Yılladır düşündüm..

haram nedir helal nedir.. emir nedir nehiy nedir..
Sonra şerait ile şeriatı.. kavanin-i kainat ile kkavaid-i cemiyeti ayırmayı başardım.. sonra hizmetleri ve ücretleri.. nimetleri ve külfetleri.. gayretleri ve himmetleri ayırdım.. sonra feraiz ve vazaifi ayırdım.. bunlar hepsi OSMANLICA sözcükler ve fakat aslı dinimizin dili olan ARAPÇA da ifade edilen terimler ve kavramlar... bunları bilmeden konuşan ezbere konuşur.. konuşsa bile yöntembilimsel analizin disiplini yoksa.. kesin kes.. birbirine karıştırır.

Buna rağmen böyle bazen ihtiyaç halinde yöntembilimsel analiz diline girmeden çalakalem yazıyorum.. Bağışlayın.


Bazı arkadaşlar kanunları çiğnemek lazım dedi irkildim…


Kanunlar vardır Tanrı yapar.. kainatın koşulları (yasaları) ve şeriatın kuralları (yasakları).. bunlara HAKK (kozmik yasa diyebiliriz)


Kanunlar vardır Tarih yapar.. ihtilalller ve inkilablar ile.. örneğin bir zamanlar bir mal gibi alınıp satılan insan krallıkların ve sultanlıkların yıkılmasıyle bir hakları ve borçları olan yetkileri ve yükümlülükleri bulunan hukuk sujesi ve konusu haline geldiler..

Kanunlar vardır.. bunu da millet yapar.. ya başka milletlerin boyunduruk altından kurtulduklarında ya da milletin bir kesimi bir kesimini iç savaşla boyunduruk altına aldığında.. Genellikle bunlara ANAYASA adı verilir..

Kanunlar vardır.. bunu da meclis yapar ki bu bizim bildiğimiz yasalardır.. bu yasalar olmazsa.. ya adil işletilmezse.. ya da geç işlerse millet hakkını bir birinden almaya kalkar ki buna da ANARŞİ adı verilir..

Bu olgusal kanun tanımından başka ontolojik dört tür yasa vardır.. hak yasası.. ahlak yasası.. hukuk yasası.. kuvvet yasası.. ahlak.. adalet.. iktisat yasasının KURALI kuvvet yasasının YAPTIRIMI ile birleşince hukuk yasası olur.. fakat hepsinin temelinde vicdanımızı yerleşmiş ve aklımıza konulmuş ADALET ve İKTİSAT yasası var.. insanları adaletle çalıştırmalı ve eşyaları iktisatla kullanmalıyız.. bu vicdanımızda duyduğumuz temel ve hak YASALARDIR kozmik yasalardır.. daha derinde ayniyet ve hürriyet emanetleri var enaniyetimizde..

Şimdi bu kadar "bilgi" bastırmamın nedeni.. yöntembilimsel analizin reklamı içindir.. bunlar benim deneme ve yanılmamla elde edilen bilgiler değil.. bunlar benim o muhteşem zekam ve muazzam hafızamla buluverdiğim bilgiler değil.. bunlar her biri üzerinde en az bin kadar tablo içeren çalışmalar.. sonuç özetlenmiş RESİMLER.. ördüğüm gerçekler yani gördüğüm değil.. elbette sizin de ördüğünüz ve gördüğünüz vardır.. fakat KANUNU ÇİĞNEMEK gibi "çirkin" bir sözü görünce irkildim. Birde b bazı insanlar görünürde hoş fakat korkunç   sözler söylüyorlar.


"Tanrı tapılan değil tartışılandır" manasında.. aslında doğru söylüyor.. Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'da tanımlanan ALLAH.. tartışılmaz lakin teistler ve ateistler arasındaki konu tartışılır.. Peki müslümanlar Allah hakkında tartışmıyorlar mı ? Bal gibi tartışıyorlar.. az önce aradan geldim.. kimi vahdet-i vucudcu.. kimi vahdet-i şuhutcu.. kime patentini ve pantını nerede aldığı mechul bir panteizm.. panenteizm.. gibi anti anti konuşuyorlar.. parite parite konuşanlarla birlikte.. konuşsunular önemli değil.. yeter ki kontra olup birbirlerinin seslerini ZORLA kesmeye çalışmasınlar.. nitekim ümmette kesmemiş.. ARABİ'ye yol vermiş.. ancak çağdaşları ileri gidip milletin sesini keser mi ? Sanmıyorum.. ancak bunların sayısı artarsa MÜSLÜMANLAR bilim ve hukuk yapmaya veda etsinler.. bilim ve hukuk olmayınca ticaret ve siyaset olmayacağını bilen batılılar bunları içimizde artırarak bizi KÜLTÜR ADAMI yapmaya çalışıyorlar kütür kütür.. bir taraftanda şii azınlığı artırarak sünnilerle patır patır yaptırmaya uğraşıyorlar..


Bu durumda kalkıp KANUNLARI ÇİĞNE deyince bu işin sakız çiğnemeye benzemediğini unutmamak lazım.. bende iktidarı katiyyen beğenmiyorum.. hatta TAGUT sayıyorum ve açık açık kanıtlarımı da yazdım.. lakin tağutu TEKFİR etmek onu ortadan kaldırmak değildir.. kendisi bilfiil kanunları çiğneyip başbakanlık rejiminden başkanlık rejimine geçiyor.. bunu da yine batının gücüyle yapıyor.. işidi yapan batı.. başımızdaki tiranları yetiştiren batı.. bizi birbirimize düşüren batı.. ama hangi batı.. işte bu önemli olan bu..


Biz bir işin öznesini ararız.. başımızda başkan olur.. kuvvetli devlet ABD olur.. hatta otoriter tutumları ve totoliter yasakları ve yasaları ve yaklaşımları.. tağut.. şeytan.. gibi terimlerele karalarız.. lakin bu önemli değildir.. önemli olan kendi içindeki TAGUT nefisine ve ŞEYTAN aklına.. vesvasiHANNAS olan DİL'ine olan yaklaşımın ve tutumundur..


İŞTE nasın hanı.. hakanı ve padişahı ve tiranı budur.. bunu görmezsen sakız çiğner gibi kanun çiğnersin onun için önce bir içimizdeki FAŞİZME karşı çıkalım demokrasi kendiliğinden gelir laik cennette keyf ederiz. (not: laiklik la ikrahelik'tilik bakara 256 da tanımlanmış.. yani hürriyet-i şeriyyedir.. dileyenin dilediği dine ve şeriata girebilmesidir.. demo-krasi.. daha aslını yapamadığımız demo programdır.. meşveret-i meşruadır.. dileyenin dile güne ve şeraiti yaşayabilmesidir.. meşru.. makbul.. makul bir düzen hepimizin hakkıdır.. yoksa birbirimizi din.. düzen.. diye zorla güzellik yapmamız değildir.)

Öyle ise güzellerin güzeli İNSANI tanıyalım.. güzelliği zorla yaşatmaya çalışmayalım..