaya selahiyetimiz olmamalı.. ekibini kurarsın.. projesini yaparsın.. halkın refahını sağlayarak ekonomi ve politik çıtayı yükseltmeye BAŞARIRSAN ikinci seferde halkın oyunu alırsın.

Ne acıdır ki son iki üç yüz yıldır islam dünyasının hazırlanmış toplumsal deneyimi olmadığından ve ekonomi, politika ve hukukla bağlantısı kesilmiş biri dini kült halinde bulunduğundan İSLAMİ YÖNETİM BİÇİMİ bakımından kuramı, kurumu ve uygulaması bulunmuyor. sadece kuru kuruya bir ŞERİAT talebi ve körü körün bir DEMOKRASİ düşmanlığımız var. Sadece geçmişi yücelten ve BÜYÜLTEN.. geleceği düşük gören ve KÜÇÜLTEN.. dünya için kendine güveni olmayan sümsük dini bir kült haline geldik ve sadece maneviyatı çalışan edilgin bir topluluk olduk. Yahudi dünyasında ve Hristiyan dünyasında musevi ve isevi müslümanlarda böyledir.. Bizde onlara benzer bir İslam dünyası olduk.. hiç birimiz Yaratan’ın ilk ve son mesajında yüklenen.. Zikir ve Zebur istenilen.. Kur’an zikredilen ve alemlere rahmet olan İSLAM ALEM’i olamadık. (Enbiya 105-108) . Faiz dedik ekonomiden şeriat dedik politikadan kaçtık.. oysa ne faizi ribadan neden şeriatı şeraitten ayırabildik.. ne de şeriat-ı tekvini ile şeriat-ı garrayı bağdaştırabildik. hür düşünceye laiklik diyerek düşman olduk. Oysa Ayetelkürsiden sonra hemen sonra gelen ayet “la ikrahe fiddin” diyor ve dinde zorlama yapanı TAGUT olarak tanımlıyor ve onu tekfir etmeyi buyuruyor. (Bakara 256)

İnşaallah geç kalınmış değildir.. kalmış değilimdir.. yeter ki sihirli çubukları olan mehdileri veya olağanüstü güçleri olan imam bekleyen Müslümanlar yerine.. saplantı ve ön yargılarından olabildiğince arınmış.. sui zan ve gaybetten olabildiğince kurtulmuş akılcı, gerçekçi ve ahlaklı beklenen İNSANLAR olalım ve ancak bunların insaniyet-i kübra İSLAMİYETİ hazırlayabileceklerini bilelim ve böyle insanlardan İSLAMİYETİ bekleyelim vesselam.
28.04.2016 OSMANZİYA



Düzenleyen osmanziya - 04-Mayıs-2016 Saat 01:17
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 03-Mayıs-2016 Saat 08:41
Kuşkusuz gelecek yüzyılın.. İmamı Nursi'in öğretisiyle belirleneceğini ve biçimleneceğini düşünerek ve bekleyerek yetiştik.. nasıl imamı gazali selçuklu medeniyetini.. nasıl mevlana ve hacı bekteş osmanlıyı belirlemiş ve biçimlemiş ise.. İmamı Nursi içinde aynı şekilde O'nun yenilikçi görüşünden de teoriden pratiğe bir yürüyüş umut ettik.. inançtan ittihadı islama bir gidiş bekledik.. sonuçta bu ülkeden geçmiş ve geleceğin burasında önder bir ülke ve tin bulunacağını umduk.. doğunun ve batının ortasında öncü bir ulus ve kültür.. olacağını inandık.. ancak gördük ki osmanlının çevresinde gelişen gelenekçi ile merkezinde bulunan yenilikçilik çekişir hale geldi.. uzun adam ve gülen adam sayesinde.. kabahatler lidere verilir halka değil.. fakat halkta inadına liderleri kutsar ve kusursuz sayar..her ne ise belki bu netice yirmi altı yıldır bu coğrafyada akan kan ve göz yaşının ardından aydınlık gelecek nasıl gelecektir.. gelmiyor ya da gelemiyorsa neden gelmiyor ve niçin gelemiyor bilmektir. ? Bu artık kahramanlık sadaları ve fedakarlık nidaları ile olmayacağı kesin.. fiili dua etmeyince yetmiş yıldır kandillerin yakarıları ve yalvarıları karşılığını bulmuyor.. noksan bıraktığımığızı aramadıkça ve anlamadıkça bulunmayacak.. ancak umut yitirmekte inanç-sızlık belirtisidir.. bu yüzden yeniden çareler ve çözümler aramaya muhtacız ve mecburuz...
Kültürel yapı.. sosyal yapı.. ekonomik yapı.. politik yapı.. askeri yapı.. birbiri üzerine binmiştir.. kültürel yapı SALAH ister askeri yapı ise SİLAH ister.. SLH ise bir taraftan selam ve salat duası istediği gibi bir taraftanda sağlam ve sağlıklı ilim ve irade ister yani salih akıl ve sahih emir.. aklıyet ve amiriyet ise medeniyetin köklü kurumlarındandır.. diğer iki ise mülkiyet ve aile (zürriyet)... bazıları klasik düşünme yolu ve günlük dilin anlatımıyla bu yoğun kavramları hazmedemez.. buna rağmen niçin söyledim.. çünkü ZAMANIN raylarında demir yolu gibi ilerleyen.. iktisad ve adalet.. ticaret ve siyaset.. bilim ve hukuk.. laiklik ve demokrasi.. teknoloji ve ideolji traverslerini göremez.. sadace ZAMANI kapatır.. bazıları kapatılan zamanı TİRANDAN (taguttan) korka korka seyreder.. birde BEDİUUZZAMAN'ın talebesi olduklarını ileri sürerek.. ee.. dünya çıkarı ile ahiret çıkarını birleştiren müslümanlar.. bu hayallerinin ırakta.. libyada.. mısırda ve suriye olduğu gibi yıkılağından habersiz.. ya durur dururken şu "laiklik" nereden çıktı diye feryad ederler.. oysa laiklik "LA-İKRAHE"lik olarak 1400 yıldır kitablarında var.. elbette bilemezler ki çünkü feyiz ve sevab için kitap okuyorlar...
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk